Esaret

  Esirin Siniri - Sabir Yucesoy

 

Eni ve boyu kirkar, yuksekligi sadece yuzkirk santim olan, yani ayakta bile durmaya izin vermeyen, penceresiz, deliksiz, mutlak karanlik hucreleri bu yaziya sigdirmak imkansiz. Erkenden aksam inen avlulari, surgun hayatini, savasta esir dusmeyi anlatmaya kalkmak da benim haddim degil. Esareti hemen sadece sozcuk olarak tanimis talihli insanlardan biriyim ben - bir de gunluk, siradan yasamin bildik sinirlari, duvarlari, tikanikliklari olarak. Bu yazi "esaret" sozcugu uzerine... Biz ozgur insanlar, bilemeyecegimiz esaretten degil, "ozgur" insanin azcok bilmemiz gereken esaretinden soz acip degistirilebilecek bir sey var mi diye sorsak, daha iyi ederiz.

***

Dort duvar arasindaki esaret, "esir alan" olmadan da anlasilabilir. Ama esaret sozcugune anlam verebilmemiz icin, "esir olan"in mevcudiyeti zorunlu. Basi olmasa bile, en azindan bir sonu olmasi lazim. Tutuklunun nerede bittigi belli degilse, onu ceviren duvarin baslangici da belirsizlesir.

Duvar kalindir. Yeterince kalin olmasa esir alamaz cunku. Delip gecilemeyecek bir kalinligi olmali duvarin. Bir kalinligi olduguna gore, en azindan iki yuzu bulunmali.

Tutuklu icerdedir. Duvarin sadece ice bakan yuzunu gorebilir. Duvar da zaten tutukluyu "disari"dan ayirmaya yarar. Iki seyi birbirinden ayiran ucuncu, kendi de bir "sey" olmak zorunda. Yoksa ayiramaz onlari.

Mekan icinde esareti tutuklu, duvar ve disarisi olarak anlayabiliriz. Disarisi, duvarin dis yuzuyle birlikte baslar. Duvarla ayni olup olmadigi farketmez. Ama duvarin ice bakan bir yuzunun olmasi, tutuklunun da ondan once bir yerde bitmesi gerekir. Tutukluyla duvar birbirine karisirsa, duvarin dis yuzuyle bir olan tutuklu, disari cikmis olur, yani artik esir degildir.

�yleyse, tutuklu olabilmek de bir mesele. Tutuklu olmak istiyorsan, bitmeyi bileceksin bir yerde. (Hem boylece duvara da duvar olma sansi tanirsin. Duvar icin gerci neyi cevirdigi onemli degil; ama tutacak esiri olmayan bir duvar, gercekte ne kadar duvardir?)

Esaretin kosulu sonluluk, bitim. Sonu olmayan esir yoktur. Sonu olmayan, esir olamaz.

Peki kim istiyor esaretten kacmayi? �zgurluk, neredeyse bilinen her kulturde yuceltilen bir kavram, evrensel gecerliligi var sanki. Koleciligin yayginca uygulandigi toplumlarda bile onun degerini yadsimak, sacmalamakla bir tutulmus. Imkansizligi savunulabilmis, ama degersizligi savlanamamis kolay kolay. �zgurluk deyince ne anlamak gerektigi konusunda ise, tartismalarin sonu gelecek gibi degil.

Eger ozgurlugu de, "ozgur olan" bir sey dolayiminda dusunmek zorunda olsaydik, ya bu kavrama hepten veda etmek zorunda kalacak ya da icinden cikilmaz bir sorunla karsi karsiya bulacaktik kendimizi. �unku bir "sey" (ornegin bir kisi) olmanin kosulu, esir olmanin kosulundan cok da farkli degildir. Bir sey, baskalarindan ayrilarak o sey olabilir ancak. "Sey"in de mutlaka bir sonu olmalidir. Hatta esirden farkli olarak, bir de basi bulunmali - zaten "sey"in basi ile sonu arasinda bir ayrim yapmak aslinda mumkun degil.

Bir sey, herhangi bir sey olabilmek icin kendisini ortaya koyan, baska seylerden ayrilan ve onlari da kendisinden ayiran, ister istemez kendi esaretini de hazirlamis olur. Kendimiz olmak ve esir olmak, birbirinden ayrilamaz. Ne oldugumuzu secebilseydik bile, bu ozgur oldugumuz anlamina gelmeyecekti. Yine de boyle bir secme hakki cok degerli bir sey olurdu; cunku beterin de beteri vardir: "hangi tur esaret" sorusu, insanlar arasindaki farklilik, dusmanlik, kiskanclik, haksizlik, baskaldiri, cesaret, girisim... gibi olaylara eslik eder hep.

Az onceki soruyu tekrarlayalim: Esaretten kurtulmayi kim ister? Herhangi bir sey olmamayi, kendisi olmamayi? Belki de bu istenir mi diye sormadan once, mumkun mu diye sormak gerek. �zgurluk imkanini arar dururuz hep.

"Kendisi olmamak", hicbir sey olmamak (=hic olmak) demek degildir. Tamamen yok olan, bir karadelik gibi diger seyleri de yutup gotururdu beraberinde. Seylerin varolma zincirinde bosluk olamaz. Bir seyin kendisi olmaktan ciktigi bir an varsa eger, bu, artik hicbir seyin bulunmadigi bir yokluk durumu ile ayni degildir. (Zaten "yokluk uk�le rehzen"dir - Riza Tevfik.)

Eger ozgur olabilmek icin en azindan esir olmamak gerekiyorsa ve kendisi olmakla ayni anda esir olmak da zorunluysa, varligin surup gittigi ama benim olmadigim bir an bulmam, ozgur olabilmemin biricik yolu. Boyle bir an mumkun mu? Var mi? Nerede? Belki de hemen yanibasimizdadir, dikkatle bakinalim.

 

 

Hosted by www.Geocities.ws

1