|
Tarih :
11:02:24 | 28.04.2006 Ceza
Hukuku Doçenti Vahit Bıçak, TMK Tasarısı'nı değerlendirdi: |
|
Başbakanlık
İnsan Hakları eski Başkanı ve Ceza Hukuku Doçenti Vahit Bıçak,
Terörle Mücadele Kanunu Tasarısı’nın tek kelimeyle, “sıkıyönetim zihniyeti”ni
yansıttığını ifade etti. Kanunda son derece antidemokratik, son derece
baskıcı hükümler yer aldığını ifade eden Bıçak, şöyle devam etti: “En çok da,
mevcut kanunun 6. maddesini değiştiren 5. madde üzerinde durulmalıdır. Bu
madde, ifade ve basın özgürlüğünü yakından ilgilendirmektedir. Bu madde,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önüne götürülmüş ve Türkiye’nin mahkûm
olmasına yol açmış bir maddedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin
kararlarını ciddiye alan bir ülkede, yapılması gereken AİHM’in
‘Sürek-Türkiye’ dâvâsındaki tespitleri doğrultusunda maddeyi ifade özgürlüğü
ile uyumlu hale getirmektir. Oysa yapılan tam tersidir. Bu maddeyle, ifade
özgürlüğüne yapılan müdahaleler ağırlaştırılmaktadır. Para cezası hapis
cezasına dönüştürülmektedir. Mevcut kanunda ifade özgürlüğünü kullananlara
para cezası verilmektedir. Bu ceza, yeni düzenlemede bir yıldan üç yıla kadar
hapse dönüştürülmektedir. Bu düzenlemeyle, ellerine aldıkları yetkiyi kötüye
kullanan, insanları haksız şekilde fişleyen, hatta işkence yapan kişilerin
kamuoyuna duyurulması gibi bir fiil, cezalandırılmış olacaktır. Sözgelimi bir
aydın, verdiği konferansla, terörle mücadelede görev alan filanca kamu
görevlisinin işlediği insanlık suçunu, yaptığı insan hakları ihlallerini
duyurduğu zaman bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya
kalacaktır.” Bıçak, şunları söyledi: “Yeni düzenlemede,
cumhuriyet savcılarına, gazete, dergi gibi süreli yayınları durdurma
konusunda olağanüstü yetkiler verilmektedir. TMK Tasarısında, bir gazetenin
cumhuriyet savcısı emri ile ‘15 günden bir aya kadar geçici olarak
kapatılmasına’ müsade edilmektedir. Her ne kadar savcının kararının hakim
denetiminden geçmesi mekanizması öngörülmüşse de, bu mekanizma üç gün sonra
işleyebilecektir. Savcı ile hakim farklı kanaatte olsa bile, savcının
“durdurma” kararı hakim tarafından onanmasa bile, gazete üç gün yayın
yapamayacaktır. Böyle bir düzenleme, açıkça sansürdür. |