Dr.Sinan DOĞANTÜRK
Zekai Tahir Burak
Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma
Hastanesi
Ankara
GEBELİK + HİPERTANSİYON
TANI
Gebeliğin hipertansif hastalıklarını tanımlamak için birçok terim kullanılmıştır.
Önerilen kategorilerse karmaşık ve şaşırtıcıdır. En çok kabul gören sınıflama
Amerikan Kadın-Doğum Hekimleri Birliği tarafından önerilmiştir.
Preeklampsi
ve Eklampsi
II- Gebelik öncesine ait
herhangi bir etyolojili
Preeklampsi,
eklampsinin eklendiği kronik HT
Geçici
Hipertansiyon
Şiddetli Preeklampsi Kıstasları
Kan basıncı >160 mm/Hg sistolik veya
>110 mm/Hg diastolik
Yeni başlamış proteinüri 24 saatlik
idrarda>2 gr veya gelişigüzel toplanmış idrar örneğinde > 3+
Oligüri (24 saatte < 400 ml) veya
giderek artan serum kreatinin düzeyleri
Trombosit sayımı <100.000/ml,
hemolitik anemi veya laktik asit dehidrogenaz ve direkt bilirübin düzeylerinin
yükselmesi
Baş ağrısı, görme bozuklukları veya diğer serebral işaretler
Epigastrium veya sağ üst kadranda ağrı
Kardiak dekompansasyon, pulmoner ödem
veya siyanoz
Fetal büyüme geriliği
Aşağıdaki klinik durumlardan birinin veya birkaçının bulunması
Kronik hipertansiyon olduğunu gösterir.
Hipertansif
gebelik öykülü multiparite
Retinal
kanamalar veya sıvı sızıntıları
Kan üre azotu
yoğunluğu>20 mg/dl ve serum kreatinin>1 mg/dl
Radiografik
veya elektrokardiografik kanıtlı kardiak büyüme
DM, renal
hastalık, otoimmün veya kollajen vasküler hastalık veya diğer yatkınlık oluşturucu bozukluklar
Preeklampsi için risk faktörleri
Primigravid
olmak
Aile
öyküsünde preeklampsi veya eklampsi varlığı
Önceden
geçirilmiş preeklamsi veya eklampsi maternal yaşın yaşın 44 değerleri (<20
yaş veya>35 yaş)
Hipertansif
vasküler, otoimmün veya renal hastalık varlığı
Diabetes
mellitus
Çoğul gebelik
Non-immün
veya immün fetal hidrops
Hidatitorm
mol
Trisomi 13
İmmünogenetik Faktörler:
Eklampsi öykülü kadınların annelerinde kızlarında ve kız
torunlarında preeklampsi frekansı arttığından maternal genotiple ilişki aranmıştır.
Bu bulgulara rağmen vakaların çoğunda preeklampsi immünogenetik faktörlerin
neden olduğuna dair hiçbir güvenilir kanıt yoktur.
Vasküler Reaktivite:
Preeklampsideki temel anormallik, pressor hor-monlarla
eikosanoidlere karşı oluşan genel arteriol konstriksiyonu ve vasküler duyarlık
artışıdır. Bir teoriye göre, vazokonstriksiyonun sebebi vazodilatör
protoglandinlerin göreceli veya mutlak yetmezliğidir.
Preeklampsi vakalarında normal hastalara kıyasla PGI2
türevlerinin böbreklerden atılması veya PGI2’nin plasentadaki kan damarlarınca yapımı düşüktür ve TxA2
düzeyleri yükselmiştir.
HELLP Sendromunda
Tanı Kriterleri
Hemoliz
Anormal
periferik yayma
Bilirübin
düzeyinin 1,2 mg/dl’den fazla olması
Artmış LDH düzeyi (600 ıu/lt’den fazla)
Karaciğer enzimlerinde artma
SGOT’nin 72
ıu/lt’nin üzerinde olması
LDH’nin
artması
Trombositopeni
Trombosit
sayısının 100.000/mm3 altında olması
Ayırıcı Tanı :
Gebelikte
akut yağlı karaciğer
Apandisit
D.M
Safra kesesi
hastalıkları
Peptik ülser
Viral hepatit
Gastroenterit
Hemolitik
üremik sendrom
Hepatik
ensefalopati
İdyopatik
trombositopeni
Şiddetli preeklampsi adayı gibi görünen belli gebelerde günde 80 mg
aspirin kullanılması önerilmiştir. Riskli gruptaki vakalar; gebelik öncesi
kronik hipertansiyonu olan, SLE gibi otoimmün hastalığı bulunan, pozitif Lupus
antikoagulanı veya antikardiolipin testi veren, çoğul gebeliğin, renal
hastalığın bulunduğu, öyküsünde ardarda gebeliklerde tekrarlayan preeklampsinin
veya idiopatik fetal büyüme geriliğinin bulunduğu, gebeliğin 20. Hafta-sından
önce gelişen ve nedeni bilinmeyen hiper-tansiyonu olan ve organ nakli yapılmış
hastalardır.
Hafif Preeklampside Tedavi
İdeal olarak hastalar preeklampsi tanısı aldıkları zaman fetal ve
maternal durumun değerlendirilmesi için hospitalize edilmelidirler. Hafif
preeklampsili hastalarda gestasyonel yaş term veya terme yakınsa, servikal
bishop skoru uygunsa doğum eylemi indüklenmelidir. Fetus henüz olgun değilse
veya serviks indüksiyona uygun değilse bu hastalar doğurtulmaz. Genellikle
dinlenme ve gözlenmeden ibaret yaklaşım bu durumda en başarılısıdır.
Hastanede Tedavi gören hastalar
için önerilen incelemeler
Anne
Kan basıncı
(günde dört kez)
Proteinürü,
ödem vücut ağırlığı hiperrefleksi, başağrısı görme bozuklukları, epigastrik ağrı
değerlendirmeleri
(her gün)
Hematokrit,
trombosit sayımı (2 günde bir)
Serum ürik
asit ve kreatinin düzeyleri, 24 saatlik idrarda total protein ve kreatinin
klirensi (haftada iki kez)
Karaciğer
fonksiyon testleri (her hafta)
Fetus
Fetal
hareketlerin kaydı (her gün)
Nonstress
test (haftada 2 kez)
USG ile fetal
büyümenin takibi (2 haftada bir)
Şiddetli Preeklampside Tedavi
Şiddetli preeklampside gestasyonel yaş term veya terme yakınsa hemen
doğum eylemi indüklenmelidir. Ayrıca fetus olgunlaşmamış olsa da ciddi
preeklampsi, fetal büyüme geriliği veya fetal distress varlığında, doğumun
gerçek-leştirilmesi düşünülmelidir.
Konvulziyonların önlenmesi
Eklampsiyi önlemede kullanılan ve ilk tercih edilen ilaç, mgSO4’tır.
Eklampsi vakalarının %20’sinde kan basıncından yükseliş çok az olduğundan en
güvenli yaklaşım tüm preek-
lamptik hastalara eylem esnasında ve postpartum 24 saat süreyle tedavi
uygulamaktır.
Serum mg düzeyleri 8-10 mg/dl olunca derin tendon refleksleri
kaybolur. 10-15 mg/dl’de solunum depresyonu görülür ve 15 mg/dl’nin üstünde
kardiak ileti bozulur.
Mg toksisitesinden kaçınmak için maternal idrar miktarı, solunu
hızı, derin tendon refleksleri ve bilinç düzeyi sık kontrol edilmelidir.
Solunum depresyonu belirirse 1 gr kalsiyum-glukonat iv yoldan 3 dk içinde
verilmelidir
EKLAMPSİ
Eklampside
benimsenen yaklaşımın protokolü
Hastayı yanı
üzerine yatırın
Havayolunu
açık tutun ve oksijen verin
Hemen mgS04
tedavisine başlayın
Arteryal kan
gazları ölçümleri ve toraks grafisi isteyin
Konvülsiyonlar
durmuşsa ve annenin durumu değişken değilse, 3-6 saat içinde, indüksiyonu veya
doğumu başlatın
Doğumu veya son konvülsiyonu izleyen
24 saat süreyle mgSO4 vermeye
devam edin.
Nöbetler
atipikse veya koma uzamışsa, bilgisayarlı tromografik tarama veya manyetik
resonans isteyin
Kronik Hipertansiyonda
Tedavi Protokolü
Hastalar 28. Gebelik haftasına kadar iki haftada bir, ardından
doğuma kadar haftada bir görülmelidir. Ürik asidin 6 mg/dl’nin üstünde artış
göstermesi genellikle preeklampsinin tabloya ekleneceğini erken bir işaretidir.
Antihipertansif tedaviye, genellikle diastolik basınç 100 mmHg’yı
aşınca başlanır. Metildopa en sık kullanılan antihipertansif maddedir ve
etkenliğiyle güvenilir olmasına ilişkin uzun yılların deneyimi nedeniyle tercih
edilen ilaçtır.
Dr.İsmet ALKIŞ’ın izniyle
yayınlanmıştır
Ana sayfaya dönmek için http://www.geocities.com/sinandoganturk/kadindogum1.html
Dr.Sinan Doğantürk
07/02/2001
Ankara