Anasayfa   Yazilar     Forum    Arşiv  

 

 

 

DERSİM’İN ŞECERESİ (I)

DERSIM FORUM

Auteur - yazari: SEYFİ CENGİZ Tarih, gün ve saat : 27. Agustos 2005 17:47:27:

DERSİM’İN ŞECERESİ (I)

SEYFİ CENGİZ

Dersim’in soy ve yol şeceresine ilişkin bu yazı dizisi “Dersim ve Zaza Tarihi: Sözlü Gelenek ve Tarihsel Gerçek“ başlıklı çalışmanın bir özetidir. Hayli hacimli olan bu çalışmanın okur kitlemizin bir bölümü tarafından incelenip anlaşılması güç olabilir. Beni elden geldiğince kısa bir özet çıkarıp yayınlamaya mecbur eden bu tür güçlüklerin ortadan kaldırılması istediğidir.


TZANİLER:
DERSİM ADI, DER VE SİN ETNİK ADLARININ BİR KOMBİNASYONUDUR
Tzaniler ve ülkeleri hakkında en ayrıntılı bilgileri Bizans-Sasani savaşlarını anlatan M.S. 6‘ıncı yüzyıl Bizans tarihçileri Procopius ve Agathias‘da buluyoruz. Her ikisi de bu halka Tzani (Tzan, Tzanic), ülkesine Tzanica diyorlar.
Bunlardan Procopius, “Tzanic ulusu“nun daha eskiden “Sani“ adıyla bilindiğini not eder. Nitekim ondan asırlarca önce yaşamış coğrafyacı Strabo, bu halktan “Sanni“ (Sani) adıyla bir Pontus kavmi olarak bahsetmektedir. Pliny (M.S. 23/24-79)‘de de onlardan “Sanni“ler diye sözedilir.
Strabo, Pliny, Procopius ve Agathias; Tzani (Sani, Sanni) halkından ilk sözedenler değildir. Başka isimler altında Xenophon‘un ve Heredot’un da onlardan bahsettiğini biliyoruz. Çünkü, örneğin Procopius, onların ülkesini Trabzon sınırında gösteren Xenophon’un bu tarifinin yanlış olduğunu tartışmaktadır. Xenophon’da bu halktan ve ülkelerinden sözedilmemiş olsa Procopius’un bu sözleri yersiz olurdu. Saniler, Xenophon’un Anabasis’inde “Makronlar (Macrionlar)“ adı altında Pontus’ta gösterilirler. Nitekim kendisi de Pontuslu olan Strabo (M.Ö. 58-M.S. 25), kendi zamanında Sanni adını taşıyan Pontus kavminin daha eskiden “Macron (Macrion)“lar diye bilindiğini yazmaktadır. Heredot da onlardan “Macron“ adıyla sözetmektedir. Akamen imparatorluğunun 20 eyaleti ile bu eyeletlerde yaşayan aşiretleri ve halkları saydığı yerde, Heredot, kabaca Pontus’a tekabül eden 19‘uncu eyaletteki aşiretleri ve halkları şöyle sıralıyor: Moschi, Tibareni, Macron, Mossynoeci ve Mare (Bk. Heredotus, III. Kitap).
Böylece Tzan (Sani) halkından Macron adı altında tarihin babası olarak anılan Heredot’ta da sözedildiğini görüyoruz (Heredot’un aktardığı Akamen imparatorluğunun eyaletleri listesinde, Ermenistan 13‘üncü eyalettir).
Hatırlatmakta yarar var: Heredot’un aktardığı bu bilgilerin Darius’un M.Ö. 520 yılı dolayına ait Behistun yazıtından ve diğer yazıtlardan edinildiği genel bir kanıdır. Bu demektir ki, büyük olasılıkla Behistun yazıtında da Macron adı geçmektedir. Heredot’ta bu ad (“Macrone“), Darius’un oğlu Xerxes’in M.Ö. 481/480 yılında yaptığı Yunanistan üstüne sefere katılan halklar arasında da sayılmaktadır. Burada da 19‘uncu eyaletteki Tibareni, Macrone, Moschi ve Mossynoeci adları geçer. Bu grubun hepsinin Moschi’ler gibi techizatlandıkları, bunlardan Macrone ile Mossynoeci’lerin ortak bir kumanda altında savaştıkları kayddedilir (Bk. Heredotus, VII. Kitap).
Kısacası adı Heredot’ta ve Xenophon’da Macron, Strabo ve Pliny’de Sani (Sanni), Procopius ve Agathias’ta Tzan (Tzani) olarak geçen halk, bir ve aynı halktır.
Thomas Artsruni (M.S. 900), Tzanlar’dan Mamakanlar‘ın “Chen“ kolu diye sözeder. Chen, Tzan adının bir şeklidir. Chen formu Türkçe’de Çan şekline girmiştir.
Bu halkın daha başka adlarla bilindiği de olmuştur. Çünkü örneğin Arrian, Doğu Karadeniz kıyısında (yani Colchis, Lazica) yaşayan “Drille“ (Darili, Drilae) isimli halkın büyük bir olasılıkla Pliny’deki “Sanni“ler ile bir ve aynı olduğunu düşünmektedir. Arrian’ın kurduğu bu özdeşliğe Toumanoff da katılmakta, buna Drille (Darili) ve Sanni denenlerin Procopius’taki Tzaniler olduğunu eklemektedir. Kaynaklarda Colchis (Lazica) kavimlerinden biri olarak anılan Drille (Darili) halkının bu adının kökü Adontz’da Der (Dar) olarak yorumlanır. Onun açıklamasına göre bu adın son kısmı sadece bir sonektir (–eli, -ili).
Değişik çağlarda ve dillerde Macron, Sani (Sanni), Tzan (Tzani) ve Der (Drille, Dar-ili) adlarıyla bilinen bu halkın diğer bir adı da Dersim (Dersimli)‘dir.
Şimdi bu sonuca nasıl varıldığını kısaca görelim.
Bugünkü Dersim ve Tercan’ın adı Xenophon’da Der-xene (Xer-xene) şekli altında geçer.
İlkin bir noktaya açıklık getirmeliyim: Xenophon’un Anabasis ve Cyropaedia adı eserlerini İngilizce baskılarından inceledim. Bu çevirilerde Derxene (Xerxene) adına bizzat rastlamadım. Bunu başka kaynaklardaki referanslardan biliyorum. Örneğin bu kaynaklardan biri Taylor’dur. Besbelli ki, Xenophon’un kitabının orijinalinde ya da bazı baskılarında bu bilgi mevcuttu. Yoksa durup dururken kimse Xenophon’da böyle bir kavram geçtiğini söylemez. Kaldı ki, bu nokta çok önemli de değildir. Çünkü Xenophon bu kavramdan sözeden tek kişi değildir. Örneğin Strabo Makedonlar döneminin terminolojisinde mevcut olan Xerxene adından, bir diğer ünlü coğrafyacı Pliny (M.S. 23/24-79) ise bu adın Derxene şeklinden sözederler.
Araştırmacılar arasında genel kanı bu adların (Derxene, Xerxene) modern Dersim ve Tercan’a referans olduğudur. Ermeni kaynaklardaki Terjan (Dercan) ve Mananalı adları da bu aynı topraklara referanstı.
Dersim adı, Derjan şekli altında M.S. 5‘inci yüzyılda yaşamış ilk Ermeni tarihçisi Agathangelos’tan beri Ermenistan tarih ve coğrafyasında anılmaktadır. Eski Dersimliler‘in Dersim’e karşılık kullandıkları bir diğer ad olan Khalmem Ocağı (Kalman Ocağı, Mamekiye) ise, Ermenice kaynaklarda Mananalı (Mamanalı) şeklinde kayda geçmiştir.
Uzun sözün kısası, Dersim sözcüğü, Tzan (Tzan adı, Farsça‘da ve Arapça’da Çin ve Sin şekillerine girmiştir), Der (Drille), Xerxene (Derxene) ve Derjan (Tercan) adlarıyla ilişkilidir. Der-xene ve Der-jan (Ter-can) sözcükleri Farsça ve Arapça söylenişte Dersim şekline girmişlerdir.
Bu dönüşümün doyurucu bir açıklaması “Armenia in the Period of Justinian“ adlı kitapta Prof. Nicolas Adontz tarafından yapılmış bulunmaktadır.
Ermenice‘de Der-jan olarak söylenen adın Farsça ve Arapça söylenişte Der-Sim’e dönüştüğüne işaret eden Prof. Adontz, Dersim adını Der-Sim (Der-Jan, Ter-Can) şeklinde böler. Bu kombinasyonun ilk kısmı olan Der (Dar) sözcüğünün az önce bahsini ettiğimiz Drille (Darili) adından, ikinci kısmı olan Sim (Jan, Can) öğesinin ise Tzan (Jan, Çan, Çin, Sin) adından geldiğini söyler. Kısacası Dersim adı, kaynaklarda eski bir Pontus ve Colchis kavmi olarak anılan bir halkın adıdır. Bu halk değişik çağlarda ve dillerde Macron, Sani (Sanni), Tzan (Tzani), Darili vd gibi değişik adlar altında bilinmiştir. Bu halkın adının Dersim şekli, yine kendisine ait olan Der (Dar) ve Sin (Tzan) isimlerinin bir kombinasyonudur.
Dersim’de Der (Dar) sözcüğü yaygındır. Sık rastlanan L ve R seslerinin dönüşümüyle Del veya Deli gibi şekillere girdiği de vakidir. Bunun Dımli (Dımili) sözcüğüyle ilişkisi araştırılmaya değerdir.
Bir vakitler Derler (Darlar) ya da Tzanlar (Sinler) diye bilinenler, Dersimliler’in ta kendileridir.
Dersim adı da, tıpkı Türk, Kürt, Zaza, İngiliz, Alman ve diğerleri gibi etnik bir addır; tarihin çok iyi tanıdığı bir kavmin adıdır. Böyle bir addan yoksunmuşuz gibi bize başka adlar yakıştırılması cehaletin belirtisidir, en kötü cinsten bir kültürsüzlüğün, geriliğin ve fanatizmin ifadesidir.
Dersim adının “Gümüşkapı“ anlamına geldiği şeklindeki görüş artık bırakılmak zorundadır. Dersim adının bu yorumu olsa olsa Gümüşhane’nin Dersim’e dahil olduğu dönemle ilişkili bir yakıştırmadır.




 

DERSIM FORUM
 

 

Back to Top

Hosted by www.Geocities.ws

1