ERMENİSTAN TARİH BOYUNCA BİR
HALKLAR VE DİLLER STOKU OLMUŞTUR
SEYFİ CENGİZ
Diğer konuları tartışmaya
geçmeden önce Ermeni ve Ermenistan terimleri üzerinde kısaca durmak,
bunlardan ne anlaşılması gerektiği konusundaki düşüncemi özetle
belirtmek zorundayım. Bu konuda kabaca da olsa bir fikir sahibi
olmadıkça tarih konusundaki bir tartışmayı izlemek sorun olacaktır.
M.Ö. 7‘inci yüzyılda Urartu Krallığı yıkılır. Eski Urartu
topraklarının bir bölümü M.Ö. 6‘ıncı yüzyıldan itibaren Yunan ve
Fars (Akamen) kaynaklarında Ermenistan olarak tanımlanmaya başlar.
Ama bölgenin İskit, Kimmer vd gibi istilalar nedeniyle çalkalandığı
bir geçiş sürecidir bu.
Bu tarih konağı hakkında henüz bir yığın blinmezlik vardır.
Bu bilinmezlerden biri de Ermeni ve Ermenistan adlarının orijinidir.
Bu adların nereden türediği, başlangıçta kime veya neye karşılık
kullanıldığı karanlıkta kalan bir konudur.
Bu konuda sadece birbirini tutmayan muhtelif varsayımlar vardır.
Örneğin birileri Ermeniler’in Frigya’dan geldiğini, bir Frig
kolonisi olduklarını söyler. Bir diğeri onları Hititler zamanında
adları geçen Hayasa halkıyla ilişkilendirir. Kimi onların Urartu
orijinli olduğunu ileri sürerken, bazıları da tam tersine onları
Urartu krallığını yıkan istilacılar arasında gösterir. Ermeni adının
kendisi de dahil olmak üzere onları Aramilerle ilişkilendirenler
bile vardır.
Bunların hiç biri kanıtlanabilmiş değildir. Hepsi de birer varsayım
olmanın ötesine geçmemektedir.
Kesinlikle bilinebilen şu ki, Ermenistan, adı tarih sahnesinde
görüneli beri hep çok-milliyetli, çok-dilli bir coğrafya olmuştur.
Bu gerçek Ermeniler’in kökeni hakkında öne sürülen yukarıdaki
varsayımlarla birlikte ele alındığında Ermeni olarak bilinenlerin
çok-orijinli bir topluluk olduğunu düşünmek daha gerçekçi
görünmektedir.
Aşağıya çıkaracağım verilerin bu görüşü destekleyen güçlü kanıtlar
olduğunu düşünüyorum.
Kronolojik yönden bakıldığında Ermenistan’daki milliyetlerin ve
dillerin bir bölümü Hattiler ve Hurriler çağından, kimi Hititler,
Urartular, Orontidler, Artaxiad, Part ve Sasani çağlarından kalmadır.
Kimi de Arap, Selçuk, Moğol istilaları ve daha sonraki çağlara
aittirler.
Moses Khorenatsi, Hübschman, Toumanoff, Adontz, Thomson ve bir dizi
diğer kaynaktaki bilgileri birleştirip tasnif edersek bu
milliyetlerin, aşiretlerin, evlerin veya prensliklerin bir bölümü
şunlardır (Bu listede Dersimliler, Zazalar ve Kürtler ile ilişkili
belirlemeler bana aittir):
Hurri ve Urartu orijinliler: Khorkhoruni Evi, Orduni evi, Apahunik,
Manavazan, Bznunik, Rshtuni, vd.
Hitit orijinli topluluklar veya prenslikler: (....)
Manna-Mamakan (veya Tzan/Sin) orijinliler: Mandakuni, Amatuni, vd. (Dersim’e
adını veren eski halk tabakası. Khalmem Grubu)
Moschiler
Saspirler
Salalar (Slkunik evi).
Aramiler
Med orijinliler: Muratsean/Marats’ik, vd.
Asur veya Angle/Gel evi (veya Orontid orijinliler): Bagarat evi,
Varazhnuni evi, Artsruniler, Gnuniler/Giniler, Arzanene evi, vd.
Tsopk (Sophene)
Sisak/Sisakan
Goltnetsi
Uti
Gardman
Gargar
Tsovdek
Kadmos
Gugark
Mokats’i
Korduats’i (Modern Kürtler)
Andzevatsik (Zawazan): Modern Zazalar
Part orijinliler: Kamsarakan evi ve muhtelif kolları (Dersim’in eski
halk tabakası, Khal Feratlar)
Sasani orijinliler, Sason stoku (modern Zazalar)
Vahuniler vd gibi orijini tartışmalı topluluklar, evler veya
prenslikler.
Ve diğer.
Adontz’a göre ise
Ermenistan’daki ana etnik gruplar şunlardı:
Hurriler
Mamakanlar
Mardlar
Bagratlar (Aspetler) ve
Terler.
Kendi alanlarında otorite
sayılan isimlere dayanarak çıkardığım yukarıdaki listeden görüleceği
gibi, Ermenistan çok uzun bir tarih kesiti boyunca farklı ırkların,
aşiretlerin, inanç ve kültürlerin, birarada, ama bir potada fazlaca
kaynaşamadan yanyana durduğu, çok sayıda evlerin ve prensliklerin
toplamından ibaret bir coğrafyaydı. Eski Dersimliler (Mamakan/San +
Part), Eski Zazalar ve Kürtler de Ermenistan halkları
arasındaydılar.
Bu halklardan biri de Haylar’dı. Bir Ermeni tezi gelenekteki
Hayk-asıllı olmanın Urartu orijinli olmayı ifade ettiğini söylerse
de; oldukça kuşku götüren bir görüştür bu.
Tekrar “Ermeni“ adına dönersek, bu adın başlangıçta yukarıda
listesini verdiğim milliyetlerden belirli birine ait olup olmadığı,
öyleyse eğer, hangisine ait olduğu bilinmezliğini koruyor.
Kaynaklara göre bugün “Ermeni“ olarak bilinen halk, Ermenistan
halklarından yalnızca biridir. Bu halk kendisine Hay, yaşadığı
topraklara ise Hayastan demiştir hep. Onlara “Ermeni“ adını takan
başkalarıdır. Uzun süre bu adı kabul etmez, ona direnirler. Ne var
ki, zamanla dışarısı tarafından öyle bilindikleri için, kendileri de
“Ermeni“ adını benimsemek zorunda kalırlar.
Ama Ermeni ve Ermenistan adları gerçek tarihte tek bir halkın değil,
bir grup halkın ortak/çatı adı gibi kullanılmışlar; bir grup halkı,
aşireti ya da beylikleri temsil eden stok adlar olmuşlardır. Bu
coğrafyaya istila yoluyla, çeşitli göç dalgaları ile gelip yerleşen
ya da yerleştirilen kavim ve aşiretlerin önemlice bir bölümü de
aslen Ermeni olmadıkları halde zamanla Ermeni olarak adlandırılmış,
yer yer bunu benimsemişlerdir de.
Benim vardığım sonuç, orijini ne olursa olsun veya başlangıçta ne
anlamda kullanılmış olursa olsun, çok erken bir tarihten itibaren
Ermenistan adının bir coğrafi çatı ad olarak işlev gördüğü, belirli
bir etnik gruptan ziyade tüm milliyetlerden Ermenistanlıları
tanımladığı ve bu coğrafyada yaşayan pek çok ırktan topluluğun
zamanla “Ermeni“ olarak da adlandırıldığıdır. Örneğin Partlar
(Parniler)’ın Ermeni orijinli olmadığı çok iyi bilinen, son derece
kesin bir olgudur. Onların nereden, nasıl ve ne zaman geldiklerinin
kayıtları vardır. Bunu tartışmak bile abestir. Ama Ermeni
tarihlerini okuduğunuz vakit, onların da “Ermeni“ gösterildiğini
görürsünüz. Yani Ermenistan Partları zamanla Ermeni sayılmış veya
öyle de tanımlanmışlardır.
Antik çağda ve erken ortaçağlarda diğer halklar gibi Ermenistan’da
yaşayan Dersimlilere, Zazalara, Kurmanclara veya Kürtlere de yer yer
“Ermeni“ olarak referans verildiğinin örnekleri vardır. Bu örnekler
“Ermeni“ adının Ermenistanlı anlamında kullanıldığına işarettirler.
Kendi geleneklerine göre Mamik ve Konak adında iki kardeşin soyundan
geldiklerini ve asıl Ermeni olmadıklarını söyleyen Mamakanlar
zamanla Ermeni olarak tanımlanmıştır.
Ermeni olarak tanımlanan evler arasında geleneğin Asur, Geli/Gilani,
İbrani veya Yahudi orijinli olduğunu söylediği topluluklar,
başlangıçta Hazar Denizi’nin güney kıyısının sakinleri olan Mardlar
ve daha bir yığın başkaları mevcuttur.
Bugünkü Ermeni milliyetçileri eder ya da etmez, ama eski Ermeni
kaynaklarının bizzat kendileri de Ermenilere dahil ettikleri bu
evlerin ve prensliklerin farklı orijinlere mensup olduğunu kabul
ederler.
Örneğin tarihleri hayli iyi bilinen Asuriler’in Ermeni olmadığı
yeterince açık değil midir?
Ama Ermeni kaynaklar Ermenistan’daki Asur kolonilerini, Artsruniler
vd gibi Asuri/Süryani orijinli evleri ve prenslikleri de Ermeni
olarak tanıtmaktadırlar.
Tıpkı Dersim Forum’da Antranik mahlaslı karakterin Dersim’in
Hiristiyan eski halk tabakasını tümüyle Ermeni gösterip, bu tabakaya
dahil Asuri (Kırmancki’de Aşuran) ve Gini (Ermenice’de Gnuni)
aşiretlerini de “Dersim Ermenileri“nin hanesine yazması gibi.
Tıpkı Antranik denen ve Dersimli olduğunu iddia eden bu cahil
provakatörün Dersim’deki tüm kiliseleri Ermenilere ait gösterip,
sözgelimi Pertek’teki Süryani kilisesinden bihaber konuşması gibi.
Dersim’in eski halk tabakasının da gerçekte bir sentezi ifade
ettiğini unutup tümüne Ermeni mühürü yapıştırması gibi.
Yukarıda değindiğim somut örnekler milliyetçilik çağı öncesinde
Ermeni ve Ermenistan adlarının kural olarak stok/grup adı olarak
kullanıldığına işarettirler.
Hal böyleyken sırf Ermenistan’da yaşadıkları için butün bu değişik
halkların tek bir ırksal kökenden geldiklerini söylemek gerçek
dışıdır; köken milliyetçiliğidir, ırkçılıktır.
Hasılı, Ermenistan ve Ermeni adları gerçek tarihte tek bir ırkı
ifade etmemiştir. Ama milliyetçilik çağında, özellikle 20‘inci
yüzyılın başlarında Ermeni adı bugün bu adı taşıyan devletin ve
halkın şahsında tekleşince, bu sözcükler bu anlamda kullanılmaya
başlanmış, giderek bütün Ermenistan tarihi bu bakış açısıyla yeniden
kaleme alınmaya başlanmıştır.
Bu demektir ki, bugün belirli bir devletin, sadece bu devletin ve
ilişkili halkın adı haline geldiği için, bu devlet tarafından tarihi
anlamına aykırı bir tarzda kullanılıp kendi politik hesaplarına alet
edildiği için, “Ermeni“ adı diğerleri tarafından en azından
ihtiyatla kullanılmak zorundadır.
BAŞKALARININ ERMENİSTAN
DEDİĞİNE DERSİM GELENEĞİ KIRMANCİYE DİYOR
Kırmanciye teriminin dar anlamda Dersim‘e karşılık kullanıldığını
biliyoruz. Kırmanc terimi de dar anlamda Dersimli’yi ifade
etmektedir. Dersimli Kırmanc terimini Kürt’ten ayrı ve farklı bir
halkın adı olarak kullanmaktadır. Oldukça açık bir şey bu.
Kırmanc sözcüğünün tek sorunlu tarafı sözcük olarak yeterince ayırt
edici olamayışı, benzerliği nedeniyle sık sık karışıklıklara ve
tartışmalara sebebiyet vermesidir. Bu yüzdendir ki ben, bu kavramı
asla bırakmaksızın Dersim ve Dersimli adlarını tercih ediyorum.
Kırmanciye teriminin halkımız tarafından bir de geniş anlamda
kullanıldığını biliyoruz. Bu sözcüğün, bu geniş anlamıyla
Ermenistan’a karşılık düştüğüne inanıyorum.
Tarih çalışmamda buna değinmiştim.
Benim düşünceme göre, tarihi Ermenistan Dersimliler’in geniş manada
Kırmanciye dedikleri aynı coğrafyadır.
Başkalarının Ermenistan dedikleri coğrafyayı bizim halkımız da
tanıyor, ama ona başka bir adla, Kırmanciye diyerek referans
veriyor.
Bence geleneğimizin dilindeki “Kırmanciya Beleke“ kavramı
başkalarının Ermenistan dediği bu coğrafyanın bir grup halkın
müşterek vatanı olduğuna işaret ediyor ki, tarihsel olgularla çok
daha iyi uyuşan objektif bir referanstır bu.
Belki Kırmanc adı da Kırmanciyeli anlamı veriyordur.
O taktirde Ermeni ve Kırmanc adlarının, hatta Kurmanc adının da,
tıpkı Ermeni sözcüğü gibi Ermenistanlı olmayı ifade ettiği
düşünülebilir.
Kırmanc, Kurmanc ve Ermeni adlarının farklı dillerde veya lehçelerde
aynı anlamı veren sözcükler olmaları pekala mümkündür. Her üçü de
Ermenistan veya Kırmanciye dediğimiz bir ve aynı coğrafyaya aidiyeti
ifade etmiş olabilirler.
Açık söylüyorum: Bu konularda şu anda kesin kanıtlara sahip değilim.
Kırmanciye kavramının burdaki yorumuna tarihimizi araştırdığım
süreçte ulaştım. Bu coğrafyadaki tarihsel olayları anlamakta ve
açıklamakta bu yorumun son derece işlevsel olduğunu gördüm. Beni
ikna eden de bu oldu.
MİLLİYETÇİ TARİH YAZIMI
19‘uncu yüzyılda Ermeni milliyetçiliği doğduktan sonra, Ermenistan
veya Kırmanciye tarihi bugün Ermeni adını taşıyan öğenin tarihi gibi
sunuldu. İran Orontidleri‘nin ve Partlar’ın tarihi de ona maledildi.
Dersim tarihi de öyle.
Çaldıran’dan itibaren Osmanlılar bu coğrafyaya Kürdistan adını
dayattılar. Şerefhan’la birlikte, özellikle Kürt milliyetçiliğinin
doğuşunu takiben bu toprakların tarihi bu kez Kürt öğenin tarihine
dönüştürülmeye başlandı.
Şerefhan’a göre, “Kürtler“ (“Kürt ulusu“), dil, gelenek ve sosyal
durumları bakımından “dört büyük topluluk“tan oluşuyordu:
1) Kurmanc
2) Lor: Lorlar kendi içinde dört şubedir. Bunlardan ikisi
Mamasaniler ve Bahtiyariler’dir. Mamasani denenler, Mamakanlar’dır.
Mamasani ve Bahtiyari dilleri, bazı araştırmacılarca Lur dilinin
birer diyalekti olarak görülüyorlar. Mamakanlar‘ın dili konusunda
elimizdeki ipuçlarından birisi budur.
3) Kelhur
4) Goran.
Şerefhan, “Kürdistan“ı, kendi kitabında anlattığı ve “Kürt“ diye
tanımladığı bir seri otonom beyliğin toplamı, bir diğer deyişle bir
aşiretler toplamı olarak düşünür. Onun Kürdistan dediği, Kürt dediği
beyliklerin veya aşiretlerin yönettiği toprakların toplamıdır.
Şerefhan’ın “Kürt“ ve “Kürdistan“ üst kimlikleri altında topladığı
toplulukların ve aşiretlerin aynı ırktan veye milliyetten olması
düşünülemez.
Esasen o, en az dört halk grubu tarif etmektedir.
Açık ki Ermenistan adını taşıdığı dönemde de, kendisine Kürdistan
adı dayatıldıktan sonra da bu topraklarda hiç bir zaman tek bir halk
yaşamadı. Bu her iki dönemde de bu coğrafya farklı halkların, dil,
inanç ve kültürlerin müşterek vatanı oldu. Bugün de durum budur.
Bu gerçek görülmek ve kabullenilmek zorundadır.
Not: Bu yazı serisi farklı başlıklar altında müstakil makaleler
şeklinde sürecektir.
Cevaplar: