Esaret

  Tamlama #2 - Faruk Ulay

 

Yasindan umulmayacak bir �eviklikte oynatiyor dudaklarini.

Olumsuzlugunu unutturan yasliligina sovuyor.

Karsiya ge�ecekken beni durduruyor.

Yardim istedigini sanip girdigim kolunu benden kurtariyor.

Karsiya tek basina ge�isini izliyorum.

Koltugunun altinda formaldehit dolu bir kavanoz tasiyor.

Kendini saklamaya yuz yil ge� kalmisligin telasini yasiyor.

Pesinden atilacakken yurumek gu� geliyor.

Dizlerimin bagi �ozuluyor.

Yesilken kirmizilasan isigin asildigi direge tutunmaya kalmadan dibine �okuyorum.

 

Kaygilarim arasinda uzayacak yer arayan golgemi izliyorum bir sure.

�oktugum yerde.

Erken dogmus yaslilara olan tutsakligimi dusunuyorum.

Bu tutsakliktan kurtulamayacagimi.

Hep burada, bu diregin altinda kalacagimi.

Kendi butunlugumde par�alanarak yasamak zorunda birakilmaya karsi koyamadik�a.

A�ligimi yutarak dolduruyorum midemi.

Durdugum yerde yas aliyorum.

Kimseye el uzatamadan yasiyorum.

 

Ge�tigi karsida bir daha gorunmemek uzere kayboluyor.

Baska bir yasli beklemeye dogruluyorum.

Orselenmis dizlerimi gogsume �ekip kollarimi kavusturuyorum.

Sirtimi direge yaslayip bir sigara yakabilmeyi dusluyorum.

Tasmasini agzinda tasiyan bir sus kopegi ge�iyor onumden.

Ardindan kirmizi gagali bir kus.

Baktigim yerde ay doguyor.

Hilalligini farkedip gulumsuyorum.

Dileniyorum.

Bir yasliyla eve donebilmeyi.

Bir yasliyi evine dondurebilmeyi.

 

Yabancilarla konusmamasi tembihlenmis bir �ocuk�a tasiniyorum yasadigim yere.

Kopekle kusun ardindan gorunuyor.

Onumden ge�ecekken duruyor.

Yanimda dikilip ne yapacagima bakiyor sabirla.

Gelecegi patlatmaya ayarli bir bombaymisim gibi suzuyor beni.

Agir bakisli ve temkinli.

Bakmasi uzadik�a insan yuzlu olusuma kanip beni sirtlaniyor.

Yol boyunca susarak gosteriyor iriyariligini.

Ben denlilere olan tutsakligini basina tac etmis bir yavrukurt.

Genis omuzlu, bodur bacakli, yan ceplerinden biri duduklu.

Adresimi konusmadan biliyor.

Beni sormadan ogrenip bildigi yere tasiyor dur dememe kalmadan.

 

Ne yurudugumuz yol, ne de karsi kaldirim boyunca gorunuyor yolu bensiz ge�en.

Geri donen sus kopegi yanimizi adimliyor.

Cinsini bilmedigim bir kus daha belirip damlarin ardinda kayboluyor.

Olumle arasindaki uzakligi a�maya �alisan bir cankurtaran guvercin ayakli bir kadini eziyor.

Gozlerimi yummama karsin goruyorum olageleni.

Ses herseyi ele veriyor.

Onumuzsira oluyor bunlar.

Olanlara bana misin demiyor �ocuk.

Susmasindan anliyorum bunu.

Benden baska kimseye tinmadigini.

Bir bisikletli, bir otomobil, bir kamyon, belediyenin bir otobusu.

Kimse durmuyor.

Olup bitene aldirilmiyor.

Umursamazligin tohumlari ekildikleri dusuncelerde ozgurlugun �ibanlari olarak bitiyor.

Tasinage�tigim yerlerden tiksiniyorum.

Yutkundugumda tum a�ligim agzima geliyor.

Yanima katacagim bir yasli ariyorum.

Sanki hepsi karsi kaldirimda yuruyor.

�ocugun sirtina birakiyorum kendimi.

Yardimin ger�ek anlamina uzak bir �ocugun tutsagi olmaya boyun egiyorum.

Evime birakilana degin suruyor tutsakligim.

�ocuk kayboluyor.

Kopek de birlikte.

 

Birakildigim yerde rahat edemiyorum.

Evime sigamayacagim denli umursuyorum olanlari.

Herseyi buyutuyorum.

Yasliligi kendilerine �ok gorenlere hak veriyorum.

Yesil isik ve kirmizi.

Kanin govdeyi goturdugu kavsaklarda buluyorum kendimi ister istemez.

Tuttugum kosede bekliyorum.

�ocuk yuzlu bir yasli, yasi ge�kin bir gen�.

Kim olursa.

Baskalari i�in yasadik�a evim ku�uk geliyor bana.

Onlari butunlugumu par�alayacak denli �ok buyutuyorum.

Onlara baglaniyorum, tutuluyorum.

Iki yuzu turali yazgim beni kulu kiliyor.

Evimden daha ev kavsak yeni bir ezilmeye hazirlaniyor.

Yerinde duramayan bir yasli bana dogru geliyor.

Elimi uzatiyorum ona.

Bana sovuyor.

 

 

Hosted by www.Geocities.ws

1