Zazalar’ın Dini İnançları ve Kurumları Üzerine Notlar (düzeltilmiş
hali).
M. Tornêğeyali
Sayın Sako Zulalyan!
Bu güzel makaleyi Dersim Foruma aktarmakla, çok iyi bir şey yaptınız.
Bizi bu değerli makaleden haberdar ettiğiniz ve aydınlattığınız için
teşekkür ederim. Makalenin çevirisindeki rolünüzü bilemiyorum.
Çevirmen olarak sayın M. Bocalyan’ın adı yazılı. Kendisi hakkında
bir bilgim yoktur. Ama eğer bu yazımdan haberdar olursa, makaleyi
Türkçe’ye çevirdiği için içten teşekkürlerimi ona da sunmak isterim.
Bu yazdıklarımın çevirmen muhatabı aslında kendisidir. Ayrıca sayın
G. Asatiryan ve sayın N. Kh. Gevorgian’ın yapmış oldukları bu
çalışmanın bizim için çok değerli olduğunu belirtmek isterim. (‘G.
Asatiryan’ şeklinde çevrilen ismin orijinali ‘Garnik Asatryan’
olduğuna göre orijinale bağlı kalmak gerekir).
Önsöz yerine:
Makaleyle ilgili bir kaç şey belirmem gerekiyor. Makalenin dili,
daha doğrusu çevriliş dili olan Türkçe ‘çeviri’ ile ilgilidir.
Çeviri dilinin oldukça yetersiz ve yer yer anlaşılmaz olduğunu
belirtmeliyim. Bunun için bazı kelimeleri düzelttim. Örneğin,
‘Rahbar’ olarak yazılan kelimeyi, ‘Rehber’ olarak düzelttim. Bunu
yaparken, söz konusu kelimenin bugünkü Türkçe’de kullanılışını esas
alarak, anlam değişikliği yaratacak düzeltmelerden kaçındım. Bunun
dışında Türkçe’de kullanılan ‘ğ, ı, ş’ gibi bazı harflerin
yazılamadığını, bunlar yerine kullanılan harf ve işaretlerin okumayı
ve anlamayı zorlaştırdığını fark ettim. Bunlarla beraber, Türkçe
gramer kurallaına göre büyük ve küçük harf yazımlarını, nokta ve
virgül, vb düzeltmeler yaptım. Bütün bu düzeltmeler Türkçe gramer
kurallaına göre yapıldı. Bazı kelimelere hiç dokunmadım ama onlar
ayrıca izah edilmeye muhtaçtır. Bazı cümleler için de aynı şey
söylenebilir. Bunları sizin bilginize sunmak istiyorum.
I.2. de:
"Zaza-kirder" diye bir terim kullanılmış. Birincisi Ermenice’de
kelime olarak ‘Kird’ mı yoksa ‘Kırd’ mı kullanılıyor? İkincisi
‘Zaza-Kirder’ Türkçe’deki gibi ‘Zaza-Kürdü’ gibi bir anlam ifade
ediyor mu? Üçüncüsü, ‘Kırd’ veya ‘Kird’ olarak telafuz edilen halk
hangisidir? Kürt mü, Zaza mı? (Adranik’ten yapılan bir çeviri
aktarmada ise ‘Kirt’ biçimi kullanılmıştı, bkz. Sako Zulalyan,
HERDIV'DEN KIZIL KILISE'YE >>
http://f27.parsimony.net/forum67890/messages/2496.htm<< ).
I.3. de:
‘etnonim’ diye bir kelime kullanılmış. Türkçe sözlükte ve yazım
kılavuzunda böyle bir kelime yok. Ama kullanılan kelime
‘etnik-lik’le ilgili olduğundan kastedilenin ‘bu etnik orijin, bu
etniklik’ vb. anlamlara gelmiş olmalı.
I.4. de:
‘diyalektiği’ -(diyalektigi)- şeklinde yazılı olan kelimenin doğrusu
‘diyalekti’dir. Diyalekt ile diyalektik iki farklı kelimedir.
Cümlenin doğrusu ‘Zazaca hiçbir şekilde Kürtçe’nin bir lehçesi veya
diyalekti sayılamaz’ şeklinde olmalıydı.
2.2. de:
‘Ayajan’ şeklinde yazılan kelime, Ağuçan (Ağu-içen) olsa gerektir.
Ayrıca
‘Devres Jamalan’ Derviş Cemal/ler şeklinde, (Zazaca Dewres Cemal/u)
ve
‘Kures’ (Kuresan) şeklindeki kelime ise Kureyş ve Kureyşan, (Zazaca
Khures/u) olması gerekirdi.
2.3. de:
‘şarf’ ($arf) diye bir kelime yazılmış. Türkçe’de böyle bir kelime
yoktur. ‘Üçgen, kırmızı şarf takılır’ diye belirtilen şey nedir?
Zazaca karçılığının ‘sar’ olduğu yazılmış. Zazaca’da ‘sar’ halk,
el-alem, yabancı demektir. Bu anlamda kullanılmadığına göre, ‘üst’,
‘baş’ veya ‘lider’ anlamında kullanılmış olabilir. Bu durumda ‘sar’
değil ama ‘ser’ olması daha mantıklıdır. Ser-vaz/ser-baz, ser-vejir
gibi. Diğer bir varyantı ise ‘sarre’ şeklinde olabilir ki, bu ‘baş,
kafa’ ve aynı zamanda ‘lider, önder’ demektir. ‘Sarrê ma’ başımız,
liderimiz anlamına gelir. Ama ben yorum yapmak yerine orijinalinde
ne geçtiğininin doğru bir çevirisini tercih ederim.
2.5.
„...varlıklarına ona armağanlar sunarlar.” Cümle düşük ve farklı
anlamlara gelebiliyor. Mesela ‘varlıklılar’ veya ‘varlıklı olanlar
ona armağanlar sunarlar’ ya da ‘varlıklarını ona ormağan sunarlar.’
Her ne kadar anlaşılıyorsa da, cümleler farklı anlamlara sahiptir.
Bu kadarla yetinmek istiyorum. Makalenin içeriğine ilişkin
düşüncelerimi ise ayrı bir yazıda kaleme alacağım. Makalenin
tarihsel bir değere sahip olduğu kesin. Ancak bu, makaledeki
görüşlerin tümüyle doğru olduğu anlamına gelmez.
M. Tornêğeyali
--------------------------------------------0---------------------------------------------------
Zazalar’ın Dini İnançları ve Kurumları Üzerine Notlar
Auteur - yazarı: G.S.Asatiryan-N.Kh. Gevorgian çeviri: M.
Bocalyan
(akr. Sako Zulalyan Tarih, gün ve saat : 10. Eylül 2005 00:47:36)
G. Asatiryan'nın N. Kh. Gevorgian'la birlikte 1990'dan önce yazmış
olduğu Zaza dini inançlarıyla ilgili bu makaleyi, değerli
araştırmacınn yazılarına site'de toplu olarak ulaşılabilmesi
talebine uygun olarak aktarıyoruz.
S. Zulalyan
O.I. Bu makele eskiden Dersim'de yaşayan Gevork Halacyan'nın kişisel
arşivinden seçilen materyeller temel alınarak yazılmıştır. Halen
Ermenistan Bilimler Akademisi Arkeoloji ve Etnografya enstitüsünde
bulunan bu arşiv, Dersim'li Zazalar ve Ermeniler’in etnoğrafyası,
demografisi, topografyası (yayılma alanı), dini inançları ve dili
üzerine zengin belgeler içermektedir. (I). G. Halacyan 1885 yılında
Dersim'de doğmuş ve 1915 Büyük Ermeni soykırımına kadar, yani tam 38
yıl aralıksız orada yaşamıştı, (2). 1966 yılında Sovyet
Ermenistan’ında vefat etti.
O.2. Çok ilginç belge ve materyeller içeren bu arşivde bulduğumuz
yeni veriler bilim açısından büyük değer taşımaktadır, çünkü Doğu
Türkiye'nin büyük kısmı gibi, Dersim'de bugüne dek konuyla ilgilenen
araştırıcılara kapalıdır, (3). Bu belgelerin önemli bir kısmı diğer
Ermeni kaynaklarıyla birlikte kullanılabilirdi. Yabancı bilginler
tarafindan bugüne dek incelenmemiş olan bu kaynaklarda da Zazalar ve
Kürtlerle ilgili çok değerli materyeller var. Halacyan'ın
belgelerine tarihsel kaynak niteliği veren birçok faktörler vardır.
Onun araştırmalarında betimlenen gelenek ve göreneklerin çoğu bugün
ya unutulmuş ya da zamanın getirdiği yeniliklerden etkilenerek
tanınmayacak şekilde değişikliğe uğramıştır.
I.I. Kendisine "Dimli" adını veren Zaza halkı genellikle
Dersim'de, Yüksek Hayk'ın batısında, Fırat ırmağının iki ana kolları
arasında kalan bölgede yaşar. Zazalar’ın yayılma alanı Kuzeyde
Erzincan, güneyde Murat Irmağı (Ermenice Arazani)'na kadar uzanır,
(4). Bunun dışında Bingöl'de, Muş’ta, Bitlis ve Diyarbakir
civarında, Siverek’te ve Doğu Anadolu’nun bazı diğer bölgelerinde de
Zazalar yaşamaktadır, (5).
I.2. Zaza adının bu halka komşularınca verilen küçümseyici ve hor
görücü bir lakap olduğu yolunda iddialar vardır. K.Hadank, XIX
yüzyılın başlarında yaşayan gezgin Rich'e atfen "Zaza" sözcüğünün
"kekeme" anlamını taşıdığını ileri sürer, (6). Zaza gerçekten de bir
lakaptır, ancak, Mackenzie' nin de vurguladığı gibi, bu dildeki s,
z, dz ve ts seslilerinin bolluğunu ifade etmek için kullanılmış
olabilir. (7) Ermeniler Zazalar’a "Dilmik" ya da "Zaza-kirder" adını
verirler. İkinci ad daha çok sosyal bir statüye'ye işaret eder ve
bunu "günlük yaşantılarında ve din sorunlarında Kürtler’e yakın
Zazalar" şeklinde yorumlanması gerekir. "Zaza-kirder" terimini
kullanan Ermeni araştırıcıları da gerçekte Zazaları Kürtler’den
ayırmaktadır,(8).
Zazalar’ın toplam nüfusu bugüne dek, Türkiye'de nüfus sayımı
sırasında Türkler dışındaki müslümanlar ve Alevilerin sayısı
gösterilmediğinden, bilinmiyorsa da, üç milyon civarında oldukları
tahmin edilmektedir.
I.3. Zazalar’ın bugün yaşadıkları bölgede belirmeleri X-XII
yüzyıllarda İran'ın Hazar denizi kıyılarından Daylamlıların birkaç
dalga halinde batıya yaptıkları göçle ilgilidir. Bu tarihi olguya
onların kendilerine verdikleri "Dimli", "Dimla" adı da açıklık
getirmektedir, ki "Daylam" sözcüğünden kaynaklanmiş olduğu
söylenebilir. (F.C.Andreas), (9). Zaten Ermenice’de Zazalara verilen
"Dilmik" adı da bunu göstermektedir, (10). Kuşkusuz bu etnonim
"Delam" ya da "Delim" orjinalinden kaynaklanmıştır. (11).
I.4. Zaza dili İran dillerinin kuzeybatı grubuna girer ve Taliş,
Harzani, Gilani ve Samnani dillerine akrabadır, (12). Zazaca hiçbir
şekilde Kürtçe’nin bir lehçesi veya diyalekti sayılamaz. Zaza,
Gurani ve Luri dillerinin İran dilleri listesindeki yerinin
belirlenmesi görevini vaktiyle D.N.Mackenzi üstlenmişti, (13).
I.4.I. Elimizdeki sınırlı metinlere bakacak olursak, Zaza diline
Türkçe, Arapça, Farsça ve özellikle Ermenice'den çok sayıda sözcük
geçtiğini görürüz. Bu olgu Zaza-Ermeni ilişkilerinin tarihinin çok
eskilere indiğine delalet eder. Halacya'nın arşivinde Ermenice'den
Zaza diline geçen elli sözcükden oluşan bir cetvel vardir.
İlginçtir ki, Ermenice'nin Zaza dilini morfolojik açıdan da
etkilediği dikkati çekmektedir. Örneğin, Ermenice "og" fiil eki Zaza
dilinde de aynı anlamda kullanılmaktadır.
Örneğin:
Zazaca---------Ermenice----------Türkçe
kard-og--------kert-og-------------yap-an, yara-t-an
ama-y-og------yek-og--------------gel-en
şiay-og----------ginats-og----------gid-en
wand-og--------interts-og---------oku-y-an (kürtçe-xwandavan)
vat-og-----------khos-og-----------konu-ş-an vs. (14).
İlginçtir ki Ermenice -og fiil ekine bazi Kürtçe fiillerde de
rastlanmaktadır. (Kurmanci'de). Örneğin, götög = Zazaca vatog,
çekirog (yapan) vs. (16) Ancak Kürtçe'de sık sık rastlanan -ök ekini
bu ek ekle karıştırmamak gerekir. Genelde eylem yapanı gösteren bu
ek eski farsça -aka ekinden kaynaklanmaktadır, (17).
2.I. Zazalar’ın dini inançları ve gelenekleri hakkında oldukça
geniş bilgimiz varsa da, ciddi bir araştırı için bunlar tatmin edici
olamaz. Kürtlere, aşırı Şiilik akımları, İran ve Türkiye'de ki dini
tarikatlara sunulan eserlerde Zazalarla ilgili az çok bilgilere
rastlamaktayız. Halacyan'ın arşivi diğer Ermeni kaynaklarıyla
kullanıldığında bu eksiği belirli ölçüde tamamlamaktadır.
Başlangıçta bazı muellifler, örneğin V.Gordlevski, Zazalar'dan
söz ederken "Kızılbaş" terimini kullanmışlardıysa da, bu hatalı bir
yaklaşımdır. "Kızılbaş" terimi aynı zamanda etnik bir terimdir ve
Türk kavimlerinden birine verilen addır.
İran kökenli, tecrit edilmiş bir şekilde yaşayan Zazalar ise
Şiiliğin aşırı akımlarından birini seçmiştir, ki bu dinde yerli
halkların en eski inançlarının izlerine rastlanmaktadır, (18).
Zazalar’ın dini inançları birçok ayrılıklar göstermekteyse de,(19)
daha çok aşırı Şiiliğin tarikatları yaygındır. Bütün bu tarikatlar
Ali’yi tanrılaştırırlarsa da, aynı zamanda ilkel Hıristiyanlık
döneminden kalma elementleri de muhafaza etmişlerdir. Bununla
birlikte çeşitli yerleşim birimlerinde sadece bu bölgelere özgül
özellikler görüyoruz ki, bunlar gerek Hıristiyanlık, gerekse islam
geleneklerinden oldukça farklıdır, (20).
Zazalar’ın dini inançlarında Hıristiyanlik öğelerine de
rastlamaktayiz ki, bunların çogunluğu bu halka Ermeniler'den
geçmiştir. Bir kısmı aşırı Şiilik gelenekleriyle benzerlik
göstermekte, (21) bir kısmı da Dersim'de yaşayan Ermeniler’in
etkisini taşımaktadır.
Bir makale çerçevesinde Zazalarla ilgili bütün etnografik
verilerin çözümlemesini, maalesef, yapamıyoruz. Örneğin, bitkiler,
yaban hayvanları ve sürüngenler, özellikle yılanlarla ilgili
inançlar inceleme sınırları dışında kalıyor. (22).
2.2. Genelde Zazalar’ın dini inançlarını olduğu gibi muhafaza
eden dört aşiret vardir. Bunlar Ayajan, Bamasur (Bamasuran), Kures
(Kuresan) ve Devres Jamalan aşiretleridir. Devres Gulabian ve Sare
Saltık (Türkçe - Sarı Saltuk) adlı diğer aşiretler dini özellikler
açısından önemli rol oynamazlar, (23).
Dini liderlik Zazalar'da irsidir. En yüksek makam sayılan Pir-i
Piranlık dahi babadan oğula geçer. Dini hiyerarşide görevler şöyle
sıralanır: Rehber, Mürşid, Dede, Seyit (24), Pir ve Pir-i Piran,
(25). Dini işlerde molla, şeyh ve ulema gibi terimler hemen hemen
kullanılmamaktadır.
2.3. Pir-i Piran makami Kuresan aşiretinin tekelindedir ve irsi
olarak babadan oğula geçer. Bununla birlikte Pir-i Piran adayi 18
yaşından küçük, özürlü ya da yatalak olamaz. Ailede erkek varis
olmadığı hallerde Pir-i Piranlık yakın akrabalardan birine(erkek
olmasi şartıyla) devredilir. Atama töreni şöyle yapılır. Dini
reisler ve sivillerden oluşturulan yaşlılar meclisi toplanır
(bunlardan yedisi mutlaka adayın temsilcisi olduğu aşiretin ileri
gelenleri olmalıdır), (26). Törene başlamadan önce adayın saçı
sakalı tıraş edilir, ancak erkekliğin simgesi sayılan bıyıklara el
sürülmez. Ardından yaşlılar meclisinin iki üyesi sazlari ellerinde
adayın iki yanında yerlerini alırlar. Dini ilahiler birbirini izler.
Daha sonra en yaşlı üye adaya yaklaşıp, sağ elini onun başına koyar.
Diğer altı ileri gelenlerde aynısını yaparlar, (27). Tören sırasında
Zaza dilinde dualar okunur. Sonunda adaya üçgen kırmızı şarf takılır
ki, Zaza dilinde buna "sar" (28) derler. Daha sonra yaşlılar yeni
Pir-i Pirana yaklaşarak sırayla omuzunu öper ve kutlarlar, (29). Bu
arada şarkılar söylenir, dans edilir, Pir-i Pirana armağanlar
sunulur.
2.4. Pir-i Piran aşiretin reisi ve dini lideridir. Dünya evine
girdiği taktirde eşi (ana) kocasıyla eşit haklara sahip olur. Pir-i
Piran ölünce aşiretin yönetimi "ana'ya" geçer, ancak dini işler onun
yetkisi dışında kalır. Zazalar'da kadınlar din işlerinde söz sahibi
değildirler, (30). Ancak aşiret üyeleri "ana'ya" daima saygı
duyarlar, (31).
2.5. Halacyan'a göre, Rehberlar sıradan din adamlarıdır. Aşiretin
diğer üyelerinden hemen hemen farksızdırlar. Görevleri tapınağı
ziyaret etmek, dini ayinler düzenlemek, aşiretin dini ve etnik
yaşamını denetim altınde tutmaktır. Rehber'in ev işlerini aile
üyeleri bir de talib'lerden seçilen gönüllü hizmetçiler görürler,
(32). Yılda bir ya da iki kez Zazalar aşiret reisini ziyarete
gelerek, varlıklarına ona armağanlar sunarlar. Bu armağanlar koyun,
yün, hali, kilim vs olabilir. Bu sayede bol ürün toplanacaği
düşünülür, (33).
2.6. Bazı araştırıcılar (G.Halacyan, V.Gordlevski) Zazalar’ın
vaftiz olduğu görüşünü ileri sürerler. Ancak bu sadece dış görünüşte
böyledir ve Zazalar ve Hıristiyanların adet ve gelenekleri
arasındaki belirli benzerliklerin ifadesidir. Halacyan aynı zamanda
Zazalar’ın komün, yani cemaat hayati yaşadıklarına işaret etmişti,
(34). Ona göre cemaat belirli zamanlarda toplanarak günah
çıkartırdı. Bu geleneğin erken Hıristiyanlik döneminin "agape'sini"
ya da "Carmat's Meals'i" hatırlattığı söylenebilir, (35). Aynı
anlamda bu geleneği aşırı Şii tarikatlarında, örneğin Maku
bölgesinin Akkoyunlular’ında da rastlanmaktadir (36). Zazalar’da
cemaat, ilk Hıristiyanlarda olduğu gibi, idari bir birimdir. Ev
sahibi, sufilerin kullandığı loqmeye haqi (Tanrı Payı) terimi gibi,
çiçeklerle süslenmiş halis tere yağının, tuzu ve ekmeği bir siniye
doldurup Pir-i Piranın evine götürür, (37). Armağan gülbang adlı
tören sırasında verilir ki, bu terim Küçük Asya dervişlerinin
ilahileri ile ayni anlamdadir. Bu terimin Ermenice "Avedis" (Muştu,
mutlu haber) ile aynı anlamdadır (38).
2.7. Vaftiz Zazlar arasında pek yaygın değildir ve daha çok
Ermeni kökenli Zazalar arasında rastlanır. Halacyan'a göre, (39)
Vaftiz törenine yalnız kadınlar katılmakta otuz ya da kırk günlük
kız ve erkek çocukları gizlice vaftiz edilmektedir. Çocuğun anası 7
çesit çiçek toplar ve 7 pınardan su getirir. Bu suyu testiye
doldurup çiçekleri içine koyar ve özel bir yere saklarlar, (40).
Çocuğu kucaklayıp bu suya batırırlar. Ana bir kuş tüyünü testiye
batırıp çocuğun alnına bir haç çizer (41). Üç gün sonra çocuğu
yıkarlar. Görüldüğü üzere Zazalar’da vaftiz geleneği sadece
kadınların çabalarıyla, o da gizlice, sürdürülmektedir. Eğer bu olay
ortadoks Zaza ailesinde geçiyorsa, vaftiz törenine çocuğun anası ve
baldızları katılır, (42). Her ne kadar bunlar Ermeni kökenli
olduklarını bilir ve geleneklerine bağlı kalırlarsa da, sadece Zaza
dilini konuşur ve Zaza dinine ibadet ederler.
2.8. Zazları diğer aşırı Şiilerden ayıran bir başka özellik de
onlarda musahip (Tanrı kardeşleri) kurumunun korunmuş olmasıdır. Bu
kurum ile süfilerde yaygın olan ve Yezidiler’de de rastlanan "bire
axirate" ve "xuska axirate" (öbür dünyanın kız ve erkek kardeşleri)
arasında belirli bir benzerlik vardir, (43). Yezidilerin aksine
Zazalar’da müsahip kurumu yalnız erkekler arasında yaygındır.
Musahip seçimi ana-babanın müdahalesi olmadan yapılır.
2.9. Zazalar’ın tinsel yaşamında "kirva" kurumu önemli rol oynar.
Bu kurum, Zazalarla Ermeniler ve Kürtler arasında akrabalık
ilişkileri kurulmasıyla ilgili bir gelenektir ve ayrıntılı olarak
incelenmiştir (45).
2. 10. Bu makalede Zazalar’ın otantik inançlarının ayrıntılarını
ele almak mümkün olmadığından, ilgilenenlere Halacyan'ın eserlerini
okumalarını salık veriyoruz. Ancak makalenin sonunda Kistim köyünün
dini inançlarına da değinmenin yerinde olacağını düşündük. Bu köyde
Zazalar arasında Hızır İlyas'a tapma gelenegi Ermeniler’in Surp
Sarkis inancından kaynaklanmaktadır ve adı geçen bayramdan üç gün
sonra kutlanır, (46).
Notlar:
1. G.Halacya’nın topladığı Ermenice belgerinin önemli bir kısmı
Yerevan'da yayımlanmıştır. Bak.: Dersimi hayeri azgagirutyuni,
Birinci kısım, Yerevan, 1973.
2. Ayrıntıları için bak.: G.Halacyan, a.g.y.,s. 7-8.
3.K.Hadank'ın 1932'de Berlin'de yayımladığı "Mundarten der Zaza,
hauptsachlic aus Siwerek und Kor" adlı eseri O.Mann'ın XX yüzyılın
ilk on yılında Zazalar hakkında topladığı belge ve verileri de
içermektedir.
4. Dersim'in coğrafyasi, topoğrafisi ve iklim koşulları hakkında
ayrıntılı olarak bak.: S.Haykuni, "Dersim", Ararat 2, 1886,84;
Andranik, Dersim.Tiflis, 1900, III-II 6; G.S.Erevanean, Patmut'iwn
çasancaki hayots", Beyrut, 1956, I-20; G.Halacyan, a,g,y,,9-I00;
H.H.Gasparyan, Dersim (batma azgagrakan aknark), Batma banasirakan
handes, Erevan 1979, (2),195.
5. Bak.: K.Hadank, a,g,y, 8-9 (Andranike atfen, a,g,y.) ; ayrica
P.Lerch, Forschungen über die Kurden und die Iranischen Nordchaldaer,
I Abt., St. Petersburg I857, XXI; M.Van Bruinssen, 'Agha, Shaikh and
State; On the social and Political organization of Kurdistan',
Rijswik 1978, 3D.
6. Bak.: K. Hadank; agy. I; D.N. Mackenzie, "Kurmandzi, kurdi,
gurani", NAA 1963 (i), 164.
7. D.N. Mackenzie, ibid. Ermeni dağli Mirakyan soyunun diyaleğinde
de hışırtılı seslilerin kullaımında aynı özelliklere rastlanmaktadır.
Bak.: Haykuni, agy. III,133; Andranik, agy. 184²; R.H. Bayramyan, "Dersimi
parparayin kardezi" (Dersim diyeleklerinin haritasi), Erevan, 1960,
59-70.
8. G. Halacyan, DAN V, 242; "The Nationality of Alevi Kurds is Zaza;
their language is the Zaza language (zazayeren); The religion is
Alevism ( i.e. extreme Shi'ism_ G.A. B.G.); Zazalar’a ayrıca
Dersim’de bulunan Dujik dağının adından kaynaklanan "Dujik Kürtleri"
adı da verilmektedir. Bak.: Fr. Spiegel, Eranische Altertnumskunde,
II Bd. Leipzig 1873,65.
9. Bak.: V. Minorsky, "La Domination des Dailamites", Paris 1932, 17
10. Bak.: V. Minorsky, Ibid.
11. K.N. Yüzbaşiyan, "Daylamity v Povestvovanii Aristakesa
Lastiverci" in: PS 7 (70), Moscow 1962, 146-151.
12. W.N. Henning, " The ancient language of Azerbaijan", in TPS,
1954 (published 1955), 174-175: G. Morgenstierne, "Neu-Iranische
Sprachen" in: HbO, Abt. Iranistik, 4, band, I Abschn., Leiden-Köln
1958, 175-176; J.M. Oranskij, Iranskiye yazyki v istoriçeskom
osveşçenii, Moscow 1979, 43-44.
13. D.N. Mackenzie, "The origins of Kurdistan", in TPS 1961, 70-72;
idem, " Kurmandzi, kurdi, gurani", NAA 1983 (I), 163-164.
14. K. Hadank, agy. 89; Torej, Kovara çandi u pişeyi, heymar 4,
Stockholm 1981, 90,102,103; Hevi Kovara çandiya gişti, heymar I
1983, 121.
15. Hevi, ibid.
16. Berbang, Kovara Federasyona Komelen Kurdistana li, Swed 3, 1984,
17.
17. Ayrıntılar için bak.:G.S.Asatiryan, "yazyk zaza i armyanskiy"
in: PBH 1987 (1),169. Ermeni-Zaza ilişkileri için bak.: Trotter,
"Haloaziyskie Kurdy"in: Materialy dlya opisaniya Batumskoy oblasti,
Tiflis 1882, 6-7:, K.Hadank, a.g.y.,32-34; L.Molyneux-Seel, "A
journey in Dersim" in: GJ 1914 (44), 49-68.
18. Zaza dili hakkında ilginç bir görüş için bak.: N.Adonts, "Botn
the Kizilbanes and the innabitants of Dersim adhere to a religion
which is distinct both from Christianity and Islam. Their beliefs
are founded on an amalgamation of Christian and Manichaean
doctrines, with an outward veneer of shiism"? Bak.: N.Adonts,
"Towards the solution of the Armenian question", London 1920, 11-12.
19. V.A.Gordlevsky, Izbranniye Soçineniya, tom I, Moskow, 1960,248.
20. Bak.: I.P.Peterruşevsky, Islam v Irane, Leningrad 1966,308;
S.van Trowbridge, "The Alevi, or deifiers of Ali", in: Harvard
Theological Wreview 1909, 1I,340-353.
21. Zazalar arasında da sunni müslümanlara rastlanmaktadır. Bak?:
M.M.van Bruinessen, a.g.y.,132.
22.Hızır İlyas bayramı doğrudan doğruya Ermeni motiflerinden
kaynaklanmaktadır.
23. Örneğin, vaftiz töreni geleneği; Hızır İlyas ile Surp Sarkis
arasındaki benzerlik vs.
24. İlginçtir ki Zazaların Hızır İlyas bayramı ile İran Maku
bölgesinde yaşayan kızılbaşların Ali bayramı ya da Aga bayramı
arasında da benzerlik gözlenmektedir. Bak.: Nuri Dersimi. Kurdistan
tarihinde Dersim, Halep, 1952,31; G.S.Erevanean, a.g.Y.,79-80;
V.A.Gordlevski, a.g.y.,III, 414. Ermeni bayramı Surp Sarkis hakkında
ayrıca bak.: M.Ormanian, Cisakan Bararan, Beirut 1979,13; CI. Ruart,
"Kizilbash" in: El, Leiden-London 1913,1054; Andranik, a.g.y., 164.
Surp Sarkis'le ilgili Ermeni inançları için bak.+M.Abeghian, Der
armenische Volksglaube, Leipzig 1899,95-100,
25. Dersim Zazalarının aşiret yapıları hakkında bak.+ N.Dersimi,
a.g.y., 18-19, 24-28; H.H.Gasparyan, a.g.y., 196-198; G.S.Erevanean,
a.g.y., 76-77.
26. S.Haykuniye göre, dedeler ve seyidler düğünler ve cenaze
törenlerini yönetirlerdi. Bak./ S.Haykuni, a.G.Y., 86.
27. Bak.: G.Halajyan, DAN V, 1960, 463; G.S.Erevanyan, a.g.y., 81;
Andranik, a.g.y., 166-167.
28. V.Minorssky, " Ahli Hakk" in: El 1956, 261."...the Ahli Hakk
attach tremendous importance to assemblies (djam/djam) in wich ali
difficulties find their solution".
29. Kızılbaşlar'da da bu tören sırasında eller başlara koyulurdu.
Bak. V.Gordlevsky, a.g.y., I,252.
30. Arapça (Sara) sözcüğünden, işaret, sembol.
31. Omuz öpme alışkanlığına aşırı Şii akımlarında da rastlanır.
Bak.+ V.A.Gordlevsky, a.g.y., III, 415.
32. Sivas'ta mevcut "Anabacili" Kadın tarikatiyla kiyas. Bak.:
V.A.Gordlevsky, a.g.y., III, 335.
33. G.Halajyan, DAN V, 464-465.
34.Ibid,466.
35. Ibid, 467.
36.Ibid., 468.
37.CI.Huart, a.g.y., 1053.
38. I.P.Petruşevski, a.g.y., 308.
39. G.Halajyan, DAN V, 539.
40. A.A. Dehknoda, Lognat-name s.v.
41. G.Halajyan, DAN V, 469-471. Ermeni inançları gibi etnik
faktörleri de Zaza dini inançlarının biçimlenmesinde önemli rol
oynamıştır. Bak.: L.Molyneux-Seel, "A journey in Dersim", in GJ
44,49-68; G.Halajyan, DAN II, 1960, 244; V.A.Gordlevski, a.g.y., I,
252.
42. Bu ayin Ermenilerin vaftiz sırasında kullandıkları kutsal suyun
(möron) hazırlanışını andırır. Möron da çeşitli çiçeklerin özünden
yapılır.
43. Bu da möronun vaftisin yapıldığı leğene damlatılışını andırır.
44. G.Halajyan, DAN V, 464-471.
45. Bire axirate ve xuska axirate hakkinda ayrintili olarak bak.:
G.Asatrian. "O brate i sestre zagrobnoj zizny v religioznyx
verovaniyax ezdov in: Strany i narody Bliznego i Srednego Vostoka
XIII Kurdovedenie, Erevan, 1985, 262-271.
46.. G.Halajyan, DAN V? 472-473.
47. S.A.Egiazarov, Krattkij etnografiçeski oçerk kurdov erivanskoj
gubernii, Tiflis 1891, 44; G.Haljyan, DAN V, 473-474.
48. Ermenilerin Surp Sarkis bayramı için bak.: M.Abeghian, a.g.y.,
99-100; Karakoyunlularda "Aga3 (Ali) bayramı için bak.:
V.A.Gordlevski, a.g.y., III, 414.
49. Daha ayrıntılı olarak bak.: N.Dersimi, a.g.y., 97-98;
G.Halajyan, DAN V, 475-480; S.Haykuni, a.g.y., Ararat 3, 133;
G.S.Erevanean, a.g.y., 79.
50. G.Halajyan, DAN V, 480.
Cevaplar: