Sahibi : 6 FEN C                                                                                                                                                  Mayıs 2016  
   ZR EVLENDİ  
   

Sırık       -- Aykûsu 154 olan birisi olarak söylüyorum, evlilik akıl kârı bir şey değil

Şamo    -- Sen de evlendin.

S -- O zamanlar aykûm 111 idi. Zihnim sonradan açıldı.

Ş -- Nasıl açtın?

S -- Maden suyuna limon sıktım. Ancak o da taş yapıyor.

Ş -- Olsun olm artık dahi sayılırsın, bi yolunu bulmuşsundur.

S -- Buldum, maden suyu içmiyorum.

**

Fatih – Zeynel için toplanan 12,240 TL hesabına yatırılacaktır.



$abri – Olamaz öyle şey, bu işte burnuma kötü kokular geliyor.



F – Yakında Boklu Dere var, o kokuyordur $abricim.



$ -- Hayır ben 57 lira gönderdim. Nasıl oluyor da düz hesap
oluyor tutar?



F – Esas sen nasıl 57 lira gönderebiliyorsun onu konuşmak
lazım.



$ -- Hesabımda yedi milyon elli yedi lira vardı. Gönlümden
ne koptuysa gönderdim kardeşime.



**



Garson – Hoşgeldiniz efenim, ne içerdiniz?



Burak – Absynthe, kaşık, torku küp şeker



G – Abi yok bizde.



B – Balküpü de olur.



G – Bilakis sadece şeker var. O işleri bıraktık. Alengirli
kaşığımız yoktu, kevgirle servis ettik müşteri beğenmedi, matkapla kaşık
delelim dedik arkadaş hastanelik oldu. Zeynel bey de halüsinojen yasağı koydu.
Bir kasa kek attık çöpe geçen ay.



B – 94’ten beri evliyim.



G – Anlıyorum ... Şöyle kara günler için cebimde saklıyorum.
Sabri Mc Tuncer 80 derece. Ağızdan bir sıkım almaz mıydınız?



B – Hit me!



**



İbo – Sırık beni görünce telaşla sandalyemden kalktı kendi
yerine gitti ... kesin favamı yuttu değil mi?



Şamo – Evet abi



İ – Üstüne tuz ekti de mi yuttu, yoksa ... kalanına dilim
dönmez



Ş – Abi, bildiğin bukalemun gibi diliyle kaptı yuttu. Tuz
koymadı. Tuz da mı taş yapıyor?



İ -- Evet. Sonra ameliyatlık oluyor.



Ş – Olsun, senin için çocuk oyuncağı değil mi?



İ – Normalde öyle. Fakat bu herifin taşı bile acayip. Alınamıyor;
bulunamadığı için alınamıyor. Herifi kestim, ne kanalı buldum ne taşı. Et
yarıldı içine girdi.



Ş – İndim dereye taş bulamadım demiş Trakyalı bir ürolog.



**



Fatih – Efendim hayatım... Nasıl yatırmadım mı?... Yatırmış
olmam lazım?... Emin misin?... Ben hemen telefondan yatırıyorum şimdi.



Telefonda bir kaç işlem yapar.



F –Zeynel için toplanan 10300 TL hesabına yatırılacaktır.



$ -- Nası yani?



F – 8284 nolu hediye maksatlı para transferleri
yönetmeliğine göre ÖÖK kesintisi yapılmış.



$ -- ÖÖ ... ne?



F -- Özel Ördek ... Öhhö ... Ödenek Kesintisi



$ -- Ney? Tam olarak ne bu kesinti?



F – Oynayalım Sabricim... Haydaa ... kızlar misket yuvarlar,
kardeşim benim...



**



Zeynel ve Zeynep salona giriş yaparlar. Alkışlar başlar,
alkışlar susar.



Z for Zeynel – Diicey nerde?



G – Dışarda araba parkediyor Zeynel bey



Z – Diiceyin dışarıda ne işi var?



G – Efenim sizin tasarruf tedbiriniz. Kendisi hem vale hem
de DJ. Hatta siz şaka yapmıştınız hem vale hem de karo kız ...



Z – Çabuk getirin şunu! Hepinizi kovup Vietnamlı alıcam
buraya !



DJ Hüseyin, alı al moru mor gelir.



DJH – Emredin Zeynel bey



Z – Endamın yeter



DJH – Teşekkür ederim Zeynel bey



Z – Zevzeklik yeter. Kıraç’tan gir.



DJH – O mümkün değil Zeynel bey.



Z – Neden?!



DJH – Tasarruf tedbirleri efenim. Ayın otuzu, kotamız doldu,
internet kesik. 



Z – Ne var hazırda?



DJH – Best Of Horon 2013



Z – Onu çal !



DJH – Başüstüne Zeynel bey



Zeynel  döner  Z for Zeynep’e



Z – Hayatım, romantik açılışlar artık demode oldu, enerji
ile başlayalım, kolbasalım, horon tepelim, redbulalım, tutmayın beni ...



**



Deniz – Hadi Burak, dansedelim



B – Çok isterdim ama dansın hakkını verememekten
korkmaktayım



D – Dansın hakkı sadece dansetmek, bak herkes ayakta



B – Öyle de ... yani ... bakıyorum ... bazısı oynuyor tamam,
ancak başka bazısı ip üstüne durmaya çalışan cambaz gibi, kimi buzda koşan
penguen gibi, kimi kanadını kurutan karabatak gibi ...



D – Kimi de çamura yatan bizon gibi ...



**



Buenos Aires Los Lokantos Delos Esnafos’a bir müşteri gelir.
Hulk Hogan – Sümer Tilmaç bıyıklı, Brad Pitt tarzı düz kasketli, güneş
gözlüklüdür. Garson yanındakini dürter



-- Los kimos bu herifos?



-- Bilmem abios, el executonas olmasos. Çantasından bir şey
çıkariyos. Jesus nos salvar!



-- El Applos tablos ulan tirsakos.



Yabancı garsonlara el eder. Sırt çantasından Fono sözlük
çıkartır. Yabancı bir aksanla :



-- Caballo, mujer, pistola



-- Türk müsünüz abi?



-- E ama küfredicem. Nerden anladın ya?!



-- At, avrat, silah deyince ... ne bileyim ...?



-- Hay carajo ! ... ben şey demek istedim ben ... Şarap,
sucuk, ekmek



-- Eyvallah, getireyim. Abi na böyle biftek var, 650 gram,
ister misin?



-- İsmin ne?



-- Abi Nevşehir’den Muharrem ben.



-- Bir daha Türkçe konuşma Muharrem. Ben şu anda dünyanın
bir ucundayım, beni memlekete ışınlama. Ben ücradayım, dağ başındayım, ıssız
adadayım! Callate Muharrem. Sen al bakayım şu telefonu ... Uma foto por favor



-- Si senyor... Foto excellente



--Gracias.  Aytronsenna
de Wifi?



-- Que?



-- Eee ... Contrasena de wifi?



-- Nevsehir50



-- Ulan Türkçe konuşma demedim mi?



-- Abi şifre bu, ne yapayım?



-- Git şifreyi İspanyolca bir şey yap, sonra gel söyle!
Delirtme beni Muharrem!



Erkan şarabından bir yudum alır, telefonuna yazmaya başlar.
“Arjantin’de rakı bulamadım, şaraba yüklendim. Zr evlenmiş acımız ve sevincimiz
sonsuz “, gönderme okuna basar, bir yudum daha alır.



Muharrem gelir



-- Nevsehir50



-- Bastardo !



-- Abi google translateden baktım İspanyolcası da aynı



-- Gel lan buraya !



**



Fatih – Evet ben dedim hayatım ... o kumaş çok pahalı
hayatım, nasıl öde ... hayatım en az ... fakat ... ama ... kurban olayım
yiyeceğimi kesme, bak 14 kilo verdim 108’lere düştüm . Mustafa’nın başına
gelenleri okudun ... insan bi allah göstermesin der ... peki  hayatım



Fatih telefonunda bir takım işlemler yapar.



F -- Zeynel için toplanan 7,845 TL hesabına yatırılacaktır.



Hoşurt – Fatih şu parayı yatır istersen, bekledikçe
enflasyon karşısında değer kaybediyor.



F – Hoşurtçum 9866’ya 43’de der ki : “50 yaş üzeri
zenginleşmeler düğün takıları dahil sebepsizdir”. Dolayısıylaaa ... dur bi
hesapliyim ... yüzde 24 stopaja tabi.



Hoşurt – Ben de sınavdan bir gün sonra yazılı kağıdı
götürmüştüm, bana da inanmamışlardı. Bazen anlaşılmak çok zor.



F – Oynayalım Hoşurtcum oynayalım, fidaydasız düğün olmaz,
eller havaya ... keşke bunu demeden kafama kadım çorabı geçirseydim ... hah
hah, haydaaa ...



**



Yusuf – İkinci şart kutsal banyo alacaksın , suya batıp
çıkacaksın



$ -- Bizim sitede havuz var



Y – Olm olmaz öyle mikvah havuz olması lazım.



$ -- Yani?



Y – Bir miktar para verirsen ben ayarlarım. Bayilik verdiğim
yerler var. Kartal Koçtaş’da bir küvete bayilik verdim mesela , bir gir çık
tamamdır.



$ -- Öyle oluyor mu?  ... Bayilik?



Y – Elbette. Son şart sünnet.



$ -- Ben zaten sünnetliyim



Y – Sayılmaz, tekrar kesilecek



$ -- Lebron James’e benzer bir halim var mı?



Y – Yok



$ -- Bu demektir ki zenci değilim. Nereye iki kere sünnet
oluyorum!



Y – Abi bizim İbo, Sinangog’dan bayilik aldı, o onaylı
sünnet yapabiliyor, ayarlarız, oldu gibi gösteririz.



$ -- Ne zaman aldı?



Y – Az evvel , ben sattım




$ -- Böyle bir onay mı var? Sen nasıl veriyorsun bu
bayilikleri? Haham’ın numarasını ver, konuşmak istiyorum



Y – Oynayalım Sabricim. Haydaa ... Angaranın bağları da gece
geçtim yollaarııaah ...



**



Duygu -- Birinci Elizabeth ne demiş “Ben İngiltereynen
evlendim”. Zeynel de bekarlık ile evliydi. Olmadı, Teoman’dan sonra ikinci
darbe.



Pınar – Bu olay Avatar’daki ağacın yanıp yıkılması gibi bir
şey . Belki balayına tek başına gider Zeyar, durumu kurtarır



D – Balayına Stada gidecekler.  Azıcık kurtardı sayılır.



P – Hazır Paris’e gitmişken, Park Dö Prens stadı mı?



D – Prens değil malesef, Parc Dö Yoğurtçu stadı



P – Zeyar karizma tamiri yapıyor yani. Pazartesi ne yapacak
peki?



D – Valla bilmiyorum ama Mc Donalds çeşmesi tesisleri ve
Agapia beldesini düşündüklerini duydum



**



Fatih – Ustacım nasıl olur, daha geçen yıl aldım lastikleri?
... Ya bir seneyi biraz geçti ... Kilom seni ilgilendirmez ustacım ... dördü de
mi değişecek? ... kaç para tanesi? ... tamam peki, önce güvenlik.



Fatih – Zeynel için toplanan 5,300 TL hesabına
yatırılacaktır



Hakan -- J



F – Lütfen istihza yapmayalım. Her şey kanuna uygun olmak
zorunda, yerel yönetimler yasası 85’e 4’te der ki “Yönetiminde bulunduğu
belediye sınırları içinde yapılan düğün marifetiyle hediye alınan paraların
asgari ücreti aşan kısmından şey alınır alınır.



Hakan – Ney?



F – Şerefiye ... evet şerefiye



H – Şerefine Fatihcim. Senin gibi bir muhasebecim olsaydııı ...



F – Şerefine Hakancım



Hakan -- ...şimdiye çoktan Yoğurtçu parkında yatıp kalkıyor
olurdum.



 **



Burak -- Hasan çok mutlu gördüm seni.



Hasan – Evlenmeler beni çok mutlu ediyor Burakcım.
Evlenenler, evlenmeyi düşünenler, gelinin çiçeğini kapanlar bana sevinç
veriyor.



B – Hasan? ... Sen ne zaman bu hale geldin? Nedir o içtiğin?
Bu sevinç? ... Absynthe mi içtin? Absynthe var da bana mı verilmiyor?!
Kaldırtmasınlar sandalyemden!



H – İçkiyle alakası yok hayatım, bunlar hep potansiyel
müşteri, hepsi velinimetim... Sen absythe dedin. Hiç içtin mi?



B – Elbette



H – Sabah bir balıkçı kayığında gözünü açtın ...



B --  Pantolon yok ...



H -- İçelim



**



Zeynep Ese – Ben her zaman olduğu gibi doğadan bulduğum
bitkilerden birer ikişer almak için yanımda, çapa, tırmık, kazma falan
dolaşıyorum. Bir baktım dünyalar ilginci bir kaktüs.  Tutar tutmaz, sen ikiye yarıl, elime löök
diye beyaz sıvısı dökül.



S – Güzel bir hikaye. Kesin zehirlidir o sıvı.



ZE -- Elimde bir karıncalanma oldu hafiften. Neyse bir
çeşmeye geldik. Yıkadım biraz ama karıncalanma devam ediyor. Böööyle koluma
neyin çıktı.



S – İçten içten etlerin çürüyor ya o sebepten, keh keh



ZE – Neyse biz böyle böyle eve geldik nihayet. Akşam da evde
yemek yok. Ben şöyle bir köfte yaptım, 
avucumda çevire çevire yuvarladım. Üç beş tane kızarttım yedim. Neyse
geçtim televizyonun karşısına. Bende bir haller başladı. Çenem oldu Sin
City’deki Marvin’in çenesi kadar



S – Çok iyi, şahane zehir, yavaş yavaş



ZE – Bir ateş bastı, bööyle yukarı çıkmaya başladı. Geldi
dudağıma, dilime, sonra burnuma. Ben Dr Dolittle gibi değişmeye başladım, her
yerim şişiyor. En son kafam cadılar bayramı kabağı gibi oldu ben taksi çağırdım
artık. Taksi geldi, ama kafamın büyüklüğünden taksiye binemiyorum. Gövdemi
camdan soktum içeri, kafam dışarda hastaneye gittik.



S – Mükemmel zehir. Çabuk yerini söyle kaktüsün.



ZE – Hikayem bitmedi ama



S – Daha duramam artık. Çabuk ismini söyle, nerede çıkıyor?
Hemen gitmem lazım.



ZE – Neden?



S – Ölmeden önce zehirlemem gereken yüz kişi listesi yaptım.
Ecelleriyle ölmelerine tahammül edemem. Zehirlenmeliler.Kaktüsün ismini ve
adresini ver, çabuk !



ZE – Sütlü Nuriye Kaktüsü, Tahtalıkuş mevki, No 37, Kaz
Dağları. Neyse hikayemi...



S – Esas hikaye yeni başlıyor kızım. Dan Brown beni yazıcak
yeni romanında. Gitmem lazım.



ZE – Hikaye? ... gitti valla. İçine sıçtın hikayenin ha ! ...
Kıymadan zehirlenmişim. Kaktüs sütü sadece kaşındırıyor ! Bi anlattırmadı ya!



**  



Fatih – Sevgili kayınanneciğim, siz hiç merak buyurmayınız,
bu dünya geçici, hepsi boş.Burada kapı gibi Fatih oğlunuz var. Size yakışan bir
ümre yaparız. Derhal ayarlıyorum... Efendim? Firdevs teyze başımızın tacı tabi,
o da gitsin... Ne demek anneciğim, allah sizden razı olsun. Biz bu gönül yoluna
kefenimizle çıktık... allah gecinden versin anneciğim, ölüm hak miras helal.
Ellerinizden öpüyorum.



Fatih – Zeynel için toplanan ... nası ya? ... eksi ... artı
...e doğru bu ... Zeynel’in bana olan 580 TL borcu düğün sonrası tahsil
edilecektir.



**



Sitare – Topuklu başka bir şey hayatım



Sema – Nasıl yani?



Si – Doktor Jivago ve Mr. Hyde farkı gibi.



Se – Kötü mü oluyorsun?



Si – Topuklu giyen kadın artık aynı kadın değildir. O duruş,
o yürüyüş, o endam, o salınış. Günde sadece 8 saat giyinilebilmesi çok acı



Se – Neden 8 saat?



Si – İşyerine de giyilsin diye birisi götünden uydurmuş ama
olsun yine de tıbbi bir durum



Se – Ama şimdi topuk var topuk var. Bizimki topuksa
Deniz’inki ne?



Si – Nikah salonuna giderken boklu dere üzerinde olduğunu
söylememişler ona, o da ne yapsın dereyi geçecek gibi tedbir almış. Öyle ya da
böyle topuklu topukludur.Asla vazgeçmem.



Se – Sen genelde masa altında emekliyorsun, niye topuklu
giyiyorsun ki?



Si – Farkettim de bugün henüz rezalet çıkarmadım. Senle
başlayalım istersen. Müsadenle şişeyi bi bitirelim önce, kafanda paralayınca
rakı araya gitmesin



Se – Şey ... Ben sabah yedide kalktım , tenis oynadım, çok
uykum var ... ben topuklayayım



**



Korkut – Arkadaşlar yeni evliler için kadeh kaldıralım.
Kendilerine bir ömür boyuu, sağlık, mutluluk , ne bileyim işte, güzellikler,
hoşluklar dili... Hoşurt! Masayla birlikte değil, elinle kaldır kadehi!



H – Pardon

!
 
   
     
 

- If you need help, please check our forums.
- Please review our Terms Of Service to see what is not allowed to upload.

Please, do not waste your time with GeoCities.ws, if you are going to upload any illegal website here! All content is manually reviewed by humans, so if we will detect anything illegal, your account will be terminated. So don't waste your time in promoting your scams, hacking websites, or anything else malicious - your account will be terminated in 5 minutes after we will receive first abuse report or anything abusive will be detected by our staff. We also report all illegal activity to the local and international authorities.