Göz

  "Batili Gözler" - Derya Erkenci

 

"With western eyes and serpent's breath
They lay their own conscience to rest"
PORTISHEAD

 

Ilik bir aksamüstü tanisilip, haddinden fazla etkilenilen kadinlara, gecenin bitiminde vedalasma zamani geldiginde deli gibi heyecanlanip, iyi aksamlar cümlesi yerine el ayak dolasikligiyla 'merhaba' diyen biriyim. Ediz Hun'um; her seyi yanlis anlayip, güzelim asklari ziyan ediyorum. Istatistiklere girmemek için, hayati uykularimdan çalarak ve derin mavi bir bosluga aygitin yardimi olmadan bakamayarak, bakislarimi kendi esenligim için kullanmayi unutmamaya çabaliyorum; ama ana haber bültenlerinin, günlerin köpügü olmadigi solarize yillardan kalan, eli minyatür tabancali, kafasi matador sapkali albay Tejero'nun Ispanyol parlamentosuna tek basina baskin verme sahnesi, bir silüet halinde ve manyetik bir ariza ile korneama yerlestirildiginden beri, üzerine bastigim topragin yalin hallerini nasil gördügümü animsayamiyorum. Bu yerlesik görsel bilginin benden ve aslinda siginak olmasi gereken salonlarin dügünlerinde anneleri çilginca göbek atarken utanan dayak arsizi çocuklardan baska kimselere bir faydasi yok; bu utanç temali derdin benzetmelerle tam olarak anlatilabilmesi imkansiz oldugundan ayni dügünlerin ahir zaman versiyonlarinda annelerimizle yavas dansa zorlaniyoruz hâlâ, Besame Mucho'nun sirma biyikli, göbel orient yorumlarinda. Simdi, bir asiret reisi bütün bunlarin göz yanilsamasi oldugunu söylüyor; bakislarim küstah, bölücü, mason ve siyonist; gözlerim bu sözlerden aliniyor. Ben hipermetropu, makine pastirmasi artigi kiymik mutluluklarda bile, her sabah aglayarak, sürekli üzerime siçasiniz diye mi yendim? Kulagimdan incecik bir saçak buzu sokarak, hiç delil birakmadan beynimi durduruyorlar; tezgahlardaki sik istiften façalari bozulmus ithal uskumrulara, gözlerimin nerede oldugunu soruyorum, yanitsiz kalinca anliyorum gözlerim gözlerimde. Geçmiste yazip, genç kadinlara hediye ettigi kötü siirleri animsadikça utanan, utandikça bakimsiz dis etleri kamasan ve yalnizken bile elleriyle gözlerini kapatan ünlenememis bir sair gibi; habercilerin sorgusuz sualsiz çat kapi gittikleri evlerin, kamera tepe lambasi aydinligindaki ürkmüs insanlarinin gözlerindeki masum utanci kuyruk sokumumda tasiyorum. Bu yüzden gözlerim bir körün rüyasinin ana temasi, dogustan amâlari dehsete düsüren. Hareketli görüntü postmodernizmi göz süzüslerimi kapanla tutmus, dilendirmek için göz bebeklerimi kaçirip sakat birakmis ulusal kanallarin haber müdürleri. Allahtan hâlâ Japon çizgi filmleri genç kiz gözlerinde hep bir pencere yansimasi, o pencerelerden bakiyorum timsah armali tisörtleri fason bazda yalnizca semt pazarlarindan alan, kokulu silgilerini ve muzlu aromali sampuanlari yemek isteyen ve prezervatife alisamamis zavalli kusaga. Iste konu ne olursa olsun babalariyla aglamadan konusamayan o çocuklar, yapay tatlandiricili sekerlemeleri yedikçe agir agir körlestirilmis köpeklerdir; erken bunama yüzünden göz kapaklari dipsiz kuyuya atilmis örs ivmesinde, Argente'nin ignelibant cinayet sahitligi zamazingosu bile para etmez görme yetilerini geri getirmeye. Bir zamanlar gözler anilarin gizli kamerasi, gözlük gözün bekâret kemeriydi; caddeler ve rihtimlarla gözlerim arasinda, kamyon damperi dolusu elenmemis insaat kumu kütlesince çapak, demlik poseti çaylar retinami dinlendiremiyor; yorgunlugun panigi beyhude imzalar attiriyor, eksimis ersularimizla beyaz organ yiginlarina. Filmlerde, mali yada bilgiyi getiren kara gözlüklü ve bastonlu adamlarin körlüklerine inanmak istemeyen kahramanlar, yaptiklari malûm atak sonucunda, siyah camlar ardindaki bos beyaz oyuklarla karsilastiklarinda, tüy dikeni destekli bir pismanliga sürüklenirler. Bu kanlarini dondurucu deneyime ragmen düsünmezler; körler kan oturmus gibi görünen, kadin kuaförlerinin pas rengi tirnaklarindan benim gibi tiksinemezler.Artik geriye dogru evrimini tamamlamis bakislarimla, yavas yavas hazirlik yapiyorum. Görmeye gidecegim yerde, yazlik sinemalarin zemin meyilinden yararlanarak ve projeksiyonun büyüsünü tingirtiyla yararak yuvarlanan kavî Ankara gazozu sisesine, Zeki Müren'in filmlerinde mâdur hayranlarina karsi besledigi sonsuz sefkate ve Diclehan Baban, Aysel Tanju gibi ikincil kadinlara duydugum gizil aska ihtiyacim olmayacak. Bilincim, batili gözlerle ve bir yilanin nefesiyle kendisini dinlenmeye birakacak.

 

 

Hosted by www.Geocities.ws

1