Anasayfa     Yazilar     Forum     Arşiv
         

Eurobarometer Sonu�ları ve Dersim Sorunu

Dersim Forum

Auteur - yazari: Mehmet YILDIZ Tarih, g�n ve saat : 20. Temmuz 2005 18:58:23:

Eurobarometer Sonu�ları ve Dersim Sorunu


D�n (18 Temmuz 2005) yayınlanan �Eurobarometer� sonu�larına g�re Avrupalıların y�zde 52�si T�rkiye�nin Avrupa Birliği (AB) �yeliğine karşı �ıkıyor. Avrupalıların yalnızca y�zde 35�i bu gibi bir �yeliği destekliyor.

Dersimliler bakımından bu son derece k�t� bir haberdir. Avrupalı halkların T�rkleri aralarında g�rmek istememeleri anlaşılır olmasına karşın, bu Dersim i�in �ok k�t� bir haberdir. Zira T�rklerin demokrasi k�lt�r� azınlıkların k�k�n� kazıma anlayışıdır. Biz AB �yeliği sayesinde T�rk politik k�lt�r�n�n değişime uğrayabileceğini ve insan haklarının artık ihlal edilmeyeceğini umuyorduk.

T�rkiye�nin AB �yeliğinin Dersimliler i�in hayati bir mesele olduğuna inandığım i�in bir s�re �nce bir dizi Avrupalı partiye ve �nde gelen politikacıya T�rkiye�nin AB �yleğini engellemenin bizi �l�me mahkum etmek anlamına geldiğini i�eren mektuplar yazdım.

İslam�ın demokrasiyi destekleyen bir din olmadığını, M�sl�man �lkeler arasında tek bir demokratik �lke bulunmadığını herkes biliyor. Ancak �kimse diniyle d�şï¿½nmez, herkes aklıyla d�şï¿½n�r� prensibinden hareketle, T�rklerin demokrasi ve insan haklarını benimsemesini teorik olarak olanaklı g�r�yoruz. K�lt�rel determinizm ırk�ı ve gerici bir teoridir. K�lt�rler değişmez değildir. İnsanlar kendi k�lt�rlerinin esirleri değildirler. Bir k�lt�r�n yaşayabilmesi i�in onun bireyler tarafından g�nl�k olarak yeniden �retilmesi ve bu �retim s�recinin yeni kuşakları i�ine alması gerekir. Bireyler subjektif ve yaratıcıdırlar.

T�rk toplumu ihtiya�larına uygun bir politik sistem yaratmış ve bunu AB�nin baskısıyla pek değiştirmek istemiyor. T�rkiye�de n�fusun ezici �oğunluğu (% 95) �lkede bir demokrasi ve insan hakları sorunu olduğuna inanmıyor (2002 TESEV araştırması). N�fusun bu gibi ezici bir �oğunluğu �T�rkiye�de demokrasi ve insan hakları gibi bir sorun yoktur� diyorsa, T�rkiye�de demokrasi ve insan hakları sorunun olduğuna inanan insanlarla mainstream T�rk toplumu arasında b�y�k bir uyuşmazlık var demektir. Y�zde 95�inin demokrasi ve insan hakları diye bir sorunun olmadığına inanan T�rklerin Avrupalılar tarafından y�zde 52 oranında reddedilmiş olmaları doğal yahut mantiki değil mi?

T�rkler Avrupa�nın ekonomik refahından ve politik prestijinden istifade etmek istiyorlar ama insan hakları, demokrasi ve devlet anlayışlarını değiştirmeden...

T�rkler g�r�nt� olarak Avrupalılara benzemeyi Lale Devri�nden bu yana �ok istiyorlar. İstanbul�daki �saray k�lt�r�� Versay�dakinin bir replikası olarak doğdu. T�rkler kendilerini s�rekli olarak Avrupalılarla kıyasladılar. Yıllar �nce okuduğum bir dergide (�Belleten� olmalıydı) M. Kemal T�rk tarih tezinin ve G�neş dil teorisinin psikolojisini anlatırken ortaokul yıllarında okuduğu Fransızca bir coğrafya kitabında �T�rklerin sarı ırktan sayılması�nın bunda �ok etkili olduğunu belirtiyordu. Bu �er�evede S�leyman Nazif ile Abdullah Cevdet arasında 19. y�zyıllın sonlarında yapılan tartışmalar da �ok enteresandır. Şï¿½yle ki, Abdullah Cevdet�e g�re T�rklerin biyolojik yapısında bir ideal olmama durumu mevcuttur. Bu gibi bir �deficiency� ona g�re T�rklerin İtalyanlarla �iftleştirilmesi s�retiyle giderilebilirdi.

Nitekim M. Kemal medeni bulmadığı T�rk fesini k�yl�lerin başından �ıkartıp attırmak i�in insanları idam etti. T�rkler bug�n �tiridine tiridine bandım, bedava mı sandın, para verip aldım� gibi t�rk�ler s�ylerlerken bile kravatlarını hi� �ıkarmıyorlar.

T�rk �intelligentsia�sı fırsat buldukca ne kadar modern olduklarını ve Avrupalılara ne kadar �ok benzediklerini anlatıp dururlar. �rneğin Boğazi�i �niversitesi�dan prof. Nil�fer G�le (sosyolog), 1998�de Hollanda�da yapılan bir konferansta M. Kemal ile birlikte T�rk kadının ne kadar moderleştiğini anlatıyordu. Konferansı d�zenleyen Hollandalı profes�re daha sonraki bir tarihte �Dogrudur, T�rk kadını M. Kemal sayesinde Boğaz�da rakı i�me, baloya gitme, dans etme veya pilot olma hakkı elde etti ama M. Kamal ırk�ı bir diktat�r olduğu i�in bu modern kadınların en modernlerinden biri olan Sabiha G�k�ek benim halkımdan �o�ukların ve kadınların sığındığı mağaraları bombaladı� demem hi� hoşuna gitmedi. O tarihten sonra bahsi ge�en Hollandalı profes�r�n nezdinde objektif bilimcilik bakımından hep şï¿½phe edilen biri oldum. Benim belli bir etnik grubun veya sınıfın perspektifiyle sorunlara yaklaştığımı hep s�yleyip durdu. �T�rkler Avrupalılaşmak istiyorlarsa �ncelikle yaptıkları soykırımları kabul etsinler. ��nk� Avrupa demokrasisinin gelişmesinde Holocaust�un tanınmasının tayin edici bir �nemi vardır� demem de yine bu perspektife bağlandı.

T�rklerin demokrasi tarifi her zaman netlikten uzak ve kavranması zordur. Demokrasi kavramının ka� boyuta sahip olduğu h�k�metten h�k�mete değişiyor. Ancak b�t�n bunlar T�rk devletiyle T�rk toplumu arasında bir k�lt�rel bağ olduğu ve T�rklerin ezici �ogunluğunun mevcut sistemi işleyen bir demokrasi olarak tanımladığı ger�eğini inkar etmeyi gerektirmiyor. Muvcut politik sistemin anti-demokratik olduğunu s�yleyenler �oğunlukla azınlıklardır. �rneğin T�rk işï¿½ilerinin devlet, demokrasi ve insan hakları konusunda Dersimliler gibi d�şï¿½nd�klerine dair en k���k bir veri yoktur. Dolayısıyla toplumun yoksul kesimleri demokrasinin doğal m�ttefikleri sayılmazlar. Toplumun yoksul kesimlerinin Batı Avrupa demokrasinin gelişiminde oynadıkları tarihsel rolden hareketle T�rk yoksullarına benzer �zellikler atfedilemez. T�rk yoksulları Avrupalı yoksulları hi� bir bakımdan temsil etmezler. Genetik, k�lt�rel veya sosyal bir miras s�z konusu olmadığına g�re, bu toplumun akt�rleri ancak kendi ger�ekliği i�inde incelenebilirler.

T�rklerin değişmeden Avrupalılaşmasında Dersimlilerin hi� bir yararı yoktur. T�rk devleti, �niversiteleri, aydınları, gazeteleri, televizyonları vs. T�rklerin değişmeden AB�li olması i�in �ok b�y�k �aba sarfediyorlar. Dersimlilerin �Avrupa emperyalisttir� veya �medeniyetin merkezidir� gibi holistik tanımlamalar yapmak yerine, Avrupanın yekpare bir g�� olmadığı, ilericilerle gericilerin bir arada bulunduğu, g��ler dengesinin her zaman değişebildiği ger�eğini g�rerek, bu s�re�te son derece aktif bir rol oynamaları gerekir. Holistik a�ıklamalar �oğu kez politik tembellikten başka bir şey doğurmazlar ve yalnızca karşıt g��lere hizmet ederler.

Daha �nceki yazılarımda da belirttiğim gibi, sorunun merkezi Dersim�dir. Dersim�in �ncelikle ekmeğini kanla kazananlardan kurtulması gerekir. Bunun i�in Avrupalı demokratlardan yardım istemeliyiz. Soruna s�rekli bi�imde onların dikkattini �ekmeliyiz. Dersim TSK ile PKK�nın savaş alanıdır. Bizi ne PKK ne de TSK temsil etmektedir. TSK ile PKK�nın zaman zaman duran, zaman zaman şiddetlenen �atışmalarını kim y�netiyor? Neden �atışmak i�in her seferinde Dersim�i se�iyorlar? A. �calan�nın Kemalizmi ile TSK�nın Kemalizmi neden barışla sonu�lanmadı? Bel ki de Avrupalı demokratlar bu soruların cevabını biliyorlardır.

 



 

 


 

 

Cevaplar:
 

Dersim Forum
 
   
 
    Back to Top        

Hosted by www.Geocities.ws

1