SUNU
İnsanlar gelirler bu dünyaya, bir süre yaşarlar ve göçüp giderler... Sonra da
onların hakkında konuşulur çeşitli çevrelerce, iyi adamdı, kötü adamdı diye..
Hemen herkes için bu böyledir. İnsanlar daima ya kötüler, cehennemin dibine
atarlar bir adamı arkasından; ya da büyütürler zamanın en büyüğü yaparlar..
Çoğunlukla ortasını pek bulamazsınız.. Bütün bunlar insanların hükümleridir.
Hakikkat dereceleri ise hiç bir zaman tespit edilemez..
Zira insanlar umumiyetle, sadece gördükleri şeyleri, görebildikleri açıdan
değerlendirirler..
Ama birde o şeyi bütünüyle BİLEN'in hükmü vardır.. Ki orada zaviye ve
seviyenin lâfı olmaz artık.. Zira, "HÜKÜM ALLAH'INDIR"..
Evet, biz falanca ya da filanca hakkında şöyle büyüktü, şöyle iyi idi, diye
konuşabiliriz, Ama bu bizim kapasitemiz, vüsatimiz kadar olur ve bir gün verdiğimiz bu
karardan da hesaba çekiliriz..
Ancak bahsi açılan kimse Hz. Muhammed Aleyhisselâm olursa ve bize de O'nun
hayatından söz etmek şerefi bahşedilirse işte o zaman bize haddimizi bilmek ve son
derece dikkatli olmak düşer.. Zira Allahu Tealâ'nın:
"BİZ SENİ ÂLEMLERE RAHMET OLARAK İRSÂL ETTİK" ayetiyle bize
tanıtığı
"FELEKLERİ SENİN İÇİN HALKETTİM" hadisi kudsisi ile bize
derecesini idraka çalışmamızı emretiği Efendimiz'i, haddimize değildir ki
biz öğmeye veya medhetmeye çalışalım..
Bize düşen, ancak O'nun yaşayışından, devrindekilere karşı olan
davranışlarından, çevresindekilere olan muamelesinden çeşitli hadisler nakletmek; O'nun
havasını, konuşmalarını, bizlerden istediklerini kapasitemiz nispetinde sizlere
iletmektir.
Bugüne kadar hazırladığımız ve bundan sonra hazırlayacağımız çeşitli
eserler arasında bize en zor gelen ve o derece mesuliyeti olan bu hayat naklinde vuku
bulacak kusurlarımız için baştan affınızı diler; Allah'tan bu esere Efendimiz'e
lâyık bir muaffakiyet niyaz ederim.
BİR HATIRLATMA:
Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu aleyhi ve sellemin hayatı ve
hadislerini nakletmeye başlamadan önce, muhterem okurlarımıza kesinlikle bir
noktayı hatırlatmak isterim. Zira bu mesele, bilhassa zamanımızda çok büyük bir
önem arzetmektedir.
Bugün çeşitli çevrelerde yetişen ve müslüman olduğunu belirten kimseler,
kendilerine Efendimiz'in bir buyruğu iletilince,
"Canım o peybamberin sözüdür. Bu mesele hakkında bir ayet var mıdır?
Kur'ân bunu açık seçik izah ediyormu? Varsa kabul.. Ama Kur'ân ın açık seçik
belirtmediği şeyler peygamberin kendi istekleridir ki, onları yapsanda olur,
yapmasanda.."
şeklinde düşünüyorlar ve maalesef bu görüşleri, "Hak sözü"
imiş gibi de üzerinde diretiyorlar..
Önce bu çeşit düşünce sahibi olan kimselere, bu sözlerinin ne demek olduğunu
şu ayeti kerime ile göstermek isterim:
"... (Hakkında) HİÇ BİR BİLGİNİZ OLMAYAN ŞEYİ AĞZINIZLA
SÖYLÜYORSUNUZ !.. VE DE BUNU BASİT SANIYORSUNUZ.. HALBUKİ O ALLAH İNDİNDE ÇOK
AZAMETLİDİR !.." (24-15)
Bu ayeti kerime göstermektedir ki; insanın, hakkında çok iyi bilgisi olmadığı
halde, bilhassa dini konularda, çok şeyler biliyormuşcasına kesin konuşması çok
büyük bir suçtur. Ama insan yaptığının büyük bir suç olduğunu anlamaz da basit
sıradan şeyler gibi konuşuverir.. " Hadi canım böylede olur !.." diye.
Bu ikazı yaptıktan sonra gelelim şimdi de ikinci noktaya .. Gelelim, Efendimiz
aleyhisselâm hakkında,
"O'nun sözü sünnettir, Kur'ânda sarih ayet almadığına göre, bu iş farz
değildir." şeklinde konuşanlara bir noktayı hatırlatmaya ve Allah'ın
RASÛLu olan Hazreti Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve sellemin, vazifesi,
selâhiyeti nedir, açık seçik bir halde bunu anlamaya..
Allah, Kur'ânı Kerim'de insanlara RASÛLünün vazife ve
selâhiyetlerini şu ayetlerle göstermiştitr:
1. "...RASÛL SİZE NE VERİRSE ONU ALIN; SİZE NEYİ YASAK ETTİYSE ONDAN DA
SAKININ !.." (59- 7)
2. "..RASÛL, NEFSİNİN ARZUSUNA UYARAK SÖZ SÖYLEMEZ; O'NUN SÖYLEDİĞİ SÖZ,
KENDİSİNE VAHYEDİLENDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR !.." ( 53-3-4)
3. "KİM RASÛLE İTAAT EDERSE, ALLAH'A İTAAT ETMİŞ GİBİDİR!.." (4-80)
4. " ALLAH'A RASÛLÜNE İNANIYORSANIZ; HERHANGİ BİR ŞEYDE İHTİLÂFA
DÜŞTÜĞÜNÜZDE, ONU ALLAH'A VE RASÛLÜNE ARZEDİNİZ !.." ( 4-59)
5. "DE Kİ: ALLAH'I SEVERSENİZ, BANA TÂBİ OLUNUZ; Kİ ALLAH' DA SİZİ SEVER VE
GÜNAHLARINIZI BAĞIŞLAR. " (3-31)
6. "HÂLÂ ŞU HAKİKATI ANLAMADILAR MI Kİ; KİM ALLAH'A VE RASÛLÜNE
(emirlerine) YAN ÇİZERSE, ONA İÇİNDE EBEDİ KALICI OLARAK CEHENNEM AZABI VARDIR
!.." (9-63)
7. "PEYGAMBER İMAN EDENLERE ÖZ NEFİSLERİNDEN EVLÂDIR..." (33-6)
8. "KİM RASÛLE MUHALEFET EDERSE KENDİSİNE HAKİKAT GÖSTERİLDİKTEN SONRA,
İMAN EDENLERDEN GAYRININ YOLUNA SAPARSA, ONU KENDİ YOLUNA TERKEDERİZ; CEHENNEME KOYARIZ
"!.. (4-115)
9. "ALLAH'IN İNZÂL ETTİĞİNE VE RASÛLÜNE UYUN; DENİLİNCE MÜNAFIKLAR,
SENDEN ÇEKİNDİKÇE ÇEKİNİYORLAR. " (4-61)
10. "KİM ALLAH'IN İNZÂL ETTİĞİYLE HÜKMETMEZSE, İŞTE ONLAR KÂFİRİN TA
KENDİSİDİR !.." (5-44)
Evet, RASÛLün vazife ve selâhiyetlerini, sözlerine ne derece itaat edilmesi
gerektiğini gösteren, Allah'ın mukaddes kitabı Kur'ân'ı Kerim deki 10
ayetini böylece hatırlattıktan sonra; şimdi de Efendimiz'in bazı hadislerini
arzedelim:
1. "Sizden herhangi biriniz sedirin üstünde dayanarak, Allah'u Tealâ şu
Kur'ân' dakilerden başka bir şeyi haram kılmamıştır mı sanıyor? Gözünüzü
açın ki, ben de emrettim, va'zettim, yasakladım. Onlar (sayıca), Kur'ân'ın
misli gibidir, belki de daha çok..." (Ebu Davud)
2. "Gözünüzü açın ki, bana Kur'ân ile birlikte bir misli daha verildi
!.." (Tırmızi)-(Ebu Davud)
3. "Cebrail Aleyhisselâm, RASÛLullah'a Kur'ân ı getirdiği ve öğrettiği
gibi sünneti de getirmiş ve öğretmiştir.." (Sahihi Buhari)
Bu meseleyle ilgili ayeti kerimeleri ve hadisi şerifleri böylece kısa bir şekilde
siz muhterem okurlarımıza arzedip hatırlattıktan sonra, bu meselede şüphesi olanlara
ihtar ederiz ki:
Yukarıda belirtilmiş, olan ayet ve hadisleri çok dikkatli bir şekilde okuyup, mana
ve mefhumlarını idrak etmeye çalışın. Bunu yaptığınız takdirde görülür ki,
iman ettiğini söyleyen bir müslüman için RASÛL, Allah'dan ayrı değildir; yani onun
bütün sözleri Allah'ın emriyledir. Bu sebeble de RASÛLe isyan, Allah'a isyan
gibidir...
Dolayısıyla hadisleri, "Bu peygamber emirleridir, yapılmazsa da olur.
" gibi bir zihniyetle bir yana atmayınız. Zira yukarıda görülen "KİM
RASÛLDEN YAN ÇİZERSE." şeklindeki ayet bu çeşit düşünenlere hitap
etmektedir...
S. AHMED HULÛSİ
İSTANBUL 1971
4.500.000 TL
5.Baskı
,
279
Sayfa
|
|
|