Anasayfa      Yazilar       Forum       Arşiv  

 

 

 

 

Modern Hamidiyelerin torunlari okusunlar!

Dersim Forum

 Yeram

MUŞEĞ HOVHANNES HOVHANNİSYAN'IN ANLATTIKLARI
(1908, SASUN'UN TALVORİK BÖLGESİ, KARAVANK K. DOĞUMLU

Suyun öbür yakasına, batıya geçtik; büyük bir mağaraya yerleştik. Kürtler zaten köylere girmiş, bütün Ermenileri kesiyorlardı; biz olanları o mağaradan görüyorduk. İki saat geçmeden Kürtler evimize ulaştılar; ulaşır ulaşmaz saman, çalı çırpı, odun toplayıp kapının üstüne koydular; evi ateşe verdiler. Evimiz de iki yüz yıl önce atalarım zamanında inşa edilmiş taş bir binaydı. Atalarımızdan kalan evimiz gözlerimizin önünde yandı. Aşırı derecede dayanıklı ve iri yapılı bir adam olan babam bir çocuk gibi ağlayarak şöyle dedi:

1 (1).
YEĞYAZAR KARAPETYAN'IN ANLATTIKLARI
(1886, TARON [MUŞ], SASUN DOĞUMLU)

1915'te Kürtler Sasun'da Alivan Ermenilerine saldırıp katliam yaptılar. Ondan sonra Sarmeli, Muserli, Bakranlı silahlı yaklaşık bin kişi 22 Nisan günü Avdülaziz'in önderliğinde Pısank'ın 20 köyüne akın düzenledi. Onlar Ermenileri acımasızca öldürmeye ve soymaya başladılar. Silahsız Ermeniler kısa bir direniş gösterdikten sonra o büyük kuvvete dayanamadılar ve her şeyi bırakarak canlarını kurtarmak için kadın, çocuk dağlara kaçtılar. Kürtler içeri dalıp bütün köyü yağmalayarak ateşe verdiler. Köy sakinlerinin bir kısmı, 150 erkek, kadın ve çocuk kaçma imkânı bulamayıp Manastır Başrahibi Stepan Vardapet ve Gomırter köyünden Ağce önderliğinde Gomats Manastırı'na sığındı. Avdülaziz Ermenilerin orda olduğunu tahmin ederek Kürtleriyle manastıra yaklaştı ve onu kuşattı. Uzun sürecek çarpışma devam etti. Kürtler surlardan içeri giremediler; buna mukabil, Ermenileri kendilerine teslim olmaya mecbur etmek için manastırın avlusuna giden su borusunu dışardan kapattılar. Yaklaşık on beş gün boyunca, kuşatılmış Ermeniler susuz ve büyük bir umutsuzluğa kapılmış halde yaşadılar. O sırada Ağce'nin tanıdığı Sose adlı bir Kürt kadın kuşatma altındaki Ermenilerin suyunun kesildiğini duyarak gece gizlice suyun kesildiği yere gidip manastırın suyunu yeniden açtı. Beklenmedik bu olay Ermenileri şaşırttı; onlara sevinç hakim oldu. Sabaha kadar bütün küpleri ve kapları suyla doldurdular. Güneş doğduğunda Kürtler olan bitenin farkına varıp boruyu yeniden kapattılar.
SATENİK NAZAR PETROSYAN'IN ANLATTIKLARI
(1908, MUŞ, GÜMGÜM K. DOĞUMLU)

Elimizde ne var ne yoksa hepsini Türk komşularımıza dağıttık. Bütün Ermeniler köyün merkezinde, bahçenin içinde toplandı. Ablam saçlarını altınla örmüştü, bu zenginlere mahsus bir kuraldı. Gelinlerim altın sırmalı, mavi kadife elbiseler giymişlerdi. İri yarı bir Kürt geldi. O elbiseleri bizi kurtarması için tanıdığımız Kürde verdik. O bizi evine götürdü. Henüz bir saatlik yol gitmiştik ki, Kürtler üzerimize saldırdılar. Kadınların elbiselerini çıkardılar. Ben de donla kaldım. Ablamı bir Türk kaçırdı. Çıplaktık. Sabah kalktık. Jandarma gelip bizi götürdü. Kürt gelip bizi aldı; yeniden evine götürdü. Ablamı kaçırmışlardı; o geri geldi ve bana dedi ki: "Ben zehir içtim; ölürsem mallarımızın yerini sen biliyorsun."



Cevaplar:
 

Dersim Forum

 

Back to Top

Hosted by www.Geocities.ws

1