Aşağıdaki yazı Aralık 1999'da yayınlanmıştır.

YIKIMIN DEVAMI: NÜKLEER ENERJİ

Savaş Karşıtları Derneği Yayını Nisyan Dergisi'nde (Kasım 1998)
Deniz Güman'ın Yazısını Okumak İçin --->"nükleer silah, nükleer enerji ve insan"


Son bir aydır Türkiye'nin gündemini işgal eden konulardan biride nükleer santraller. 24 Temmuz eylemi, deprem ve deprem sonrası sosyal güvenlik reformu, uluslararası tahkim yasası, Ulucanlar katliamı derken, şimdi de enerji darboğazını bahane eden IMF-TÜSİAD hükümeti en sadık uşağı medyayı da arkasına alarak yalan dolu nükleer yanlısı bir kampanya yürütmektedir. Bu kampanyanın ilk adımı olarak İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bir çok ilde 3 saate varan elektrik kesintileri yapıldı. Özellikle işçi emekçi semtlerinde yapılan bu kesintilerden sonra liderler zirvesi yapan IMF-TÜSİAD hükümeti enerji sorunumuzu çözecek alternatif enerji kaynağı olarak nükleer santrale onay verdi. Başta Akkuyu ve Sinop olmak üzere nükleer, diğer bazı yerlerde ise doğal gaz santralleri kurulmasına karar verildi. Fakat biz biliyoruzki bunlar bir kez daha yalan söylüyorlar. Deprem sonrası kapitalist devlet tam güçleri ile seferber oldu dediler; ancak üç gün sonra deprem bölgesine ulaşabildiler. Ellerinde ne gıda, ne temizlik, ne de yardım malzemesi vardı. Ama yanlarında bölgede çıkabilecek herhangi bir kargaşayı bastırabilecek silahlı kuvvetleri getirmişlerdi. Depremzedelere yardım amacı ile çıkartılan deprem vergisi için burjuvazinin en sadık kalemşörleri bile bu verginin iç ve dış vergi ödemeleri için kullanılacağını ve hükümete güvenmediklerini açıkladılar. 30 Kasım'da bitirilmesi düşünülen prefabrik konutlar bitirilmedi. Yapılanların ise camı, kapısı, altyapısı yok. İşçi ve emekçilerden çekindikleri için rahatlıkla çıkaramadıkları uluslararası tahkim ve mezarda emeklilik yasasını bir çırpıda, enkazın altında insan çığlıkları duyulurken sermayenin sınıf düşmanlığına yakışır bir şekilde meclisten geçirdiler. Şimdi ise enerji darboğazı var diyerek yalan söylüyorlar. Şu anda Türkiye'nin elektrik enerjisi üretim kapasitesi 26.000 MWH'dir. Azami elektrik tüketim miktarı ise 18.000 MWH'dir. Ortalama ihtiyaçtan % 25-30'luk bir fazlalık vardır. Dahası Türkiye'deki elektrik iletim ve dağıtım hatlarındaki %20'lik kayıp teknolojik yenileme ile kullanıma sunulabilir. Bugün yapılmasını istedikleri nükleer santraller ne risksiz, ne ucuz ve ne de temiz enerji kaynaklarıdır. 1957 Windscale (İngiltere), 1979 Three Mile Islands (ABD) ve 1986 Çernobil (Ukrayna) felaketleri dışında her an bu felaketlere benzer kazalar olabilir. ABD'deki Nükleer Denetleme Komisyonu raporuna göre felakete yol açabilecek 169 kaza olmuştur. 30 Eylül 1999 günü Tokaimura Nükleer Deneme Merkezi'nde meydana gelen kaza sonucu 49 işçi radyasyona maruz kalarak tedavi altına alındı. Santral civarında yaşayan 310.000 kişi evlerinden dışarı çıkarılmadı ve 10 kilometrekarelik bir bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ayrıca nükleer santrallerden çıkan atıklarıdepo edebilecek bir mezar dünyada yok. Depolanan atıkların bir süre sonra yeraltı sularına karışması önlenemiyor.
Tüm bu verilere kulak asmayan IMF-TÜSİAD hükümeti şimdi Ecemiş fay hattının 25 km uzağındaki Akkuyu'ya nükleer santral yapma izni veriyor. Yaşanabilek bir deprem veya kazada ortaya çıkabilecek felaketin Türkiye'nin yanısıra Ortadoğu'yu da etkileyebileceği gerçeği emperyalist nükleer lobilerin ceplerine girecek parayla kıyaslandığında bir anlam ifade etmiyor.
Her şey gün gibi ortadadır. Uluslararası tahkim yasasından sonra geçirilmeye çalışılan Akkuyu Nükleer Santrali enerji sektörünün emperyalistlere peşkeş çekilmesinin bir ayağıdır. Toplumun gündeminde sosyal yıkım ve deprem yıkımından sonra şimdi de nükleer yıkım vardır. Türkiye'nin nükleer çöplük olmasına, nükleer vurgununa, emperyalist-kapitalist yağmaya izin verneyelim; durdurmak için birleşelim ve örgütlenelim.

NÜKLEERE DEĞİL EĞİTİME BÜTÇE !
KAHROLSUN EMPERYALİZM !
YAŞASIN BAĞIMSIZ SOSYALİST TÜRKİYE !
EKİM GENÇLİĞİ

Anarşist Bakış Ana Sayfa --->
1