BOMBALAMA ÜSTÜNE
Noam Chomsky
13 Eylül 2001
 
Chomsky'nin "Hayatı ve İlgili Linkler"
Terörist saldırılar büyük canavarlıklardı. Büyüklük olarak diğer pekçoğunun düzeyine varmamış olabilir; örneğin Bill Clinton'un herhangi geçerli bir gerekçe göstermeden Sudan'ı bombalaması, ilaç stoklarının yarısını imha etmesi ve sayısız insanı öldürmesi (bunu hiç kimse bilmiyor, çünkü ABD soruşturmayı Birleşmiş Milletler'de engelledi ve bu hiç kimsenin umrunda değildi). Kolayca akla gelebilecek daha kötü olaylardan bahsetmeye gerek bile yok. Ama bunun korkunç bir suç olduğu kuşkusuz. Esas kurbanlar, her zamanki gibi çalışan insanlardı: temizlikçiler [hizmetliler], sekreterler, itfayeciler vb. Bu Filistinliler ve diğer yoksul ve ezilen halklar için yıkıcı bir darbe olacağa benziyor. Keza, insan haklarına ve ülke içi özgürlükleri kısıtlayacak olası sonuçları ile katı güvenlik kontrollerine yol açacağa benziyor.

Bu olaylar "füze savunması" projesinin aptallığını çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor. Bugüne değin strateji uzmanlarınca defalarca belirtildiği üzere; kitle imha silahları da dahil, ABD'ye büyük zarar vermek isteyenlerin, doğrudan bir yıkımı garanti etmek için füze fırlatarak saldırmaları beklenmiyor. Önlenmesi olanaksız çok daha kolay yollar var. Ama bugün meydana gelen olaylar muhtemelen bu sistemleri geliştirmek ve devreye sokmak için kullanılacaktır. "Savunma", uzayı askerileştirmek için [kullanılan] ince bir tüldür, ve iyi bir hakla ilişkiler [ing. PR, Public Relations] sayesinde inanılmaz hususlar [argümanlar] bile korku içindeki halk arasında belli bir ağırlık taşıyacaktır.

Kısacası bu suç, etki alanlarını kontrol etmek için güç kullanmayı bekleyen aşırı sağa verilmiş bir armağandır. Şimdilik ABD'nin olası eylemleri ve bunun tetikleyeceği benzeri veya daha kötü saldırıları bir tarafa bıraksak bile bu böyledir. Önümüzdeki manzara, bu son canavarlıklar gerçekleşmeden öncekinden çok daha kötü.

Nasıl tepki gösterileceğine gelince, seçim yapmamız gerek. Haklı dehşetimizi ifade edebiliriz; benzer işlere kalkışabilecek olanların zihinlerinden neyin geçtiğini anlama çabası içinde olmamız anlamına gelecek olan, suçlara neyin yol açmış olabileceğini anlamaya çalışabiliriz. Eğer bu sonraki [yolu] seçecek olursak, uzun yıllardır bölgedeki işler hakkında doğrudan bilgisi ve bakışı benzersiz olan Robert Fisk'i dinlememiz yeterlidir. Fisk, "ezilmiş ve aşağılanmış bir halkın acımasızlığı"nı tanımlayarak, şöyle diyordu; "önümüzdeki günlerde inanmamız isteneceği gibi bu demokrasinin teröre karşı savaşı değildir. Bu aynı zamanda Amerikan füzelerinin Filistinlilerin evlerini başlarına yıktığı, ABD helikopterlerinin 1996'da bir Lübnan cankurtaranına füze yolladığı, Amerikan bombalarının Qana köyünü yerle bir ettiği, ve --Amerika'nın müttefiki İsrail'in besleyip giydirdiği-- Lübnan milislerinin mülteci kamplarına dalıp önlerine gelen herkesin ırzına geçip katlettikleri bir savaştır". Ve daha da çoğu. Bir kez daha tekrarlamak gerekirse, seçim yapmamız gerek: Anlamaya çalışabiliriz, veya bizi bekleyen çok daha kötü şeylerin olmasına katkıda bulunmak üzere bunu yapmayı reddedebiliriz.

ÇEVİRİ: Bilinmiyor


Kaynak: Bağımsız İletişim Ağı, 13 Eylül 2001 (gözden geçirilmiş hali).
MİLİTARİZM Ana Sayfa ---> 
1