ÇILGINLIĞINA KARŞI
Terörizm ve Savaş Üzerine Açıklama
Workers Solidarity Alliance
Eylül 2001


 Yarı çıldırmış ve tamamen karmaşa içindeki bir dünyada, duygunun mantığın üstesinden gelmiş olduğunu görmek çok trajik. Kadın ve erkeklerin iyi, zeki ve insancıl yanları yalanlar, cehalet ve gaddarlık denizine gömülmekte; özgürlük ve tüm insanlığın iyiliğini arzulayanların çoğu giderek cesaretlerini kaybetmekte ve korkaklaşmakta. Yine de durup, zor soruları kendimize yansıtarak sorabildikçe; ve mevcut alternatifleri mümkün olan yegane alternatifler olarak kabul etmedikçe umut var.

İşçi Dayanışması Birliği [Workers Solidarity Alliance - WSA], 11 Eylül 2001'de Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırıyı kınar. WSA masumlara ve işçilere karşı yapılan saldırıları her zaman kınamıştır. ABD'de öldürülen binlerce emekçi insan --büro emekçileri, havayolu şirketi emekçileri, inşaat ve restoran çalışanları, kurtarma faaliyetlerinde çalışanlar--, dehşetengiz bir terörist eylemde can verdiler. Göçmenlere, farklı renkten insanların topluluklarına, bu farklı ama aynı zamanda Amerikan işçi sınıfını vücuda getiren bu birbirine bağımlı ağa saldırıldı.

Bugün tüm dünyadaki, ve özellikle de Orta Doğu olarak adlandıran bölgedeki insanların önünde gerçek ve acil sorunlar var. Pekçoğu ümitsizlik ve yoksulluk içinde yaşıyor; ve daha iyi bir yaşam için hiç bir umutları yok. Ama bu çılgınca eylemde öldürülenler buna sebep olan politika ve eylemlerden sorumlu olanlar değildiler; ne de onların ölümü bunu değiştirecek.

Şimdi savaş davulları şiddetle çalınıyor, ve bayraklar her yerde dalgalanıyor; ve keder içinde olanların duyguları "ulusal birlik" çağrısının içine hapsediliyor. Ama biz inanıyoruzki aslında bizi bu karmaşanın içine sokan şey de bizzat budur, ve sorunları çözmeyecektir; sadece daha da kötüleştirecektir. Nasyonalizm, vatanseverlik, militarizm; [yani] zengin ve yoksul ülkelerin aynı bayrağa sarılabileceği ve böylece aynı çıkarı gözeteceği fikri, tarih boyunca tarif edilemez bir trajediye neden oldu. Savaş meydanlarında feda edilen vücutlar zengin ve güçlü olanlarınki değil. Ama yine de patronlar ve onların çıkarlarının savunucusu Devlet, tüm Devletlerin ve patronların tarih boyunca yaptığı gibi, işçilerden "ulusal birlik" adına çıkarlarını bastırmalarını isteyecektir.

Ve keza bu ne de ABD ve müttefiklerinin savaş aletlerini serbest bırakmalarıyla, 11 Eylül'de olanlardan sorumlu tutularak diğer topraklarda katledelecek bilinmeyen masumlar ve işçiler bundan sorumlu tutulabilirler. Aynen bölgedeki vahşi ve baskıcı rejimler altında yaşayan diğer halklar gibi, Afganistan halkı da Taliban rejimi altında korkunç acılar içindedir. Terörün burada [ABD'nde] kullanılmasının onların yaşamlarını iyileştirmemesi gibi, [orada] onları öldürmek de hiç bir şeyi çözmeyecektir.

Unutulmamalı ki, ABD hükümeti şu anda izini sürmeye hazırlandığı bu örgütlere bizzat olukla para akıtmıştır; ve bölgedeki bitip tükenmez güç oyununda bu grupları manipüle etmiştir. Tüm diğer hükümetler gibi, başlangıcından beri terörizmin temsilcisi olan ABD hükümeti için de aslında ortada yeni bir şey yok. Bu silsile Kızılderililerin katledilmesinden ve Afrikalı işçilerin kaçırılmasından başlayarak; patronlarına karşı mücadele veren emekçi insanların bastırılması ve öldürülmesine ; ve İkinci Dünya Savaşı'ndan itibaren Amerikan devletinin katıldığı en son "müdehalelere" kadar devam eder.

Amerikalı yöneticiler bu tehlikeli davranışta yanlız değiller. Var olmalarına müsade edildiği sürece, yönetici sınıflar, dini fanatikler ve Devletler daima oldukları üzere, tanımsal olarak terörist olacaklardır. İşte bu nedenle işçiler ve radikal toplumsal değişimin taraftarı olan bizler, New York'da veya herhangi bir yerde olan anlamsız saldırılara karşı çözüm olarak savaş haline güvenemeyiz, ve de taraftar olamayız. Nasıl ki I. Dünya Savaşı demokrasi için dünyayı daha güvenli bir yer yapamadıysa; nasıl ki II. Dünya Savaşı faşizmi yeryüzünden kazıyamadıysa; karşı karşıya bulunduğumuz bu yeni savaş da terörizmin sonunu getirmeyecektir. Bunun yerine, oğullarımız ve kızlarımız bizden çalınacak, emek gücümüz öldürücü oyuncakların üretilmesinde israf edelecek, ve dünya daha iyi bir yer olmayacaktır.

Terör ve savaşı sona erdirebilecek olanlar, bunun için ölmeye ve üretmeye zorlananlardır; [yani] hem ABD'deki hem de "düşman" ülkelerdeki işçi sınıfı. Deliliğin tam ortasında bile, yeni bir barış hareketi için çağrıda bulunan bazı sesleri işitiyoruz. Dev şirketlerin kontrolüne karşı yakın zamandaki hareketlenmeleri oluşturan, daha ileri derecedeki yıkımları engellemek konusunda ciddi olan aktivistler [eylemciler] emekçi insanlara ulaşmak zorundalar; ve daha da önemlisi emekçi insanları dinlemeliler. Patronların olmadığı bir toplum için ciddi bir şekilde mücadele eden işçiler, şu andaki saldırgan şovenizmin ve savaş davullarının tuzağına düşmemelidir. Bizim için gerçek savaş askeri çatışmalar değil, sınıf savaşıdır. Ceset torbalarının yığılmaya başladığı şu günlerde; emekçiler ve anti-militaristlerin [savaş karşıtlarının] birbirleriyle konuşmasının, ve dünyanın olası bir tahribine doğru olan bu delice koşuşturmacanın sona erdirilmesi çabasında birlikte çalışmasının zamanı artık gelmiştir.

İşçiler ve barış eylemcileri olarak, sınırları aşan bağlantılar kurmaya devam etmeliyiz; ve bazılarının tavsiye edeceklerinin aksine yerel seçkinlerin ve sözde Devletlerin ajanları ile değil, korkudan, şiddetten ve tahakkümden kurtulmak için mücadele edenlerle işbirliği yapmaya devam etmeliyiz. İşbirliği içinde çalışan, işbirliği içinde direnen işçi sınıfı, şiddet ve tahakküm kısırdöngüsünü sona erdirebilir ve sona erdirecektir.

Özgürlük İçin, Barış İçin, Devrim İçin

Worker Solidarity Alliance
339 Lafayette Street ? Room 202
New York, NY 10012
tel: 212-979-8353
e-mail: [email protected]

Çeviri:Anarşist Bakış


Kaynak: Workers Solidarity Movement internet sitesi.
MİLİTARİZM Ana Sayfa ---> 
1