‘Biz de insanız’ diyen polis İnsan Hakları’na
başvurdu
Genellikle insan haklarını ihlal ettikleri
gerekçesiyle kendilerinden şikayetçi olunan polisler de insan
hakları mağduru oldu. Emniyet görevlilerinin her gün 12 saat
çalıştırılmasından şikayet eden bir polis memuru, "Polisin de insan
olduğu unutuluyor." diyerek Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na
başvurdu.
Avrupa Birliği ve insan hakları tartışmalarının gündemde olduğu
bir dönemde polislerin insanlıktan uzak çalışma şartları altında
görev yaptığını söyleyen polis memuru, şikayet dilekçesinde
"Bulunduğumuz ilde ağır ve tehlikeli şartlar altında 12–12 sistemi
ile çalışıyoruz. Yani 12 saat çalışıp, 12 saat dinleniyoruz.
Haftanın bir günü kullandığımız izinler de çoğu zaman iptal oluyor.
Günlerimiz, sosyal ve aile hayatı olmadan geçiyor. Polisin de insan
olduğu unutuluyor." dedi. Başvuruyu inceleyen İnsan Hakları
Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı’yla irtibata geçerek polisin çalışma
şartları ve mesai sürelerinin düzeltilmesini talep etti. Bunun
üzerine İçişleri Bakanlığı, genelge yayınlatarak mesai sürelerinin
haftada 40 saati geçmemesine dikkat edilmesini istedi.
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Vahit Bıçak, kendilerine ve
insan hakları il kurullarına çok sayıda başvuru yapıldığına dikkat
çekerek, şikayetlerin titiz bir şekilde incelendiğini ve ilgili
kurum ve kuruluşlarla irtibata geçildiğini söyledi. Bıçak,
vatandaşların her türlü ihlali kendilerine iletmelerini istedi.
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na gelen ilginç başvurular:
Almanya'nın Ankara Başkonsolosluğu’nun önünde şiddetli bir insan
hakları ihlali yaşanıyor. Burada uzun kuyruklar oluşuyor. Türk
milletinin onuru ayaklar altına alınıyor. Alman Konsolosluğu
önündeki insan hakları ihlali gözlemlenerek gerekli işlemler
yapılmalı.
Ben bir yemek şirketinde çalışıyorum. Çeşitli yemekler yapılıyor,
ancak bize sadece üç çeşit yemek veriliyor. Benim canım diğer
yemeklerden de çekiyor, ancak yiyemiyorum. Bir insan olarak canımın
çektiği diğer yemeklerden yemek benim de hakkım değil mi?
Ankara Tren Garı'nın 1. peron kısmı mermer döşeli, bakımlı ve
temiz iken, 2. ve 3. peronlar bu bakımdan yoksun. Işıklandırma yok,
burada adam boğazlansa kimsenin haberi olmaz. Tuvalet ücretleri de
pahalı, yaşlılar için klozet yok. TCDD’yi tarihî şanına yakışmayacak
duruma getiren çalışanlardan şikayetçiyim.
İkamet ettiğim mahallede her hafta sonu sokak düğünleri
yapılıyor. Düğün sahipleri vurdumduymaz insanlar. Kendileri
eğlenelim derken yüzlerce kişiyi rahatsız ediyorlar. Sokak
düğünlerinin bir an önce yasaklanmasını istiyorum.
Oturduğum dairenin üst katı apartman sakinlerinden muvafakat
alınmadan işyeri olarak kullanılıyor. Burada gece geç saatlere kadar
içki alemleri yapılıyor, aşırı derecede rahatsız oluyoruz. Durumu
bilgilerinize sunar, gereğini saygılarımla arz ederim.
Evimizin yakınlarında bir yıldır anormal bir söyleyiş ve
rahatsızlık verici bir bağırışla el arabasıyla su satanlar var.
Zabıtaya bildirdim; ama hâlâ devam ediyorlar. Satıcıların
bağırmasıyla en özel anlarımda motivasyonum bozuluyor, ruh sağlığım
tehlikeye giriyor. |