Anasayfa      Yazilar       Forum       Arşiv  

 

 

 

 

 

Komünizm veya Ateizm Düşmanlığı Yapmanının Kime Ne Yararı Var?

Dersim Forum

 M. Tornêğeyali

Komünizm veya Ateizm Düşmanlığı Yapmanının Kime, Ne Yararı Var?

Geçmişte sol, sosyalist, devrimci veya komünist adları altında faaliyet yürütmüş olan örgütler, dine ve dine inananlara karşı bazı hatalar yapmışlardır. Bu hatalardan en fazla zarar görenler de Dersimliler ve çevresindeki Alevi topluluklar olmuştur. Bu hataları şu veya bu şekilde, hala sürdürenler de vardır. Bunları yani hataları ve hata yapanları eleştirebiliriz.

İnsanların inançlarına neden hakaret edildi? İnsanların inançları neden rencide edildi? Dini önderler neden tamamen dıştalandı? Neden, dini önderlerin ve inananlarının inanma hakkına, din ve vicdan özgürlüğüne saygı duyulmadı? Bu sorular daha da uzatılabilir. Açıktır ki, bu tip yapılan şeyler birer hatadır ve biz uygun bir uslüp ile bunları eleştirebiliriz, eleştirebilmeliyiz. Ayrıca şöyle bir soru da sormalıyız, sorabilmeliyiz? Bilindiği gibi Dersim mezarlıklarında oldukça önemli sayıda koç başlı heykeller vardı. 12 Eylül 1980'e kadar bu heykeller, heykelcikler yerinde duruyordu. Ama 12 Eylül'den sonra bu heykeller birer birer, beşer onar ortadan kalktı, yok oldu. Bugün çok azı duruyor.

Soru şudur: Dersim mezarlıklarında var olan koç motifli heykel ve heykelcikleri kim ortadan kaldırdı? Bunlar ne oldu? 12 Eylül'den sonra, Tunceli valisi olan Kenan Güven zamanında bu heykellerin önemli oranda toplanıp götürüldüğünü biliyoruz. Bu heykeller nereye götürülmüştür? Bunların akibeti ne olmuştur? Ne yapılmak isteniyor? Bu heykeller üzerinde ne tip bir arkeolojik çalışma yapılmıştır? Bu sorular da çoğaltılabilir. Ama benim burada esas olara burada sormak istedğim ve üzerinde durduğum nokta şudur:

Dersim mezarlıklarında var olan koç başlı vb motifli heykel ve heykelciklere karşı, sol ve Kürt ulusal hareketlerinin tavrı ne olmuştur? Sol gruplar ve Kürt ulusalcıları, bu heykellerin kırılmasında veya tahrip edilmesinde bir rol oynamışlar mıdır? Eğer bir rol oynamış iseler, bunun gerekçesi nedir? Solun ve Kürt ulusalcıların bu heykel ve heykelcikleri tahrip ettikleri konusunda, bazı duyum ve iddialar vardır. Bu konularda bilgi sahibi olan, olayları yaşamış ve tanık olanlar varsa bilgilerini bizimle paylaşmalıdırlar. Önce bunu tespit etmemiz lazım. Eğer bu konuda bir hata yapılmışsa, kişilerin veya örgütlerin çekinmeksizin düşüncelerini ortaya koymaları ve özeleştiri yapmaları lazım. Hatasını kabul etmek, erdemliliktir. Ama hata yapanlar, inkara kalkışırlarsa, gerçekler ortaya çıktığında zor durumda kalırlar ve inandırıcılıklarını da yitirirler.
 

Türkiye ve Kürdistan sol hareketleri, ister devrimci, ister ulusal etiketli olsun, sadece din ve inanç konusunda değil, devrim ve sosyalizmin bütün sorunlarında hatalar yaptılar. Bugün de hala devrim ve sosyalizm konularında net ve açık bir perspektif olmadığı gibi, güçlü bir sosyalist odak da mevcut değildir.

Dersimliler, 1970'li yıllardan itibaren çok yoğun olarak sosyalist, devrimci veya Kürt ulusal hareketlerine katıldılar. Türkiye ve Kürdistan devrimleri için çok emek verdiler, çok büyük bedeller ödediler. Ama bu mücadeleler kendileri için, yani Dersim için değildi. Türkiye ve Kürdistan içindi. Fakat Dersim, çatışma alanlarının içinde ve başında yer aldı. Dolayısı ile Dersim bu çatışmalar sırasında büyük kayıplar verdi, büyük acılar çekti.

1990’lı yıllardan itibaren Dersimliler, Dersim için yani kendileri için bir uyanışa ve mücadeleye girişmiş durumdalar. Doğal olarak Dersim aydınlanmasının içinde yer alanların büyük bir kesimi, eskiden Türkiye ve Kürdistan sol hareketleri içinde yer almiş insanlardır. Bu insanların bazı hata ve zaaflarını beraber getirmeleri, taşımaları kaçınılmazdır. Ayrıca Dersim’in yetmişli, seksenli yıllarda var olan dinamikleri bugün büyük oranda tahrip olmuş veya edilmiştir. Yani bugün şartlar, bazı yönlerden eskiye nazaran daha da zordur. Kurtlar sofrayı paylaşmış ve bu sofradan nimetlenmek oldukça zordur. Bu sofra kendilerinin olsa da, gerçek budur.

Dersim için, Dersim’in değerleri için mücadele edenler, bunları yaşatmak ve geliştirmek istayenler, farklı düşüncelerden olabilirler. Bunlar komünist, sosyalist, devrimci olabilecekleri gibi, burjuva-kapitalist sistem içerisinde kalmayı savunan çeşitli kişi ve akımlar da olabilirler. Ateist (dine inanmayan, dinsiz) olabilecekleri gibi inananlar, inançlılar da olabilirler. Aleviliği, İslamın içinde değerlendirenler olabileceği gibi, dışında değerlendirenler de olabilirler. Dersim İnancını (Raa Heqi) Aleviliğin içinde değerlendirenler olabileceği gibi, Aleviliğin dışında, İslamın dışında olduğunu savunanlar da olabilirler. Dersim İnancını tek tanrılı görenler gibi çok tanrılı olarak değerlendirenler de olabilirler. Bence olmalıdırlar. Bunun için tek bir temel kriter vardır: Demokrat olmak ve demokrasinin işleyiş ve kurallarına uymak. Eğer biz demokratik kuralları özümsemiş isek veya özümseyebilirsek, demorasiyi bir yaşam biçimi olarak görür ve uygular isek, bütün sorunların üstesinden gelir ve beraber çalışmanın, çalışabilmenin yol ve yöntemlerini bulur ve yaşatırız. Bütün mesele budur. Bunu kavramak, kendimizi hazırlayıp yetiştirmek gerekiyor.

Geçenlerde “Tartışma Kültürü, Demokrasi ve Mücadele Üzerine Düşünceler” adlı bir makale yazdım ve bize gerekli olan bazı konuları bu makalede işledim. Ne yazık ki bazıları hala o noktada çakılı kalmış bulunuyor. Bunlar, kendilerince ateizmi, komünizmi ve bu yaklaşımları savunan ateist ve komünisteri hedef seçmiş ve saldırıyorlar. Bunların iyi niyetli oldukları noktasında kuşkuluyum. Ben bir ateist ve sosyalist olarak kimsenin inancına hakaret etmediğim ve tersine saygılı olduğum halde, bu bazıları ateist ve komünistlere hakaret edip alay edebiliyor. Bunlar neye güveniyor? Bunlar gerçek de iyi niyetliler mi? Eğer iyi niyetli iseler, eleştirilerinden önce projelerini ortaya koysunlar, tartışalım.

M. Tornêğeyali

 


Cevaplar:
 

Dersim Forum

 

 

 

 

 


 

Dersim Forum

 

Back to Top

Hosted by www.Geocities.ws

1