Dr.Sinan
Doğantürk
Kadın
Hastalıkları ve Doğum
Ankara
Transfüzyon
Kan
canlı bir dokudur
Kan
komponenti tanımına eritrosit, lökosit, trombosit, konsantreleri ile taze
donmuş plazma dahildir
Tam
kanın komponentnlerine ayrılması belli bir hızda ve sürede santrifüj edilmesi
işlemine dayanır
Modern
kan transfüzyon tedavisinde amaç öncelikle mevcut noksanları yerine koymaktır.
Bu nedenle etkili bir kan transfüzyon tedavisi kan komponent tedavisidir.
Tam Kan
63 ml
antikoagülan içinde saklanan 450 ml kandır
Tam
kan eritrositler, plazma proteinleri, stabil koagülasyon faktörlerini içerir
Labil
koagülasyon faktörleri olan faktör 5 (beş) ve faktör 8 (sekiz) yoktur
Trombositler
in aktiftir
Bir
ünite tam kan hemoglobini 1g/dl, hematokriti %3 arttırır
Hematokrit
%35-45’tir
4
derecede 35 gün, oda ısısında 4 saat saklanabilir
Plazma
potasyum, amonyak ve laktik asit düzeyleri yüksektir. CPDA içeren torbalarda
birinci günde plazma potasyumu 3.3 mEg/L iken 35. günde 78.5 mEg/L dir. Renal
fonksiyonu normal bir kişi bunu tolere edebilir. Renal fonksiyonu bozuk olanlar
ve yenidoğanlar bunu tolere edemez. Bunlara taze kan verilir.
Tam Kan Transfüzyonu Endikasyonları
Masif
kan kaybı
Yenidoğanlara
yapılacak exchange transfüzyon
Kardiyopulnoner
by-pass ameliyatları
Kanayan
bir hastada önerilen her bir ünite eritrosit süspansiyonu için 3 katı
kristaloid infüzyonudur
3-4
ünite eritrosit transfüzyonu sonrasında hastanın şok tablosu düzelmediği
takdirde tam kan transfüzyonuna geçilir
Masif
transfüzyon tanımı birkaç şekilde yapılır
24 saat içinde transfüze
edilen kan miktarı total kan volümüne eşitse
10 üniteden fazla tam
kan, 20 üniteden fazla eritrosit süspansiyonu verilmişse
Üç saat ya da daha kısa
sürede dolaşımdaki kan volümünün %50’den fazlası replase edilmişse
Kan kaybı 150 ml/dk ise
On
ünite veya daha fazla kan verildikten sonra pıhtılaşma fonksiyonları gözden
geçirilmeli ve trombosit sayımları yapılmalıdır
Yenidoğan
dönemindeki exchange transfüzyon için bekleme süresi 7 günden az olan kan
önerilmektedir
Transfüzyon
hızı 2 saatte gidecek şekilde verilmelidir.
Bakteriyel
kontaminasyon açısından transfüzyon hızı 4 saati geçmemelidir
Eritrosit Süspansiyonu
200
ml eritrosit ve reziduel plazmayı içerir
Hacmi
250-300 ml dir
Tam
kandan santrifüj yardımı ve ekstraktör aracılığıyla hazırlanır
Hct
%65-80’dir
Bir
ünite eritrosit süspansiyonu ile hematokrit %3, hemoglobin 1 g/dl artar
SAG-M’li
torbalarda eritrositler 42 güne kadar saklanır ve kanın akıcılığını arttırdığı
için daha rahat transfüzyon yapılır
Optik
okuyuculu ekstraktör sayesinde lokösit ve trombositlerin eritrosit süspansiyonuna
karışması %70-80 oranında engellenir
Böylece
fonksiyonel olmayan lökosit ve trombositlerin antijenik yapıları sebebiyle
alıcıda HLA antikorları gelişme riski ve CMV enfeksiyonu geçiş riski azaltılır.
Eritrosit Süspansiyonu Transfüzyonu
Endikasyonlar
Hematinik
ilaçlarla düzeltilemeyecek anemiler
Onkolojik
hastalıklar ve bunların kemo-radyoterapileri sonucu olan kemik iliği
baskılaması halleri
Anemiye
bağlı ciddi semptom ve bulguları olanlar
Kardiak
problemleri olanlar
Acil
olarak cerrahi müdahale yapılması gerekenlerde veya cerrahi sonrası
gereksinimlerde
Lökositten Arındırılmış Eritrosit
Süspansiyonu
Febril nonhemolitik transfüzyon
reaksiyonları transfüzyonların %0.5-1’inde oluşur
Sebep lökositlerdir
Daha önceki transfüzyonlar
sırasında kişide gelişen lenfositotoksinler ve lökoaglütininler nedeniyle donör
lökositleri parçalanarak pek çok enzim ve mediatör ortama salınır
Lökositler üzerlerinde
taşıdıkları MHC class I (bir) antijenleriyle hastanın immünize olmasına yol
açarlar
Lökosit filtreleri ile lökositlerin
%99.9’u ayrılır. Bu sayede CMV enfeksiyonu geçişi de azalır
Endikasyonları
İkinci
febril non hemolitik transfüzyon reaksiyonundan sonra
HLA
alloimmünizasyonuna bağlı trombosit direncini önlemek için malign hastalığı
olanlar gibi çok kan transfüzyonu alacak olanlarda uygulanır
Trombosit Süspansiyonu
Alımdan
sonra 8 saat içerisinde tam kanın santrifügasyonu ile elde edilir
Gaz
permeabl torbalarda 20-24 santigrat derece sıcaklıkta devamlı ajitasyon
yapılarak 5 gün saklanır
Aferez
makinaları ile elde edilen trombosit miktarı, torba kanlarından elde edilene
göre 6-7 kat fazladır. Eritrositlerle kontaminasyon azdır
Trombosit
donörlerinin ön sayımlarında trombosit sayısı en az 150.000 olmalıdır
Trombosit Süspansiyonları ve İçerikleri
Aferez Tek ünite
Trombosit 4.2x10’’
0.70x10’’
Lökosit 1x107 7.5x107
Eritrosit Nadir Değişken
Volüm
(ml) 200-300 50
Trombosit Süspansiyonu Transfüzyonu
Endikasyonları
Kanama
varsa
Trombosit sayısı<50.000
Trombosit sayısı<100.000 ve cerrahi öncesi
Kanama
yoksa
Trombosit sayısı<20.000 kemoterapi yapılıyorsa
Trombosit sayısı<50.000 ve cerrahi öncesi
Trombosit sayısı<10.000
Bir ünite trombosit
transfüzyonu ile trombosit sayısı 5000-10000/mm3 artar
Trombositler üzerlerinde ABO
kan grubu antijenlerini ve Class I HLA antijenlerini taşırlar
ABD uygun olmayan donörden
transfüzyon yapıldığında HLA antijenlerine karşı alloimmünizasyon oluşur ve
immunolojik direnç meydana gelir. Trombosit transfüzyonuna rağmen trombosit
sayısı yükseltilemez
Trombosit sayısının
50.000-70.000/mm3’e yükseltilmesi major kanamalar dahil pek çok
problemi çözer
Taze Donmuş Plazma
Alımdan sonra 8 saat içerisinde
tam kanın santrifügasyonu ile elde edilir
Hacmi 200-250 ml dir
Koagülasyon faktörlerinin
aktiviteleri korunmuştur
400 mg fibrinojen (2-4 mg/ml)
içerir
Koagülasyon faktörlerini %2-3
fibrinojeni 13 mg/dl arttırır
Eksi 20 santigrad derecede
dondurularak bir yıl saklanır
30-37 santigrad derecede
çözülür ve oda ısısında 4 saat içerisinde kullanılmalıdır
Endikasyonları
PT>15
sn veya aPTT>50 sn olan hastalarda invaziv girişimlerden önce
DIC
olgularında
Vücut
ağırlığının her kilosu için 10-15 ml plazma verilir
Koagülasyon
faktörlerinin yerine konmasıyla birlikte kan volümü ekspansiyonuna ihtiyaç
duyulan kanama durumları
Karaciğer
hastalığına sekonder kanama problemleri
Cross-match
yapmaya gerek yoktur. Ancak hasta ile aynı kan grubundan plazma kullanılmalıdır
Sakıncaları
allerjik ve anaflaktik reaksiyon riskleri ve plazmadaki antikorların alıcının
lökositleri ile reaskyona girerek non kardiyojenik pulmoner ödem
oluşturabilmesidir.
Işınlanmış Kan Transfüzyonu Endikasyonları
Bağışıklık
sistemi zayıf hastalarda donör kanı içinde bulunan lenfosit ve beyaz küreler,
doku grubu farklı olan hastayı yabancı tanır, çoğalır, dokularını infiltre
ederek hastanın ölümüne sebep olur.
Bu
hastalığa transfüzyonla ilişkili GVHH denir
Hastalık
transfüzyondan ortalama 1-2 hasta sonra başlar
Tablo
akut seyirlidir. Ateş, özellike el ayası ve ayak tabanlarında makülo papüler
eritematöz döküntüler, sulu ve/veya kanlı ishal, hepatosellüler hasar ve
pansitopeni oluşur.
Hastalar
genellikle ağır nötropeni sonucu gelişen enfeksiyonlarla kaybedilirler
Kesin Endikasyonlar
Prematür
yenidoğanlar
Doğum
sonrası exchange transfüzyon yapılacak olanlar
İntrauterin
kan nakli
Şiddetli
immün yetmezlikli hastalar
Yoğun
kemoterapi yada radyoterapiyle tedavi edilen solid tümörlü hastalarda ışınlama
mutlak gerekli değildir ancak yararlı olur
Akrabalar
arası transfüzyonlarda HLA homojenitesi nedeniyle birinci derecede yakınlardan
alınan kanlarda normalin 7-17 katı artmış oranda risk vardır
Transfüzyon Komplikasyonları Bakteriyel
Sepsis
İnsidansının
%0.02-0.05 arasında olduğu tahmin edilmektedir
Nedenler:
Torbalardaki
koruyucu, antikoagülan solüsyonun kontaminasyonu
Kan
alım setlerindeli bakteri kontaminasyonu
Santrifüjleme
sırasında (laboratuvar) bulaşı
Bu
reaksiyonlar genellikle hem oda hem de soğutucu sıcaklıklarında üremelerini
sürdürebilen Y. enterocolitica, E.coli, C.freundii gibi gram negatif bakteriler
ile oluşturulur
Dolaşımın Aşırı Yüklenmesi
Riskli hastalar kalp ve akciğer
yetmezliği sınırında olanlar, anemili hastalar ve bebeklerdir
Riskli hastalarda infüzyon hızı
1 ml/kg/saat şeklinde olmalıdır
Hipervoleminin neden olduğu
dolaşımın aşırı yüklenmesi transfüzyonu hızla yapılan her alıcıda görülebilir
Öksürük, siyanoz, şiddetli baş
ağrısı ve periferik ödem belirtiler gösterek kalp yetmezliğine girerler
Transfüzyon ile Viral Bulaş
Plazma Kaynaklı Viral Ajanlar
Hepatit A virusu
Hepatit B virusu
Hepatit C virusu
Diğerleri GBV
HIV 1/2
Parvovirus B19
Hücresel Kaynaklı Viral Ajanlar
Sitomegalovirus
Epstein-Barr virus
HTLV 1/2
Hepatit B Virusu
3.
jenerasyon ELISA yöntemleri ile HBV bulaşı önlenebilir
Ancak
düşük düzeyde antijen içeren taşıyıcılarla ve inkübasyonun erken döneminde
bulaş olabilir
Bunun
sıklığı 63.000-100.000 bağışta birdir
Hepatit C Virusu
1989
yılında tanımlanmış bir RNA virusudur
Primer
enfeksiyondan sonra anti-HCV yanıtının meydana gelmesi altı aya kadar
uzayabilir
Dolayısıyla
HCV ile infekte bağış anti-HCV taramasından kaçabilir
Bunun
sıklığı 50.000-500.000 bağışta birdir
HIV 1/2
HIV
infeksiyonundan sonra hastalar haftalar ya da aylar içerisinde ELISA testleri
ile tesbit edilecek düzeyde anti-HIV antikorları oluştururlar. Bu döneme
pencere dönemi denir.
Pencere
döneminde verilecek kanlarda HIV bulaşma riski 493.000 bağışta birdir
Dünyadaki
AIDS vakaların %2.7 sinin kan transfüzyonu yolu ile meydana geldiği
düşünülmektedir.
Akut Hemolitik Transfüzyon Reaksiyonları
Transfüzyonu izleyen 24 saat
içinde ortaya çıkar
Transfüzyona bağlı ölümlerin
yarısının sebebibi oluşturur
Genellikle neden ABO uygunsuz
kan tranfüzyonudur
IgG ve IgM tipi antikorların
yol açtığı masif intravasküler hemoliz ile karakterizedir
Rh sistam antikorlarının yol
açtığı ekstravasküler hemoliz ile birlikte olan reaksiyonlar daha hafiftir
Reaksiyonun
şiddeti alıcının antikor titresine bağlıdır. Birkaç ml uygun olmayan kan
transfüzyonu semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir. Ancak şiddetli
reaksiyonlar 100 ml veya daha fazla kan transfüze edildiğinde görülür
Klinik
bulgular ürtiker, ödem, flashing, bağ ağrısı, solunum sıkıntısı, hipotansiyon,
ateş, titremedir
Transfüzyon
durdurulur
Vital
bulgular monitorize edilir
Pre
ve posttransfüzyon hasta kan grubu, donör kan grubu ve cross-match tekrarlanır
Mikroagregatlara
bağlı komplikasyon
Post
transfüzyon purpura
Tranfüzyonu
takip eden 7 gün içinde purpurik döküntüler görülür
Nedeni
antiplatelet antikorların gelişmesine bağlı trombositopeni oluşmasıdır
Ana sayfaya dönmek için
http://www.geocities.com/sinandoganturk/kadindogum1.html
Dr.sinan Doğantürk
13/02/2001
Ankara
Ψ