DERSİM’İN ŞECERESİ (IX)
Auteur - yazari: SEYFİ CENGİZ Tarih, gün ve saat : 04. Eylül 2005
00:03:11:
BELGE NİTELİĞİNDE BİR KANIT:
KHAL MEM - KHAL FERAT TABAKASINI TEMSİL EDEN DERSİMLİ ELÇİLERİN ÜNLÜ
SASANİ ŞAHI NUŞİRVAN-I ADİL İLE 539 YILINDA YAPTIKLARI GÖRÜŞME VE BU
GÖRÜŞMEDE KENDİ ETNİK KİMLİKLERİ KONUSUNDA SÖYLEDİKLERİ
Tzanlar (Dersimliler), Bizans imparatoru Justinian (527-565) zamanına
kadar bağımsız yaşadılar. İlk kez Justinian zamanında ve M.S. 530 yılı
civarındadır ki bir askeri hareketle onlara Bizans hakimiyeti ve bunu
takiben de Bizans eliyle Hiristiyanlık dayatıldı.
Bu gelişmeler M.S. 530 yılındaki Bizans-Sasani savaşının az öncesine
rastlıyordu.
Yeri gelmişken Tzanlar’ın Mamakanlar olarak bilinen kolu içinde
Hiristiyanlığın bir asır kadar daha erken bir tarihte, yaklaşık olarak
4. veya 5‘inci yüzyıl başlarında benimsendiğini hatırlatmak zorundayım.
Tzanica (Eski Dersim), altın ve gümüş madenleri bakımından zengin bir
ülkeydi. Bizans ile Sasaniler’in bu ülke üzerinde yürüttükleri
savaşların önemli bir nedeni bu madenlerdi. İspir ve Pasinler (Hasan
Kale)‘de altın, Gümşhane’de ise adından da anlaşılacağı gibi gümüş
madenleri vardı.
530/532-540 yılları arasında İspir ve Pasinler’deki altın madenleri
Sasaniler’in kontrolündeydi. Bu madenleri yönetiminin başlarında Mezdek
yandaşı olup İran’da Mezdekiliği iktidara taşıyan Sasani şahı Kava
(488-496 ve 498-531)‘nın izniyle Simon adında bir yerli işletiyor,
çıkarılan madeni Sasaniler’e veriyordu.
Bizans tarihçisi Procopius, Simon’u İspir kalesinin sahibi “bir Ermeni“
olarak tanıtır.
530 yılındaki Bizans-Sasani savaşı sırasında taraf değişip Bizans’a
yanaşan Simon, çıkarılan madeni Sasaniler’e vermeyi reddetti. Simon’a,
Procopius’un tabiriyle söylersek, “bazı Ermeni köyleri“ veren Bizans
imparatoru Justinian, bu köylere karşılık olarak altın madeninin
bulunduğu İspir Kalesi’ni ondan devraldı.
Tam bu değiş-tokuş sırasında Partlar’ın Kamsarakan evinden prens İsaac
Kamsarakan da taraf değişerek kendi elindeki Bolum Kalesi’ni Bizans’a
teslim eder. Erzurum sınırındaki bu kale Kırmanciye’nin Sasani parçası
içine düşüyordu. Sasani ordusunda kumandanlar olarak görev yapan
İsaac’ın iki büyük kardeşi Narses Kamsarakan ile Aratius Kamsarakan da
bu aynı tarihte Kırmanciye’nin Bizans parçasına sığınırlar.
Yukarda bahsi geçen Simon, İsaac, Narses ve Aratius gerçekte Khal
Mem-Khal Ferat tabakasına mensup Dersimliler’dir. Ama Dersim coğrafyası
uzun zamandır Ermenistan’ın bir parçasına dönüşmüş bulunduğu için,
diğerleri gibi Procopius da onlardan “Ermeni“ diye sözetmektedir.
Bu taraf ve el değişme olayları Bizans-Sasani ilişkilerini
gerginleştirdi. Bu arada başka gelişmeler yaşandı.
530‘ların sonlarına gelindiğinde Procopius‘un yine “Ermeni“ diye
referans verdiği Bizans parçasının halkı bu kez Sasaniler’e yanaştı. 539
yılında başında Vassak (Bassaces) adında bir Bizans vasalının bulunduğu
bir heyeti temsilci olarak ünlü Sasani Şahı Nuşirvan-ı Adil (531-579)
ile görüşmeye yolladı. Adontz’a göre Procopius’un burada sözünü ettiği
heyetin başkanı büyük olasılıkla 450/451 isyanına da katılmış olan
Mamakan Evi’nden Vasak Mamikonian’dı. Nuşirvan-Adil, kendisinden hemen
önceki Mezdekçi Sasani şahı Kava’nın oğludur. Ona Kisra, Kisra Anuşirvan
veya Kesri (Şerefname’de Nesri) dendiği de olur. Asıl adı Hüsrev’dir. Bu
ad Arapça’da Kisra şekline girmiş ve tüm Sasani şahları için kullanılan
kollektif bir ünvana/ada dönüşmüştür.
Bu görüşmede heyettekilerin çoğu Sasani şahı Nuşirvan-ı Adil’e
kendilerini “Arsaki“ (Part) olarak tanıtır. Procopius onlardan “Ermeni“
diye sözetse de, besbelli ki onların kendileri hakkındaki görüşü
başkaydı.
Geçerken de olsa bir çift söz edelim: Azıcık tarih ve etnoloji bilen
Partlar’ın Ermeni olmadığını bilir. Bilince de bir Bizans tarihçisinin
onlardan nasıl olup da “Ermeni“ diye sözettiğini düşünür. Eğer
Ermenistan sınırları dışındaki Partlar‘a hiç bir vakit ve hiç bir
şekilde “Ermeni“ denmediğini de biliyorsa, “Ermeni“ kavramının anlamı
üzerinde düşünmeye başlar.
Esas konumuza dönersek:
Bahsi geçen hayettekilerin büyük bölümü Nuşirvan-ı Adil’e Part
kırallarıyla ilişkili olduklarını, Arsaces’in soyundan geldiklerini
söylüyorlardı.
Procopius, onların Nuşirvan-ı Adil’e dediklerini aynen şöyle aktarır:
“Bizim atalarımızdan son kıral Arsaces idi. Kendi tahtını gönüllü olarak
Roma imparatoru Theodosius’a bıraktı, ama bunu imparator Theodosius’un
ailesinden sayılmak ve vergilerden muaf tutulmak koşuluyla yaptı“.
Burada adı geçen Arsaces, Roma/Bizans Ermenistanı’nın son kıralı Arsaces
III‘tür (M.S. 387-390). Khorenatsi’nin Val-Arşak dediği Tiridates I (M.S.
53-100)‘in soyundan sayılmaktadır. O öldükten sonra bugünkü Dersim’in de
dahil olduğu Roma/Bizans parçası artık Roma/Bizans valilerince
yönetilmeye başlanır. Böylece onunla birlikte Batı Ermenistan kırallığı
sona erer.
Bu Arsaces III’ün soyundan gelenler Partlar’ın Kırmanciye (Ermenistan)
koluna mensup olup Arşakuniler (Arsar-unik, Arsak-uni) diye bilindiler.
Onların bir diğer adları ise Kamsarakanlar’dır. Kırmanciye‘nin Roma
parçasının tarihinde ve Roma imparatorluğunun kendisinde Arap istilasına
kadar önde gelen bir rol oynayan bu ev, Dersim geleneğinin Khal Ferat
oğullarıdır. Bizans’ın Heraclianlar imparator evi (610-771)
Arşakuniler’le ilişkilidir. Akilisene Mamakanları ve İspir Bagratları
Arsak III’e tabi prenslikler arasındaydılar. O’nun eski toprakları
modern Dersim’i de içeren Erzurum (Caren-itis) ile örtüşüyordu.
Vergilerden muaf bu topraklar Justinian zamanına kadar imparatorluk
içinde politik ve askeri bir otonomiye sahip bir tür vasal devletti.
Justinian ile birlikte ve 536 yılından itibaren bu toprakların
otonomisine fiilen son verilip bir Bizans temasına dönüştürüldü.
İmparator Justinian’ın bu yeni düzenlemesiyle otonominin yitirilmesi 538
yılında Bizans’a karşı Arsaki prenslerin (Khal Feratlar’ın) liderlik
ettiği bir Dersim direnişine sebep oldu.
Tzanica’nın bağımsız sektörünün işgali ve eskiden otonom olan sektörünün
bu statüsüne son verilmesi üzerine patlak veren direnişin bastırılmasını
takibendir ki, adı geçen heyet 539 yılında Sasani şahı Nuşirvan-ı Adil
ile görüştü ve olan bitenden dolayı ona şikayetlerini aktarıp Bizans’a
karşı ondan yardım istedi.
Bizans’ın kendilerine uyguladığı baskı ve haksızlıklardan yakınan bu
heyet, bu baskılara örnek olarak Nuşirvan-ı Adil’e Bizans’ın kendi
komşuları “Tzaniler“in bağımsızlığına nasıl son verdiğini, onlara hangi
yöntemlerle boyun eğdirdiğini anlatır. Kendilerine ve komşuları
Tzaniler’e yönelik bu Bizans uygulamalarından dolayı şikayette bulunup
Sasani şahını Bizans’a karşı savaş açmaya ikna ederler.
Burada Tzaniler diye referans verilenler Mamakanlar diye de bilinen
Dersim geleneğinin Khal Mem oğullarıdır. M.S. 900 yılında yazan Thomas
Artsruni, Tzanlar’dan “Mamakanlar’ın Chen kolu“ diye bahseder. Adontz’a
göre ise doğru olan bunun tam tersidir. Yani gerçekte Mamakanlar, Chen
(Çan, Sin, Çin) orijinlidir. Nitekim Mamik-Konak geleneği de bunu
söylemektedir. Dersim ve Dersmliler adı Tzanlar’dan kalmadır.
Dersim geleneğinin Khal Mem-Khal Ferat tabakasını temsil eden bu heyetin
önerisi üzerinedir ki, 539/540 yılında Nuşirvan-ı Adil’in emriyle Sasani
ordusu Ermenistan’ın Bizans parçasını işgal eder. Sasaniler’in Dersim ve
çevresinde hakimiyet kurması yukardan beri özetlediğimiz 530-539 yılları
arasındaki bu kritik dönemece, Sasani şahı Mezdekçi Kava ile onun oğlu
Nuşirvan-ı Adil’in yönetim dönemlerine rastlar.
530‘lu bu yıllar Dersim’in eski halk tabakasının tarihi ve kimliği
bakımından anahtar nitelikte verilerle doludur.
|