Emniyet Genel Müdürlüğü,
çıkardığı hizmetiçi eğitim kitabında işkencenin ne olduğunu,
Yargıtay kararlarıyla saptanan jandarma uygulamalarıyla
anlattı.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün,
hizmetiçi eğitim kapsamında çıkardığı ‘‘Ceza Muhakemeleri Usûl
Hukuku’’ kitabında, ‘‘Neler İşkence Sayılabilir?’’ başlığı altında,
Yargıtay kararlarıyla saptanan örnek olaylara yer verildi. Ancak,
sadece jandarma birimlerince gerçekleştirilen işkence olaylarından
örnek verilmesi dikkat çekti.
Emniyet Genel Müdürlüğü Eğitim
Daire Başkanlığınca yayımlanan söz konusu kitap, Prof. Dr. Ali
Şafak, Yrd. Doç. Dr. Vahit Bıçak ve Mehmet Keskin tarafından kaleme
alındı. Kitapta işkence tanımlanırken, ‘‘İnsanlık dışı muamele,
aşağılayıcı muamele ve zor kullanma tehdidi gibi davranışlar baskı
kavramı içinde yer alır. Sadece cismen eza veren davranışlar değil,
vücuda ve akli sağlığa yönelen bütün tecavüzler baskı kavramına
girer’’ denildi.
TUZLU BULAMAÇ DAVASI
Kitapta
işkence tanımını somutlaştırmak için Yargıtay kararlarından
alıntılar da yapıldı. Bu kapsamda ‘‘Tuzlu Bulamaç Davası’’ adı
verilen ve 4.4.1983'te meydana gelen olaya ilişkin Yargıtay
kararındaki şu ifadeler aktarıldı:
‘‘Ali, Mehmet ve Mustafa
isimli kişilerin izinsiz kazı yaptıkları ve altın buldukları
ihbarının bir köylü tarafından yapılmasıyla olaya adı karışan üç
köylü Jandarma Karakolu'na getirilmiştir. Bu kişilerin, altın bulma
iddiasını inkar etmeleri üzerine, altınların yerini söyletmek
amacıyla el ve ayak parmakları ile cinsel organlarına cereyan verip
dövmek, sövmek suretiyle baskıcı yöntemler uygulanmaya başlanmıştır.
Merkez Jandarma Bölük Kumandanı Yüzbaşı F'nin emri ile sanıklar
merkeze getirilmiştir. Yüzbaşı, sanıkları ayakları demire dayalı ve
havada, başları yerde, elleri arasında olacak şekilde durdurtmuş,
yere düşen sanıklara kızıp küfrederek ve vurarak yeniden baş aşağı
durmalarını sağlamış, düşen sanıklardan birisini döverek, başına
tekme atarak feci şekilde yaralamıştır. Olay yerine gelen Bölük
Komutan Muavini Teğmen A'nın, komutanından sanıkları kendisinin
konuşturması için müsaade almış ve sanıkların karnına, başına
yumruklarla vurup hayalarını kıvırmış, penislerinden tutup sağa-sola
çekiştirmiş ve oradaki su havuzuna başlarını sokarak havasız
bırakmıştır.’’
Kitapta, Yargıtay kararına dayanılarak verilen
bir diğer işkence olayı da şöyle anlatıldı:
‘‘Jandarma
erlerinin amirlerinin gözetim ve denetimi altında mağduru falakaya
yatırıp ayaklarına sopa ile vurmaları, bedenlerine su döküp copla
dövmeleri ve bedenlerinin göbek bölgesi de dahil sigara ateşiyle
yakılarak dağlanması, nezarete alıp saçlarından tutup duvara
vurulması vs.’’
|