PENİSİLİN ALLERJİLERİ
Penisilin alanların binde
7-40'ında allerjik reaksiyonlar görülürse de bunların çogu hafiftir ve deri
döküntüsü biçimindedir. Anaflaktik reaksiyonlar ise penisilin ile 100.000 tedavi
sürecinin 4-15’de görülürler. Fatal anaflaktik reaksiyon sıklığı ise
32.000-100.000 penisilin tedavisinde birdir. Penisilin allerjilerinin çogu daha önce
penisilin almış ve reaksiyon görülmemiş kişilerde ortaya çıkar.
Anaflaktik reaksiyonların
en sık görüldüğü yaş grubu 20-49’dur. Çocuklarda ve yaşlılarda nadirdir. Beta
bloker kullananlarda, bronko spazmı olanlarda fatal reaksiyon riski daha yüksektir.
Atopik bünyelilerde penisilin reaksiyonu daha sık değildir, ancak bu grupta anaflaktik
reaksiyon olduğunda fatal olma riski yüksektir. Ailesinde penisilin allerjisi öyküsü
olanlarda, olmayanlara göre allerjik reaksiyon sıklığı 15 kat fazladır. Kişileri en
çok duyarlılaştıran yol topikal penisilin uygulamasıdır. Bu nedenle penisilinli
pomat ve pudralar artık kullanılmamaktadır.
Penisiline Karşi Allerjik
Reaksiyonlar 3 Grupta Toplanabilir
1-Anaflaktik
reaksiyonlar:(ilk 60 dakikada gelişirler. Burada anaflaksi bulguları olan; hipotansiyon,
laringeal ödem, ürtiker/angioödem ve wheezing görülür.
2-Hızlandırılmış
reaksiyonlar:(1-72 saatte gelişirler, ürtiker, angioödem, laringeal ödem, wheezing
görülür.)
3-Geç reaksiyonlar:(72
saatten sonra gelişir, ilaç ateşi, serum hastalığı, interstisyel nefrit, hemolitik
anemi, Stevens Johnson Sendromu, eksfoliyatif dermatit görülür).
Penisilin allerjisi
olanlarda birinci kuşak sefalosporinlerle, imipenem ve yarı sentetik penisilinlerle
çapraz reaksiyon görülebilir.
Penisilin deri testi kimlere
yapılmalıdır?
Penisilin deri testi daha
önceki penisilin kullanımı sırasında herhangi bir reaksiyon gelişen kişilerle,
ailesinde penisilin allerjisi öyküsü olanlara yapılmalıdır. Daha önceki
penisilin kullanımı sırasında herhangi bir reaksiyon gelişmemiş kişilerde test
yapılması pratik değildir. Ancak bu kişilerde de son derece nadir de olsa
reaksiyon gelişebilme şansı olduğundan parenteral penisilin yapılırken(yani tüm
uygulamalarda)önlem alınarak adrenalin enjektöre çekili olarak hazır bulunmalı ve
doktor gözetiminde yapılmalıdır.
Penisilin deri testi kimlere
yapılmamalıdır?
Daha önce penisilin
kullanımı sırasında yada penisilin testi sırasında anaflaksi gelişmiş kişilere
deri testi uzman kliniklerde yapılabilir. Daha önce Stevens Johnson ya da eksfoliyatif
dermatit gelişmiş kişilere ise deri testi hiç yapılmamalıdır.
Deri testi(+) olduğunda
başka bir antibiyotik seçilir. Desensitizasyon ve ardından penisilin kullanımı ise
ancak başka seçeneğin olmadığı durumlarda ve uzman kliniklerde yapılır. Penisiline
karşi allerji öyküsü olan ve aynı zamanda deri testi de pozitif olan kişilerde
allerjik reaksiyon oranı %50-70 iken penisilin allerjisi öyküsü olan ancak deri testi
(-) kişilerde bu oran %1-3’tür. Öykülerinde herhangi bir penisilin allerjisi olmayan
kişilerde deri testi (+) ise allerji olasılığı %10 iken, bu kişilerde deri testinin
(-) olması durumunda bile %0.5 allerjik reaksiyon olasılığı vardır. Ancak bu
allerjik reaksiyonların çogunun ciddi olmayan reaksiyonlar olduğu unutulmamalıdır.
Bir tedavi programının başlangıcında (örnegin 10 günlük bir tedavi süresinde)
deri testi yapılıp (-) bulundu ise tedavi boyunca her gün yeniden test uygulanmasına
gerek yoktur. Aradan bir süre geçip yeniden penisilin uygulanma gerekliliği olmuşsa
test yenilenmelidir.
TABLO:ALLERJİ OLASILIĞI
Deri
Testi Nasıl Yapılır?
1-Epidermal delme ya da
çizme testi
2-İntradermal test
Allerji
Öyküsü(+)
Deri Testi(+) |
%50-70
|
Allerji
Öyküsü(+)
Deri Testi(-) |
%1-3
|
Allerji
Öyküsü(-)
Deri Testi(+) |
%10
|
Allerji
Öyküsü(-)
Deri Testi(-) |
%0.5
|
Epidermal test daha güvenli, intradermal test
ise daha duyarlıdır. Her iki test de genelde tehlikeli değildir, ancak aşirı duyarlı
hastalarda ilk test dozunda verilen antijenik determinant çok konsantre ise ağır
anaflaksi görülebilir.
Deri testlerinde
kullanılan antijenler majör determinantlar (ticari preparatı PPL), minör
determinantlar (ticari preparatı MDM), Penisilin G ve amoksisilindir. Penisilin
prokain ile deri testi yapılmaz. Penisilin G ve majör determinant kullanılarak
allerjik olguların %90’ı saptanabilir. bunlara minör determinant karışımları da
eklenerek allerjik olguların %99’u belirlenebilir.
Ancak ticari test
preparatları ülkemizde bulunmadığından en pratik yol kristalize penisilin G
kullanarak test yapmaktır. Bu test şöyle uygulanır: 1 milyon ünite kristalize
potasyum penisilin G üzerine 9.6 ml steril izotonik sodyum klörür solüsyonu eklenip
karıştırılır. Bu sıvı “stok solüsyonu” adını alır, +4 0C de
buzdolabında 1 hafta saklanabilir. “Test solüsyonu” elde etmek için bu stok
solüsyınundan 1 ml alınıp 9 ml SF ile sulandırılır. Bu sıvı 1 ml’de 10.000 Ü
penisilin G içerir ve +4 0C de 1 gün stabilizeliğini korur.
Epidermal test yapmak
için ön kolun volar yüzüne bir damla test solüsyonu damlatılır. 26 G PPD iğnesi
ile delme ya da 1 cm. uzunluğunda çizme yöntemi ile epidermis kanatılmadan hafifçe
zedelenir. Kontrol olarak diğer kola serum fizyolojik ile aynı işlem yapılır. 10-15
dk. beklenir. Kontrole göre belirgin bir fark yada 5 mm büyük endurasyon (+) test
olarak değerlendirilir. Epidermal testi pozitif olan hastaya intradermal test yapılmaz
ve penisilin de verilmez.
Epidermal testi negatif
olan hastalara intradermal test uygulanır. Ön kol iç yüzüne, PPD enjektörü ve 26 G
iğne kullanılarak deri içine 0.002-0.04 ml. test solüsyonu verilir. Kontrol olarak
aynı miktar serum fizyolojik diğer kola deri içine verilir. 10-15 dk. beklenir.
Kontrole göre belirgin bir fark yada 5 mm büyük endurasyon (+) kabul edilir. Bu
kişilere penisilin uygulanmaz.
ANAFLAKSİ TEDAVİSİ
Uygun tedavi edilen
anaflaksi reaksiyonlarının yalnızca %5’i fatal sonuçlanır.
Anaflaktik reaksiyonlarda
yapılacak tedavi şekli reaksiyonun tipine göre değişir. Ancak tüm durumlarda adrenalin
temel ilaçtır. Çünkü Adrenalin anaflaktik medyatörlerin hedef organdaki etkilerinin
antidodu olup, aynı zamanda da mast hücreleri ve bazofillerden medyatör salınımını
da inhibe eder. Kaşintı, eritem, ürtiker ve anjio ödem gibi hafif semptomlar subkutan
adrenalin (0.1-0.3 ml/kg, 1/10’luk adrenalinden) ile tedavi edilebilir. Takiben oral ya
da parenteral antihistaminler verilmelidir.
Ağır bronkospazm,
laringeal ödem, şok ve kardiovasküler kollapstan oluşan çok ağır ve hayatı tehdit
eden sistemik anaflakside adrenalin intravenöz verilmesi gerekir. Intravenöz verilecek
adrenalin 1/10.000’lık olacak şekilde sulandırılmalıdır(Şu sıralarda
kullandığımız adrenalinler 1/2’lik (1ml=0.5 mg) yada 1/4’lük (1ml=0.25mg)tir.
1/4’lik adrenalini1/10.000’lik yapmak için 1ml 1/4 adrenalin 1.5 ml SF ile 2.5 ml
tamamlamak gerekir). 1/10.000’lık sulandırılmış adrenalinden 0.1ml/kg 10-20
dakikada bir tekrarlanarak hastanın durumu stabilleşinceye kadar verilebilir. Yada daha
iyisi hastanın durumu stabilleşinceye kadar 500 ml %5 dextroz içine 1 mg adrenalin
konulup 5-20 damla/dakikada devamlı infüzyon yapılabilir.
2-Enjeksiyon ekstremitenin
distalinden yapılmışsa turnike uygulanır. Aynı doz adrenalin enjeksiyon bölgesine
yapılır.
3-IV damar yolu açılır,
hipotansiyon varsa sıvı verilir.
4-Siyanoz varsa oksijen
verilir.
5-Antihistaminik;
Antazolin (antistin) yada klorfenoksamin (sistral) 5 yaş altında 1/2 ampul, daha
büyüklerde 1 ampul IM yapılır.
6-Kortikosteroid;
Metilprednizolon (Prednol-L 20-40 mg. ampul) 2mg/Kg(en fazla 60 mg) IM ya da IV verilir.
7-Dispne ve wheezing varsa
Solbutamol; (Ventolin Nebules 2.5 mg. ampul) 0.15 mg/Kg/dozunda nebulizatör ile verilir.
8-Adrenalin gerekirse 20
dakika ara ile 3 kez yinelenebilir.
Hasta stabilize edildikten
sonra bir hastaneye nakledilir. Bu işlemleri yapmadan hastayı hemen sevk etmeye
çalismak yaşamına mal olabilir.
PENİSİLİN KULLANIMINA BAĞLI
TROMBO EMBOLİK OLAYLAR:
İlacın damar içine
verilmesi sonucu trombo emboli gelişmesi ve o arterin beslendiği alanın gangrene
gitmesi durumudur. Daha çok intramuskuler, özellikle de benzatin penisilin
enjeksiyonlarında ancak çok seyrek görülür. Enjeksiyondan sonraki bir kaç saat
içinde enjeksiyonun yapıldığı ekstremitede renk değişikliği ve soğuma ile ortaya
çıkar. İlacın uygun bölgeye yapılmaması, preparatın viskozitesi nedeni ile
enjektörün aspirasyonunda kan gelmemesi, enjeksiyon sırasında hastanın hareketi
sonucu ilacın damara rastlaması, ilacın viskozitesi nedeni ile enjeksiyon sırasında
yapılan basınç sonucu ilacın arterde geriye doğru akımı ve bu yolla diğer arter
traselerini de etkilemesi, refleks vazokonsriksiyon, benzatin penisilin kristallerinin
büyük oluşu gibi etmenler tombo embolik olaylarda rol oynar. Bu komplikasyondan
korunmak için kısa iğneler kullanılması, enjeksiyondan hemen önce penisilinin
şişeden çekildigi iğnenin değiştirilmesi, üç buçuk yaşindan küçüklere
benzatin penisilin endikasyonu koyarken özen gösterilmesi, bu yaş grubunda ilacın
kalçaya uygulanmasından kaçınılması yararlı olur. Böyle bir olayla karşilaşinca
hastanın en geç 8 saat içinde IV dekstran verilecek cerrahi olanağı olan bir merkeze
gönderilmesi uygun olur. |