3 - MATERYAL VE METOD

 Prospektif olarak planlanan bu tez çalışmasında Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyodiagnostik Anabilim Dalı Mammografi ünitesine Ağustos-1998 ile Şubat-2000 tarihleri arasındaki 19 aylık dönemde başvuran 1960 vaka incelenmiştir.
Hastanemize tarama amaçlı, asemptomatik veya semptomatik olarak gelen ve mammografi incelemesi için başvuran tüm olgulara inceleme öncesi risk faktörlerini, hastanın özgeçmiş ve soygeçmişini, meme şikayetlerini  sorgulayan standart bir anket uygulanmıştır. Her hastaya bir anket ve takip formu doldurulmuştur. Mammografi ünitemize başvuran  ve takip formu doldurulan vakalarımıza aynı gün mammografi ve meme ultrasonografisi yapılmıştır. 
Mammografi ünitemizde meme şikayeti olmayan 35-40 yaş arasındaki kadınlara bir kez, 40-50 yaş arasındaki kadınlara 2 yılda bir ve 50 yaş üstündeki kadınlara her yıl mammografi yapılması planlanmıştır. Ayrıca meme şikayeti ile başvuran hastalar değerlendirilmiştir. Daha sonra bilateral kraniokaudal ve mediolateral oblik pozisyonlarda mammografi incelemesi yapıldı. Memenin tamamının yağlı görünümde olduğu olgular hariç, tüm olgular ultrasonografik incelemeye alınmış ve meme kanseri açısından şüpheli olgulara magnifikasyon ve spot kompresyon grafileri, ince iğne aspirasyon biyopsisi, gereken olgulara ultrasonografi veya mammografi rehberliğinde tel lokalizasyonu yapılmıştır.
 Mammografi ünitesinde 1998 yılında hizmete giren  Philips MammoDiagnost 4000 (Automatic Mammography System) cihazı bulunmakta olup, bu sistemde çift mikrofokal X-Ray tüpü regüler, grid ve magnifikasyon modları vardır.  cihazın teknik özellikleri (92): 
X-Ray Tüpü: Hareketli, rotasyon yapabilen Molibden anod ile Berilyum pencere. Anodda hedef madde olarak molibden bulunmaktadır. Molibden anoddan çıkan radyasyonun hemen tamamı karakteristik radyasyondur. Tüpün penceresinden çıkan X-ışınının absorbsiyonunu minimuma indirmek için ise berilyum kullanılmaktadır (54).
Hedef açıları; Geniş açı:16 derece, dar açı:10 derece.
 Fokal spot büyüklüğü; Büyük: 0.3, küçük: 0.1 mm.
 Sistemin ana parçaları, kontrol kabini, klavye, ön panel, monitör ve C-koludur. 
 20-39 kV voltaj değerleri, maksimum tüp akımı 100 mA. Expojure manuel veya otomatik şekildedir. Cihazın ACO ve QUICK olmak üzere iki tam otomatik modu ile AEC yarı-otomatik modu vardır. Cihazın C-kolu 90 cm vertikal, -185 ile +165 derece hareketlidir. Filtre seçimi ile molibden veya rodyum filtreler seçilebilmektedir. 
 Cihazda memenin sıkıştırılarak daha iyi görüntülenmesini sağlamak üzere kompresyon sistemi mevcuttur.
 Cihazla beraber stereotaksik biyopsi üniti olan Mammoguide Biopsy Guide üniti mevcuttur. Bu ünite ile stereotaktik işlemler, preoperatif lezyon lokalizasyonu, girişimsel işlemler, ince iğne aspirasyon veya biyopsileri, mammografi eşliğinde tel lokalizasyonları yapılabilmektedir (92). 
 Tüm vakalarımıza standart  otomatik meme kompresyonu uygulanarak (meme-film mesafesini azaltmak, kontrastı artırmak, hareket artefaktlarını ortadan kaldırıp, görüntü keskinliğini ve rezolüsyonunu artırmak amacıyla), her iki memenin kraniokaudal ve mediolateral-oblik mammografileri çekilmiştir. Çekimlerde standart özel mammografi filmleri kullanılmıştır. Tüm mammogramlar parlak ışık altında ve gerekirse büyüteç kullanılarak incelenmiştir.  Mammografilerin değerlendirilmesi sonucunda izlenen şüpheli mikrokalsifikasyon ve asimetrik dansitelerde tanıya gitmek açısından spot kompresyon ve magnifikasyon grafileri uygulanmıştır. Mikrokalsifikasyonların lokalizasyonu ya da asimetrik dansitelerin kenar özelliklerinin belirlenmesi amacı ile spot magnifikasyon mammogramları alınmıştır.
 Meme ultrasonografileri ise US ünitemizde bulunan Medison marka gri skala, real time, B-mode ultrasonografi cihazımızın 7,5 MHz yüzeysel transdüseri ile yapılmıştır. Tüm vakalarımıza inceleme yapılan aynı günde bilateral meme ve aksilla ultrasonografi incelemesi yapılmıştır. Ultrasonografi incelemesi sonucunda izlenen lezyon ve kitlelerin özellikleri rapor edilerek takip formlarımıza işlenmiştir. 
Çalışmamız sırasında görüntüleme yöntemleri sonucunda lezyon bulunan veya tanıya ulaşılamayan  vakalara, şüpheli lezyonlara, palpabl ya da nonpalpabl lezyonlara tanıya yönelik girişimsel işlemler (ince iğne aspirasyonu, stereotaksi  ve bazı vakalara da preoperatif lezyon lokalizasyonu) uygulanmıştır. Tüm işlemler öncesinde hasta gerekli konularda bilgilendirilmiş ve yapılacak işlemin özellikleri ve faydası, tanıya katkısı anlatılmıştır. 
Şüpheli görülen olgularımızda, preoperatif olarak işaretlenen lezyon genel cerrahi bölümünde eksizyonel olarak çıkarılmıştır. Operasyonun sonlandırılmasından önce spesimen grafileri çekilerek cerraha lezyonun ne kadarının çıkarıldığı hakkında bilgi verildi. Materyal patoloji laboratuarına gönderildi. Ayrıca bu işlemlerden sonra takip mammografileri ile olgular takip edilmiş ve lezyonun kaybolması izlenmiştir.
İnce iğne aspirasyonu uygulanan vakalarımız supin pozisyonda yatırılarak önce Povidon İode  ile işlemin uygulanacağı saha dezenfekte edildi. Daha sonra ultrasonografi cihazımızın yüzeysel transdüserinin kılavuzluğunda iğne ucunun intralezyoner olduğu verifiye edilerek  işlem uygulandı. Memede izlenen semptomatik veya atipik ultrasonografik özellikler gösteren  kistik lezyonlar 10-20 cc lik steril disposible enjektörler ile ya da Vacutainer sistemi ile negatif basınç uygulanarak boşaltıldı. Alınan örnekler patoloji laboratuarımıza gönderildi. İşlemden sonra ultrasonografi ile kistik lezyonun içeriğinin tama yakın aspire edildiği, kistin duvarlarının kollabe olduğu ve kistin kaybolduğu izlendi.
Solid lezyonlarda steril disposible enjektörle, vakum yöntemi ile kitle içerisinden ultrasonografi kılavuzluğunda örnekler alındı. Gelen materyal bir kaç adet lam üzerine pozitif basınçla püskürtülerek yaymalar hazırlandı, materyaller patolojiye gönderildi.
Alınan aspirasyon ya da biopsi materyalleri patoloji laboratuarımıza gönderilerek değerlendirilmesi sağlanmış ve gelen tüm sonuçlar hasta takip formlarımıza işlenmiştir. 
 Tez çalışması esnasında tüm vakalarımızın anket ve takip formları, mammografi ve meme ultrasonografi sonuçları, tanıya ya da tedaviye yönelik  girişimsel yöntemler uyguladığımız vakalarımızın histo-patolojik raporları gibi gerekli tüm verileri elde edilmiştir. Veriler  Microsoft Excel 2000, Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği Epi İnstat  İnfo 6.0 ve SPSS 8.0 İstatistik programları ile istatistiksel olarak analiz edilmiştir. Veriler önce Microsoft Excel 2000 istatistik proğramında değerlendirilip, SPSS 8.0 ortamına aktarıldıktan sonra, değişik durumlar için istatistikler alınmış, çapraz tablolar oluşturulmuştur. Son aşamada ise en son bulgular Epi 6.0 istatistiksel analiz proğramı ile anlamlılık ve uygunluk bakımından analiz edilmiş ve literatür bilgileri  ile kendi bulgularımız arasında karşılaştırma yapılmıştır.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

4 - BULGULAR
 

 Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyodiagnostik Anabilim Dalı Mammografi ünitesine Ağustos 1998-Şubat 2000  tarihleri arasındaki 19 aylık süre içersinde   tarama amaçlı yada şikayet ile başvuran  tüm olgulara (1960 olgu) mammografi, bilateral meme ultrasonografisi ve girişimsel yöntemler uygulanmış ve elde edilen tüm veriler değişik istatistiksel yöntemlerle değerlendirilmiştir.
Meme kanseri kadınlarda en sık görülen malignitedir. Bu malignitenin ortaya çıkmasında bir çok risk faktörü suçlanmaktadır. Bu çalışmanın bir amacı meme kanseri saptanan olgulardaki risk faktörlerinin de değerlendirilmesidir. 
Olgularımızın yaş ortalaması 47 (??8), ilk adet yaş ortalaması 14 (??2), boy ortalaması 157 (??6), kilo ortalaması 70 (??11) dir. Menapozda olan 970 olgumuzun menapoz yaş ortalamaları ise 46 (??6) olarak bulunmuştur. 
Çalışma kapsamına aldığımız olgular hakkındaki genel bilgiler ve olgularımızın sosyo-demografik özellikleri tablolar ile aşağıda açıklanmıştır.
 Olgulardan 1520’ sinin (% 77.6) adetleri düzenli, 440 (% 22.4) olgunun ise adetleri düzensizdir. 

Tablo-1: Olgularımızın iş durumlarına göre dağılımı
  Sayı Yüzde (%) Toplam Yüzde (%)
Ev Hanımı 1447 73.8 73.8
Emekli 276 14.1 87.9
Çalışan 237 12.1 100.0
Toplam 1960 100.0 

Olgularımızın 1447’ si (% 73.8) ev hanımı, 276’ sı (% 14.1) çalışan, 237’ si (% 12.1) emeklidir. Olguların yaş gruplarına göre dağılımı tabloda gösterilmiştir. Yaş guplarına göre dağılım incelendiğinde olgularımızın 291’ i (% 14.8) 30-39 yaş grubu, 992’ si (% 50.6) 40-49 yaş grubu, 517 (% 26.4) olgu 50-59 yaş grubu, 127 (% 6.5) olgu 60-69 yaş grubu ve 33 (% 1.7) olgu ise  70 yaş ve üzeri gruptur. 
Olguların yaş gruplarına göre dağılımı tablo-2 de gösterilmiştir.

Tablo-2: Olgularımızın yaş gruplarına göre dağılımı
 Yaş Grubu   Hasta Sayısı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
30-39 291 14.8 14.8
40-49 992 50.6 65.5
50-59 517 26.4 91.8
60-69 127 6.5 98.3
70=< 33 1.7 100.0
Toplam 1960 100.0 

İlk adet yaşlarına göre dağılım tablo-3’ te gösterilmektedir. 

Tablo-3: İlk adet yaşlarına göre olgularımızın dağılımı
     İlk adet yaşı   Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
13 676 34.5 34.5
14 541 27.6 62.1
15 279 14.2 76.3
12 214 10.9 87.2
16 138 7.0 94.3
11 40 2.0 96.3
17 35 1.8 98.1
0 14 0.7 98.8
18 11 0.6 99.4
10 8 0.4 99.8
20 3 0.2 99.9
21 1 0.1 100.0
Toplam 1960 100.0 

Toplam 676 (% 34.5) olgumuz ilk adetini 13 yaşında, 541 (% 27.6) olgumuz 14 yaşında, 279’u (% 14.2) ise 15 yaşında görmüştür, 214 (% 10.9) olgumuz ilk adetini 12 yaşında, 138 (% 7) olgumuz ise ilk adetini 16 yaşında görmüştür. 

Tablo-4: Kanser Hikayesi
 Kanser Öyküsü   Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Yok 1415 72.2 72.2
Meme Ca 174 8.9 81.1
Diğer Ca 371 18.9 100.0
Toplam 1960 100.0 

Kanser anamnezleri incelendiğinde 1415 (% 72.2) olgumuzun kendisinde veya ailesinde kanser hikayesi yoktur. Meme kanseri hikayesi olan 174 (% 8.9), diğer organ kanserleri anamnezi olan 371 (% 18.9) olgudur.
 
 

Doğum sayılarına göre olgularımızın dağılımı tablo-5’ te  özetlenmiştir. 

Tablo-5: Doğum Sayılarına göre olgularımızın dağılımı
Doğum Sayısı    Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
2 753 38.4 38.4
3 553 28.2 66.6
4 270 13.8 80.4
5 100 5.1 85.5
1 98 5.0 90.5
0 95 4.8 95.4
6 47 2.4 97.8
7 19 1.0 98.7
8 13 0.7 99.4
10 5 0.3 99.6
9 4 0.2 99.8
11 1 0.1 99.9
12 1 0.1 99.9
13 1 0.1 100.0
Toplam 1960 100.0 

Toplam 753 (% 38.4) olgu iki, 553 (% 28.2) olgu 3, 270 (% 13.8) olgu dört, 100 (% 5.1) olgumuz ise beş doğum yapmıştır. Doğum sayılarına göre malignite oranları incelendiğinde toplam 36 malign olgumuzdan, 11 (% 30.6) olgu 3 doğum yapan grupta, 8 (% 22.2) olgu hiç doğum yapmayan grupta, 6 (% 16.7) olgu ise iki doğum yapan grupta izlenmiştir. Dört ve daha fazla doğum yapmış olgularımızda izlenen malignite oranları düşüktür (% 0-4.5).
Olgularımızdan 763 (% 38.9) tanesi hiç düşük yapmamıştır, 504 (% 25.7) olgumuz bir düşük, 365 (% 18.6)  tanesi ise iki düşük, 167 (% 8.5) olgumuz ise toplam üç düşük  yapmıştır. 
Menapoz durumuna göre olguların dağılımı tablo-6’ da gösterilmektedir. 

Tablo-6: Olgularımızın Menapoz Durumu
                     Menapoz Yaşı   Hasta Sayısı Yüzde (%)   Toplam Yüzde (%) 
Menapozda Değil 990 50.5 50.5
30-39 101 5.2 55.7
40-49 616 31.4 87.1
50-59 253 12.9 100.0
Toplam 1960 100.0 

Olgularımızın 990’ ı (% 50.5) menapoza girmemiştir, 30-39 yaşlarında menapoza giren 101 (% 5.2), 40-49 yaşları arasında menapoza giren 616 (% 31.4) ve 50-59 yaşları arasında menapoza giren 253 (% 12.9) olgumuz vardır. Bizim olgularımızın büyük çoğunluğu 40-49 yaşları arasında (% 31.4) menapoza girmişlerdir. 

Tablo-7: Sınıflandırma (BIRAD) ve Menapoz Durumu 
    Menapozda Değil 30-39 40-49 50-59 
Malign Olgu Sayısı 15 1 9 11 36
  Sınıflama 41.7% 2.8% 25.0% 30.6% 100.0%
  MenapozDurumu 1.5% 1.0% 1.5% 4.3% 1.8%
Şüp. Malign Olgu Sayısı 40 5 33 10 88
  Sınıflama 45.5% 5.7% 37.5% 11.4% 100.0%
  Menapoz urumu 4.0% 5.0% 5.4% 4.0% 4.5%
Şüp. Benign Olgu Sayısı 43 2 14 9 68
  Sınıflama 63.2 2.9% 20.6% 13.2% 100.0%
  Menapoz urumu 4.3% 2.0% 2.3% 3.6% 3.5%
Benign Olgu Sayısı 484 50 302 101 937
  Sınıflama 51.7% 5.3% 32.2% 10.8% 100.0%
  Menapoz urumu 48.9% 49.5% 49.0% 39.9% 47.8%
Normal Olgu Sayısı 408 43 258 122 831
  Sınıflama 49.1% 5.2% 31.0% 14.7% 100.0%
  Menapoz urumu 41.2% 42.6% 41.9% 48.2% 42.4%
  Olgu Sayısı 990 101 616 253 1960
  Sınıflama 50.5% 5.2% 31.4% 12.9% 100.0%
  Menapoz urumu 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0%

Menapozda olmayan gruptaki 990  olgudan malign olarak değerlendirilen  15 (% 1.5) olgumuz vardır, 30-39 yaş grubunda menapoza giren 101 olgudan 1 (% 1) olgu malign, 40-49 yaş grubunda menapoza giren 616 olguda 9 (% 1.5) malign, 50-59 yaş grubunda menapoza giren 253 olgumuzda ise 11 (% 4.3) olgu malign tanı almıştır. Görüldüğü gibi geç menapoza giren olgularımızda malignite oranı yükselmektedir. İstatistiksel analiz yapıldığında menapozda olmayan 990 olgudan 15’ inde malignite bulunmuştur, 50-59 yaş grubunda menapoza giren 253 olgudan ise 11 olguda malignite bulunmuş olup, ileri yaş grubunda menapoza giren olgularda malignite insidansı artmıştır (Chi-Square Test:: p<0.011 (Uncorrected) Yates Corrected Test: p<0.02)
Benign olarak değerlendirilen olgularımıza bakarsak, menapozda olmayan 990 olgunun 484’ ü (% 51.7) benign bulgular, 408 (% 41.2) olgu normal olarak değerlendirilmiştir. İleri yaşlarda menapoza giren 253 olgudan ise 101’ i (% 39.9) benign olarak, 122 (% 48.2) olgu tamamen normal olarak değerlendirilmiştir. Olgularımızdan 990’ ı (% 50.5) premenapozal ya da menapoza girmemiş, 970’i (% 49.5) postmenapozal olgulardır.  Tanı konulan 36 maligniteden 15 (% 41.7) malignite premenapozal, 21 (% 58.3) malignite ise postmenapozal olgularımızda saptanmıştır. Postmenapozal grupta, premenapozal gruba göre malignite insidansı artmıştır.
Olguların önceki mammografi durumu tablo-8’ de gösterilmiştir.

Tablo-8:  Önceden mammografisi  var mı?
  Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Hayır 1692 86.3 86.3
Evet 268 13.7 100.0
Toplam 1960 100.0 

Önceden mammografisi olan olgularımız 268 (% 13.7) tanedir, hiç mammografi çektirmeyenlerin sayısı ise 1692 (% 86.3)dir. Yaş itibarıyla meme kanseri taraması yaptırması gereken 1692 (% 86.3) olgumuz önceden hiç mammografi yaptırmamıştır. Ülkemizde meme hastalıkları ve kanserleri konusunda eğitim ve bilgilendirme faaliyetlerine daha fazla önem vermek gerekmektedir. 
Malignite tanısı alan 36 olgudan, 26 (% 72.2) sinin anamnezinde ailesinde veya kendisinde kanser hikayesi yoktur. Ailesinde veya kendisinde meme kanseri hikayesi olan 174 olgudan 4 (% 2.3) olguda malignite tanısı konmuştur. Ailesinde veya kendisinde meme dışı organ kanserleri olan 371 olgudan 6 (% 1.6) olguda meme kanseri tesbit edilmiştir. Ailesinde veya kendisinde kanser anamnezi olmayan 1415 olgumuzun 26’ sınde (% 1.8) malignite tesbit edilmiş olup, meme kanseri anamnezi olanlarda malignite insidansı artmış olarak izlenmektedir. Ancak yapılan ki-kare istatistiksel analizinde bu iki parametre arasında belirgin anlamlı fark izlenmemiştir (Chi Sqaure Test: p<0.672, Yates Corrected Test: p<0.386, Fisher’s Exact Test: p<0.406). Ailesinde veya kendisinde diğer kanserler bulunan olgularla, meme kanseri anamnezi olan olgular arasında bir bağlantı araştırıldığında da istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir (Chi Square Test: p<0.474,Yates Corrected Test: p<0.687, Fisher’s Exact Test: p<0.333). 

Tablo-9’ da olguların kanser hikayeleri ile son tanılar karşılaştırılmıştır.

Tablo-9: Kanser Hikayesi ve Sınıflandırma (BIRAD’S sınıflandırması)
   KanserHikayesi     Toplam
    Yok Meme Ca Diğer Ca 
Normal Hasta Sayısı 601 71 159 831
   Sınıflama 72,3% 8,5% 19,1% 100,0%
  Ca Hikayesi 42,5% 40,8% 42,9% 42,4%
Benign Hasta Sayısı 669 88 180 937
   Sınıflama 71,4% 9,4% 19,2% 100,0%
  Ca Hikayesi 47,3% 50,6% 48,5% 47,8%
ŞüpheliBenign Hasta Sayısı 54 5 9 68
   Sınıflama 79,4% 7,4% 13,2% 100,0%
  Ca Hikayesi 3,8% 2,9% 2,4% 3,5%
Şüpheli Malign Hasta Sayısı 65 6 17 88
   Sınıflama 73,9% 6,8% 19,3% 100,0%
   Ca Hikayesi 4,6% 3,4% 4,6% 4,5%
Malign Hasta Sayısı 26 4 6 36
   Sınıflama 72,2% 11,1% 16,7% 100,0%
  Ca Hikayesi 1,8% 2,3% 1,6% 1,8%
  Hasta Sayısı 1415 174 371 1960
  Sınıflama 72,2% 8,9% 18,9% 100,0%
  Ca Hikayesi 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

Olgularımızın önceden geçirmiş oldukları meme hastalıkları dağılımı tablo-10’ da özetlenmiştir. Önceden geçirilen meme hastalıkları anamnezine göre; 1667 (% 85.1) olgumuz  önceden herhangi bir meme hastalığı geçirmemiştir; 70 (% 3.6) olguda kist, 57 (% 2.9) olguda şüpheli kitle, 52 (% 2.7) olguda meme absesi, 31 (% 1.6)  olguda ise  meme kanseri hikayesi vardır. Daha sonra sırası ile 30 (% 1.5) olgumuzda mastit, 28 (% 1.4) olgumuzda ise  fibrokistik hastalık geçirme öyküsü vardır. Diğer meme hastalıkları ise 25 olguda (% 0.9) oranında görülmüştür.

Tablo-10: Önceden Geçirilen Meme Hastalıklarının Olgulara Göre Dağılımı
  Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Yok 1667 85.1 85.1
Kist 70 3.6 88.6
Şüpheli Kitle 57 2.9 91.5
Meme Absesi 52 2.7 94.2
Meme Kanseri 31 1.6 95.8
Mastit 30 1.5 97.3
Fibrokistik Hastalık 28 1.4 98.7
Fibroadenom 8 0.4 99.1
Aksiller Kitle 8 0.4 99.5
Duktal Ektazi 3 0.2 99.9

Olguların önceden geçirdikleri operasyonların dağılımı ve türleri tablo-11’ de özetlenmiştir

Tablo-11: Geçirilen Operasyonlar
  Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Yok 911 46.5 46.5
Diğer Operasyon 320 16.3 62.8
TAH+BSO 275 14.0 76.8
Apendektomi 199 10.2 87.0
Kolesistektomi 129 6.6 93.6
Meme Cerrahisi 75 3.8 97.4
C/S 51 2.6 100.0
Toplam 1960 100.0 

Önceden geçirilen operasyon anamnezlerine göre; Önceden bir operasyon geçirmeyen olgularımız 911 (% 46.5) adet, meme ile ilgili cerrahi geçirenler 75 (% 3.8), Jinekolojik operasyon geçirenler 275 (% 14.0), kolesistektomi geçirenler 129 (% 6.6), apendektomi 199 (% 10.2), diğer operasyon (estetik cerrahi, ortopedi, kulak burun boğaz vb.) geçiren olgu adedimiz  ise 320 (% 16.3) dir.
Sürekli kullandığı ilaçlara göre olgularımızın dağılımı tablo-12’ de gösterilmiştir.  Olgularımızın 1059’ u (% 54) sürekli bir ilaç kullanmamaktadır. Uzun süre hormon türevi ilaçlar kullanan 328 (% 16.7), Kardio-vasküler sistem ya da antihipertansif kullanan 331 (16.9), analjezik-NSAI ilaç kullanan 164 (% 8.4), diğer ilaçlardan (antiepileptik, astım, DM..vb) uzun süreli kullanan 78 (% 4) olgumuz vardır. 

Tablo-12: Sürekli Kullandığı İlaçlar
  Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Yok 1059 54.0 54.0
Hormon 328 16.7 70.8
KVS-HT 331 16.9 87.7
Analjezik-NSAI 164 8.4 96.0
Diğer İlaçlar 78 4.0 100.0
Toplam 1960 100.0 
 

Sürekli bir ilaç kullanmayan  1059 olgumuzun 26’sında  (% 2.5) malignite tanısı konmuş olup, bu tüm malignitelerin % 59.1’idir. Uzun süreli hormon türevi ilaç kullanan 328 olgudan 2’ sinde (% 0.6) malignite tanısı konmuştur. Uzun süre hormon kullanan hastalarda malignite yönünden insidansta belirgin bir artış izlenememiştir. Ancak yapılan çalışmalarda östrojen ve östrojen + progesteron uzun süre kullanımının meme dansitesinde artışa yol açtığı gözlenmektedir. Bizim serimizde sürekli hormon kullanan 328 olgudan 99 olguda memeler dens olarak izlenmiştir. Sürekli ilaç kullanmayan 1059 olgudan ise 324 (% 30.6) olguda memeler dens olarak izlenmiş olup, yapılan istatistiksel analiz sonucunda bu iki grup arasında anlamlı fark gözlenmemiştir (Chi Square Test: p<0.917, Yates Corrected Test: p<0.969).

Tablo-13: OKS (Oral Kontraseptiv ilaç) Kullanımı
 Sayı Yüzde (%)  Valid Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Kullanmamış 1446 73.8 73.8 73.8
12 ay ve üzeri 309 15.8 15.8 89.5
1-11 ay 205 10.5 10.5 100.0
Toplam 1960 100.0 100.0 
Ek-13: OKS Kullanımı Süresi ile Son Tanılar Arasındaki İlişki
    Sınıflandırma         Total
    Normal Benign Şüpheli Benign Şüpheli Malign Malign 
Kullanmamış Olgu Sayısı 598 697 50 68 33 1446
  OKSKullanımı 41.4% 48,2% 3,5% 4,7% 2,3% 100,0%
   Sınıflandırma 72.0% 74,4% 73,5% 77,3% 91,7% 73,8%
1-11 ay Olgu Sayısı 95 93 12 5   205
  OKSKullanımı 46.3% 45,4% 5,9% 2,4%   100,0%
   Sınıflandırma 11,4% 9,9% 17,6% 5,7%   10,5%
12ay e üzeri Olgu Sayısı 138 147 6 15 3 309
  OKSKullanımı 44,7% 47,6% 1,9% 4,9% 1,0% 100,0%
   Sınıflandırma 16,6% 15,7% 8,8% 17,0% 8,3% 15,8%
  Olgu Sayısı 831 937 68 88 36 1960
  OKSKullanımı 42,4% 47,8% 3,5% 4,5% 1,8% 100,0%
   Sınıflandırma 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0% 100,0%

 Olgularımızın 1446’ sı (% 73.8) hiç OKS ilaç kullanmamıştır, 12 ay ve daha uzun süreli OKS kullanan 309 (% 15.8), 1-11 aylık süre OKS kullanan 205 (% 10.5) olgumuz vardır. Hiç oral kontraseptiv ilaç kullanmayan 1446 olgudan  33’ ünde (% 2.3) malignite tesbit edilmiştir, 1 yıldan uzun süre OKS kullanan 309 olgunun 3 (% 1) tanesinde malignite bulunmuştur. Bir ile onbir ay süreli oral kontraseptif ilaç kullanan olgularımızda hiç malignite tesbit edilememiştir. Yapılan istatistiksel ki-kare analizinde OKS kullanan ve kullanmayan grup arasında anlamlı fark görülmemiştir (Chi Square Test: p<0.0619, Yates Corrected Test: p<0.0958). 

İncelemeye geliş nedenlerine göre olgularımızın dağlımı tablo-14’ te gösterilmektedir.

Tablo-14: Geliş Nedenleri
Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Tarama-Kontrol 1697 86.6 86.6
Hastalık Kontrol 263 13.4 100.0
Toplam 1960 100.0 
Tablo-14-Ek: Geliş nedenlerinin son tanılara göre karşılaştırılması
    Normal Benign Ş. Benign Ş. Malign Malign 
Tarama K. OlguSayısı 726 819 50 75 27 1697
  GelişNede 42.8% 48.3% 2.9% 4.4% 1.6% 100.0%
   Sınıflama 87.4% 87.4% 73.5% 85.2% 75.0% 86.6%
Hastalık K. OlguSayısı 105 118 18 13 9 263
  GelişNede 39.9% 44.9% 6.8% 4.9% 3.4% 100.0%
   Sınıflama 12.6% 12.6% 26.5% 14.8% 25.0% 13.4%
  OlguSayısı 831 937 68 88 36 1960
  GelişNede 42.4% 47.8% 3.5% 4.5% 1.8% 100.0%
  Sınıflama 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0%
 

Olgularımızın 1697’sinin (% 86.6) geliş nedeni tarama-kontrol amaçlı, 263’ ünün  (% 13.4) geliş nedeni ise memede varolan bir hastalığın kontrolüdür. Tarama amaçlı gelen 1697 olgudan 27 (% 1.6) olguda malignite tesbit edilmiş, hastalık yada şikayeti üzerine gelen 263 olguda ise 9 (% 3.4) oranında malignite tesbit edilmiş olup, malignite oranı herhangi bir şikayet ya da eskiden olan bir meme hastalığının kontrolü için başvuran olgularda, asemptomatik ya da tarama amacı ile gelen olgulara göre yüksektir. Tarama ve tanı amacı ile gelen olgular grubunda yapılan istatistiksel analizler sonucunda malignitelerin tanı amacı ile gelen grupta daha sık görüldüğü saptanmıştır (Chi Square Test: p<0.005, Yates Corrected Test: p<0.015).

Tablo-14: Hastanın Geliş Şikayeti
                  Geliş Şikayeti   Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Şikayeti olmayan  996 50.8 50.8
Ağrı, gerilme, sızlama 452 23.1 73.9
Sertlik 171 8.7 82.6
Şişlik 101 5.2 87.8
Akıntı 74 3.8 91.5
Kitle 64 3.3 94.8
Hassasiyet 46 2.3 97.1
Aksiller kitle 37 1.9 99.0
Retraksiyon 10 0.5 99.5
Yara 5 0.3 99.8
Büyüme 4 0.2 100.0
Toplam 1960 100.0 

 Tablo-14’ te olguların geliş şikayetlerine göre dağılımları özetlenmiştir.
Olguların 996’ sında (% 50.8) incelemeye gelişte  hiç bir şikayet yoktur, 452 (% 23.1) olgumuz memelerinde ağrı, gerilme, sızlama; 171 (% 8.7) olgu sertlik hissi, 101 (% 5.2) olgu memede şişlik, 74 (% 2.3) olgu ise akıntı şikayeti ile gelmiştir. Aksillasında ele gelen kitle ile başvuran 37 (% 1.9), meme başı retraksiyonu şikayeti ile başvuran 10 (% 0.5) olgu vardır, 9 (% 0.5) olgu ise yara veya memede büyüme şikayetleri ile başvurmuştur.  Malignite tanısı alan 36 olgumuzdan 8 (% 22.2) olguda geliş şikayeti yoktu, 7 (% 19.4) olgu memede ele gelen kitle, 7 (% 19.4) olgu memede ağrı, gerilme, sızlama, 3 (% 8.3) olgu aksiller kitle, 2 (% 5.6) olgu meme başı retraksiyonu, birer olgumuz ise memede yara, şişlik ve akıntı şikayetleri ile başvurmuşlardır. 
Olguların ilk gelişte fizik muayene bulguları ve bunların dağılımı tablo-15’ te özetlenmiştir. Fizik muayene bulgularına göre ilk gelişte 1684 (% 85.9) olgu normal; 204 (% 10.4) olguda kitle, 46 (% 2.3) olguda memede nodülarite, 11 (% 2.3) olguda meme başı akıntısı, 8 (% 0.4) olguda lenfadenopati bulguları saptanmıştır. Diğer fizik muayene bulguları ile gelen 7 (% 0.4) olgumuz vardır.
Tablo-15’ te ilk gelişte olguların fizik muayene bulguları özetlenmiştir
Tablo-15: Fizik Muayene Bulguları
  Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Normal 1684 85.9 85.9
Kitle 204 10.4 96.3
Nodülarite 46 2.3 98.7
Akıntı 11 0.6 99.2
LAP 8 0.4 99.6
Diğer 4 0.2 99.8
Şişlik 2 0.1 99.9
Yara 1 0.1 100.0
Toplam 1960 100.0 
 

Tablo-16: Meme Başı Akıntısı
  Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Yok 1829 93.3 93.3
Tek memede 98 5.0 98.3
İki memede 33 1.7 100.0
Toplam 1960 100.0 

Tek memesinde akıntı şikayeti ile gelen 98 (% 5), her iki memesinden akıntı şikayeti ile gelen 33 (% 1.7) olgumuz vardır.

Tablo-17: Meme Başı Retraksiyonu
  Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Yok 1893 96.6 96.6
Tek memede 59 3.0 99.6
İki memede 8 0.4 100.0
Toplam 1960 100.0 

Tek meme başında retraksiyon şikayeti ile gelen 59 (% 3), her iki meme başında retraksiyon şikayeti ile gelen 8 (% 0.4) olgumuz vardır.

Tablo-18: Memede Ele Gelen Kitle
  Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Yok 1514 77.2 77.2
Tek memede 379 19.3 96.6
İki memede 67 3.4 100.0
Toplam 1960 100.0 
 

Olguların 379 (% 19.3) tanesi ilk gelişlerinde tek memede ele gelen kitle, 67 (% 3.4) olgumuz ise her iki memede ele gelen kitle şikayeti ile başvurmuşlardır.
Memelerin yüzeysel organlar olması, olguların kendilerini muayene etmelerine imkan verir. Meme kanserli olguların %  80’ i memelerinde bir kitle hissederek doktora başvururlar. Kendi kendine meme muayenesi konusunda eğitilmiş ve peryodik muayenelerini yaptıran olgularda memedeki çok küçük kitleler daha erken saptanabilmekte ve tanı konabilmektedir. 
Bizim toplam 1960 olgumuzdan her iki memesinde ele gelen kitle ile başvuran 67 olgudan 1 (% 1.5) olguda, tek memesinde ele gelen kitle ile başvuran 379 olgudan 25 (% 6.6) olguda meme kanseri bulunmuştur. Memesinde ele gelen kitle olmadan başvuran 1514 olgumuzda 10 (% 0.7) olguda malignite izlenmiştir. Malignite tanısı alan 36 olgumuzdan 25’ i (% 69.4) tek memelerinde ele gelen bir kitle ile başvuran olgulardı, 10 (% 27.8) olgunun ise memelerinde ele gelen kitle yoktu. Yapılan istatistiksel analizde memelerinde kitle ile gelen olgularda tesbit edilen malignite oranı, normal olgulara göre anlamlı biçimde yüksektir (Chi-Square Test: p<0.005)
 
 
 

Tablo-: Memede Ele Gelen Kitleye (MEGK) göre son tanıların dağılımı
    MEG Kitle     Toplam
    Yok Tek memede İki memede 
Normal Hasta Sayısı 705 104 22 831
  Sınıflama 84.8% 12.5% 2.6% 100.0%
          MEG Kitle 46.6% 27.4% 32.8% 42.4%
Benign Hasta Sayısı 692 211 34 937
  Sınıflama 73.9% 22.5% 3.6% 100.0%
  MEG Kitle 45.7% 55.7% 50.7% 47.8%
ŞüpheliBenign Hasta Sayısı 44 21 3 68
  Sınıflama 64.7% 30.9% 4.4% 100.0%
  MEG Kitle 2.9% 5.5% 4.5% 3.5%
ŞüpheliMalign Hasta Sayısı 63 18 7 88
  Sınıflama 71.6% 20.5% 8.0% 100.0%
  MEG Kitle 4.2% 4.7% 10.4% 4.5%
Malign Hasta Sayısı 10 25 1 36
  Sınıflama 27.8% 69.4% 2.8% 100.0%
  MEG Kitle .7% 6.6% 1.5% 1.8%
  Hasta Sayısı 1514 379 67 1960
  Sınıflama 77.2% 19.3% 3.4% 100.0%
  MEG Kitle 100.0% 100.0% 100.0% 100.0%

Tek Memesinde kızarıklık şikayeti ile gelen 379 olguda 25 (%6.6), memesinde kızarıklık olmayan 1514 olguda ise toplam 10 (%0.7) malignite tanısı konmuş olup, yapılan istatistiksel analizde malignite ve memede kızarıklık şikayeti arasında anlamlı bir ilişki gözlenmiştir (Chi-Square Test: p<0.00005, Fisher’s Exact Test: p<0.0000186).
Tablo-19’ da ilk gelişte olguların meme ağrı şikayetlerinin dağılımı gösterilmektedir.

Tablo-19: Memede ağrı
  Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Yok 1158 59.1 59.1
Tek memede 653 33.3 92.4
İki memede 149 7.6 100.0
Toplam 1960 100.0 

Başvuru esnasında 653 (% 33.3) olgumuzda tek memede ağrı, 149 (% 7.6) olgumuzda ise her iki memede ağrı şikayeti vardır.
 
 
 
 
 
 
 
 

Tablo-20:  Memede ağrı durumuna göre son tanıların karşılaştırılması
    Memede ağrıI     Total
    Yok Tek memede İki memede 
Malign Olgu Sayısı 17 17 2 36
  Sınıflama 47.2% 47.2% 5.6% 100.0%
  Memede ağrı 1.5% 2.6% 1.3% 1.8%
Şüpheli Malign Olgu Sayısı 49 25 14 88
  Sınıflama 55.7% 28.4% 15.9% 100.0%
  Memede ağrı 4.2% 3.8% 9.4% 4.5%
Şüpheli Benign Olgu Sayısı 33 29 6 68
  Sınıflama 48.5% 42.6% 8.8% 100.0%
  Memede ağrı 2.8% 4.4% 4.0% 3.5%
Benign Olgu Sayısı 552 313 72 937
  Sınıflama 58.9% 33.4% 7.7% 100.0%
  Memede ağrı 47.7% 47.9% 48.3% 47.8%
Normal Olgu Sayısı 507 269 55 831
  Sınıflama 61.0% 32.4% 6.6% 100.0%
  Memede ağrıI 43.8% 41.2% 36.9% 42.4%
  Olgu Sayısı 1158 653 149 1960
  Sınıflama 59.1% 33.3% 7.6% 100.0%
  Memede ağrı 100.0% 100.0% 100.0% 100.0%

 Tek memesinde ağrı şikayeti ile başvuran 653 olgumuzda toplam 17 (%2.6) malignite tanısı, her iki memesinde ağrı şikayeti ile gelen 149 olguda 2 (%1.3) malignite tanısı  konmuştur. Memesinde ağrı şikayeti olmayan 1158 olgudan  ise 17 (%1.5) olgu malign tanı almıştır. Memede ağrı ve malignite insidansı yönünden istatistiksel değerlendirme yapıldığında sonuç istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (Chi-Square Test: p<0.063, Yates Corrected Test: p<0.0901). 

Tablo-21: Mammografi Bulguları
  Olgu Sayısı Yüzde (%) Toplam Yüzde (%)
Dens meme 562 28,7 28,7
Yağlı meme 262 13,4 42,0
Aksiller lenf nodu 196 10,0 52,0
LAP 173 8,8 60,9
Normal 166 8,5 69,3
İMLN  135 6,9 76,2
Kitle 126 6,4 82,7
Asimetrik Dansite 108 5,5 88,2
Mikrokalsifikasyon 106 5,4 93,6
Makrokalsifikasyon 86 4,4 98,0
Kist 30 1,5 99,5
Cilt,memebaşı değişiklikleri 7 0,4 99,8
Yapı Distorsiyonu 3 0,2 100,0
Total 1960 100,0 

Mammografi incelemesine alınan 1960 olgumuzun 562’sinde (% 28.7) memeler dens (sklerotik) olarak izlenmiştir, 262 (% 13.4) olguda memeler yağlı (lipomatöz) olarak izlenmiştir. Mammografik bulgularımıza göre; 196 (% 10) olguda benign radyolojik görünümde aksiller lenf nodları, 173 (% 8.8) olguda lenfadenopati, 135 (% 6.9) olguda benign görünümde intramammarian lenf nodu, 129 (% 6.6) olguda kitle lezyonu, 108 (% 5.5) olgumuzda asimetrik dansite, 106 (% 5.4) olgumuzda mikrokalsifikasyon, 86 (% 4.4) olguda makrokalsifikasyon, 30 olguda % (1.5) kistik kitle imajı, 7 (% 0.4) olguda cilt ve meme başı değişiklikleri, 4 (% 0.2) olguda ise parankimal yapı distorsiyonu izlenmiştir.
Mammografi incelemeleri sonrasında hastalarımız beş kategoride değerlendirilmiştir. Normal, benign lezyon, şüpheli benign, şüpheli malign ve malign olarak değerlendirdiğimiz olgularımızın dağılımı tabloda özetlenmiştir. 

Tablo-22: Mammografi bulgularına göre sınıflandırma (MGBIRAD)
  Olgu Sayısı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%)
Normal 1006 51.3 51.3
Benign 587 29.9 81.3
Şüpheli malign 209 10.7 91.9
Şüpheli benign 86 4.4 96.3
Malign 72 3.7 100.0
Toplam 1960 100.0 
 

Mammografi sonuçlarımıza göre toplam 1960 olgumuzun, 1006 tanesi  (% 51.3) normal, 587 (% 29.9) olgumuz benign, 86 (% 4.4) olgumuz şüpheli benign, 209 (% 10.7) olgumuz şüpheli malign, 72 (% 3.7) olgumuz ise malign olarak değerlendirilmiştir. Daha sonra bu bulgular ile son tanı bulguları karşılaştırılmış ve istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Burada amaç mammografi ve patolojik son tanılar arasındaki sensitivite ve spesifisite korelasyonlarını araştırmaktır. 
Son tanısı malignite olan 36 olgumuzdan 31’i (% 86.2) mammografi ile de malign özellikte değerlendirilmiştir, 5 (% 13.7) olgu ise mamografi sonrasında şüpheli malign olarak değerlendirilmiştir. Mammografide normal olarak rapor edilen 985 olgudan  760’ı (% 77.2) son tanıda normal, 208 (% 21.1) olgu ise benign olarak sonuçlandırılmıştır. Mammografide normal olarak raporlanan 985 olgunun 968’i (% 98.3) son tanısında da normal veya benign olarak değerlendirilmiştir.  Mammografinin malign ve benign olguların tanı ve ayrımını yüksek oranda net olarak yaptığı gözlenmiştir. Yapılan istatistiksel ki-kare analizinde de kesin malignite tanısı alan 36 olgumuzdan 31 (% 86.2) olgu mammografi ile  de malign olarak değerlendirilmiştir, mammografi ile şüpheli malign olarak değerlendirilen olgular da katıldığında sonuç daha da yükselmektedir. Sonuçlar istatistiksel olarak anlamlıdır (Chi-Square Test: p<0.005). Mammografinin maligniteleri tanımada anlamlı olarak değeri vardır.  Yine toplam 36 malign olgunun 31 tanesi mammografi ile de malign olarak tanımlanmış ve mammografinin bizim serimizde malignite tanıma oranı % 86.2 olarak hesaplanmıştır. Son tanısı normal olan 823 olgudan 760 tanesine mammografi ile de normal denmiştir ve mammografinin normali değerlendirme oranı bizim serimizde % 92.34 olarak hesaplanmıştır. Son tanısında şüpheli benign olarak değerlendirilen 88 olguya karşın, mammografi ile 8 olgu şüpheli benign rapor almıştır. Ancak bu 88 vaka halen takip edilmektedir. Bizim serimizde malign tanısı alan 36 olgudan sadece biri mammografi sonrası normal rapor edilmiştir (memenin dens olduğu olgu), 3 olgu ise mammografi sonucunda şüpheli malign olarak değerlendirilmiş ve son tanısı malign olarak gelmiştir. Burada mammografinin malignitede yanılma oranı % 2.77 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlara göre mammografinin malignite tanıma oranı çok yüksek, yanlış negatif sonuç verme oranı ise düşük bulunmuştur, sonuçlar istatistiksel olarak anlamlısır (p<0.005).
Yine mammografi sonuçlarına göre normal olarak değerlendirilen 985 olgudan sadece biri malign tanı almış, mammografide malignite lehine değerlendirilen 72 olgudan ise 35 olgu malign tanı almıştır. Malignitelerde mammografinin tanı değeri yönünden istatistiksel analizler yapıldığında sonuçlar yüksek oranda anlamlı olarak bulunmuştur (Chi-Square Test: p<0.0005, Yates Corrected Test :p<0.0005, Fisher’s Exact Test: p<0.0005). 
 
 
 
 
 
 
 
 

Tablo-23: Mammografi sonuçlarının yaş gruplarına göre dağılımı ve incelenmesi
    YASGRP         Total
    30-39 40-49 50-59 60-69 70=< 
Malign Olgu Sayısı 17 58 31 13 7 126
   MGBIRAD 13.5% 46.0% 24.6% 10.3% 5.6% 100.0%
   YASGRP 5.8% 5.8% 6.0% 10.2% 21.2% 6.4%
Şüpheli malign Olgu Sayısı 28 122 56 15 2 223
  MGBIRAD 12.6% 54.7% 25.1% 6.7% 0.9% 100.0%
   YASGRP 9.6% 12.3% 10.8% 11.8% 6.1% 11.4%
Şüpheli benign Olgu Sayısı 4 40 32 9 1 86
   MGBIRAD 4.7% 46.5% 37.2% 10.5% 1.2% 100.0%
   YASGRP 1.4% 4.0% 6.2% 7.1% 3.0% 4.4%
Benign Olgu Sayısı 61 270 160 35 8 534
   MGBIRAD 11.4% 50.6% 30.0% 6.6% 1.5% 100.0%
   YASGRP 21.0% 27.2% 30.9% 27.6% 24.2% 27.2%
Normal Olgu Sayısı 181 502 238 55 15 991
   MGBIRAD 18.3% 50.7% 24.0% 5.5% 1.5% 100.0%
  YASGRP 62.2% 50.6% 46.0% 43.3% 45.5% 50.6%
  Olgu Sayısı 291 992 517 127 33 1960
   MGBIRAD 14.8% 50.6% 26.4% 6.5% 1.7% 100.0%
  YASGRP 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0%

Mammografi sonuçlarının yaş gruplarına göre dağılımı araştırıldığında, 70 yaş üzeri 33 hastadan 7’ sinde (% 21.2) mammografi malign, 60-69 yaş grubundaki 127 hastadan 13 (% 10.2) olgu malign, 50-59 yaş grubundaki 517 hastadan 31 (% 6) olgu mammografide malign olarak değerlendirilmiştir. Görüldüğü gibi ileri yaş gruplarında malignite oranı yüksektir. Mammografi sonuçlarına göre normal olarak değerlendirilen olguların yaş gruplarına göre oranlarına bakacak olursak, 70 ve üzeri yaş grubundaki 33 hastadan 13 (% 39.4) olgu normal, 60-69 yaş grubundaki 127 olgudan 54 (% 42.5) olgu normal, 50-59 yaş grubundaki 517 olgudan 238 (% 46) olgu normal, 40-49 yaş grubundaki 992 olgumuzdan 501 (% 50.5) olgu normal ve daha genç olan 30-39 yaş grubunda bulunan 291 olgudan ise 179 (% 61.5) olgu normal mammografik bulgular olarak değerlendirilmiştir. Görüldüğü gibi genç yaş gruplarında normal mammografi oranı ileri yaş gruplarına göre daha yüksektir.  Mammografi sonuçlarının yaş gruplarına göre dağılımı yukarıda tablo-23’ te gösterilmektedir. 
ACR / BIRADS mammogram rapor kategorilerine göre Normal tanısı alan Level 1 olgularda kanser tanısı riski % 000.5’ in altındadır (5 / 100 000). Level 2 yani benign bulgular olarak raporlanan  vakalarda % 2 oranında kanser riski vardır. Level 3 muhtemelen benign bulguların kısa süreli ve aralıklı takibi gerekir. Level 4 olarak raporlanan şüpheli mammogramlarda % 25-50 oranında malignite beklenir, bu grupta ileri yöntemler, biyopsiler ve lokalizasyon uygulanmalıdır. Level 5 malign olarak rapor edilen mammogramlarda ise malignite bulguları vardır, % 75-95 maligndir. Biyopsi ile kanıtlanmalıdır (2). 
Ultrasonografi yapılan olgularımızdaki bulgular tablo-24’ te gösterilmektedir.

Tablo-24: Ultrasonografi Bulguları
 Olgu Sayısı Yüzde (%) Toplam Yüzde (%)
Normal 1430 73.0 73.0
Kist 187 9.5 82.5
Kitle 84 4.3 86.8
FKH 76 3.9 90.7
Aksiller LAP 58 3.0 93.6
Aksiller kitle 53 2.7 96.3
Heterojen alan 26 1.3 97.7
Duktal Ektazi 25 1.3 98.9
Lipom 13 0.7 99.6
Fibroadenom 8 0.4 100.0
Toplam 1960 100.0 

Sadece ultrasonografi bulgularına göre değerlendirildiğinde 1960 olgumuzdan ; normal olarak değerlendirilen 1430 (% 73), benign 280 (% 14.3),  şüpheli benign 76 (% 3.9), şüpheli malign 89 (% 4.3) ve malign olarak değerlendirilen 85 (% 4.3) olgumuz vardır. Ultrasonografi bulguları da son tanılarla karşılaştırılmış ve ultrasonografinin meme hastalıklarındaki sensitivite ve spesifitesi araştırılmıştır. 

Sonuçlar tablo-25’ te özetlenmiştir. 

Tablo-25: Ultrasonografi bulgularına göre olgularımızın sınıflandırması (USBIRAD)
  Sayı Yüzde (%)  Toplam Yüzde (%) 
Normal 1430 73.0 73.0
Benign 280 14.3 87.2
Şüpheli benign 76 3.9 91.1
Şüpheli malign 89 4.5 95.7
Malign 85 4.3 100.0
Toplam 1960 100.0 
 
 
 

Tablo-26: Ultrasonografi ve son bulguların  karşılaştırılması
    Sınıflandırma         Toplam
         USBIRAD     Normal Benign Şüp. Benign Şüp. Malign Malign 
Malign Olgu Sayısı 18 23 6 12 23 82
   USBIRAD 22.0% 28.0% 7.3% 14.6% 28.0% 100.0%
   Sınıflama 2.2% 2.5% 8.8% 13.6% 63.9% 4.2%
Şüpheli malign Olgu Sayısı 18 39 13 4 12 86
   USBIRAD 20.9% 45.3% 15.1% 4.7% 14.0% 100.0%
   Sınıflama 2.2% 4.2% 19.1% 4.5% 33.3% 4.4%
Şüpheli benign Olgu Sayısı   75   1   76
   USBIRAD   98.7%   1.3%   100.0%
   Sınıflama   8.0%   1.1%   3.9%
Benign Olgu Sayısı 3 246 22 8 1 280
   USBIRAD 1.1% 87.9% 7.9% 2.9% 0.4% 100.0%
   Sınıflama 0.4% 26.3% 32.4% 9.1% 2.8% 14.3%
Normal Olgu Sayısı 792 554 27 63   1436
   USBIRAD 55.2% 38.6% 1.9% 4.4%   100.0%
   Sınıflama 95.3% 59.1% 39.7% 71.6%   73.3%
  Olgu Sayısı 831 937 68 88 36 1960
   USBIRAD 42.4% 47.8% 3.5% 4.5% 1.8% 100.0%
 

Ultrasonografi ve son tanı bulgularını karşılaştırırsak; son tanısı malign olan 23 (% 63.9) olgu ultrasonografik olarak ta malign olarak değerlendirilmiştir. Şüpheli malign tanısı alan 12 (% 33.3) olgu ultasonografik olarak şüpheli malign olarak değerlendirilmişitir. Ancak ultrasonografi sonucunda malign olabilir değerlendirilen 85 olgunun ancak 28 (% 32.9) tanesi gerçekte malign tanısı almıştır, 12 (% 14.1) tanesi  şüpheli malign, 23 (% 27.1) tanesi benign, 16 (% 18.8) tanesi ise normal olarak değerlendirilmiştir. Ultrasonografik olarak şüpheli benign, benign ve normal olarak değerlendirilen hiçbir olgumuz son değerlendirmede malign tanısı almamıştır. Son tanısı malign olan 36 olgumuzdan 23 olgu ultrasonografik olarak ta malign değerlendirilmiştir. Ultrasonografinin bizim serimizde malignite tanıma oranı % 63.9 olarak bulunmuştur. Ancak ultrasonografik olarak şüpheli malign olarak değerlendirilen 12 (%33.3) olgu son tanısında malign olarak değerlendirilmiş olup, ultrasonografinin malignite ve şüpheli malignite tanıma oranları birleştirilirse % 99’ luk bir orana ulaşılmaktadır. Son değerlendirmede normal olan 831 olgudan 792 olgu ultrasonografik olarak ta normal olarak değerlendirilmiştir. Ultrasonografi bizim serimizde normal ayrımını % 95.3 doğrulukla saptamıştır. Ultrasonografi ile benign olarak değerlendirilen 280 olgudan bir olgu malign tanı almıştır, malign olarak değerlendirilen 85 olgudan ise 23 olgu malign, 12 olgu şüpheli malign olarak değerlendirilmiş olup, ultrasonografinin duyarlılığını araştırmak için yapılan ki-kare istatistiksel analizinde ultrasonografinin tanı değeri malign lezyonlarda yüksek oranda anlamlı bulunmuştur (Chi-Square Test: p<0.005, Fisher’s Exact Test: p<0.0005, Yates Corrected Test: p<0.0005)
Yaş gruplarına göre ultrasonografik sonuçlar karşılaştırıldığında 70 yaş ve üzeri 33 olgudan 6 (% 18.2) si ultrasonografik olarak malign, 60-69 yaş grubundan olan 127 olgudan 9 (% 7.1) olgu malign, 50-59 yaş grubundan olan 517 hastadan 25 (% 4.8) olgu ultrasonografik olarak malign, 40-49 yaş grubunda 992 hastadan 26 (% 2.6) sı ultrasonografik olarak malign  değerlendirilmiştir. İleri yaş gruplarında malignite oranı yüksektir. Ultrasonografide 40-49 yaş grubundaki 992 olgudan 727 (% 73.3) olgu normal olarak değerlendirilirken, 70 ve üzeri yaş grubunda bulunan 33 olgudan 21 (% 63.6) olgu normal olarak değerlendirilmiştir. İleri yaşlarda normal ultrasonografi sonuçları yüzdesi azalmaktadır. Yapılan ki-kare istatistiksel analizinde 30-39 yaş grubu ile 70 ve üzeri yaş grubunda malignite görülme oranları karşılaştırıldığında, ileri yaşlarda malignitenin sık görüldüğü ve sonucun anlamlı olduğu bulunmuştur, 30-39 yaş grubunda bulunan 291 olguda 19, 70 yaş ve üzeri grupta 33 olguda ise 6 malignite tanısı konmuştur (Chi-Square Test: p<0.034, Fisher’s Exact Test: p<0.046, Yates Corrected Test :p<0.074).
Sitopatolojik olarak değerlendirilen olgularımızda sitopatolojik sonuçların dağılımı tabloda özetlenmiştir. Biyopsi sonuçları ayrıca değerlendirilmiştir.  İnce iğne biyopsileri, ince iğne aspirasyonu gibi yöntemlerle sitopatolojik inceleme için materyal alınan ve patoloji laboratuarında değerlendirilen olgularımızdan 48 (% 2.4) olguda fibrokistik hastalık, 14 olguda (% 0.7) kist,  20 olguda (% 1) Class I ve Class II değişiklikler, 8 (% 0.4) olguda infiltratif duktal karsinom rapor edilmiş olup, diğer patolojik sonuçlar tabloda belirtilmiştir. 
Tablo-27’ de elde edilen sitopatolojik sonuçların olgulara göre dağılımı özetlenmiştir.
 

Tablo-27: Sitopatolojik sonuçların olgulara göre dağılımı
  Olgu Sayısı Yüzde (%) Toplam Yüzde (%)
yok 1820 92,9 92,9
Fibrokistik Hastalık 48 2,4 95,3
Kist 14 0,7 96,0
Class I 10 0,5 96,5
Class II 10 0,5 97,0
Fibroadenom 8 0,4 97,4
İnf.Duktal Karsinom 8 0,4 97,9
Duktal Ektazi 6 0,3 98,2
İnf.Lobüler Karsinom 6 0,3 98,5
Class III 3 0,2 98,6
Skl.adenozis, fibrozis 2 0,1 98,7
Papillom 2 0,1 98,8
Lipom 2 0,1 98,9
Meme Absesi (Mastit) 2 0,1 99,0
Class V 2 0,1 99,1
İntraduktal hiperplazi 2 0,1 99,2
 LNreaksiyonel hiperplazi 2 0,1 99,3
İMLN 1 0,1 99,4
Hematom 1 0,1 99,4
Galaktosel 1 0,1 99,5
Yağ nekrozu 1 ,1 99,5
LAP Benign 1 ,1 99,6
Malign epitel.tm.met 1 ,1 99,6
Papillom 1 ,1 99,7
Lenfadenit 1 ,1 99,7
Class IV 1 ,1 99,8
Meduller Karsinom 1 ,1 99,8
Malign Epitelyal Tümör 1 ,1 99,9
Meme Sarkomu 1 ,1 99,9
Histiositoid Karsinom 1 ,1 100,0
Toplam 1960 100,0 

Olgularımızda yapılan girişimsel yöntemlerin dağılımı tabloda özetlenmektedir. 

Tablo-28: Uygulanan Girişimsel Yöntemler
  Olgu Sayısı Yüzde (%) Toplam Yüzde (%)
Girişimsel Yöntem Uygulanmayan 1713 87,4 87,4
İİAB 142 7,2 94,6
Eksizyonel 66 3,4 98,0
US ile preoperatif tel lokalizasyonu 35 1,8 99,8
MG eşliğinde tel lokalizasyonu 4 ,2 100,0
Toplam 1960 100,0 

 Mammografi, magnifikasyon veya spot kompresyon mammografileri gibi ileri mammografik yöntemler, ve / veya ultrasonografik incelemeler sonucunda tanısı konamayan hastalarımıza tanı ve/veya tedavi amacı ile tanıya yönelik girişimsel işlemler yapılmıştır. Toplam 1713 (% 87.4) olgumuzda girişimsel tanısal yöntemlere ihtiyaç duyulmamıştır, 247 (% 12.6) olgumuzda girişimsel yöntemler uygulanmış ve sitopatolojik yöntemlerle tanıya gidilmiştir. Eksizyonel olarak cerrahi yöntemle alınan materyaller ise patolojik tanıya gönderilmişitir. İnce iğne aspirasyon biyopsisi yapılan 142 (%7.2), US ile preoperatif tel lokalizasyonu yapılan 35 (%1.8), mammografi eşliğinde tel lokalizasyonu yapılan 4 (%0.2) ve cerrahi kliniğinde eksizyonel olarak çıkarılan ve biyopsiye gönderilen 66 (%3.4) olgu vardır.
Meme hastalıklarında tanıya giderken seçilecek yöntem çok önemlidir, her hasta için ayrı değerlendirme yapılarak hasta için en faydalı ve en az invaziv olan yöntem seçilmelidir. Bu yöntemi seçerken de radyolog-cerrah-patolog üçlüsünün tam anlamıyla bir işbirliği içerisinde olması gereklidir. 

Tablo-29: Girişimsel yöntemler (GY) uygulanan olgularımızın işlem sonrası patolojik tanıları ile yöntemlerin karşılaştırılması

    Girişimsel Yöntem Uygulanmayan Eksizyonel İİAB MG eşliğinde preoperatif tel lokalizasyonu US eşliğinde  preoperatif tel lokalizasyonu Toplam 
Normal Hasta Sayısı 820 1 8   2 831
   Sınıflama 98.7% 0.1% 1.0%   0.2% 100.0%
  Gir. Yönt 47.9% 1.5% 5.6%   5.7% 42.4%
Benign Hasta Sayısı 766 55 108   8 937
   Sınıflama 81.8% 5.9% 11.5%   0.9% 100.0%
   Gir. Yönt 44.7% 83.3% 76.1%   22.9% 47.8%
Şbenign Hasta Sayısı 47 1 15   5 68
  Sınıflama 69.1% 1.5% 22.1%   7.4% 100.0%
   Gir. Yönt 2.7% 1.5% 10.6%   14.3% 3.5%
Şmalign Hasta Sayısı 71 1 4   12 88
   Sınıflama 80.7% 1.1% 4.5%   13.6% 100.0%
   Gir Yönt 4.1% 1.5% 2.8%   34.3% 4.5%
Malign Hasta Sayısı 9 8 7 4 8 36
  Sınıflama 25.0% 22.2% 19.4% 11.1% 22.2% 100.0%
  Gir. Yönt 0.5% 12.1% 4.9% 100.0% 22.9% 1.8%
  Hasta Sayısı 1713 66 142 4 35 1960
   Sınıflama 87.4% 3.4% 7.2% 0.2% 1.8% 100.0%
  Gir. Yönt 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0%

Biz olgularımızda genel olarak mammografi ve ultrasonografi ile fizik muayene bulgularına göre literatüre uygun yöntemler seçmeye özen gösterdik, kistik lezyonlarda ince iğne aspirasyonu, solid lezyonlarda ise lezyonun boyutları ve özelliğine göre kesici iğne biyopsisi, ince iğne aspirasyon biyopsisi ya da preoperatif lokalizasyon gibi yöntemleri seçtik. Preoperatif lezyon işaretlemesini de olgunun ve lezyonun özelliğine göre ultrasonografi veya mammografi rehberliğinde uyguladık. 
Girişimsel yöntem uygulanmayan toplam 1713 olgunun 820 (% 47.9) normal, 766 (% 44.7) benign, 47 (% 2.7) şüpheli benign, 71 (% 4.1) şüpheli malign olarak değerlendirilmiş olup, iki (% 0.1) olgumuz mammografi ve ultrasonografi kriterlerine göre malign tanısı ile operasyona verilmiştir. Ultrasonografik olarak preoperatif tel lokalizasyonu yapılan 35 olgumuzdan 2 (% 5.7) olgu normal, 8 (% 22.9 ) olgu benign, 5 (% 14.3) olgu şüpheli yada muhtemel benign, 12 (% 34.3) olgu şüpheli malign, 8 (% 22.9) olgumuz ise malign tanı almıştır. İnce iğne aspirasyonu yapılan toplam 142 olgumuz vardır. Bunlardan 7 (% 4.9) olgu normal, 108 (% 75) olgu benign, 15 (% 10.4) olgu şüpheli ya da muhtemel benign, 4 (% 2.8) olgu şüpheli malign, 10 (% 6.9) olgu ise malign olarak değerlendirilmiştir. Eksizyonel biyopsi yapılan 66 olgudan, 55 (% 82.1) olgu benign meme hastalığı (fibroadenom, fibrokistik hastalık vb....), 1 (% 1.5) olgu şüpheli benign, 1 (% 1.5) olgu şüpheli malign, 10 (% 14.9) olgu  ise malign olarak rapor edilmiştir. Girişimsel yöntemlerin tanıya katkısını araştırmak amacı ile  bulgular değerlendirildiğinde, tanı amaçlı girişimsel yöntem  uygulanmayan 1713 olgumuzda 2 malignite saptanmış, değişik girişimsel yöntemlerle tanıya gidilen 260 olguda ise 34 malignite tanısı konulmuş olup, istatistiksel yönden sonuçlar anlamlı olup, tanıya gitmede uygulanan girişimsel yöntemlerin yüksek oranda önemi vardır (Chi-Square Test: p<0.005, Yates Corrected Test: p<0.005). Ayrıca nonpalpable meme lezyonlarının  preoperatif lokalizasyonu yönteminin uygulanmasının yaygınlaşmasıyla, ülkemizde de yüksek maliyeti yanında psikolojik travmaya neden olan geniş meme biyopsilerinin giderek azalacağı ümit edilmektedir. 
Patolojik incelemeler sonucunda 45 (% 2.3) olguda fibrokistik hastalık, 25 (%  1.3) olguda kist, 12 (%  0.6) olguda infiltratif duktal karsinom, 11 (%  0.6) olguda Class I değişiklikler, 9 (%  0.5) olgu fibroadenom, 9 (%  0.5) olgumuz infiltratif lobüler karsinom tanısı almışlardır. Duktal ektazi tanısı alan 8 (%  0.4), Class II değişiklikler tanısı alan 7 (%  0.4), lipom patolojik tanısı alan ise 4 (%  0.2) olgumuz vardır. Daha az oranda patolojik tanı alan olguların sayı ve oranları aşağıda bulunan tabloda özetlenmiştir. 

Tablo-30: Patolojik Tanı
  Olgu Sayısı Yüzde (%) Toplam Yüzde (%)
Patolojik Tanısı Yok 1808 92,2 92,2
Fibrokistik hastalık 45 2,3 94,5
Kist 25 1,3 95,8
İnf.Duktal Karsinom 12 0,6 96,4
Class I 11 0,6 97,0
Fibroadenom 9 0,5 97,4
İnf.Lobüler Karsinom 9 0,5 97,9
Duktal Ektazi 8 0,4 98,3
Class II 7 0,4 98,7
Lipom 4 0,2 98,9
Meme absesi 4 0,2 99,1
Lenfadenit 2 0,1 99,2
Paget Hastalığı 2 0,1 99,3
Papillom 1 0,1 99,3
Galaktosel 1 0,1 99,4
Yağ Nekrozu 1 0,1 99,4
Papillom 1 0,1 99,5
Class III 1 0,1 99,5
Class IV 1 0,1 99,6
Class V 1 0,1 99,6
İntraduktal hiperplazi 1 0,1 99,7
Meme Karsinomu 1 0,1 99,7
Meduller Karsinom 1 0,1 99,8
Papiller Karsinom 1 0,1 99,8
Malign Epitelyal Tümör 1 0,1 99,9
Sarkom 1 0,1 99,9
Histiositoid Karsinom 1 0,1 100,0
Toplam 1960 100,0 

 Uzun süreli OKS ilaç kullanan hastalarımızın mammografi bulgularına bakacak olursak; 12 ay ve daha fazla OKS kullanan 309 (% 15.8) vakamızda, 77 (% 3.9) vakada memeler dens, 47 (% 2.4) vakada ise memeler tamamen yağlı olarak izlenmiştir. Bu grupta 15 (% 0.8) vakada asimetrik dansite, 18 (% 0.9) vakada mikrokalsifikasyon, 16 vakada (% 0.8) memede kitle lezyonu, 20 (% 1) vakada ise makrokalsifikasyon izlenmiştir.
Yine hiç OKS kullanmamış olan 1446 (% 73.8) olgumuzdan mammografide 125 (% 6.4) tanesi tamamen normal bulunmuştur, ancak  12 ay ve üzerinde OKS kullanan 309 olgudan mammografide tamamen normal bulunanların sayısı 26 (% 1.3) tür. OKS kullanan olgularda normal mammografi oranı azalmış olarak izlenmiştir.
Tablo-31: Yaş gruplarına göre son tanı dağılımının karşılaştırılması (çapraz tablo)
   YASGRP         Toplam
    30-39 40-49 50-59 60-69 70=< 
Normal OlguSayısı 126 414 226 50 15 831
  Sınıflama 15.2% 49.8% 27.2% 6.0% 1.8% 100.0%
   YASGRP 43.3% 41.7% 43.7% 39.4% 45.5% 42.4%
Benign OlguSayısı 139 491 239 57 11 937
  Sınıflama 14.8% 52.4% 25.5% 6.1% 1.2% 100.0%
  YASGRP 47.8% 49.5% 46.2% 44.9% 33.3% 47.8%
Ş.Benign Olgu Sayıs 16 33 15 4   68
   Sınıflama 23.5% 48.5% 22.1% 5.9%   100.0%
  YASGRP 5.5% 3.3% 2.9% 3.1%   3.5%
Ş.Malign OlguSayısı 7 45 25 10 1 88
  Sınıflama 8.0% 51.1% 28.4% 11.4% 1.1% 100.0%
  YASGRP 2.4% 4.5% 4.8% 7.9% 3.0% 4.5%
Malign OlguSayısı 3 9 12 6 6 36
    Sınıflama 8.3% 25.0% 33.3% 16.7% 16.7% 100.0%
  YASGRP 1.0% 0.9% 2.3% 4.7% 18.2% 1.8%
  OlguSayısı 291 992 517 127 33 1960
  Sınıflama 14.8% 50.6% 26.4% 6.5% 1.7% 100.0%
  YASGRP 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0% 100.0%

70 yaş ve üzeri 33 olgudan 6 (% 18.2) olguda malignite tesbit edilmiştir, 60-69 yaş grubunda bulunan 127 olgudan 6 (% 4.7) olguda, 50-59 yaş grubunda olan 517 olgudan 12 (% 2.3) olguda malignite bulunmuştur. Bu sonuçlara göre ileri yaş olgularda meme kanseri riski ve insidansı belirgin olarak artmaktadır, istatistiksel analiz yapıldığında 30-39 yaş grubu ve 70 ve üzeri yaş grubu arasında malignite görülme sıklığı açısından belirgin anlamlı fark izlenmekte olup, ileri yaş gruplarında malignite insidansı artmıştır (Chi-Square Test: p<0.005, Fisher’s Exact Test: p<0.000021). 

ACR BİRAD’S kategorilerine göre tüm olguların sınıflandırılması  tablo-32’ de özetlenmektedir.

Tablo-32: ACR BIRAD’S sınıflandırmasına göre hastalara dağılımı
 Olgu Sayısı Yüzde (%) Toplam Yüzde (%)
Benign 937 47,8 47,8
Normal 831 42,4 90,2
Şüpheli Malign 88 4,5 94,7
Şüpheli Benign 68 3,5 98,2
Malign 36 1,8 100,0
Toplam 1960 100,0 

Mammografi, ultrasonografi incelemeleri ve patolojik tanılardan sonra yapılan değerlendirmeye göre incelemeye alınan toplam 1960 olgumuzun; 937 (%  47.8) tanesi benign hastalık, 831 (%  42.4) olgu tamamen normal, 88 (%  4.5) olgumuz şüpheli malign olgu ve 68 (%  3.5) olgu ise şüpheli benign olgular olarak değerlendirilmiştir. Şüpheli malign veya şüpheli benign olgular takibe alınmış ve halen takip edilen olgularımızdır. Meme kanseri tanısı alan 36 (% 1.8) olgumuz vardır. Malign olgularımızın yaşları 35 ile 84 arasında olup, ortalama malignite yaşı 55 (???????olarak bulunmuştur. Bu olguların ilk adet yaş ortalaması 13 (??3), doğum sayıları 3 (??2), ortalama emzirme süreleri 12 ay (??8) olarak hesaplanmıştır. Görüldüğü gibi malignite ileri yaşlarda daha sıktır. 
Lacquement MA ve arkadaşlarının Oklohoma’ da yaptıkları bir çalışmanın sonucuna göre memede en sık izlenen benign histopatolojik lezyonlar, fibroadenom ve fibrokistik değişikliklerdir. En sık malign tanılar ise infiltratif duktal karsinoma ve duktal karsinoma in situ’ dur. Bizim serimizde en sık benign olgular fibrokistik değişiklikler, kistler ve fibroadenom, en sık tanı konan maligniteler ise infiltratif duktal karsinom ve infiltratif lobüler karsinomdur. 
 

Hosted by www.Geocities.ws

1