Adamın biri....

O kadar titizdi ki,berbere traş olup gidiyordu.

O kadar dalgındı ki , otobüsün içinde olduğu halde "hay allah şu otobüs de nerede kaldı" diyordu.

O kadar hızlı yemek yiyordu ki daha çorbasının şapırtısı bitmeden tatlıya başlıyordu.

O kadar kısa boyluydu ki buzdolabının buzluğunda kayak yapabiliyordu.

O kadar kibardı ki sinemada arkasına oturanlara "size arkamı döndüğüm için özür dilerim" diyordu.

O kadar kısa boyluydu ki çilek toplarken düşüp bacağını kırmıştı.

O kadar aptal bir aktördü ki elinden vurulduğunda topallıyor,ayağından vurulduğunda elini tutuyordu.

O kadar sadist hakemdi ki yanında kırmızı kart yerine tabanca taşıyordu.

O kadar büyük bir balık yakalamıştı ki sudan çıkardıklarında deniz üç karış alçalmıştı.

O kadar uzun boyluydu ki içtiği sıcak süt midesine gelinceye kadar soğuyordu.

O kadar kuveetli hapşurdu ki yeryüzü haritasını yeniden yaptılar

O kadar yalnız bir kadındı ki evine giren hırsıza "sana çekip gitmen için 24 saat veriyorum" demişti.

O kadar cimriydi ki yerde bir pansuman bezi bulsa hemen bir boksöre meydan okuyordu.

O kadar vatanseverdi ki kişi başına düşen milli gelir artsın diye intihar etmişti.

O kadar akıllı bir av köpeğiydi ki sahibi bir keklik vursa hemen tencere getirmeye koşuyordu.

O kadar hızlı bir eskrimciydi ki salondaki sineklerin yarısı karşılaşma sırasında sünnet olmuşlardı.

O kadar uyanık bir öğrenciydi ki kopyaları lensine yazıyordu.

O kadar alkollüydü ki doğum günü pastasının mumlarını bir üfleyişte yakıyordu.

O kadar sadist bir kocaydı ki karısını binbir değişik şapkayla beraber aynasız bir odaya kapatmıştı.

O kadar zengindi ki sigarasını yaktıktan sonra çakmağı söndürüp atıyordu.

O kadar alkolikti ki kendisini sokan zehirli yılan alkol zehirlenmesinden ölmüştü.

O kadar aptaldı ki rüyasında fare gördüğünden beri kedisiyle birlikte yatmaya başlamıştı.

O kadar pis bir evdi ki, misafirler paspası girerken değil çıkarken kullanıyordu.

O kadar aptaldı ki hayatını sigorta ettirdiğinden beri çok süratli araba kullanıyordu.

O kadar canlı bir kardanadam yapmışlardı ki onu kürekle yıkan adam cinayetten tutuklandı.

O kadar gösteriş meraklısıydı ki hastalığı sırasında sararan yüzüne uysun diye sarı elbiseler almıştı.

O kadar şanslıydı ki kendisi sağır,karısı kördü.

O kadar tembel futbolcuydu ki sahaya giren köpek onu ağaç sanıp ayağına işedi

O kadar çenesi düşük biriydi ki,kravatı görünmüyordu.

O kadar kibardı ki sen nehrine siz diyordu.

O kadar soğuk bir memleketti ki ineklerden dondurma sağıyorlardı.

O kadar dalgındı ki karısı diye hizmetçiyi öpüyor,hizmetçi diye karısını çimdikliyordu.

O kadar uzun kolları vardı ki yürürken kaza ile ellerine basıyordu.

O kadar cimriydi ki arabasında korna yerine ıslık çalıyordu.

O kadar aptaldı ki evinde tavşan diye 62 besliyordu.

O kadar dalgın bir evlendirme memuruydu ki,gelini şahitle evlendirmişti.