Yönetmelikler 7. Uyum Paketi'ne uyuyor mu? İşte yanıtlar...
Başbakanlık İnsan
Hakları Başkanlığı görevini yürüten Doç. Dr. Vahit Bıçak, kamu
kurumlarının, çıkarılan 7 uyum paketine uygun yönetmelik ve genelgelerini
çıkarırken, bunların kanunu tam karşılamasına dikkat etmeleri gerektiğini
ifade ederek, ''Yönetmeliğin içeriğinin, kanunun ruhuna uygun olması
lazım'' dedi. Bıçak, insan hakları
konusunda yürütülen çalışmalarla ile ilgili olarak A.A muhabirine yaptığı
açıklamada, Başbakanlık'ta, Avrupa Birliği Reform İzleme Grubu (RİK) adını
verdikleri 3 bakan ile bürokratlardan oluşan bir birim oluşturduklarını
söyledi. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül
başkanlığında toplanan, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Adalet Bakanı
Cemil Çiçek ile bazı büroktratlar ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nin
katıldığı RİK'in bünyesinde, başkanı RİK üyesi olan Danışma Kurulu'nun yer
aldığını ifade eden Bıçak, 2004'te Avrupa Birliği'nden (AB) tarih
alınabilmesi için çabuk ve seri hareket edilmesi gerektiğini
kaydetti. İlk toplantılarını yaptıkları
18 Eylül'de, çıkarılan 7 uyum yasasının hayata geçirilebilmesi için ne
gibi tedbirlerin alınması gerektiği konusunu ele aldıklarını belirten
Bıçak, şöyle konuştu: ''Bizim
sistemimizde kanunu değiştirmek sorunu çözmüyor. Uyum yasalarına parelel
olarak da çıkarılması gereken birtakım yönetmelikler, genelgeler, kanun
hükmünde kararnameler ve tüzükler var. Uygulayıcıyı daha çok bunlar
ilgilendiriyor. Örneğin bir nüfus müdürünün faaliyetini, kanundan ziyade
genelge belirliyor. Dolayısıyla kanunda siz iyileştirme yapsanız da
genelgelere ve yönetmeliklere yansıtmadığınız zaman ulaşmak istediğiniz
amaca ulaşamıyorsunuz. 7 uyum yasasında getirilen yenilikleri karşılamak
için 10 yönetmeliğin çıkması gerekiyor. Bunlardan 3 tanesi
çıktı. Kurumlar, yönetmelik ve
genelgelerini çıkarırken, bunların kanunu tam karşılamasına dikkat
etmeleri gerekiyor. Burada böyle bir risk var. Kanundaki tam amacı
karşılamayan yönetmelikler olabilir. Yönetmeliğin içeriğinin kanunun
ruhuna uygun olması lazım. Yönetmeliklerin içeriğinin kanuna uygun
olabilmesi için bu yönetmelik taslaklarının kamuoyunda tartışılması lazım.
Öyle de oluyor zaten. RİK, bunları takip ediyor. Yönetmeliklerin zamanında
gecikmeden ve içeriklerinin uyum yasalarına uygun olarak çıkmasını takip
ediyor.''
YENİ BİR UYUM YASASINA İHTİYAÇ
YOK Vahit Bıçak, 7 uyum paketi ile
ilk etapta, acilen çıkarılması gereken yasaların çıkarıldığını ifade
ederek, bundan sonra yasaların bir fıkrasını değiştirmek yerine, temel
kanunları toptan değiştirme çabası içinde olunduğunu söyledi. Bıçak, yeni
bir uyum yasasına ihtiyaç olmadığını da
belirtti. RİK'in ilk toplantısında,
nüfusta çocuklara isim koymanın güçlüklerinin gündeme geldiğini dile
getiren Bıçak, bu zorluğun neden kaynaklandığının araştırıldığını ve buna
bir genelgenin sebep olduğunun ortaya çıktığını kaydetti. Bıçak, bunun
üzerine, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun bir genelge yayınlayarak bu
yasağı kaldırdığını, dolayısıyla RİK'in ilk faaliyetinin isim yasağını
ortadan kaldırmak olduğunu bildirdi.
Bıçak, Türkiye'nin AB süreci içerisinde önemli mesafaler kaydettiğini,
fakat bu sürecin bitmediğine, devam ettiğine işaret ederek, ''2004'te
üyelik için tarih almayı talep ediyoruz. Dolayısıyla tarih aldıktan sonra
da müzakereler devam edecek ve o sürede de reformlar yapılacak'' diye
konuştu. Bıçak, RİK'in bakanlar
düzeyinde ayda bir, bürokrat düzeyinde ise haftada bir toplandığını ifade
ederek, 32 sivil toplum örgütünün temsilcisinin de yer aldığı alt oluşum
olan danışma kurulunun ise 4 ayda bir toplandığını
bildirdi.
İHLAL İDDİALARINI DİKKATLE
İNCELİYORUZ Sivil toplum
örgütlerinin insan hakları ihlallerini içeren raporlar yayınladıklarını ve
İnsan Hakları Başkanlığı olarak bu ihlal iddialarını dikkatle
incelediklerini kaydeden Bıçak, şöyle devam
etti: ''İlgili bakanlıklardan konu
hakkında bilgi alıyoruz. İl ve ilçelerde 940 tane kurulumuz var. İnsan
haklarını merkezden çözelim diye bir düşüncemiz yok. Bu kurulları daha
aktif hale getirmek istiyoruz. Bu kurulların iddiaları araştırmak ve
sonuca bağlamak yetkileri var. İhlal, il ve ilçe kurullarının çözebileceği
boyuttaysa olaya onlar bakıyor, çok ciddiyse bir müfettiş gönderiyoruz ve
ihlalleri yerinde araştırıyoruz. Sonuçlarını da daha sonra sivil toplum
örgütüne aktarıyoruz. İnsan hakları
ihlallerini yüzde yüz ortadan kaldırabilmek mümkün değil. Engellemek ve
azaltmak için kararlılıkla iddiaların üzerine gidiyoruz.'' Vahit Bıçak,
saydamlığa çok önem verdiklerini de söyledi. İl ve ilçe kurullarının her
ay İnsan Hakları Başkanlığı'na düzenli olarak faaliyetleri ile ilgili
raporlar gönderdiklerini ifade eden Bıçak, bu raporları standart hale
getirip kamuoyuna açıklamayı düşündüklerini kaydetti. Bıçak, ''Hiçbir
ihlal iddiası lafta kalmayacak. Bunları araştıracağız, ciddi olup
olmadığına bakacağız. Ciddiyse sonuca bağlayacağız. Sonuca bağladığımızı
da rakamsal olarak kamuoyuna açıklayacağız'' diye
konuştu. Bıçak, insan hakları ile ilgili
olarak 100 bin poster bastırıp tüm yurda dağıtacaklarını dile getirerek,
yapacakları yayın faaliyetleri ile de kamuoyunda bir bilinç artırma yoluna
gitmeyi hedeflediklerini söyledi.