Büyümek

  Eklem Cekirdekleri - Derya Erkenci

 

Anne; ruhlarina efkar basmis koca kafali tiknefes adamlarin, derin uyku niyetine yattiklari kirpik dolgusu yastiklarda gozlerini kapadiklarinda, o buyuk gizil karanlikta beliren yesil goruntuler gibi karmasik ekoselerle bezeli, kahverengi triko bir bluz giymis. Ellerinde, kir cicegi demeti esarpli, makro helikopterbocegi vesikaliklarindan esinlenilmis dev gunesgozluklu, turlu sinema hileleriyle kusursuzlastirilmis dirsekli ecnebi film kadinlarinin, ustu acik jilet gibi bademgoz arabalarini kullanma sahnelerinde giydikleri, cevreleri ozenle dikisli deliklerle motiflenmis ve karsuyu cok ender degmis bej guderi eldivenler; yine bej kircilli beli dar bir ceket sirtinda, iri sivri yakalari omuzlarina kadar uzaniyor. Cocugunun babasinin, savas oncesinin Beyrut'undan satin aldigi kot pantalonun icine girebilecek kadar, ilik bir limanin kuytulugunda palazlanmayi bekleyen merakli bir zargana comezi kadar narin ve zayif. Gur uzun saclari utulenmis gibi duz; yetmisler gozlerinde modernist bakislar. Kirisik rugan cizmelerinin yuksek okcelerini, sehir hatlarinin kupeste demirlerine dayamis, parlak saat kolyesini yarimbogazli bluzunun uzerine sarkitmis. Sanki bir gun gelip cocuk buyuse, o zamani animsasa, onu baska bir cocugun annesiymis gibi animsar.

Baba; yakalari kurklu bir gocuk, belki de Kizkulesinin suretini carsambakarisina benzeterek gelecege tutunan bir cocuk hala, vapurun sancak tarafinda. Gurbuz favorileri gocugun miflonuyla birlesmis. Bir kac ayda bir, inceltilme dozaji ayarlanamayarak daglis biyiga dogru yaklasan, biyik olsun diye birakilmis iddiasiz bir biyigi var. Karsidan bakildiginda Ungelberg Humpertink'i, profildense Berkant'i cagristiriyor. Kocaman ellerinin heybetinde mikrofon kaybolmus; kupestenin ustunde avcuyla taze findik kiriyor. Kaslarini kaldirisi bir sairle bir askerin arasina sikismis, durustluk dole yadigar bikilacak tek dava omuzlarinda. Henuz iskele verilmemisken, vapur tam yanasmadan aceleyle uzun atlama yapip belden asagisi ezilen bedbahtlarin hikayelerini anlatiyor. Cocugun koca kafasini, potaya basilacak bir top gibi parmaklariyla kavrayarak, savas yillarinin civit markasi okuzbas civitlerinin adini bir radyo reklami sunusu gibi yineliyor

Korktugumuzun basimiza geldigi bir urkuntu ya da dunyayi kucultebilmek icin arzuladigimiz bir erkmis buyumek. Bireysel holdinglesmedir kemale ermek, kucuk esnaflikta direndikce gozleriniz avci, kirpikleriniz toplamaci olarak kalacaktir hep. Sanirim siz de ninenizin varislerini tasak zannetmistiniz ve bir bir yokolan sut dislerinizin yarattigi kompleks boslugunu, bunayana kadar gorevde birakilmis bir kucuk olcek burokratin yan kamburumsu yasli adam yuzusunu yaparken, agzindan firlayarak derinlere dusurdugu alt ust damak protezleriyle ortmek istemistiniz. Kendinizi, bir cesit bellek olmaktan ote baska bir sey olarak hissetmediginiz icin boyle aptalca gecici cozumler pesindeydiniz; uykusuz gecelerde oksitlenmis demir citleri atlayan mekanik koyunlari hayal edemediniz, yapay belleklerle saglikli bir isbirligine gidemediniz. Cunku annenizin rahmine, Huriye teyzelerin dereye inerkenki evlerinin tirtillar ulkesi serin bahcesinde, bir dut silkeleme yerel gelenegi icerisinde, meyvelerine siki sikiya tutkun bir daldan dusup girmistiniz. Ne guzel, ne heyecan verici, hepimiz suni gubresiz natural piciz.

Her yaz mevsiminin, dunyanin jeolojik devirlerini animsayip ic cekmeye meyillendigi en sicak gunlerinde, mutlaka bir kac sakalli bebek dogan asparagas bir cinnetin ortasinda dunyaya geldiniz. Ama okuma yazmayi henuz bilmediginiz halde, sicarken dergilerin resimlerine bakma aliskanliginizi biraz abarttiginiz icin kiyameti farkedemediniz, cocuklugunuzun gizli yeri kenef oldugu icin anneniz sizi bulup teharetinizi yapana kadar gecip gitmisti. Evrene gozlerinizi actiginizda, ilk karsilastiginiz sey muzedeki hayalet Belfegor oldugu icin televizyonu tanriniz zannettiniz. Hafiza dedigimiz sey, bir muzmin uyurgezerin gunduz dusudur, gezmeyi degil ama uyumayi aliskanlik haline getirdiniz.

Musamba kapli telmasa cuce masalari uzerine, yuzelli yildir modelleri degismemis taburelerin ters cevrilip sulandiktan sonra supurulen caybahcelerinin tabanlarinda birikmisaycicegi kabugu, sigara izmariti ve kirlenip topak olmus sumuklu kagit mendillerin tozlu toplam kokusunu koklayabilmek icin sik sik rihtima indiniz, yeri geldiginde osuruktan bile tiksinmediniz. Omrunuz sanki, zamanin tarihinin ay hali gibiydi; modern kadin baglariydi yaniti, hangi baglar uzum vermez bilmecesinin. Tepside firdondu cevirirken bir kere bile hepsini al getirtemediniz, istakali oyunlarda okeye donmeye cesaret edemediniz. Tek senaryonun coklu kombinasyonlarinda aglayarak, kac karli ramazan gecti.

Koy dugunlerinin, kollarini iki yana dogru cok acmadan, az sonra yapacaklari figurleri oynarken fisiltilarla kararlastiran nisanli kiz toplulugu atli karincalarini izlediniz. Kararinizi cok gecmeden verdiniz, kadinlardan hoslaniyordunuz, lezbiendiniz. Balikci kahvesinde, bol bahisli horoz dovuslerinden birinde, ayilari oynatmak yerine sirtini ezdirten cebi bol bozuk parali dedenizin kucaginda, asil meslegi doktorluk olan Malkocoglu'yla yan yana geldiniz. Goksel Arsoy kemik beyazi arabasiyla, hulahop cevirmekten bagirsaklari dugumlenen annenize yol sordu. Kahraman figurlerinizi saglikli secemediniz. Eklem cekirdekleriniz arizali ciktigi icin, buyuyemediniz. Zaten, ne bulursaniz yutmaya devam ettikce ve surekli animsadikca gecmisi gelecekte de buyuyemeyeceksiniz.

 

 

Hosted by www.Geocities.ws

1