Büyümek

  Kanser - Tansu Celikel

 

Bir hucrenin gelismesi ya bolunerek toplam hucre sayisini arttirmak ve/veya yapisal degisiklikler gostererek bir onceki formasyonundan daha farkli bir sekle, yapiya ve fonksiyona sahip olmasi olarak aciklanabilir.

Buyume sureci ister kontrollu (bir bebegin gelismesi) ister kontrolsuz (kanser gibi) olsun "konak" oldugu canliya bir yuk getirir. Gelisen ortama ve canlilik gereklerine ayak uydurmak icin, daha fazla "kaynak" isler hale getirilmeli, ve bunlari kullanacak formasyona sahip yapilar isler vaziyette tutulmalidir. Organizma degisen sartlara ayak uydurmak, ve gelisime imkan saglamak icin bir metamorfoz surecine girer. Kendi gelecegini saglamak uzere ustlendigi bu surec, eger kontrol altinda tutulursa organizmanin yararina gelisen bir donemdir. Kontrol altinda tutulamamasi ise organizmayi kanserlesmeye goturur.

Son yirmi yilda yapilan calismalar, kanserlesme surecinin genetik degisimlerden kaynaklandigini ve her turlu kanserlesme surecinin genetik yapida meydana gelen degisikliklerin sonucu oldugunu kanitladi.

Genetik materyal adini alan ve bir organizmanin tum yapisal ve fonksiyonel birimlerini olusturan bilginin buyuk bir kismi, hucrenin cekirdek ve cekirdekcik adli bolumlerinde depolanir. Her hucre ayni bedeni paylastigi sayisiz hucre ile ayni genetik bilgiyi tasir. Ayni bedendeki her hucre, temelde birbirinin ayni olan yaklasik 100.000 degisik geni, DNA adi verilen ikili bir sarmal uzerinde tasir. Her hucre tipi digerlerinin ayni sayida ve tipte gen tasimasina ragmen, bu genlerin sadece %10'luk bir kismi bir hucrede protein haline donusur. Diger buyuk yuzde ise hic bir zaman protein olusumuna katilmaz. Aslinda bu hucrelerin birbirinden farkli gorunmesi, farkli islevlere sahip olmasi ve farkli yasam devrimlerine sahip olmasinin sebebidir: yapisal fonksiyonel proteinler hucrenin yasamina iliskin her detayi belirler. Ornegin bir sinir hucresi ile bir karaciger hucresi birbirinden cok farkli olmasinin nedeni gelisim sirasinda farkli sekilde kokenlendikleri ve icerdikleri genetik materyali farkli proteinleri uretmek icin kullandiklarindandir. Bunun yani sira bir sinir hucresi ile glia hucresi -her ikisi de ayni organik "konak" olarak paylasir- sadece farkli aktif genleri bulunmasi nedeni ile farkli gorevler ustlenmislerdir.

Kanserlesme bu hucresel detayi, kendi lehine en iyi sekilde kullanir. Gen urunlerinden olusan repertuar, kanserli hucrelerde iki sekilde diger -saglikli- hucrelerden ayrilir,
a) sayisal olarak belirli bir veya bir grup genin diger genlerden daha fazla olarak "anlatim" yapmasi, dolayisiyla normal seviyesinden farkli ve fazla miktarda belirli bir veya bircok protein sahip olmasi, veya
b) mutasyon sonucunda bir veya birden fazla gen urununun normalden farklilik gostermesi kanserlesmeye neden olur.

Ayrintili olarak bir hucre grubunun hangi genleri aktif olarak "urettigi", ve hangi genlerin kanserlesme surecinde etkin oldugu, hucresel -dolayli olarak da organizmik- kontrolsuz gelisimin hangi yonleri ile kontrollu gelisim -buyumek- den ayrildigini anlamamiza yardimci olur.

Kanserlesme sureci sadece organizmik gelisimin temellerini degil, fonksiyonlarini da anlamak icin model olarak kullanilabilir. Gelisim fonksiyonel cesitliligin bir sonucudur. Degisen sartlar ve ortama uyum zorunlulugu organizmayi yasama adapte olmaya zorlar. Kanserlesmede gorev alan yapisal ve fonksiyonel genlerin gorevi de bu asamada baslar. Her gen urunu olan proteini olusturma surecinde oncelikle aktive edilmek zorundadir. Bu gorev bir cesit anahtar gorevi goren ozel bir genetik bilgi grubunun gorevidir. Bu gen grubu aktive edilmeden, genelde o gene ait protein urunu, ozelde ise genin kendisi aktif hale getirilemez. Kanserlesme surecinde rol alan bu anahtar genetik yapi on (proto)-onkogen olarak adlandirilir. On-onkogen aktivasyonu hucrenin yuzeyinde belirli bir grup sinyalin tespit edildigini ve bu sinyale karsi hucrenin cevabinin olusturulmasina ait genel bir surecin basamagidir. Bu aktivasyon sureci tum yasam boyunca sayisiz kere tekrar eder. Trafikte giderken sizi hatali sollayan surucunun aracinin plakasini aklinizda tutmaya calistiginizda, veya ani degisen ortam sicakligina karsi vucudunuzun tepkisinde, veya bir muzigi duydugunuzda hep ayni sey olur: bir grup gen, degisen cevre sartlarina karsi belirli hucrelerde aktive edilmek suretiyle, bu uyariya cevap verir. Bu gen urunlerinin teshis edilip, bolgesel dagiliminin haritalanmasi da, organizmanin fonksiyonlarinin anlasilmasinda onemli rol ustlenir.

Gelisimin, buyumenin temellerini anlamak, onlari tekrarlamak veya kopyalamaktan farkli anlamlar tasir, temel bilimciler icin. Gelismeyi anlamak, onu gozlemlemek, hayata dair canlilikta, canli vucutta bir seyler bulabilmektir. Yasamin kopyasini vucudun kendisinde gozlemlemek ve yasam ile olum arasinda ayni islevin farkli gorevler yaptigini gozlemlemek, anlamaktir. Kanser yasamdir, gelismeyi, buyumeyi anlamak isteyen temel bilimci icin.

 

 

Hosted by www.Geocities.ws

1