Dersim, Hümanizm ve Şiddet Sorunu
Auteur - yazari: Mehmet YILDIZ Tarih, gün ve
saat : 31. Mayis 2005 09:34:09:
Dersim, Hümanizm ve Şiddet Sorunu
Dersimlilerin kültürel kimliğinin en önemli
unsurlarından biri temel insan hak ve özgürlüklerine
saygılı olmaktır. Dersimliler işkenceye,
cinayete ve her türlü insanlıkdışı
muameleye karşıdırlar. Dersimlilerin
bir hukuk devleti olsaydı, Dersimin geleneksel
kültürel kimliğini taşıyan insanların
tümü bu devletin yasalarına saygılı
normal yurttaşlar olurlardı. Avrupada
yaşayan Dersimlilerin ezici çoğunluğu
yasalara saygılı normal yurttaşlardır.
Dersimliler asırlar boyudur Türk devletinin
ırkçı baskılarına maruz kalıyorlar.
Dersimlilerin kültürel kimliklerini ifade etme özgürlükleri
yoktur. Dilimiz ve kültürümüz yok edilme
tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Dersimliler 1937-38 yılları arasında
korkunç bir katliama uğradılar. Bu
katliamın gerçekte vuku bulduğunun Avrupa
hukuk sistemince teyit edilmesi ve Türk devletinin
mahkum edilmesi Dersimlilerin en önemli görevlerinden
biridir.
Bütün bu görevlerin üstesinden gelmeye çalışırken,
biricik motivasyon kaynağımızın
geleneksel kültürel kimliğimizdir. Bu gerçeği
tartışmasız bir bicimde ortaya koymamız
gerekir. Geleneksel kültürel kimliğimizi esas
almamamız halinde nasıl bir Dersim istediğimiz
belli olmaz. Hem kültürel kimliğiniz için özgürlük
isteyeceksiniz, hem de bu mücadelede sözgelimi
Nazizmi yahut Stalinizmi rehber alacaksınız!
Bu olacak şey değil. Dersim mücadelesi
ancak geleneksel Dersim kültürü esas alınarak
verilebilir.
Bu kültürün medeni dünyada meşruiyetinden
hiç süphe edilemez. Dersim kültürel kimligini
her platformda savunabiliriz. Örneğin Birleşmiş
Milletler Örgütü tarafından hazırlanan
2004 İnsani Gelişim Raporunda temel tema
bugünün çok renkli dünyasında kültürel
özgürlüktü (Human Development Report 2004).
Dersimlinin kültürel kimlik ve özgürlük
tarifiyle BMnin söz konusu tarifi arasında
tam bir uyum vardır. Öyleki bu raporun
Dersimliler tarafından yazıldığını
sanabilirsiniz.
Biz medeni dünyanın desteğini alamadam
hedeflerimize ulaşamayız. Kaldi ki kültürel
kimliğimizle biz zaten medeni dünyadayız.
Dersim davasının motivasyon kaynağını
karartanlar bize müttefik olamazlar. Örneğin
Markscı, Leninci, Stalinci, Maocu, Pol Potcu,
Enver Hocacı devrim projeleriyle Dersim kültürel
kimlik müadelesini birleştirip bunu Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM)
savunamayız. Olur, olur, bu iş bal gibi
olur, siz avukatlık işini bize bırakın.
Konunun uzmanı yoldaşlar bu işi
halleder diyenleri ciddiye alamayız. Savunma
stratejisinin yanlışlığı,
mantıksızlığı bir yana, bu
insanlar bu gibi mahkemelerde avukatlık yapmak
için ibraz edilmesi gereken temiz belgesini
bile alamazlar. Örnegin Türk devletini AİHMde
Mehmet Ağar, Tansu Çiller veya Kenan Evren
temsil etmek isteyebilir. Türkiye bu şahısların
avukatlığnı onaylayabilir. Ancak
Dersimin geleneksel insani degerleri ve hukuki
normları Markscı, Leninci, Stalinci, Maocu,
Pol Potcu, Enver Hocacı avukatları avukatlıktan
men eder.
Bu gibi bir muhakeme yürüttüğüm için
merhum Hıdır Akçicek amcanının
kullağını kesen ve şimdi bize
avukatlık yapmak isteyen suçlular tarfından
kimden görev aldığı belli olmayan
karanlık bir insan olarak tanımlanıyorum.
Eğer beni tanıyorsanız ve ben doğruyu
söylüyorsam öne çıkınız ve
sesinizi yükseltiniz!
|