ADAM OLMAK

Hoca'ya "Adam olmanın yolu nedir?" diye sormuşlar.
"Bilenler söylerken cân kulağıyla dinlemeli. Kendi söylediği sözü yine kendi kulağı dinlemeli." demiş.

2. ESKİ MEZAR

Hoca dostlarına vasiyet etmiş:
-Ölünce beni eski bir mezara gömün!
Rahmetli ölünce vasiyet ettiği gibi yapmışlar ve eski bir mezarlığa gömmüşler.
Melekler sorgulamaya gelince, Hoca:
-Ben sorguya bir kat geçen yıl çekildim, burası eski mezarlık. Yeni mezarlık öbür tarafta! diye yeni mezarlığı göstermiş.

 

3. SAĞ-SOL

Hoca’ya bir dostu gece yatısına gelmiş. Uykusunun en tatlı yerinde Hoca’yı uyandırıp:
-Hoca sağ tarafında mum olacak versene!
Hoca terslemiş adamı:
-Be mübarek bu zifiri karanlıkta sağımı solumu nereden bileyim ben!

 

4. MÜJDE

Yolda bir tanıdığı Hoca’ya:
-Bir oğlun oldu, müjdemi isterim! demiş.
Hoca:
-Tanrıya bin şükür ama, demiş, benim oğlum oldu, bundan sana ne?

5. SIĞIR

Hoca dişten tırnaktan arttırıp kara gün için biraz para biriktirmiş. Parayı bir keseye doldurup ağzını sıkıca bağlamış. Önce bahçesinin bir köşesine gömmüş. Ama içi rahat etmemiş, hırsız gömdüğü yeri bulacak endişesine kapılmış ve keseyi oradan alıp başka yere gömmüş...

Orayı da beğenmemiş bu kez başka yere gömmüş. Derken bahçede neredeyse kazmadığı yer kalmamış. Nereye gömse gönlü bir türlü rahat etmiyor, “burasını da hırsız bulur” diyormuş.

Öyle şaşkın şaşkın elinde para kesesi bahçenin ortasında düşünüp dururken gözüne köşedeki tümsek ilişmiş. “Tamam, demiş, tam yerini buldum.”

Para kesesini uzun bir sırığın ucuna iliştirip o tümseğe çakmış. Kendi kendine, “hırsız kuş değil ya, sığırın tepesindeki para kesesini alsın,” diyerek evine gitmiş.

Hoca bütün bunları yaparken, meğer adamın biri kendisini gözetliyormuş. Hoca eve girer girmez adam bahçeye atlamış. Sırığı çıkarıp ucundaki para kesesini aldıktan sonra da tepesine biraz sığır pisliği sürerek eski yerine çakmış ve çekip gitmiş.

Gel zaman, git zaman Hoca’ya para gerekmiş. Bahçeye gelip bakmış ki sırığın ucundaki para kesesi yerine sığır pisliği var.

Başını iki yana sallayarak kendi kendine söylenmiş:

-Allah Allah, ben buraya adam çıkmaz diyordum, nasıl oldu da sığır çıkabildi?

 

6. ÖLMESEYDi

Hoca Konya’dayken biri gelip:
-Karın öldü! demiş.
Hoca:
-Nasıl olsa boşayacaktım, ölsün! diye cevap vermiş.

7. SOL AYAK

Abdest alırken su yetişmemiş. Hoca da bu yüzden sol ayağını yıkamamış. Namaz kıldırırken sağ ayağının üstüne basıp solunu havaya kaldırınca cemaat sormuş:
-Hoca, ne yapıyorsun? Böyle namaz kıldırılır mı?
-Ne yapayım, demiş, sol ayağımın abdesti yok!

8. BUZAĞIYKEN

Timurlenk Hocayı cirit oyununa çağırmış. Rahmetli yaşlı bir öküzün sırtına ata biner gibi atlayıp çıkmış orta meydana. Millet kıs kıs gülerken Timur sormuş Hoca’ya:
-Bu oyun çeviklik ister, sense yaşlı bir öküze binmişsin, neden böyle yapıyorsun?
Hoca bir öküze, bir Timur’a bakmış ve:
-Ah, demiş, siz onu buzağıyken görecektiniz!

 

9. BAHAR

Birisi:
-Hoca, demiş, şu insanlar çok garip, hatta nankör. Kışın soğuktan, yazın sıcaktan şikayet ederler.
-Hoca kaşlarını çatarak:
-Sus be hey cahil, demiş, bahara bir şey diyen var mı?

 

10. BiLESiN

Hoca’nın karısı sancılanmış. Hoca hazırlanıp, hekim çağırmak için tam dışarıya çıkacakken karısı “Sancım geçti” demiş ama bir kere hazırlanmış ya Hoca, gitmiş hekime.

-Seni çağırmaya gelecektim ama bizim hatunun sancısı geçti artık, gelmene gerek yok, bilesin! demiş.

Hosted by www.Geocities.ws

1