Önsöz

Kendini çok uzaklardan dünyayı incelemek için gelen bir uzaylı olduğunuzu hayal edin. Göreviniz dünyayı incelemek ve dünyalılarla iletişim kurup bilgi alışverişinde bulunmak. İnsanların size pozitif davranması, daima doğruyu söylemesine, barışcıl olmasına bakarak bu gezegenin (dünyanın) İnter-Galaktik Federasyona alınmasına imkan olduğunu gördünüz. Federasyona katılım ile dünya halkının, diğer gezegen halklarıyla iletişime girmesine olanak sağlanacak ve hızlı bir gelişme sağlayacak.

Gözlemlerinizi tamamladıktan sonra dünya dışında bulunan uzay geminize biniyorsunuz ve radarınızı açarak önünüzde bulunan monitöre bakıyorsunuz. Bir ülkenin haber kanalı ile karşılaşıyorsunuz. Burada dünyanın birbiriyle savaşan halklar ile dolu bir gezegen olduğunu görüyorsunuz.

İlk olarak aklınıza bu savaşların, halklar arasındaki düşünce farklılıklarından dolayı oluştuğu geliyor. Diğer nedenlerin ise deri renkleri (Irk) , kendi ülkelerinin büyüklüğünden memnun olamama veya para olabileceğini de düşünüyorsunuz. Sizin sunduğunuz yeni ve yüksek bilgi ve teknolojinin bu olgunlaşmamış gezegene vermenin imkansız olduğunu; hangi ülkeye giderseniz gidin bilgi ve teknolojiyi halkın değil, sadece bu ülkenin yöneticilerinin eline geçeceğini anlıyorsunuz.

Belki o anda, sizin yaşadığınız gezegeninizde de bir zamanlar bu kötü durumdan ancak birkaç bin yıl içinde kurtulup, barışcıl bir gezegen olabilmişti. Bu senaryoyu bir daha yaşamamayı isterken, bir taraftan da uzay geminizle birkaç roket atmamak için ve başka gezegen aramak için uzayın derinliklerine doğru yol alıyorsunuz.

Peki, insanların neden hep savaşlar içinde olduğunu düşündünüz mü?

İsviçreli bilgin Jean-Jacques Babel' e göre bütün dünya üzerinde geçen 5.600 yıl içersinde 14.500 savaş olmuş ve bu savaşlar yüzünden 3.500.000.000 insan ölmüştür. Örneğin sadece 1991 yılında 52 tane savaş çıkmıştır. Bir yüzyıl içinde 2 dünya savaşı çıkmıştır. Bu dünya savaşlarında 104 farklı ideoloji yüzünden milyonlarca insan ölmüştür.

Savaşlar hangi amaçlarla insanlığa hizmet eder ki? Bu konu üzerinde birçok filozof kafa yormuştur.

"Yaşam Savaşı" eğlence için kullanılmıştı eski Roma İmparatorluğunda. Burada gladyatörler birbiri ile savaşıyordu. Böylece halk eğlenirken, gerçek iktidarın kimde (İmparatorun) olduğu meydana çıkıyordu. Aynı prensip günümüzde bir eğlence aracı olan radyo ve televizyonların, devletin üst yönetiminde bulunanlar için gizli bir propoganda aracı olarak kullanılmasıdır. İnsanoğlu eğer saptırılmasaydı, ortaya hiçbir şe çıkmayacaktı.

"Üçüncü" daima iki savaşçının arasında kendine çıkar sağlar. Bir söz vardır : "İki kişi kavga ederken, üçüncü bir sahıs sevinir". Mesela silahlanma için kredi veren bir banka savaşın bitmesini hiç istemez.

Savaşlar sayesinde, bazı kuruluşların verdiği (ve diğer devletleri etkileyen) kararlar, bir halkın güçlenmesine sebep olabilir (NATO gibi).

Acaba, savaşlar sadece silah endüstrisinin mi işine yarıyor? İnsanlar arasında devamlı süren kin beslemeler, hatta kendi soydaşlarını bile öldürmeye neden olab sebepler nelerdir? Milyonlarca insan savaşlar yüzünden bunca acı ve yoksulluk çekti. Hâla birşeyler öğrenemedik mi acaba ?

Yugoslavya' da birkaç ırk, kardeşce yıllar boyu beraber yaşamışlar, ayni dili konuşmuşlar, ayni görüşlere sahip ve ayni elbiseleri giyinen halklar, neden birdenbire birbirlerine düşman kesildiler? Birbirlerinin, eşlerini ve çocuklarını acımasızca neden öldürdüler?

Buna benzer olayları daha önce yaşamadık mı? Hatırlamadınız mı? Bu savaşların çıkış sebepleri sadece bir idolojik gruplaşma mı? Yoksa arka kulislerde oynanan gizli bir oyun mu?

Bu üçüncü grup kimlerdi?

Düşmanca tutumlar, dinler içinde, okul kitaplarıda ve meydana nasıl girdi ve yayıldı? Bunları sızdıranların amacı nedir? İnsanların dejenerasyonundan kimler faydalanmak istiyorlar?

Bütün bu suçları Şeytan'a, Lusifer'e, Ahriman'a, Satan'a mı yükliyecektiniz?

Bu kitapta da anlatılacak olan birkaç kişiden bahsedelim. Bu kişiler 1773 yılında Frankfurt' un Juden Sokağında üç tane dünya savaşı çıkarmanın yollarını planladılar. Böylece 2000 yılına kadar dünyanın tek hakimi onlar olacaktı. Bu mükemmel hazırlanmış plan, insanların korkularını ve zayıf taraflarını kullanarak gerçekleşecekti.

Dünyayı yönetmek yeni bir istek değildir. Vatikan' ın da amacı zaten dünyayı katolikleştirmek ve insanları yönetmek değil midir?

İslamiyet de aynı amaca ulaşmak için elinden geleni yapmıştı. Şu anda dünyanın büyük bir kısmı bu dine mensuptur.

Başka bir örnek olarak Rusya' nın "Pan-Slavizm" ideolojisi verilebilir. Bu ideolojinin kurucusu Büyük Wilhelm (Wilhelm der Grosse) 'dir. Pan-Slavizm' in Rusya tarafından kullanılması almanya ve Avusturya' nın işine geliyordu. Böylelikle bu iki devlet İran ve Hindistan' a rahatlıkla el atıp bu ülkeleri boyunduruğu altına alabilecekti. Zaten 2. Dünya savaşında Almanya Avrupa'yı eline geçirmek için elinden geleni yapmamış mıydı?

Bu kitapta anlatılacak olan örgütler ve kişiler herhangi bir düşünceye ve kuruluşa bağlı değillerdir. Her örgüt aynı görüşe sahip değildir. Bazıları sağ, bazıları sol, bazıları da liberal görüşe sahiptirler. Ama hepsinin de ortak bir özelliğe sahiptirler: Amacına ulaşırken inisinasyon sistemini kullanıyorlar. Yahudileri kullandıklar gibi, Hıristiranları da kullanıyorlar. Aynı şekilde faşistleri, komunistleri, ateistleri, siyonistleri, mormonları, zenginleri, yoksulları kullanıyorlar. HERKESİ !!!

Bu işlemler için her görüşün içindeki en rahat olanları, hiçbirşeyi düşünmek istemeyenleri ve araştırmacı bir yapıya sahip olmayanları kullanıyorlar.

Yukarıda bahsedilen örgütlere katılan kişilere "İlluminati" (Aydınlatıcı), Big Brother, Gizli yönetici, Görünmen yönetici, Gri adamlar, Shadow Government gibi isimler veriliyor.

İlluminati akımı, yaptığım araştırmalar sonucu, yaklaşık M.Ö. 3.000 yıl önce Mezopotamya' da başlamıştır. Kendilerine "Yılanın Kardeşliği" adını vermişlerdi. Bu grup gibi, amaçları kötülük olan gruplara "İlluminat" adı veriliyor. Buna bir tesadüf denmez, ama "Yılanın Kardeşliği" nin kurulması ile insanlardaki "ego" dürtüsünün ortaya çıkması aynı zamana denk geliyor. Ama "Yılanın Kardeşliği", yaklaşık 3000 kuşak sonra insanların egosunu kullandığı tam olarak beliriyor. Bu işi bazı yahudi ve hıristiyan örgütleri ve farmasonlar çok iyi becerdi. Bu gizli çalışmalar, çok eski zamanlarda yazılmış ama henüz bitmemiş bir kitaba benzetilebilir. Bu kitapta yazılanlar harfi harfine uygulanmış, uygulanıyor ve uygulanacak.

Eğer "İlluminati" akımlarını sistemleri açısından sıralamak istersek, en masumu "Machiavelli" akımı karşımıza çıkar.

Bununla ilgili bir örnek verelim: İKTİDAR

Kendinizi bir ülkeye yeni seçilmiş bir başkan olduğunuzu hayal edin. Ama bir korkunuz var: İktidarda uzun yıllar boyu bir sorun çıkmadan kalabilecek misiniz? Aklınıza sinsice hazırlanmış bir plan geliyor. Sizin sözünüe inanacak, her dediğinizi yapabilecek iki kişi ile ayrı ayrı ve gizlice görüşüyorsunuz. Birisine Sol görüşlü bir parti kurması için finansman sağlıyorsunuz. Diğerine de Sağ görüşlü bir parti kurması için yardımcı oluyorsunuz.

Böylelikle ayrı görüşlere sahip iki karşıt görüşlü partiyi hayata geçirdiniz. Ama yaptıkları bütün planlardan, propoganda ve faaliyetlerden sizin haberdar olduğunuz iki parti. Yani ikisi de yönetiminiz altında. Bir partiyi çıkarınız için kullanmak istediğinizde ona daha çok finansman sağlarsınız, olur biter. Çünkü her iki parti de birbirinden habersiz, sizin kendi partisine gönül verdiğinizi sanacaktır. Halk zaten bu iki parti arasında bir seçim yapacaktır. Hiç kimse bu iki parti arasındaki çekişmenin sizin (yani başkanın) işine geleceğiniz fark etmeyecektir.

Başka bir örnek verelim: PARA

Amerika Özgürlük Savaşı' nda (Kuzey-Güney Savaşı, 1861-1865) kuzey eyaletler (esirciliğe karşı olanlar) ile güney eyaletler (esirciliği savunanlar) birbiri ile savaşıyordu. Savaştan önce Rothschild ailesinin yönetimi altındaki bazı ajanlar "Pro-Birlik" için savaşan kuzey eyaletlerini tahrik ediyorlardı. Aynı işi başka Rothschild ajanları ise "Kontr-Birlik" için savaşan güney eyaletleri için yapıyorlardı. Savaş başladığında Londra' da bulunan Rothschild Bankası kuzey eyaletlerine, Paris Rothschild Bankası da güney eyaletlerine finansman sağlıyordu. Bu savaş gerçek anlamda kazanan tek bir grup vardı: Rothschild Bankası

Kullandıkları sistemi kısaca açıklaman gerekirse:

  • İnsanları gerçek idealler üzerine kavga etmelerini önleyip, birbirine düşürmek.
  • Fakat bu birbirine düşürme planlarını gizlice uygulamak.
  • Bütün çıkarcı partileri desteklemek.

    İnsanlar arasındaki bu birbirine düşürmeyi sözüm ona "Birleştirici, iyilik taraftarı" bir tutum içinde ortadan kaldırabileceklerini yaymaları.

    Genel olarak "İlluminati" nin dünya liderliğini ele geçirmek için kullanığı yöntem: Dünyanın çeşitli yerlerinde çatışmalar, savaşlar veya krizler çıkartıp insanların ve halkların arasını açmak. Bunu yaptıktan sonra da yaptıklarının anlaşılmaması için medyayı yönlendirip; failin bulunmamasını sağlar. Bu konu üzerinde araştırma yapanların kafalarını karıştırıp gerçeğin bulunmaması için elinden geleni yapar. Bütün bu işlemler için aracı olarak "Gizli Örgütleri" kullanıyorlar. Öyle bir zaman gelecek ki, halklar arasındaki savaşlar yüzünden insanlar artık bitkin duruma düşecek ve "Tek Dünya Düzeni" için yalvaracaklar ve böylece gizlice hazırlanmış plan uygulanmaya sokulacak. Bu çatışmaları ve savaşları düzeltebilecek "iyi yürekli" bit yönetim kurulu aranacak. Bu gezegen üzerinde buna uyan hangi kurum var? Tabi ki "Birleşmiş Milletler". Biz de şimdi bu "Birleşmiş Milletler" in arkasındaki güce ve onu yönetene bakacağız.

    "İlluminati" olarak bahsettiğimiz kişiler, dünya üzerinde gelişigüzel kişiler değildir. Çoğu dünyanın en zengin kişileridir. Sadece televizyonu ve gazeteleri değil, bütün medya gruplarını ellerinde tutar ve kontrol ederler. Ama bu kişiler halka daima pozitif görünürler.

    İnsanların çoğu bu şahısların isimlerini bile bilmezler. Hatta onların gizli işlerini bile bilmezler. Hatta onların gizli işlerini örtbas etmeleri için makaleler yazan yazarları bile ünlü kişiler değildir. Hatta bu yazarlar nobel ödülüne sahip olsalar bile!

    Bu tip kişilerin ve örgütlerin yok edilmesi için sizce en iyi yöntem, dünya üzerindeki 6 milyar insanın tek tek kendini savunmasını öğrenmesi mi? Hem de kime veya neye karşı olduklarını bilmeden!

    Acı bir gerçek ki, yine aynı miktarda insan kendi kişisel "soruncuk" ları ile uğraşmaktan başka bir sorun ile uğraşamıyor. Günümüzde insanların çoğu kendini yönetenler ile pek ilgilenmiyor. Yöneticileri ne diyorsa onu kabul ediyorlar; hem de hiç doğruluğunu araştırmadan. Milletin bu durumu, yöneticilerin tam istediği gibi.

    "Gerçeği bulun, çünkü bu gerçek sizi özgür kılacaktır."

    Bu durumda insanları üç genel tipe ayırmak mümkün :

    1. Olayları gerçekleştirenler.
    2. Olayları bilip, ama karışmadan izleyenler.
    3. Bu olaylar gerçekleştikten sonra sadece şaşırıp kalanlar.

    İşte bu kitabım ile bazı olayları gün ışığına çıkarmak istiyorum. Bu gezegen üzerindeki insanları gizlice yöneten ve iplerin kimlerde olduğunu belirtmeye çalışan bir deneme niteliğindedir bu eser.

    Bu kitap içindeki açıklanan olaylar ve kişiler hemen unutulmamalı veya unutturulmamalı. Zaten medya tarafından ileride bu kitabın içeriği yalanlanacak ve kabul edilmeyecektir. Hatta bazı üst makamda bulunan kişiler -yani makam koltuğunda rahatça oturanlar- bu kitabı yasaklamak isteyecekler. Sonra niçin yasaklandığını veya bu devlete burada yazılanların doğruluğu sorulduğunda, pekçok engel çıkarılacaktır.

    Eğer okuyucu bu konular üzerinde araştırma yapmaya başlarsa, bu belki bir ömür boyu sürer. Ama tam olarak amacına ulaşamaz. Edindiği bilgiler ve gerçekler ruhuna işleymez, çünkü ruhunun içi daha önceden kalıplaşmış düşünceler, dogmalar ile doludur. Bunun yüzünden bu gerçekleri algılaması zorlaşır.

    Ve siz : "Aman Tanrım! Eğer bu yazılanlar gerçekse, benim hayatımın amacı nedir? Bu senaryo içerisinde rolüm nedir?" diyebilirsiniz.

    Panik yok. Bu soruların ayrıntılı cevaplarını son bölümde işlenecektir.

    Okuyuculara bir çağrı yapmak istiyorum: "Yargıç olun ve bu konuları (senaryoları) araştırın. Gerçeği bulun". Bazı teorileri meydana çıkarmak için bu kitap bir yardımcı (kaynak) niteliğindedir.

    Hosted by www.Geocities.ws

    1