Elektromanyetik Alanlar ve Zararları

Endüstrileşme ve teknolojinin gelişimine bağlı olarak elektrik enerjisinin kullanımı ve ihtiyacı giderek artmakta bunun sonucunda insanlar, hayvanlar ve bitkiler, kısacası tüm çevre elektromagnetik kirlenmenin etkisi altında kalmaktadır. Elektromagnetik kirlilik diğer çevre kirliliklerinin aksine gözle görülmemesi ve etkilerinin hemen ortaya çıkmamasından dolayı yeterli önem verilmemekte ve göz ardı edilmektedir.

Bütün elektrikli cihazlar güçleri oranında elektromagnetik alan meydana getirirler. Elektromagnetik alan kaynağı olarak, televizyon, elektrikli tıraş makinası, elektrikli battaniye, cep telefonu, bilgisayar monitörü, fotokopi makinası, mutfak robotu gibi günlük hayatta kullanılan daha bir çok cihaz örnek olarak verilebilir. Enerji iletim hatları ise diğerlerine oranla çok daha fazla (yaklaşık 100-1000 kat) bir kirlenme meydana getirmektedir. Özellikle büyük kentlerde çarpık kentleşme ve plansız yapılaşmanın sonucu olarak yüksek gerilimli enerji iletim hatları ve indirici trafo merkezleri konutlarla iç içe bulunmaktadır. Bu konutlarda yaşayan insanlar yüksek seviyeli elektromagnetik alanlara uzun süreli olarak maruz kalmaktadır. Ayrıca bu alanlar hassas cihazlar üzerinde de etki yaparak bunların doğru çalışmasını engeller, parazit oluşturur, göstergeleri bozarak hatalı değerler okunmasını sağlar.


Elektromagnetik çevre kirlenmesi artan radyo ve TV kanalları ve cep telefonları nedeniyle gündeme gelmiştir. Elektromagnetik alanlar (EMA) insan organizmasında büyük ölçüde karışıklığa sebep olabilirler. Bedeni fonksiyonların hepsi çok küçük gerilimli elektrik uyarıları ile devam eder. İnsan sinir sistemi de bir elektriksel donanıma sahip muazzam bir elektronik sistemdir. EMA'nın dışarıdan bu hassas sisteme tesir etmesi durumunda, doğal sirkülasyon zarar görebilir. Dolaşım sistemi ve sinir sisteminde buna bağlı bozukluklar ortaya çıkabilir. Vücudun bağışıklık sisteminin sürekli zayıflamasının kanseri artıran bir etki yapacağı da artık tıp tarafından kabul edilmiş konulardandır.

EMA'nın iki tür etkisi vardır. Birinci kısım;

Kısa zamanda hissedilen etkiler diyebileceğimiz baş ağrıları, göz yanmaları, yorgunluk, halsizlik ve baş dönmeleri gibi şikayetlerdir. Ayrıca gece uykusuzlukları, gündüz uykulu dolaşım, küskünlük ve sürekli rahatsızlık nedeniyle topluma katılmamak gibi neticeler de literatürde rapor edilmiştir.

Diğer bir etki ise;

Moleküler ve kimyasal bağlara, hücre yapısına, vücut koruma sistemine yaptığı ve uzun sürede ortaya çıkabilen etkilerdir.

EMA'nın kansere yol açıcı bir faktör olduğu % 100 henüz kesin olarak ispat edilmemiştir. Fakat yapmıyor da diyemeyiz. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalardan yorumlar yapılmaktadır. Kanseri arttırıcı etkisi mevcuttur. Etkilerinin oluşması EMA'ın frekansına, şiddetine, vücut ölçülerine, vücudun elektriksel özelliklerine, EMA'ın mesafesine ve en önemlisi etki süresine bağlıdır. Buna göre en çok tehlikeye yüksek gerilim hatlarında veya yüksek gerilim tesislerinde, radyo ve TV alıcı-vericilerinde çalışanlar maruz kalmaktadırlar. Yüksek gerilim ve akımdan dolayı enerji iletim hatlarının çevresinde elektro magnetik alanlar meydana gelmektedir. Çevre bilincinin giderek önem kazanması ile enerji iletim hatlarının çevresindeki alçak frekanslı elektrik ve magnetik alanların, çevredeki bitki örtüsü, hayvanlar, insanlar üzerindeki biyolojik etkisinin belirlenmesi için çeşitli araştırmalar yapılmaktadır. Yapılan araştırmalarda evlerin yakınındaki yüksek akımlı elektrik hatları ile kanserin ilişkisinin daha ileri bir araştırması, erişkin kanserlerinin vaka-kontrol çalışması yürütülmüştür. Yüksek akımlı konfigürasyonlar yakınında yaşayan 55 yaşın altındakilerde sinir sistemi, rahim, göğüs ve lymphoma tip kanserlerde önemli artış gözlenmiştir. Kalkınmış ülkelerde TV, radyo ve cep telefon hizmetlerine yaydıkları güç açısından sınırlamalar getirilmiştir. Ülkemizde herhangi bir sınırlama yoktur. Kullandığımız teknolojik ürünlerin çoğunu, faydaları zararlarını aştığı için kullanmaya devam ediyoruz. Magnetik alanların intihar ile ilişkisi olduğunu iddia ederek işi aşırı seviyede abartanlar da yok değildir.

Japonya'da bütün elektriksel ekipmanlar 1973'te yayınlanan Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığı'nın düzenlediği Elektriksel Tesisatların Teknik Standartlarına mecbur tutulur. Kalabalık nüfuslu, % 25 ya da daha fazla yapıların kapladığı bölgelerde yüksek gerilim havai hatların yapımı yasaklanır.

Elektromagnetik alan oluşturan Radyo Frekanslarının (RF) gözler, sinir sistemi, üreme ile ilgili dokularda, dolaşım sisteminde ve bazı vücut organlarında ciddi etkileri vardır. Genital organlar RF alanlarına karşı çok duyarlıdır. Histolojik araştırmalar, çeşitli işlem fazında sperm oluşmasının kesildiğini veya durakladığını ortaya koymuştur. Bu morfolojik değişmeler üreme çevriminde, döl azalma kısırlaşma ve dişi doğum sayısında artış olarak kendini gösterir. RF hamile kadınların düşük oranında artmaya neden olduğu bilinmektedir. Hamilelik başlangıcında kısa dalga tedavisi gören bir annenin çocuk doğduğunda normalden çok daha az kemikleşme eksikliği gibi anormallikler görülebilir. Ayrıca dolaşım sistemindeki etkinin nefes almada hızlanmaya bazen de gecikmeye neden olduğu gözlenmiştir. Böbrek, böbreküstü bezler, karaciğer üzerine etkiler konusunda birçok çalışma yapılmıştır. RF alanlarda çalışan personelde özellikle kadınlarda, troid bezi büyümesi gözlenmiştir.

Evlerde kullanılan cihazların ürettiği magnetik alanlar da ciddiye alınacak düzeydedir. Alternatif Akım kullanan makinalar yüksek şiddette magnetik alan üretirler. Elektrikli Tıraş makinesinden saç kurutma makinasına kadar birçok alet bu zararları beraberinde getiriyor. Televizyonlar, Floresan Lambalar, mikro dalga fırınlar, elektrikli battaniyeler, elektrikli ısıtıcılar ve fırınlar gibi daha birçok aleti de bunların yanında sayabiliriz. Binaların yapısında kullanılan maddeler Elektromagnetik enerjiye mani olamadıklarından, yeni doğmuş veya küçük çocukların yatakları TV arkasına gelen bölgelerde olmamalıdır. Fareler üzerinde yapılan deneyde TV'den gelen EM dalgaların büyümeyi önlediği ve beyin fonksiyonlarının etkilendiği ve erkek farelerin testislerinin küçüldüğü gözlenmiştir. Genel olarak alan şiddetine maruz kalmamak için küçük ekranlı TV'den en az 110 cm, büyük ekranlı TV'den 2 m uzakta oturmak gerekir.

Yapılan araştırmalara göre 10 W'lık Floresan lamba, 60 W'lık Akkor Telli Lambadan en az 20 defa daha fazla magnetik alan üretmektedir. Tavana yerleştirilen armatürdeki 20 W'lık Floresan Lamba içerdekilerin başlarında normalin üzerinde elektromagnetik alan ürettikleri gözlenmiştir. Bu gibi gözlemlerden dolayı bütün gün Floresan Lamba ile aydınlatılan sınıflarda ders gören okul çocuklarının anormal aşırılıklarını bu tür aydınlatmaya bağlayan ilim adamları mevcuttur. Bütün gün Floresan Lamba tarafından aydınlatılan işyerlerinde magnetik alan seviyesinin tehlikeli miktara ulaşabileceğini tahmin etmek zor olmasa gerek. Bu konuda maalesef hiç bir çalışma yapılmamıştır.

Mikro dalga fırının mutfağa, çalışırken önünde durulmayacak biçimde yerleştirilmesi uygun olur.

1500 kadın üzerinde yapılan araştırmalarda elektrikli battaniye kullanan kadınlarda kullanmayanlara göre düşük vakasının arttığı ortaya çıkmıştır. Elektrikle ısıtılan veya elektrikli battaniyeli yatağa girmeden önce kapatma işlemi düğmeden değil, duvardaki prizden fişi çekmek suretiyle yapılmalıdır. Aksi takdirde battaniye çalışmasa bile fiş takılı iken elektrik alan üretmeye devam edecektir.

SONUÇ

EM enerjinin günümüzde yaygın kullanımı beraberinde ''Elektro Magnetik Kirlenme'' olarak tanımlanabilecek yeni bir çevre sorununu ortaya çıkarmaktadır. Bu kirlenmenin canlılar üzerinde duyu organları ile doğrudan hissedilmemesi ayrı bir özellik göstermekte, uzun süreli EM radyasyona maruziyetin kümülatif etkiler oluşturabileceği kuvvetle muhtemeldir.

Araştırmalar EM alanların hücreleri etkilediğini göstermekle birlikte kansere yol açıcı bir faktör olduğu henüz kesin olarak % 100 gösterilmemiş olup çocuklarda ve yaşlılarda magnetik alanların kanser ile ilgisi hakkında önemli ilişkiyi ortaya çıkarmıştır. Fakat kanser yapmıyor da diyemeyiz. Zira insanlar üzerinde efidemiksel ve deneysel sonuçlar gereklidir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalardan yorumlar yapılmaktadır.

EM'nin Alzhemier hastalığına neden olduğu ihtimali hayli yüksektir.

Bazı araştırmalar göre EM alanları hücre zarındaki kalsiyum akışına etki ederek adale kasılması, yumurta kısırlaşması, hücre bölünmesine ve büyümesine etki ederek kansere neden olmaktadır. EM alanlar ayrıca normal olarak büyüme işlemini, hücreleri sinyalleriyle etkileyerek sonunda yeteneklerini bozmaktadır.

Çok düşük frekanslı alanların dört önemli yönden etkilerinden şüphe edilmektedir.

-Hücreler arası aktiviteyi etkilemek

-Hormon salgısını etkilemek

-Vücudun koruma sistemini etkilemek

-Embriyonlarda anormal gelişmelere neden olmak.

Radyo Frekans dalgalarının bilinen potansiyel biyolojik etkileri şu başlıklarda toplanabilir.

-Tek bir hücre veya hücre sistemlerini etkiler

-Genetik düzen ve gelişme üzerinde etkilidir.

-Gelişmiş organ, doku veya hücre sistemleri üzerinde etkilidir.

-Metabolizma ve düzenleme sistemleri üzerinde etkilidir.

-Moleküler sistemi üzerinde etkilidir

Magnetik alanların yayılmasına insan vücudu, örtü, duvar gibi şeyler engel olamaz. Sıvı kristal ekran (LCD) bilgisayarlarda elektrik ve magnetik alan yayılımı yoktur.

Video ve bilgisayar monitörlerden yayılan RF enerjisi hamile kadınların düşük yapma oranını, gözler üzerinde zararlı etki oluşturma ihtimalini maruziyet süresine bağlı olarak artırmaktadır.

EMA'yı en fazla hissettiren aletlerden biri cep telefonudur. Son yıllarda cep telefonlarının sağlığı etkileyen oranda EMA oluşturduğunun ortaya çıkması ile genelde Magnetik alan yayan aletler özelde ise cep telefonları masaya yatırılarak incelenmeye başlandı. Cep telefonları genellikle konuşma anında maksimum çıkış veren, darbeli çıkışa sahip EMA kaynağı cihazlardır. Etkisi birkaç günde ortaya çıkacak ya da bu etki laboratuarda birkaç seansta ispatlanacak şeklinde düşünülemez. Buna ne yeterli kobay bulunabilir ne de bu kobaylar aynı sağlık geçmişine sahip olurlar. Bunu bir çeşit açık mikro dalga fırın olarak düşünebiliriz. Mikro dalga fırınlar pizzayı yarım saatte pişirirken cep telefonları insanı belki beş-on senede pişirecektir. Cep telefonları dikkatli kullanıldığında EMA açsından kısa vadede çok ciddi bir tehlike taşımıyor. Tehlikeli periyot özellikle arama esnasında ve biraz da konuşma anında olmaktadır. Tehlikeyi artıran diğer bir unsur da konuşma süresidir. Telefonu vücuttan özellikle hassas organlardan mümkün olduğunca uzakta taşınmalı, uzun süreli oturmalarda cihaz vücuttan en az bir metre uzakta kalmalı, telefon konuşmaları mümkün olduğu kadar kısa olmalı, bebeklerin cep telefonundan ortalama bir metre uzakta olmalarına dikkat edilmeli, kalp pili veya işitme cihazı kullananların cep telefonu kullanmamalarına özen gösterilmesi sağlık açısından faydamızadır. Cep telefonları EMA yaydıkları için EMA duyarlı cihazları da etkilemektedir (Kalp pili, işitme cihazı en önemlilerindendir). Araştırmalar, cep telefonlarını 2-15 dk. arasında kullananlarda kullanmayanlara göre iki kat, 15-60 dk. arasında kullananlarda üç kat ve 60 dk.'dan fazla kullananlarda ise kullanmayanlara göre altı kat oranda baş ağrısı olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Dış elektrik alanların aksine magnetik alanlar, insan vücudu tarafından bozulmazlar ve herhangi bir zayıflamaya uğramadan vücuda nüfuz ederler.

Tüm bu konulara tam açıklık kazandırmak ve hedeflenen uluslararası güvenlik standartlarına ulaşılması bakımından yapılan araştırmaların tıp dünyası ile birlikte yürütülmesi gerekmektedir.

KAYNAK : MÜHENDİS VE BİLİM ------>   FEN BİLİMLERİ

Hosted by www.Geocities.ws

1