Kuran'a göre cennet, insanlar arasında kurtuluşa erenlerin ölümden sonra
gidecekleri, Allah'ın iradesi ile O'nun seçilmiş kullarına kapıları açılan zevk
ve mutluluk yeri olarak tanımlanır. Diğer bütün dinlerde benzer tanımlar varsa
da, doğu dinlerindeki cennet kavramları farklılıklar içerir. Çin'deki bazı
dinsel inançlara göre cennet, Tanrısal iradeyle insanın ahlak yasalarının
yapıldığı yerdir. Hindu dininde, Vişnu'ya tapanlar, cenneti Vişnu'nun acı ve
ölümün olmadığı bir yer olarak görürler.
MÖ. 3 yüzyıla kadarki Yahudi inancına göre cennet, İsrailoğullarının Tanrısı
Yehova'nın yeriydi. Ölülerin, yerin altında, ceza ve ödülün olmadığı Şeol'da
uyudukları inancı yaygındı. Daha sonraları bilinen cennet inancı yerleşmiştir.
Kuran'a göre, cennette bulunanlar için her şey son derece mükemmeldir ve cennet
sakinleri için her türlü meyve, içinde zencefil olan şaraplar, müminler için
kendilerine her türlü hizmete hazır huriler ve genç oğlanlar bulunmaktadır.
Aşağıdaki ayetlerde, herhangi bir meal hatası olduğu düşünülmemesi için,
cennetle ilgili farklı meallerden alınan örnekler verilmiştir.
Cennette Erkeklere Verilen Nimetler..
Nebe Suresi.. Elmalı Hamdi Yazır Meali
31. Kuşkusuz takva sahipleri için bir kurtuluş var
32. Bahçeler var, bağlar var.
33. Memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar var.
34. Dopdolu kadehler var.
35. Orada ne boş bir söz işitirler, ne de bir yalan.
36. Bunlar Rabbinden yeterli bir bağış olarak verilir.
Nebe 31 / 34 - Gölpınarlı
Meali
31- Şüphe yok ki çekinenlere bir kurtuluş, bir kutluluk ve murada eriş
yeri var
32- Bahçeler üzümler
33- Ve memeleri yeni sertleşmiş yaşıt kızlar
34- Ve dopdolu kadeh
Nebe suresi, şairlere de ilham kaynağı olmuş olacak ki, Hayyam onun üzerine bir
dörtlük yazmış,
Cennete huriler varmış kara gözlü
İçkininde ordaymış en güzeli
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz
Bak bir yanda şarap bir yanda sevgili
Ömer Hayyam
Nebe Suresi 31 / 34 - İsmail Hakkı
İzmirli Meali
31. Muhakkak ki, sakınanlar için korktuklarından kurtulacak yerler,
32. Ağaçlıklar, üzüm bağları,
33. Sineleri ağırşaklanmış yaşıt kızlar,
34. Dolu kaseler vardır.
Nebe Suresi 31 / 34 - Ali Arslan Meali
31. Şüphesiz ki takva sahipleri için bir kurtuluş yeri vardır.
32. Bahçeler ve üzümler.
33. Aynı yaşta tomurcuk gibi kabarmış göğüslü dilberler
34. Ve dolu dolu kadehler vardır
Nebe Suresi 31 / 34 - Bahaeddin Sağlam
31. İyiler için ise, kazanç ve kurtuluş vardır.
32. Nice bahçeler ve üzüm bağları.
33. Genç yaşıt tomurcuk kızlar.
34. Dolu kadehler vardır.
Nebe Suresi 31 / 34 - Ömer Nasuhi Bilmen
31. Muhakkak ki, müttakiler
için necat bulacak bir yer vardır.
32. Bahçeler ve
üzümler vardır
33. Ve nar memeli, hep bir yaşta cariyeler vardır.
34. Ve dopdolu kaseler vardır.
Nebe Suresi 31 / 34 - Prof. Dr.
Sadrettin Gümüş - Prof. Dr. Yakup Çiçek
31-34. Şüphesiz takva sahipleri
için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi
kabarmış yaşıt kızlar ve dolu kadehler vardır.
Nebe Suresi 31 / 34 - Ömer Rıza Doğrul
31. Fakat fenalıklardan sakınanlar muvaffakıyete ererler.
32. Bağlara bahçelere varırlar
33. Kendileriyle yaşıt genç güzel eşlerle yaşarlar,
34. Pak kadehlerle içerler
Nebe Suresi 31 / 34 - Ali Bulaç
31. Gerçek şu ki, muttakiler için bir kurtuluş ve mutluluk vardır.
32. Nice bahçeler ve üzüm bağları.
33. Göğüsleri henüz tomurcuklanmış yaşıt kızlar
34. Dopdolu kadehler
Nebe Suresi 31 / 34 - M. Beşir Eryarsoy
- Ahmed Ağırakça
31. Şüphe yok ki takva sahipleri için bir kurtuluş vardır.
32. Bahçeler ve üzüm bağları
33. Memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar
34. Ve dolu dolu kadehler de vardır.
Nebe Suresi 31 / 34 - Ahmed Davudoğlu
31. Şüphesiz ki takva sahiplerine cennette korkulardan halas ve zafer
vardır
32. Bahçeler, üzümler
33. Aynı yaşta, göğüsleri tomurmuş genç kızlar
34. Hem dolu kadehler..
Nebe Suresi 31 / 34 - Hüseyin Atay
31-34. Doğrusu, Allah'a karşı saygılı olanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar,
göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar ve dopdolu kadehler vardır.
Nebe Suresi 31 / 34 - Muhammed Esed
31. Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyanlar için büyük bir tatmin
vardır.
32. Muhteşem bahçeler ve bağlar
33. Müthiş uyumlu harika eşler.
34. Ve dolup taşan mutluluk kadehleri.
Taberi Tefsiri..
Şüphesiz takva sahipleri için, cehennem ateşinden
kurtulup cennete erişme ve arzuladıklarını elde etme mükafaatı vardır. O
arzuladıkları şeyler, bahçeler bağlar, aynı yaşta memeleri tomurcuklanmış yaşıt
kızlar, içleri dolu dolu kadehler vardır.
Nebe Suresi - Hasan Basri Çantay Meali
31-Şüphesiz takva sahipleri
için (her korkudan) selamet (ve her arzuya)
vuslat (kavuşma)
vardır.
32,33,34- (Ya o)
bahçeler, üzüm bağları, memeleri tomurcuklanmış
yaşıt kızlar, dolu
kadehler,
Nebe Suresi.. Ayntabi Mehmed Efendi Meali..
31. Fakat takva sahipleri için
mahalli fevz vardır
32. Meyvalı ağaçlarla dolu bahçeler, üzüm bağları
33. Memeleri yumru yumru hepsi aynı yaşta kızlar
34. Ve dolu kadehler vardır.
Dikkat edilecek olursa, bir çok mealde, Nebe 33 ayetin aslına sadık kalınarak
memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar ifadesi açıkça kullanılmıştır.
Bazı mealler biraz daha üstü kapalı ifade kullanmayı tercih ederek,
göğüsleri henüz tomurcuklanmış yaşıt kızlar der.
Aşağıdaki Nebe suresi ayetleri Yaşar Nuri Öztürk mealinden alınmadır.. Yaşar
Nuri bu mealinde, herhalde ayet içindeki anlatımdan kendisi de rahatsızlık
duymuş olacakki, 33. ayette sözü geçen, memeleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar
ifadesini, göğüsleri turunç gibi yaşıtlar şeklinde çevirerek
geçiştirmeyi daha uygun bulmuştur,
Nebe Suresi Yaşar Nuri Öztürk Meali
31. Takva sahipleri için bir kurtuluş
ve bir zafer vardır.
32. Sulak bahçeler, bağlar, üzümler,
33. Göğüsleri turunç gibi yaşıtlar,
34. Dopdolu kadehler vardır.
Burada yazarların bu tür saptırmalara girmelerinin nedeni, insanların
kafalarında oluşacak sorulara meydan vermemek içindir. Yaşar Nuri Öztürk
örneğinde olduğu gibi, bir çok İslami yazar genelde durumu kurtarmak için bu tür
saptırmalara girmektedir.
Süleyman Ateş Meali..
Nebe Suresi
31. Korunanlar için de başarı ödülü
vardır.
32. Bahçeler, bağlar,
33. Göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar.
34. Ve dolu kadehler.
35. Orada ne boş söz ne de yalan işitirler,
36. Rabbinden bir karşılık, yeterli bir bağış olarak.
Diyanet Vakfı Meali..
Nebe Suresi
31. Şüphesiz takvâ sahipleri için de başarı ödülü vardır.
32. Bahçeler,bağlar,
33. Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar,
34. Ve içki dolu kâseler .
35. Onlar orada ne boş bir lâkırdı ne de yalan işitirler.
36. Bunlar Rabbinin yeterli bir bağışı, mükâfatıdır.
Ben olmayınca bu güller bu selviler yok
Kızıl dudaklar mis kokulu şaraplar yok
Sabahlar akşamlar sevinçler tasalar yok
Ben düşündükçe var dünya ben yok oda yok
Ömer Hayyam
Fatır Suresi
33. (Onların mükâfatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın
bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir.
Bir damla şarap Tus saraylarına bedel
Keykubad’ın Keykavus’un tahtından güzel
Sabaha karşı aşıkların iniltisi
Iki yüzlü softanın ezanından güzel
Ömer Hayyam
Vakıa Suresi - Diyanet Vakfı meali 12-38 ayetler
12. Naîm cennetlerinde .
13. (Onların) çoğu önceki ümmetlerden,
14. Birazı da sonrakilerdendir.
15. Cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler,
16. Onların üzerlerinde karşılıklı olarak oturup yaslanırlar.
17. Çevrelerinde, (hizmet için) ölümsüz gençler dolaşır;
18. Maîn çeşmesinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
19. Bu şaraptan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
20. (Onlara) beğendikleri meyveler,
21. Canlarının çektiği kuş etleri,
22. Saklı inciler gibi.
23. İri gözlü hûriler,
24.
Yaptıklarına karşılık olarak (verilir).
25.
Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf
işitmezler.
26.
Söylenen, yalnızca ''selam, selam'' dır
27. Sağdakiler, ne mutlu o
sağdakilere!
28. Düzgün kiraz ağacı,
29. Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları,
30. Uzamış gölgeler,
31. Çağlayarak akan sular,
32. Sayısız meyveler içindedirler;
33. Tükenmeyen ve yasaklanmayan.
34. Ve kabartılmış döşekler üstündedirler.
35. Gerçekten biz hûrileri apayrı biçimde yeni yarattık.
36. Onları, bâkireler kıldık.
37. Eşlerine düşkün ve yaşıt.
38. Bütün bunlar sağdakiler içindir..
Vakıa Suresi - Ayntabi Mehmed Efendi Meali - 17-24 ayetler..
17. 18. Daim taze ( aynı yaş ve taravette ) kalan genç çocuklar,
kaynağından doldurulmuş şaraplarla dolu destiler, ibrikler ve kadehlerle
etraflarında dolaşır ve hizmet ederler.
19. Onların o şaraptan ( sarhoş olup da ) başları ağırmaz,
akıllarına da helal gelmez.
20. 21. Onlara beğendikleri meyvaların her çeşidinden ve
istedikleri kuş etlerinden verilir.
22. 23. 24. Onlar için ( Cennet'de ) işledikleri güzel amellerine
bir mükafat olmak üzere, ( el dokunmamış sadefinde ) saklı bir inci gibi, kara
gözlü huriler de vardır.
Vakıa Suresi - Hasan Basri Çantay Meali - 15-23 ayetler..
15- (Onlar) cevherlerle
örülmüş tahtlar üzerindedirler.
16- Üstlerinde karşı karşıya yaslanan (bahtiyar)lar olacak.
17- Ebedi (taze)liğe mazhar edilmiş evlatlar (hizmet için) etraflarında
dolanırlar,
18- Main (kaynağın)dan (dolu) büyük kaplarla, ibriklerle ve kadehlerle.
19- Ki bundan baş ağrısına uğratılmayacakları gibi akılları de giderilmez.
20- Beğeneceklerinden (türlü) meyve(ler),
21- iştahlanacaklarından kuş et(ler)I ile (etraflarında dolanırlar).
22- (Orada) şahin gözlü huriler de (vardır),
23- saklı inci timsalleri gibi.
Vakıa Suresi - 15/23
15- Süslü nakışlı tahtlar üzerinde,
16- Onlar üstünde karşılıklı yan gelip yaslanırlar.
17- Gencecik uşaklar dolanır çevrelerinde. Sürekli hizmete adanmışlardır.
18- Sürahiler, ibrikler ve öz kaynağından içkilerle doldurulmuş kadehler
eşliğinde.
19- Ne başları döner ondan ne de akılları karışır.
20- Ve meyvalar gönüllerince seçtiklerinden.
21- Ve kuş eti iştahlarınca beğendiklerinden.
22- Ve genç kadınlar, iri ve siyah gözlü,
23- titizlikle korunan inciler misali.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali.. Vakıa
Suresi 15 / 24
15- Onlar cevherlerle işlenmiş
tahtlar üzerindedirler.
16- Karşılıklı olarak onların üzerinde yaslanırlar.
17- Çevrelerinde ölümsüzlüğe ulaşmış genç hizmetçiler dolaşırlar.
18- Kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
19- Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
20- Beğendikleri meyvalar,
21- Canlarının çektiği kuş etleri
22- İri gözlü huriler
23- Saklı inciler gibi,
24- Yaptıklarına karşılık olarak verilir.
Süleyman Ateş Meali - Vakıa Suresi 15 / 24
15. Altın ve cevahirle işlenmiş tahtlar üzerindedirler.
16. Onların üzerinde karşılıklı yaslanırlar.
17. Çevrelerinde ebedi yaşamağa erdirilmiş gençler dolaşır.
18. Akıp giden şarap kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve
kadehlerle.
19. Bir şarap ki, ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları
giderilir.
20. Beğendikleri meyveler,
21. Canlarının çektiği kuş etleri,
22. İri gözlü huriler,
23. Saklı inciler gibi,
24. Yaptıklarına karşılık olarak.
Saffat Suresi 40 / 49
40. (Bu azaptan) Ancak Allah'ın hâlis kulları istisnâ edilecek.
41. Bunlar için bilinen bir rızık vardır.
42. (Türlü türlü) meyveler vardır. Ve onlar ağırlanırlar.
43. Naîm cennetlerinde .
44. Tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar.
45. Onlara pınardan (doldurulmuş) kadehler dolaştırılır.
46. Berraktır, içenlere lezzet verir.
47. O içkide ne sersemletme vardır ne de onunla sarhoş olurlar.
48. Yanlarında güzel bakışlarını yalnız onlara tahsis etmiş, iri
gözlü eşler vardır.
49. Onlar, gün yüzü görmemiş yumurta gibi bembeyazdır
Elmalılı Hamdi Yazır Meali / Saffat 48-49
48- Yanlarında iri gözlü, bakışlarını kocalarından başkalarına çevirmeyen
hanımlar vardır.
49- Sanki onlar örtülüp saklanmış yumurta gibidirler.
Yaşar Nuri Öztürk Meali / Saffat 48-49
48- Yanlarında gözlerini onlara dikmiş, iri gözlü dilberler vardır.
49- Korunmuş yumurtalar gibidir onlar.
Hasan Basri Çantay Meali / Saffat 48-49
48- Yanlarında da
nazarlarını yanlız eşlerine atfetmiş iri (şahin) gözlü kadınlar vardır.
49- Ki bunlar (kuş tüyleriyle) örtülüp saklanmış yumurtalar gibidir.
Süleyman Ateş Meali / Saffat 48-49
48. Yanlarında da, yalnız kendilerine göz dikmiş, iri gözlü eşler vardır.
49. Saklı yumurta gibi bembeyaz eşler.
Zühruf Suresi 69 / 73
69. Onlar âyetlerimize inanan ve müslüman olan (kullarım)idiler.
70. Siz ve eşleriniz, ağırlanmış olarak cennete giriniz!
71. Onlara altın tepsiler ve kadehler dolaştırılır. Orada canlarının
istediği, gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Ve siz, orada ebedî
kalacaksınız.
72 "İşte yaptıklarınıza karşılık size miras verilen cennet budur."
73." Orada sizin için bol bol meyveler vardır, onlardan yersiniz"
denilir.
Duhan Suresi 51 / 55
51. Müttakîler ise hakikaten güvenilir bir makamdadırlar.
52. Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
53. İnce ipekten ve parlak atlastan giyerek karşılıklı otururlar.
54. İşte böyle. Bunun yanısıra biz onları, iri gözlü hûrilerle
evlendiririz.
55. Orada, güven içinde (canlarının çektiği) her meyveyi isterler.
Gaşiye Suresi 5 / 16
5. Onlara kaynar su pınarından içirilir.
6. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur,
7. O ise ne besler ne de açlığı giderir.
8. O gün bir takım yüzler de vardır ki, mutludurlar,
9. (dünyadaki) çabalarından hoşnut olmuşlardır,
10.Yüce bir cennettedirler.
11.Orada boş bir söz işitmezler. meyveyi isterler.
12. Orada (cennette) devamlı akan bir pınar,
13. Yükseltilmiş tahtlar,
14.Konulmuş kadehler,
15.Sıra sıra dizilmiş yastıklar,
16.Serilmiş halılar vardır.
Kehf Suresi 31
31. İşte onlara, alt taraflarından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır.
Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altın bileziklerle
bezenecekler; ince ve kalın dîbâdan yeşil elbiseler giyecekler. Ne güzel
karşılık ve ne güzel kalma yeri!
Tur suresinin 24. Ayetindeki, hizmetlerine verilmiş kabuğunda saklı inci gibi
gençler ifadesine de dikkat etmek gerekir..
Tur Suresi 22 / 24
22. Onlara canlarının istediği meyve
ve etten bol bol verdik.
23. Orada karşılıklı kadeh tokuştururlar, ama burada (içki yüzünden) ne
saçmalama vardır ne de günaha girme.
24. Hizmetlerine verilmiş, (kabuğunda) saklı inci gibi gençler etraflarında
dönüp dolaşırlar.
Ayntabi Mehmed Efendi mealinde, aynı ayetler daha belirgin bir ifade ile
anlatılır.. Burada gılmanlar, yani genç oğlanlar hiç el dokunmamış olarak ifade
edilmiştir.
22. O müttekilere arzu ettikleri
meyvaları ve etleri bol bol veririz.
23. Onlar Cennet'de, aralarında dolu şarap kadehleri teati ederler. Onda ne boş
söz ve ne günaha sokma yoktur.
24. Hizmetleri için de kendilerine mahsus, hiç el dokunmamış, guya sedeflerinde
gizlenmiş inciler gibi gılmanlar etraflarında devreder.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali / Tur 24
24- Kendilerine ait bir takım hizmetçiler de onların etrafında dönerler.
Bu gençler sanki sedefleri içine gizlenmiş inci gibidirler.
Yaşar Nuri Öztürk Meali / Tur 24
24- Çevrelerinde, kendilerine özgülenmiş genç uşaklar dolaşır, sanki
sedeflerinde saklı inciler.
Hasan Basri Çantay Meali / Tur 24
24. O sedefleri içinde gizlenmiş inci gibi civanlar da kendilerine hizmet
için etraflarında dönerler.
Süleyman Ateş Meali / Tur 24
24. Çevrelerinde de kendilerine mahsus, sedef içinde saklı inci gibi
civanlar dolaşır.
Nisa Suresi 57
57. İnanıp; iyi işler yapanları da, içinde ebediyen kalmak üzere
girecekleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Orada onlar için
tertemiz eşler vardır ve onları koyu (tatlı) bir gölgeye koyarız.
Rahman Suresi 54 / 76
54. Hepsi de örtüleri atlastan minderlere yaslanırlar. Iki cennetin de
meyvesinin devşirilmesi yakındır.
56. Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki,
bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.
58. Sanki onlar yakut ve mercandırlar.
70. İçlerinde huyu güzel yüzü güzel kadınlar vardır.
72. Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş hûriler vardır.
74. Bunlara onlardan önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur.
76. Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel döşemelere yaslanırlar.
Kuran'ın Arapça aslında gencecik oğlanlar olarak geçen ifade, Diyanet
çevirisinde nedimler olarak değiştirilmiştir.. Ancak 21. Ayetteki gümüş
bilezikler ve etrafa saçılmış inciler ifadelerinden ne demek istenildiği açıkça
anlaşılacaktır..
İnsan Suresi 11 / 21
11. İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine)
parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.
12. Sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve (cennetteki)
ipekleri lütfeder.
13. Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak
görülür orada, ne de dondurucu soğuk.
14. (Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca
koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.
15. Yanlarında gümüşten kaplar ve billûr kupalar dolaştırılır.
16. Gümüşten öyle kadehler ki onları istedikleri ölçüde tayin ve
takdir etmişlerdir.
17. Onlara orada bir kâseden içirilir ki (bu şarabın) karışımında
zencefil vardır.
18. (Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebîl denir.
19. O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedîmler dolaşır ki,
onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın.
20. Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat
görürsün.
21. Üzerlerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır;
gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirir.
Ayntabi Mehmed Efendi Meali - İnsan Suresi 19 / 21 ayetler.
19. Hizmetlerinde her dem ter ü taze çocuklar
dolaşır. Sen görünce onları sanki saçılmış inciler sanırsın.
20. Ve ne tarafa baksan ( tarif edilemez ) bir nimet büyük geniş bir mülk ( ve
saltanat ) görürsün.
21. Üzerlerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır. Ve gümüş
bilezikler takınırlar. Ve Rableri onlara gayet pak, tertemiz içecekler içirir.
Hasan Basri Çantay Meali - İnsan Suresi 19 / 21 ayetler.
19. Etraflarında her dem taze çocuklar dolaşır ki sen onları gördüğün
zaman saçılmış birer inci sanırsın.
20. Orada herhangibir yeri gördüğün zaman büyük bir nimet, bol bir
ihtişam ve saltanat görürsün
21. Üzerlerinde ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır.
Gümüşten bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri de onlara gayet temiz bir şarap
içirmiştir.
Süleyman Ateş Meali - İnsan Suresi 19 / 21 ayetler.
19. Çevrelerinde de öyle ölümsüz gençler dolaşır ki, onları görsen,
kendilerini saçılmış inci sanırsın.
20. Orada nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.
21. Cennet ehlinin üstlerinde yeşil ipekten ince ve kalın giysilere var.
Gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirmiş ve
şöyle demiştir,
22. Bu sizin ödülünüzdür. Çalışmanızın karşılığı verilmiştir.
Hac Suresi 23
23. Muhakkak ki Allah, iman edip iyi davranışlarda bulunanları, zemininden
ırmaklar akan cennetlere kabul eder. Bunlar orada altın bileziklerle ve
incilerle bezenirler. Orada giyecekleri ise ipektir.