BI HATAYIK Agustos 2001
Özcan SOYSAL
Tarih ve Demokrasi forumu
kuruldugu 1997 den bu yana Kemalist vahset rejiminin Dersime
uyguladigi Soykirimi irdelemis ve arsivlerinde sayisiz
tartsmalar ve bilgiler birikmistir.Hanife adli yazarin 2001
yilinda Ihsan Sabri Caglaya´ngil`in anilarindan aktardigi
ibret verici alinti ve yorumu aktualitesini korumaktadir.
Ilgi duyanlar forum arsivlerinde inceleme yapabilirler
Özcan SOYSAL
Agustos 2001
""O bolgeye ayiracak zaten fazla para yoktu. Yani ulkenin
olanaklari bu kadardi ancak, ozelliklede fazla yatirimdan
kacinilirdi. "Bunlari uyandirmamaliyiz, yol yaparak, okul
yaparak milliyet hissi uyandirilmamali' yaklasimi egemendi.
Fevzi Cakmak, 'ne okulu bunlarin cahiliyle basedemiyoruz,
okumusu ile nasil basedecegiz' demisti.
Benim guneydoguda emniyette calistigim donemlerde dikkatimi
cekmisti, asfalt yolda yurumezlerdi. Yanda ki toprak yolda
yururlerdi. Bir gun 'neden' diye sordum. 'O devlet yolu, biz
kendi yolumuzda yururuz' dendi.
Kendilerini hep bizden farkli gorurlerdi. Malatya Emniyet
Mudurlugunde 2,5 yil calistim. En unutamadigim olay Seyit
Riza'nin asilmasidir.
Yil 1937. Seyit Riza ve cevresi yakalanmis, muhakemeleri
suruyor. Iste bu sirada Ataturk Diyarbakir'da yeni yapilan
Singec koprusunu acmaya gidecek. Elazig'a gelecek once.
Emniyet genel muduru Sukru Sokmensuer
(Ataturk'un yakin adamlarindan) Bey beni cagirdi, diyorki, 'Ataturk
Singec koprusunu acmaya pazartesi gunu gidecek. ..Beyaz
donlu 6,000 dogulu Elazig'a dolmus, Ataturk'ten Seyit
Riza'nin hayatinin bagislanmasi isteyecekler, buna meydan
vermeyelim'. Bizden istenen Ataturk gelmeden 'asilacak
asilsin' ve Ataturk'un
karsisina beyaz donlular ciktigi zaman is isten gecmis olsun.
Yalniz gunlerden cumartesi, tatil yani. Savciliga gittim
durumu anlattim. Bu konuda hukumetten sifre aldigini ama
mahkemelrin tatil oldugunu, tatilde ise sonuc almanin mumkun
olmadigini bildirdi. Ve ekledi 'bende mahkemeleri
etkileyemem'. Ne yapacagimizi sasirdik. Savci yardimcisi
hukuktan sinif arkadasimdi. Bana 'sen valiye soyle bu savci
rapor alsin gitsin ben senin istedigini yaparim' dedi. Biz
mahkemenin tatil gunu islemesini ve alinacak sonucun
infazini istiyorduk. Savci rapor aldi. Arkadasim vekil
olarak savcinin yerine gecti. Mahkeme hakiminin yolunu
tuttum. Gittigimde hakim mahkeme kararini evinde
yaziyordu..Abdurrahman Pasa sikiyonetim kumandani olarak
tasdik edecek. O da 'yukaridaki karar tasdik olunur' diye
basmis bos kagida imzasini.Yukariya 'Abdurrahman Pasa'nin
idami' diye yazsaniz kendisi idam
edilecek. Vali bir de cingene cellat buldu. Saniklari aldik
mahkemeye goturduk. Cingene de geldi. Adam basina onlira
istedi, 'peki' dedik. Saniklar Turkce bilmiyor. Mahkeme
karari aciklandi... Kararlar okununca saniklar ilk anda
anlamadilar. Idam 'tunne' diye bir vaveyle koptu. Biz Seyit
Riza'yi aldik. Seyit Riza sehpalari gorunce durumu
anladi.'Asacaksiniz' dedi ve bana dondu.
'Sen Ankara'dan beni asmak icin mi geldin?' Bakistik. Ilk
kez idam edilecek bir insanla yuzyuze geliyordum. Bana
guldu.Savci 'namaz kilip kilmayacagini sordu', istemedi. Son
sozunu sorduk,'kirk liram ve saatim var, ogluma verirsiniz'
dedi. Oglunun asilacagini da bilmiyordu. Asabilmek icin
Seyit Riza'nin yasini 57'e indirilmis, oglunun yasida 17'den
21'e cikartilmisti....
Seyit Riza'yi meydana cikardik. Etrafta hic kimse yoktu. Ama
Seyit Riza meydan insan doluymus gibi sessizlige ve bosluga
bagirdi:
"EVLADI KERBELAYIK. BI HATAYIK. AYIPTIR, ZULUMDUR,
CINAYETTIR" dedi.
Benim tuylerim diken diken oldu. Bu yasli adam rap-rap
yurudu. Cingeneyi itti, ip boynuna gecirdi, sandalyeye ayagi
ile tekme vurdu ve kendini asti. Gomulecegi yer turbe
olmasin diye cenazesi de yakildi.
Asabim cok bozuldu.. Emniyet mudurune 'ben usudum otele
gidiyorum' dedim. Seyit Riza asilirken ileriden oglu
geliyordu.
'Kulun kolen olam... Gencligime aciyin, oldurmeyin beni'
diye bagiriyordu.
Ben cok kotu olmustum. Otele dondum, iki daktilo sayfasi
yazi yazdim.
Yazinin basina da "EVLADI KERBELAYIK. BI HATAYIK. AYIPTIR,
ZULUMDUR,
CINAYETTIR" yazdim".
Ihsan Sabri Caglayangil'in anilari
M. Ali Brand, Apo ve PKK, 1992, Milliyet Yayinlari, s.
56-60.
Ayni vicdansizlik, ayni adaletsizlik, ayni hainlik....
Bende nereden
gelmis bunlara bu ozellikler diye dusunuyordum. Meger
Ata'larindan miras
kalmis.
Hanife
|