Radikal-online
Detayları için lütfen tıklayın
<  İ N T E R N E T  B A S K I S I  >  23 Nisan 2002 

vahit bicak Özel Menüsü Bilgi Değiştir
Adreslerim: Turkish Law- Vahit Bıçak
  • Önemli günlerinizi girerek size hatırlatmamızı sağlayabilirsiniz.
  • Radikal Puanı:
    <31>
    Bu da nedir?

    Falınız: Daha sempatik birisi olarak görünmek isteyeceksiniz. Bunda da başarılı olacaksınız. Değişik sanatsal faaliyetler bu devrede yeniden gündeme gelebilir. Diğer Burçlar
    Size özgü, sizi tanıtan bir sayfanız olsun istemez misiniz? Sadece bir dakikada! TIKLAYIN!
    Bu bilgisayarda artık beni otomatik olarak tanıma (Çıkış / Log off / Sign out)

     Ana Sayfa
     Sıcak Haber
     Yaşam
     Türkiye
     Politika
     Yorum
     Dış Haberler
     Ekonomi
     Kültür/Sanat
     Yazarlar
     Haber Listesi
     Sanal Alem
     Radikal2
     Cumartesi
     Kitap
     Menü Değiştir

    Detayları için lütfen tıklayın

    Günün Sözü
    Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
    M.Kemal ATATÜRK

    Tarihte Bugün
    Takvimler 23 nisan tarihini gösterdiği zaman...

    1920 yılında,
    Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı.
    1921 yılında,
    23 Nisan'ın milli bayram olarak kabul edilmesine dair kanun, TBMM'nde kabul edildi.

    Haberi YazdırYazdır Haberi YollaYolla Türkiye  

    Adnan Ekinci Şiddetin devriye gezmesi

    Adnan Ekinci

    23/04/2002 (390 defa okundu)

    Öğle tatiliydi ve Sultanahmet Adliyesi'nin yanındaki büfenin önünde, küçük plastik masada oturuyordum. Elimdeki tostun biraz soğumasını beklerken, önümde duran sivil plakalı taksiden, bir polis indi. Kolları hafifçe iki yana açılmış, gözleri uzaklara odaklanmış şekilde, sokağın kenarına park etmiş dolmuşlara yaklaşarak, içindeki şoförlere bir şeyler söyledi. Şoförler, çizgi film çabukluğunda, araç ruhsatlarını torpidolarından çıkarıp, polise uzattılar. O da parmaklarının ucunda iğreti olarak tuttuğu ruhsatnameleri, uzaktan koşarak yanına gelip selam çakan trafik polisine uzattı. Sonra, yan taraftaki diğer büfenin önündeki plastik taburelere bir tekme savurdu. Tabureler, kırmızı, mavi demeden hepsi devrildi. Ben farkında olmadan elimdeki
    tostu ısırmışım, ağzım yandı. Daha sonra uzak bakışlarıyla, benim oturduğum büfenin önüne geldi. Omzunda tek yıldız olduğunu fark ettim, komiserdi. Çevredeki herkesin onu izlediğinin farkındaydı. Ben ise,
    'Saloon'un önünde kendinden emin bir şekilde oturmakta olan kovboy kayıtsızlığındaydım. Birazdan şenlik çıkacaktı. Çünkü, komiserin tekme vurabileceği tek masa ve taburede oturuyordum. Ayaklarını iki yana açıp, ellerini beline koyarak, "Ben size demedim mi, kapının önüne tabure konmayacak diye" sözleri saçlarıma değerek içerideki büfecilere ulaştı. Demek ki, hırsı geçmişti. Ayranımdan bir yudum aldım. Arkasını dönüp, gitti. Ben de yerimden kalkıp, çizmemde tutuşturduğum kibritle yaktığım sigaramı dişlerimin arasına alarak, nöbetçi öğretmenden azar işitmiş öğrenci kızarıklığında tabureleri toplamakta olan büfeciye, "Bu şerifin adı ne?" diye sordum. Büfeci 'Bela mısın sen, başka işin gücün yok mu?' der gibi yüzüme bakıp, başını iki yana sallayarak içeri girdi. Küçük bir araştırma sonucu öğrendim: Eminönü İlçe Emniyet Müdürü Yardımcısı'ymış. Bu görevine yeni tayin olmuş. Adı da Cüneyt'miş. Hoş geldin demek isterdim, belli ki İstanbul onunla
    çok renkli günler yaşayacak!

    23 Nisan tedirginliği
    Nasıl yapmalı bilmem ki? Gazete yazarlığının henüz ilk aylarındayken, bazen karar vermekte zorlanabiliyor insan. Türkiye'de her 10 dakikada bir bebeğin öldüğünü unutup, '23 Nisan'ın mana ve önemiyle ilgili bir şeyler mi söylemeli? Bu ülkede çocukların
    yarınlarına yönelik olarak söylenen tüm umut dolu sözlerin geçerliliğinin, bir süre sonra patlamaya veya en azından pörsüyüp kenara atılmaya mahkûm pembe balonların ömrü kadar olduğunu yazmak, bize düşmemeli.
    Radikal'in pazar günkü 'Daha uzun yaşamak mümkün' başlıklı manşetini okuduğumda, çocuklar adına sevinmiştim. Haberde, insanların 'önleyici üstün tıp' yöntemiyle çok daha sağlıklı ve uzun süreli yaşamalarının sağlanabileceği anlatılıyordu. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, bu amacın gerçekleşmesi için ruhsal sağlığın öneminin altını çiziyordu.
    Sonra, 11 Nisan tarihli Radikal'de yer alan, Yrd. Doç. Dr. Vahit Bıçak'ın Türkiye'de her yıl 2 milyon kişi hakkında soruşturma açıldığını, ancak bunların 1 milyon 950 bin kişi hakkında dava açılmasına gerek duyulmadığını veya dava sonucu suçsuz görüldüğünü belirten sözlerini hatırladım.
    Tecrübeli bir yazar, insanların bu kadar kolayca suçlandığı, incitildiği, örselendiği bir ülkede büyüyen çocukların geleceklerinden
    duyduğu endişeyi, böyle mutlu bir günde yazmaz. İleriki yazılarına erteler, aksi halde amatörlüğü, toyluğu ortaya çıkar.
    Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin çekince koyarak kendimizi muaf tuttuğumuz maddelerini, çocuk mahkemelerinde tedbir niteliğinde verilen ve uygulaması olmayan kararlardan söz etmenin sırası değil şimdi.
    Okul bahçelerinde toplanıp şiirler okuyan, statlardaki resmi törenlerde bayrak sallayan,
    rengârenk giysiler içinde folklor oynayan çocuklarının bu sevinçli gününde, cezaevlerinin sübyan koğuşlarında neler yaşandığından söz edecek değiliz.

    AİHM Kararları
    İtalya'da 11 yıl süren dava
    İtalyan Francesco Lomberdo, 28 yıl polislik hizmetinden sonra emekli olur. Bir süre sonra da, ülser ve neoplazma hastalıklarını mesleğini icra sırasında edindiğini ve bu sebeple emekli maaşının artırılmasını talep eder. Bakanlık, sadece ülser hastalığı nedeniyle iki yıl süreyle maaşının artırılmasını kabul eder, diğer isteğini ise reddeder. Lomberdo bunun üzerine dava açar. Ancak, idari dosyasının bulunması 2 yıl, bilirkişi raporunun sunulması 7 yıl 9 ay, savcılığın mütalaa vermesi ise 14 ay sürdüğünden, dava toplam 11 yıl 5 ay sonra biter. Lomberdo bu sefer de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurarak
    'makul sürede yargılanma hakkı'nın ihlal edildiğini ileri sürer.
    AİHM de, 'İtalyan mahkemelerinin iş yükünün fazla olmasının ve davanın karmaşık olmasının, bir yargılamanın bu kadar uzun sürmesini haklı kılmaya yetmeyeceğine' karar vererek Lombardo'nun isteğini kabul eder. Başvuruda tazminat istenmediği için, ayrıca bir bedele hükmetmez.

    Baro Odası
    Hukukta staj rotasyonu
    Stajyer avukatların, sınav yönetmeliğine, kredi koşullarına ilişkin itirazları sürerken, mimar Metin Karadağ'ın, bizatihi stajın niteliği ve niceliğiyle ilgili bir önerisi var. Karadağ, 'Stajın mezuniyet sonrasında bir yıla sıkıştırılması yerine, 4 yıllık fakülte öğrenim sürecine yayılmasının'
    öneminden söz ediyor. Yasa, yönetmelik ve yönergelerde değişiklik yapılmaksızın uygulamaya konulabilecek olan bu staj projesine göre, farklı okulların, değişik sınıflarında okuyan öğrenciler, hukuk fakülteleri ve baroların işbirliği ile oluşturulacak gruplar halinde toplanır. Örneğin, İstanbul'daki hukuk fakültelerine kayıtlı öğrenciler (yaklaşık 600 grup) mezun oluncaya kadar, kendilerinin belirlediği zaman ve mekânlarda bir araya gelip, meslekle
    ilgili pratik çalışmalar yaparlar. Adliyelerde dava izleme ve arşiv ziyaretleri, seminer düzenleme, farazi mahkeme çalışmaları, avukat bürolarına ziyaret ve tüm bu çalışmalarını düzenli olarak yazıp aktaracakları grup bültenleri çıkarırılar. Hatta, her gruba, 'ağabey' veya 'abla' olarak deneyimli bir avukatın da katılması mümkün.
    Metin Karadağ sözünü ettiği staj programının soyut bir öneri olmadığını, halen Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından uygulandığını, yakında diğer mühendislik dallarında da aynı uygulamaya geçeceğini söylüyor.
    Bana göre, Metin Karadağ'ın önerisi üzerinde ciddiyetle durmak gerekiyor ama, bizim statükocu baroların böyle radikal değişimlere
    sıcak bakacağını pek sanmam. (Ayrıntılı bilgi için: [email protected] )


    Bu yazıya kaç puan verirdiniz? 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
    Geçerli her oy için kayıtlı kullanıcılarımız 2 Radikal Puanı kazanırlar.

    Okuyucu yorumları
    Aşağıda okuyucularımızın yaptığı yorumları görüyorsunuz. Sizin görüşlerinizi de bekliyoruz. (Onaylanan her yorum için 5 puan kazanacaksınız.)

  • Hukukta Staj Rotasyonu  (Yazan: Metin Karadağ)
  • Amman' Sherif'e bulaşmayınız!  (Yazan: Ahmet KUTAY)
  • Panaroma al Turquia!  (Yazan: İhsan Doğan)

  •  'Türkiye' bölümündeki diğer haberler
    » İki turun faydaları - İsmet Berkan
    » Kömür ocağında bayram
    » Sağlık olsun! Parasız olsun! - Nuray Mert
    » Avrupa'daki sağa kayış Türkiye'yi nasıl etkileyecek? - Murat Yetkin
    » Siyasiler: Meclis'in değerini bilelim
    » Yoga dünyası Kilyos'ta buluştu
    » İşkenceyi hangi müzikle yapsak? - Türker Alkan
    » Varoşta bir çiçek
    » Umutlar paramparça
    » Uluslararası ameliyat
    » Ebeler işbaşında

     Sıcak Haber

  • 17:30 - Küçük cumhurbaşkanı Sezer'i çok güldürdü
  • 16:50 - Susurlukçu Korkut Eken adına futbol turnuvası
  • 15:00 - Bostancıoğlu'ndan kız öğrencilere 'pantolon' müjdesi
  • 13:00 - 23 Nisan'a coşkulu kutlama
  • 10:00 - 2 kardeş yangın kurbanı

    Haberi YazdırHaberi Yazdır Haberi YollaHaberi Yolla

  • Sanal Alem'den...
    M. Serdar Kuzuloğlu » Herkese ucuz, kesintisiz internet
    M. Serdar Kuzuloğlu
    - - - - - - - - - - - - - - -
    » İkinci nesil demirbaşlar
    » Sözlük arayanlara
    » Matematiğin öte tarafı
    » Yüksek tansiyon detayları
    » Kelepirin de ötesi

    Haber Arama
    Site içinde aradığınız habere ait anahtar kelimeleri aşağıya yazıp 'Ara' düğmesine basınız.

    ÇİZGİLER
    Ofis cehennemine hoşgeldiniz... Dilbert
    Kedilere güven olmaz... Garfield
    Cathy'nin bitmeyen maceraları... Cathy
    Günümüzün taş devrine bir bakış... Cilalı Taş Devri
    İlişkiler ve tehlikeleri... Tehlikeli İlişkiler
    Sizden, bizden ve onlardan... Ademler ve Havvalar


    Künye | Reklam Tarifesi | İletişim Sayfası | Eski Sayılar | Sıkça Sorulan Sorular

    © RADİKAL-Online sitesi içerisinde yeralan tüm metin, resim ve diğer içeriğin hakları SİMGE Yayıncılık A.Ş'ye aittir. Hiçbir şekilde basılı veya herhangi diğer bir elektronik ortamda (CD, Internet vs.) izinsiz kullanılamaz. Sitemiz içerisindeki tüm sayfalar, tüm tarayıcı ve işletim sistemlerinde sorunsuz olarak görüntülenebilir.

    Hosted by www.Geocities.ws

    1