Kaynak
: İlmî Araştırmalar 6,
İstanbul 1998
Ağız özellikleri taşıyan bir Eski Türkiye
Türkçesi metni
FATİHA
TEFSİRİ
Hayati DEVELİ
1. Nüsha
özellikleri
İnceleme konusu yaptığımız Fatiha Tefsiri, genel olarak
Türkiye’de gelişen Batı Oğuzcası’nın XIII.-XIV. yüzyıllardaki özelliklerini yansıtmakla
birlikte bazı özellikleri ile Oğuz-Kıpçak diyalekti özellikleri de taşıyan
küçük bir risaledir. Bu risâle Bursa Yazma Eserler Kütüphanesi Hüseyin Çelebi,
nr. 468’de kayıtlı mecmuanın 86b-90b yapraklarındadır.
Bu
Fatiha tefsirinde ana hatlarıyla söz konusu surenin grafik özelliklerinin
taşıdığı hikmetler anlatılmakta, okunması halinde elde edilecek sevaplar yine
grafik özellikleriyle bağlantılı olarak ifade edilmektedir. Bu tarz ve üslûp
ile yazılmış bir başka Fatiha Tefsiri Süleymaniye Kütüphanesi Serez nr. 3839’da
kayıtlı mecmuanın 69b-76a yaprakları arasında bulunmaktadır. Bu, bizim inceleme
konumuz olan tefsirden biraz daha geniştir, ancak iki bölümü elimizdeki esere
büyük ölçüde benzemektedir. Serez 3839’daki Fatiha Tefsirinden birkaç alıntı
yaparak bu benzerliği göstermek istiyoruz:
75a
: “... Elhamdu beş harftir, namâz dahi beş vakittür; her kim beş harfi okursa
namâzda tak¬îrât olmaya. Ol beş harf hürmetine bagışlaya ...”
76a : “... gayri’l-magdûbi ‘aleyhim, on beş harftür.
Toksan tokuza katsa yüz on dört olur. Her kim yüz on dört harfi okursa Qur’ân
yüz on dört sûredir, dügelisin okumuşça sevâb bula ...”
2. Karışık
dilli eserler
Türkoloji literatüründe Tarihî Doğu
Türkçesi ile Tarihî Batı Türkçesi özelliklerine karışık olarak yer veren
eserler hakkında umumiyetle “karışık dilli” isimlendirmesi kullanılmaktadır.
Ancak bunların Türkiye Türkçesinin gelişim devreleriyle ilgili olup Orta
Türkçeden Türkiye Türkçesine geçişin gerçekleştiği bir dönemin karışıklığını
yansıttığını söyleyenler olduğu gibi[1],
herhangi bir şekilde Türkiye Türkçesinin gelişimiyle ilgileri olmayıp sadece
Doğu Türkçesi grubuna mensup göçmen bilim adamları ve ediplerin dillerindeki
karışmanın neticesi olduğunu söyleyenler[2]
de vardır.
İnceleme konumuz olan küçük risale
hacmi itibariyle böyle bir konuda derinlemesine bir fikir beyanına çok da imkân
vermese de, biz eserlerin ‘karışık dilli’ olmasının tespitinde ortalama olarak
standart kabul edilen Eski Türkiye Türkçesinin özellikleriyle mukayesesinin
değil de kendi içindeki verilerle mukayesesinin esas tutulması gerektiği
kanaatinde olduğumuzu ifade etmek isteriz. Bu görüşü biraz daha açacak olursak
diyebiliriz ki, meselâ bir eserde bulunma hali için ETT’deki +A yerine +GA veya
i- fiili yerine er- şekli kullanılıyorsa bu eser karışık dilli sayılmamalıdır. Eğer
eserin içinde bazen +GA bazen +A, bazen erse,
bazen ise kullanılıyorsa ve bu
karışıklığın mahalli bir ağızla standart yazı dili özelliklerinin karışması
olmadığından emin isek, bu eserin karışık dil özellikleri taşıdığından söz
edilebiliriz.
Her dönemde ve her diyalekt grubunda
bir kısım şekillerin ikili olabileceği ve standart yazı dilinin oluşumu
sürecinde bir çok ağızların karıştığı gerçeği de göz önünde tutulursa,
Türkolojide kullanılan “karışık dilli” tanımlamasının ne ifade ettiğinin, neyi
neden ayırmayı amaçladığının çok da açık olmadığını söyleyebiliriz. “Karışık
dilli” tanımlaması, genellikle, Doğu Türkçesi ile Anadolu Türkçesi’nin veya bazen
de Kıpçak Türkçesi ile Anadolu Türkçesi’nin özelliklerinin karışık olarak
bulunmasını ifade etmektedir. Böyle bir tanımlama kimi metinler için uygundur,
ancak her metin için uygun olduğu da söylenemez. Kimi ses düzeni, şekil
bilgisi, hatta söz dizimi özellikleri düzenli olarak ETT için standart var
sayılan şekillerden farklı olan eserlerin her zaman için Tarihî Türkiye
Türkçesi’nin dil sınırları içinde yer alan bir diyalekte ait olabileceği
ihtimalini yok saymamak gerekir. Bizim elimizdeki küçük risaleye yaklaşımımız
bu şekildedir. Eski Türkiye Türkçesi metinlerinden farklı bazı özellikler
taşıyan bu risalenin bu dil grubunun tabiî sınırlarına dahil bir diyalekti
temsil etmesi ihtimali üzerinde duruyoruz
3. İmlâ
ve Dil Özellikleri
/a/
ünlüsü üstün, elif veya Türkçe kelime başlarında medli elifle gösterilmiştir.
/e/ ünlüsü üstün ve bazen de elif ile gösterilmiştir: üzre, ne-y-içün gibi.
/ç/ ünsüzü için ayrı bir işaret kullanılmamış /c/ ve /ç/
cim harfiyle temsil edilmişlerdir. /p/ ünsüzü kapu ve peygâmbar
kelimelerinde pe harfi ile temsil edilirken dutup
kelimesinde be harfi ile temsil edilmiştir.
Nazal /ñ/ ünsüzü için üç noktalı kef
yanında ŋ şekli de kullanılmıştır: taŋrı, miŋ.
+dAn ayrılma hali eki dal+elif ve tenvinle yazılmaktadır.
İyelik ekinden sonraki akuzatif eki +n de tenvinle gösterilmiştir. kapusın acıvirem.
Kelime başı /b/ ünsüzünün sızıcı /v/’ye dönüşmesi
konusunda Fatiha Tefsiri var ve vir- örneklerinde /v/ tarafındadır. biribi- kelimesinde ise /b/ korunmuştur.
Yine kelime başında /b/ ~ /m/ nöbetleşmesi görülen bazı kelimelerde metnimizde
/m/’li şekiller baskındır : miŋ,
men gibi. Birinci teklik şahıs zamiri
men ve bunun /b/’li şekli binüm Kıpçak tesiri gibi yorumlanabilir.
/t/ > /d/ değişmesinde de metnimiz ince ünlülü
kelimelerde tonlu /d/’ler tarafındadır : dé-
~ di-, degin, deñiz, dört ~ dörüt, dut-, dün. Bunun dışında şu örnekte ikilik
vardır: dükelince ~ tükeli. Bir örnek te ise kelime başında
/t/ korunmuştur : tü (t.si). Kalın
sıradan kelime başlarında /t/’li şekillerin korunma oranı, diğer Anadolu metinlerinde
olduğu gibi, daha yüksektir: takı, tokuz, toksan. Bunun yanında /d/’li şekillerde yaygındır : damla, dolıyı, dut-, durur. Bilhassa –durur’un bildirme eki fonksiyonuyla ve tonlu ünsüzle kullanılması
metnimizi Doğu Türkçesinden kuvvetli bir şekilde ayırmakta ve Anadolu sahasına
aidiyetini göstermektedir.
Fatiha Tefsiri’nde iki ünlü arasında kalan patlamalı ses
birimlerinin sızıcılaşmadığı görülmektedir: kızdurdukı,
yazukını, uzunlukı, ucmaka gibi.
Metinde Eski Türkiye Türkçesi için karakteristik olmayan
şekiller vardır. Bunlar eserin dilinin bir Oğuz-Kıpçak şivesi olarak tanımlanmasına
delil sayılabilecek özelliklerdir. Metinde ol-
yardımcı fiilinin yanında (beş defa) ve sayıca daha fazla olarak (16 defa) bol- şekli de kullanılmaktadır. elik “evvelâ, önce” kelimesi de Anadolu
Türkçesi’ne tespit edilmezken Gülistan
Tercümesi ve İrşâdü’l-Mülûk gibi
Kıpçak metinlerinde kullanılmaktadır. Metni diğer Anadolu sahası metinlerinden
ayıran özelliklerin en önemlileri ise takı
edatı ile er- fiilinin kullanılmış
olmasıdır. Anadolu Türkçesi için karakteristik olan dakı, dagı, dahı gibi şekiller Fatiha Tefsiri’nde hiç
kullanılmamış, yalnızca takı şekli
kulllanılmıştır. er- yardımcı fiili
metnimizde yalnızca bir yerde geçmektedir okır
erse ; bunun yanında okısa şekli
28 kez kullanılmıştır.
İsim çekiminde yaklaşma hali olarak yalnızca +yA, ayrılma
hali olarak yalnızca +dAn kullanılması gibi Batı Oğuzcası unsurları yanında
yükleme halinde +I yanında +nI şeklinin de kullanılması gibi Kıpçak unsurları
birarada bulunmaktadır.
dört sayı ismi metnimizde dörd şeklinde iki defa, dört şeklinde bir defa geçerken on üç
defa dörüt şeklinde geçmiştir. Tarama Sözlüğü’nde tespit edilemeyen dörüt kelimesi Kitâb-ı Gunyâ’da dörd ve dört yanında otuz yedi örnekte tespit
edilmiştir[3].
Fatiha
Tefsiri’nin dilinin ‘karışık dilli’ olduğu kabul edilen diğer bazı eserlerle de
benzerlik gösterdiği görülmektedir :
|
Fatiha Tefsiri |
Kıssa-i Yûsuf[4] |
Behcetü’l-Hadaik[5] |
Feraiz Kitabı[6] |
yönelme |
+(y)A |
+(y)A,
+GA (az) |
+(y)A ~
+GA |
+(y)A |
Yükleme |
+(y)I ~
+nI (az) |
+(y)I |
+(y)I ~ +nI (az) |
+(y)I ~
+nI (az) |
Ayrılma |
+DAn |
+DAn,
+DIn (az) |
+Dan ~
+dIn |
+DAn |
+durur |
+durur |
+turur,
+dUr |
+durur |
+durur |
dahi |
takı |
dagı |
takı ~
dakı |
dahi |
i- |
er- ~ i- |
ir-, i-
(az) |
|
er- ~ i- |
ol |
bol- ~
ol- |
ol- |
|
bol- ~ |
Bu eserler içinde bilhassa Ali’nin Kıssa-i Yûsuf’unu dikkatli bir şekilde değerlendirmek gerekiyor. Bu
eserde ilk bakışta Doğu-Batı Türkçelerinin karışması gibi görülebilecek olan özelliklerin
pekâla Kaşgari’nin Oğuz-Kıpçak şivesi olarak isimlendirdiği şive grubuna ait
olabileceğini düşünebilir. Bu eser pek çok açıdan Türkiye Oğuzcası’nın
özelliklerini taşır: Kıpçakça’nın köp “çok”
sıfatı yerine çok, öz zamiri yerine gendü, tap- yerine bul- kullanılması gibi leksik
özellikler; yaygınlaşmış b > v (vir-,
var), b > ø (bol- > ol-) veya b > m (ben, biñ) gelişmeleri
gibi ses düzeni özellikleri vs. Bilhassa Kaşgarî’nin Oğuzca’yı Hakaniye
şivesinden ayıran karakteristik özellikler arasında saydığı –DACI
sıfat-fiilinin (Divanu Lügati’t-Türk,
c. II, 168, 256, 318), Kıssa-i Yûsuf’ta
gelecek zaman teşkilinde kullanılması, bu eserin dilinin Oğuzca veya
Oğuz-Kıpçakça olarak tanımlanması düşüncesini desteklemektedir :
28- Nübüvvet-risâlet
buldaçı sen
Hem memleket iyesi oldaçı sen
Rahatlığa beşaret buldaçı sen
Halil zebih devleti görnür imdi.
135- 135- Kuyudan çıkaruban satıldaçı
Andan soñra aña töhmet çok oldaçı
hem yene zindan içre salındaçı
Her hal içre ben böyle olam imdi.
Fatiha Tefsiri’nin dili genel hatları itibariyle Eski
Türkiye Türkçesi özellikleri göstermekle birlikte, bazı leksik ve fonolojik
özellikleriyle Doğu (veya Kuzey) Türkçesi özelliklerine de sahip bulunmaktadır.
Bunun ferdî bir dil karışmasından ziyade genelleşmiş bir ağız özelliği olduğunu
tahmin ediyoruz. Bu, Oğuz-Kıpçak kavimlerinin birarada yaşadığı bölgelerde
konuşulan ağızlardan biri olabilir.
METİN
86b
1 Bismi’llâhi’r-râhmâni’r-rahîm
2
Rabbi yessir ve lâ tu’assir. Kim bunı okısa elik cemâ’atlere
3
eyitsün : “¬alavât vérüñ Muhammed’e.” Bu elhamdu bayık bilüñ kim
4
yâ mü’minler, yarısı senâ-durur ve yarısı du’â-durur.
5
elhamdu’nuñ üc adı var: Fâtihatü’l-kitâb ve ümmü’l-kitâb
6
ve seb’u’l-mesânî. Takı haber-durur ‘ulemâdan ve Şâfi’îden
7
ve Ebû Hanîfe’den ve ‘Ali’den ve ‘Osmân’dan ve ‘Ömer’den ve Ebû Bekr-i
8
Sıddîk’den raziyallâhu ‘anhüm ecma’în. Bu tükeli ‘ulemâlardan
9
rivâyet kılurlar. Ol şerîf-i kıyâmete ve ol şefî’-i
10
ümmete Muhammed Mu¬tafâ’ya ¬allallâhu ‘aleyhi ve sellem ¬ordılar kim bu
11
elhamduya neyiçün seb’u’l-mesânî dirler. Resûl eyitti
12
sallallâhu ‘aleyhi ve sellem : Anuñ uçun seb’u’l-mesânî derler kim yédi
13
kürâse[7]
başı-durur. Takı yédi âyet-durur. Her kim
14
degme bir âyeti okısa bir kürase müzdini bulur.
87a
1
Yédi âyeti okısa yédi kürase müzdini bulur. Ve takı
2
bu elhamdu icinde yedi hurûf yok-durur. Ol yédi
3
hurûf anıñ ucun yok-durur kim tamu ‘a¢âbı
4
anuñ birle-durur. Kim bunı okır erse eyitsün :
5
“Cemâ’atler! Siz üç kurla salavât vérmeyince
6
men bu yédi hurûf maksûdın eytmeyem!” Takı kim
7
bu elhamdunı okısa Tañrıya şükür kılmak olur. Takı kim
8
bu elhamdunı béş namâzda hatâsuz okısa tamunı
9
görmeye, inşâallâhu te’âlâ. Bu elhamduda evvel se yok-
10
durur. se, tamu kızdurdukı olur. Kim bu elhamdunı
11
okısa tamu kızkunını görmeye, inşâallâhu te’âlâ.
12
Takı ikinci cim yok-durur. Cim, cehennemden-durur. Kim
13
bu elhamdunı okısa cehennemi görmeye. Ücünci hı yok-durur.
14
hı, tamudan korkmaklık olur. Kim bu elhamdunı okısa
87b
1
tamu korkuncını görmeye, inşâallâhu te’âlâ. Dördünci ze yok-
2
durur. Zeceretü’z-zakkûm ya’nî zakkûmuñ zecri bolur. Kim bu elhamdunı
3
okısa tamu zakkûmunı icmeye, inşâ’allâhu te’âlâ. Nite kim, Qur’ân
4
icinde yâd kıldı : “İnne şecerete’z-zakkûm”[8]
dédi. Kim bu elhamdunı
5
okısa tamu agusını görmeye, inşâ’allâhu te’âlâ. Bişinci şın
6
yok-durur,. tamunuñ şerligi bolur. Kim bu elhamdunı okısa
7
tamu şerligini görmeye, inşâ’allâhu te’âlâ. Altıncı zı
8
yok-durur. zı lazâ adlu tamudan-durur. Kim bu elhamdunı
9
okısa ol lazâ adlu tamunı görmeye, inşâ’allâhu te’âlâ.
10
Yidinci fe yok-durur. Fe, Taŋrınuñ rahmetinden ayrılmak
11
bolur. Nite kim, Qur’ân icinde eydür : “Ve zanne enne[hu]’l-firâku”[9]
12
Kim bu elhamdunı okısa Taŋrınuñ rahmetinden ayrılmak görmeye,
13
inşâ’allâhu te’âlâ. haber-durur : Seyyid-i kâbe kavseyn
14
zeynü’l-kıyâmeti Muhammed Mustafâ’dan ¬allallâhu ‘aleyhi ve sellem
88a
1
eydür : Her kim bu elhamdunı okısa Taŋrı tebâreke ve te’âlâ anı imin
2
dünyâda ve âhirette korkuncdan. Taŋrı tebâreke ve te’âlâ :
3
“Yâ kullarum! Biş namâz siziñ üzre emânet-durur.
4
kavluhû te’âlâ : “İnnâ ‘arazna’l-emânete”[10].
Takı bu elhamdu biş harf-
5
durur kim, bu biş harf Taŋrıya şükr (!) kılmak bolur. Kim {bu biş} harfi[11]
6
okısa biş namâz eksügini yarlayuvire (!). “lillâhi” üc harf-
7
durur. Biş takı üc sekiz bolur. Her kim bu elhamdudan sekiz harf
8
okısa Taŋrı te’âlâ eydür : “Sekiz ucmak kapusın[12]
acıvirem.” dir.
9
“Rabbi’l-’âlemîne” on harf-durur. On sekiz bolur. Taŋrı eydür :
10
Yâ kullarum! On sekiz miŋ ‘âlem yaratdum. Kim bu elhamdudan on
11
sekiz harf okısa ve on sekiz miŋ ‘âlem icindeki cânavarlar
12
sagışınca takı tüsi sagışınca yazukını ‘afv kılam.” dir.
13
“Ve anca takı müzd virem.” dir. “er-Rahmân” altı harf-durur.
14
Altı takı on sekiz yigirmi dörüt bolur. Dünli [günli][13]
yigirmi
15
dörüt sâ’at-durur. “Her kim bu elhamdudan yigirmi dört (!) harf
88b
1
okısa dünli günli yigirmi dörüt sâ’at icindeki belâdan
2
ve kazâdan anı gendü rahmetümle bekleyem.” dir. “er-Rahîm” hem altı
3
harf-durur. Altı takı yigirmi dörüt otuz bolur. Taŋrı te’âlâ
4
eydür : “Bir ay otuz gün-durur. Kim bu elhamdudan otuz harf
5
okısa bu bir ay gündüz oruc dutmışca dün dolıyı (!)
6
namâz kılmışca müzd virem.” dir. “Mâliki yevmi’d-dîn” On
7
iki harf-durur. Taŋrı te’âlâ eydür : Bir yılı on iki ay
8
yaratdum. Her kim bu elhamdudan “mâliki yevmi’d-dîn”e degince
9
okısa Taŋrı tebâreke ve te’âlâ eydür: “Bu on iki ay
10
gündüzle oruc dutup dün dolıyı namâz kılmış
11
fazlını virem.” dir. “İyyâke na’budu” sekiz harf-durur. Sekiz
12
kırk iki elli bolur. Taŋrı tebâreke ve te’âlâ Qur’ân icinde
13
va’de kıldı: “Fî yevmin kâne mikdâruhû hamsîne elfe senetin”[14]
14
Ya’nî : Yarın kıyâmet güni bir gün uzunlukı dünyânıñ
89a
1
elli miŋ bu yılınca ola. Kim bu elhamdudan okısa “iyyâke na’budu”ya
degince
2
Taŋrı te’âlâ ol elli miŋ yıllık güni bir sâ’atde gecüre. Ve “iyyâke
3
nestâ’în” on bir harf-durur. On bir takı elli altmış
4
bir bolur. Taŋrı te’âlâ eydür : Dünyâda altmış bir deñiz yaratdım.
5
Her kim bu elhamdudan “ve iyyâke nesta’îne”ye degince okısa ol (oña) ?
6
altmış bir deñiz sagışınca takı degme deñiz suyı damla
7
damla bolmış sagışınca müzüd virem. Ve takı anca yazukunı
8
giderem.” dir. “ihdinâ’s-sırâta” : On bir harf-durur.
9
On bir takı altmış bir yitmiş iki bolur. Taŋrı te’âlâ eydür .
10
“Yâ kullarum! Resûluŋ ? yitmiş iki firâkı var. Her kim bu elhamdudan
11
“ihdinâ’s-sırâte” degince okısa ol yitmiş iki firâkdan
12
ırak dutam.” dir. “el-mustakîme” : Sekiz harf-durur. Yitmiş iki
13
takı sekiz seksen (!) bolur. Her kim bu elhamdudan “el-mustakîm”e
14
degince okısa Taŋrı te’âlâ eydür : “Her kim binüm kullarumdan
89b
1
sücü icse yâ zinâ [kılsa] ol yazukunı yarlıgayam.” dir. “sırate
2
’llezîne en’amte ‘aleyhim” on tokuz harf-durur. On
3
tokuz takı seksen, toksan tokuz bolur. Taŋrı te’âlâ eydür :
4
“Yâ kullarum! Her kim bu elhamdudan “sırâte’l-lezine en’amte ‘aleyhim”e
5
degince okısa binüm toksan tokuz agır hürmetlü
6
adumı okımış ögrenmiş müzdin ve kerâmetin
7
virem.” dir. “gayri’l-magdûbi ‘aleyhim” [on biş] harf-durur.
8
On biş takı toksan tokuz yüz on dörüt bolur.
9
Taŋrı te’âlâ eydür : “Yâ kullarum! Yüz on dörüt
10
sûret Qur’ân, Resûluma (!) indürdüm. Her kim bu
11
elhamdudan “gayri’l-magdûbi ‘aleyhim”e degince okısa
12
yüz on dörüt sûret Qur’ân ögrenmiş
13
okımış müzdini, fazlını virem.” dir. “Gendü fazlım
14
birle.” “ve lâ’d-dâllîn” on harf-durur. On
90a
1
takı yüz on dörüt yüz yigirmi dörüt bolur. {Taŋrı te’âlâ eydür : “Yâ
kullarum!} Her kim
2
bu yüz yigirmi dörüt harfi okısa yüz miŋ yigirmi
3
dörüt miŋ beygamberler yaratdum, halklara biri-
4
bidüm. Her kim bu elhamdunı biş namâzda okısa
5
yüz miŋ yigirmi dörüt miŋ peygambarları gör-
6
mişçe ve dükeline îmân getürmişce müzüd virem.
7
Ve dükeli beygamberler birle berâber kılam. Gendü fazlım
8
birle.” dir. Takı “âmîn” dörüt harf-durur.
9
Resûl sallallâhû ‘aleyhi ve sellem eyitdi. Her kim bu dörüt
10
harfi eyitse Taŋrı te’âlâ aña dörüt nesene
11
rûzi kıla. Evvel îmânını ve şehâdetini anıñ üzere
12
bekleye. İkinci gûrını aydıñ kıla. Ol gûruñ giñligi
13
yetmiş arşun ola. Ücünci kıyâmetde hisâbını
14
âsân kıla. Dördünci sırâtdan, tamudan âsân gecüre
90b
1
ve ucmaka ilede. Vallâhu a’lem bi’s-savâb.
İNDEKS
+(y)A : aña 90a/10,
cemâ’atlere 86b/2, dükeline 90a/6, elhamduya
86b/11, halklara 90a/3, iyyâke
na‘budu’ya 89a/1, mâliki yevmi’d-dîn’e 88b/8, muhammed’e 86b/3, muhammed mustafâ’ya
86b/10, resûluma 89b/10, şefî’-i ümmete 86b/9-10, şerîf-i kıyâmete 86b/6,
taŋrıya 88a/5, tañrıya 87a/7,
ucmaka 90b/1, ve iyyâke nesta‘îne’ye
89a/5,
-(y)A : ‘afv kılam 88a/12, âsân kıla 90a/14, aydıñ kıla 90a/12,
bekleye 90a/12, bekleyem 88b/2, berâber kılam 90a/7, dutam 89a/12, eytmeyem
87a/6, gecüre 89a/2, 90a/14, giderem
89a/8, görmeye 87a/9, 11, 13, 87b/1, 5, 7, 9, 12, icmeye 87b/3, ilede 90b/1,
ola 89a/1, 90a/13, rûzi kıla 90a/11, virem 88a/13, 88b/6, 11, 89a/7, 89b7, 13,
90a/6, yarlayuvire 88a/6, yarlıgayam 89b/1,
ac- açmak
a.-ıvirem
88a/8
ad isim
a.+ı
86b/5
a.+mı89b/6
adlu isimli, ismini taşıyan
a.
87b/8, 87b/9
‘afv
kıl- affetmek
‘a.-am
88a/12
agır hürmete lâyık, saygıdeğer
a. 89b/5
agu zehir
a.+sını
87b/5
âhiret ahiret
a.+te
88a/2
‘âlem âlem, dünya
‘a. 88a/10, 88a/11
‘ali Hz. Ali
‘a.+den
86b/7
altı 88a/13, 88a/14, 88b/2,
88b/3,
a.+ncı
87b/7
âmîn
â. 90a/8
arşun arşın
90a/13
âsân kolay
90a/14
âsân
kıl- kolaylaştırmak
â.-a
90a/14
ay ay, otuz günlük takvim birimi
a.
88b/4, 88b/5, 88b/7, 88b/9
aydıñ
kıl- aydınlatmak
a.-a
90a/12
âyet âyet
â.+durur
86b/13
â.+i
86b/14, 87a/1
ayrıl- ayrılmak
a.-mak
87b/10, 87b/12
‘a¢âb işkence, eziyet
‘a.+ı
87a/3
baş başlangıç, baş taraf
b.+durur
86b/13
bayık açıkça, kesinlikle
b.
86b/3
bekle- korumak; sağlamlaştırmak
b.-ye
90a/12
b.-yem
88b/2
belâ belâ
b.+dan
88b/1
berâber
kıl- bir araya getirmek
b.-am
90a/7
béş beş
b.
87a/8
beygamber
peygamber
b.+ler
90a/3, 90a/7
bil- bilmek
b.-üñ
86b/3
bin ben
b.+üm
89a/14, 89b/5
bir bir
b.
86b/14, 88b/4, 88b/5, 88b/7, 88b/14, 89a/2
altmış
b. 89a/3-4, 89a/4, 89a/6, 89a/9
on
b. 89a/3, 89a/9, 89b/8
biribi- göndermek
b.-düm
90a/3-4
birle birlikte, beraber
b.
89b/14, 90a/7, 90a/8,
b.+durur
87a/4,
bismi’llâhi’r-râhmâni’r-rahîm
b.
86b/1,
biş beş
b.
88a/3, 88a/4, 88a/5, 88a/6, 88a/7, 90a/4
b.inci
87b/5,
on
b. 89b/7, 89b/8
bol- olmak
b.-mış
89a/7
b.-ur
87b/2, 87b/6, 87b/11, 88a/5, 88a/7, 88a/9, 88a/14, 88b/3, 88b/12, 89a/4, 89a/9,
89a/13, 89b/3, 89b/8, 90a/1
bu bu
b.
86b/3, 86b/8, 86b/10, 87a/2, 87a/6, 87a/7, 87a/8, 87a/9, 87a/10, 87a/13,
87a/14, 87b/2, 87b/4, 87b/6, 87b/8, 87b/12, 88a/1, 88a/4, 88a/5, 88a/7, 88a/10,
88a/15, 88b/4, 88b/5, 88b/8, 88b/9, 89a/1, 89a/5, 89a/10, 89a/13, 89b/4,
89b/10, 90a/2, 90a/4, 90a/9
b.+nı
86b/2, 87a/4
bul- elde etmek, kazanmak
b.-ur
86b/14, 87a/1
+cA : anca 88a/13, 89a/7,
degince 88b/8, 89a/1, 5, 11, 14, 89b/5,
11, getürmişce 90a/6, namâz kılmışca 88b/6, oruc dutmışca 88b/5, sagışınca
88a/12, 89a/6, 7, yılınca 89a/1,
cânavar canlılar, hayvanlar
c.+lar
88a/11
cehennem
cehennem
c.+den-durur
87a/12
c.+i
87a/13
cemâ’at topluluk
c.+ler
87a/5
c.+lere
86b/2
cim Arap alfabesinde cim harfi
c.
87a/12
+DA : âhirette 88a/2,
dünyâda 88a/2, 89a/4; elhamduda 87a/9,
icinde 87a/2, 87b/4, 11, 88a/11, 88b/1,
12, icindeki 88a/11, 88b/1, kıyâmetde 90a/13, namâzda 87a/8, 90a/4, sâ‘atde
89a/2,
damla damla
d.
damla 89a/6, 89a/7
+dAn : ‘ali’den 86b/7,
belâdan 88b/1, cehennemden-durur 87a/12, ebû hanîfe’den 86b/7, elhamdudan 88a/7, 10, 15, 88b/4, 8, 89a/1, 5, 10, 13, 89b/4,
11, firâkdan fırkalardan 89a/11, kazâdan 88b/2, ebû bekr-i ¬ıddîk’den
86b/7-8, korkuncdan 88a/2, kullarumdan
89a/14, muhammed mustafâ’dan 87b/14, ‘osmân’dan 86b/7, ‘ömer’den 86b/7,
rahmetinden 87b/10, 12, sırâtdan
90a/14, şâfi’îden 86b/6, tamudan 87a/14, 87b/8, 90a/14, ‘ulemâdan 86b/6,
‘ulemâlardan 86b/8,
de- demek, ifade etmek
d.-rler
86b/12
dé- demek, ifade etmek
d.-di
87b/4
d.-rler
86b/11
degin kadar
d.+ce
88b/8, 89a/1, 89a/5, 89a/11, 89a/14, 89b/5, 89b/11
degme herhangi bir, her
d.
86b/14, 89a/6
deñiz deniz
d.
89a/4, 89a/6
-dI : biribidüm 90a/3-4,
dédi 87b/4, eyitdi 90a/9, eyitti 86b/11, indürdüm 89b/10, sordılar 86b/10,
va’de kıldı 88b/13, y⢠kıldı 87b/4, yaratdım 89a/4, yaratdum 88a/10, 88b/8, 90a/3,
di- demek, ifade etmek (krş. de-, dé-)
d.-r
88a/8, 88a/12, 88a/13, 88b/2, 88b/6, 88b/11, 89a/8, 89a/12, 89b/1, 89b/7,
89b/13, 90a/8
dolıyı (!) boyunca, süresince
d.88b/5,
10
dörd dört
(krş. dört, dörüt)
d.+ünci
87b/1, 90a/14
dört dört
(krş. dörd, dörüt)
yigirmi
d. 88a/15
dörüt dört
(krş. dörd, dört)
d.
90a/8, 9, 10
on
d. 89b/8,
yigirmi
d. 88a/14, 88a/15, 88b/1, 88b/3
yüz
on d. 89b/9, 12, 90a/1
yüz
yigirmi d. 90a/1, 90a/2
du’â dua
d.+durur
86b/4
-dUKI : kızdurdukı 87a/10,
-dUr- : indürdüm 89b/10,
kızdurdukı 87a/10,
+durur : âyet-durur 86b/13,
başı-durur 86b/13, birle-durur 87a/4, cehennemden-durur 87a/12, du’â-durur
86b/4, emânet-durur 88a/3, gün-durur 88b/4, haber-durur 86b/6, 87b/13;
harf-durur 88a/4-5, 6-7, 9, 13, 88b/3,
7, 11, 89a/3, 8, 12, 89b/2, 7, 14, 90a/8; sâ’at-durur 88a/15, senâ-durur 86b/4,
tamudan-durur 87b/8, yok-durur 87a/2, 3, 9-10, 12, 13, 87b/1-2, 6, 8, 10,
dut- tutmak
d.-am
89a/12
dükel hep, cümle
(krş. tükel)
d.+ine
90a/6, 7
dün gece
d.
88b/5, 10
dünli geceli
d.
günli 88a/14, 88b/1
dünyâ dünya
d.+da
88a/2, 89a/4
d.+nıñ
88b/14
ebû
hanîfe Ebu
Hanife
e.+den
86b/7
ebû
bekr-i ¬ıddîk Hz. Ebu Bekir
e.+den
86b/7-8
eksük eksik, noksan
e.+ini
88a/6
elhamdu 86b/3, 87a/2, 88a/4
e.+da
87a/9
e.+dan
88a/7, 88a/10, 88a/15, 88b/4, 88b/8, 89a/1, 89a/5, 89a/10, 89a/13, 89a/10,
89a/13, 89b/4, 89a/10, 89a/13
e.+nı
87a/7, 87a/8, 87a/10, 87a/13, 87a/14, 87b/2, 87b/4, 87b/6, 87b/8, 87b/12,
88a/1, 90a/4
e.+nuñ
86b/5
e.+ya
86b/11
elik önce 86b/2
elli elli (50)
88b/12, 89a/3
emânet emanet
e.+durur
88a/3
er-rahîm 88b/2
er-rahmân 88a/13
evvel önce
87a/9, 90a/11
eyit- söylemek, ifade etmek
e.-di
90a/9
e.-meyem
87a/6
e.-se
90a/10
e.-sün
86b/3, 87a/4
e.-ti
86b/11
eydür
87b/11, 88a/1, 88a/8, 88a/9, 88b/4, 88b/7, 88b/9, 89a/4, 89a/9, 89a/14, 89b/3,
89b/9, 90a/1
fâtihatü’l-kitâb
f.
86b/5
fazl kerem, ihsan
f.+ım
89b/13, 90a/7
f.+ını
88b/11, 89b/13
fe Arap alfabesinin bir harfi
f.
87b/10
firâk fırkalar
f.+dan
89a/11
f.+ı
89a/10
gûr mezar
g.+ını
90a/12
g.+uñ
90a/12
gecür- geçirmek
g.-e
89a/2, 90a/14
gendü kendi
88b/2, 89b/13, 90a/7
gider- affetmek
g.-em
89a/8
giñlik genişlik
g.+i
90a/12
gör- görmek
g.-meye
87a/9, 87a/11, 87a/13, 87b/1, g.meye 87b/5, 87b/7, 87b/9, 87b/12
g.-mişçe
90a/5-6
gün gün
88b/14
g.+durur
88b/4
g.+i
88b/14, 89a/2,
gündüz gündüz
g.
88b/5
g.+le
88b/10
günli gündüzlü
dünli
g. 88a/14, 88b/1
haber haber
h.+durur
86b/6, h.durur 87b/13
halk insan
h.+lara
90a/3
harf harf
h.
88a/5, 88a/7, 88a/11, 88a/15, 88b/4,
h.+durur
88a/4-5, 88a/6-7, 88a/9, 88a/13, 88b/3, 88b/7, 88b/11, 89a/3, 89a/8, 89a/12,
89b/2, 89b/7, 89b/14, 90a/8
h.+i
88a/5, 90a/2, 90a/10
hatâ hata, yanılma
h.+suz
87a/8
hem de, dahi
88b/2
her her
h.
86b/13, 88a/1, 88a/7, 88a/15, 88b/8, 89a/5, 89a/10, 89a/13, 89a/14, 89b/4,
89b/10, 90a/1, 90a/4, 90a/9
hı Arap alfabesinde bir harf
h.
87a/13, hı 87a/14
hisâb hesap
h.+ını
90a/13
hurûf harfler
h.
87a/2, 87a/3, 87a/6
hürmetlü
hürmete lâyık, saygın
h.
89b/5
+(y)I : adumı 89b/6, agusını
87b/5, anı 88a/1, 88b/2, âyeti 86b/14, 87a/1, cehennemi 87a/13, eksügini 88a/6,
fazlını 88b/11, 89b/13, gûrını 90a/12, güni 89a/2, harfi 88a/5, 90a/2, 10,
hisabını 90a/13, îmânını 90a/11,
kızkunını 87a/11, müzdini 86b/14, 87a/1, 89b/13, korkuncını 87b/1, şehâdetini
90a/11, yazukını 88a/12, yazukunı 89a/7, 89b/1, yılı 88b/7, zakkûmunı 87b/13,
-Il- : ayrılmak 87b/10, 12,
-IncA : vérmeyince 87a/5
+IncI : altıncı 87b/7,
bişinci 87b/5, dördünci 87b/1, 90a/14,
ikinci 87a/12, 90a/12, ücünci 87a/13, 90a/13, yidinci 87b/10,
ırak uzak
ı.
89a/12
-I vir- : acıvirem 88a/8,
yarlayuvire 88a/6,
ic iç
i.+inde
87a/2, 87b/4, 11, 88b/12
i.+indeki
88a/11, 88b/1
ic- içmek
i.-meye
87b/3
i.-se
89b/1
iki iki
kırk
i. 88b/12
i.+nci
87a/12, 90a/12
on
i. 88b/6-7, 88b/7, 88b/9
yitmiş
i. 89a/9, 89a/10, 89a/11, 89a/12
iled- göndermek
i.-e
90b/1
îmân iman
90a/6,
î.+ını
90a/11,
îmân
getür- iman etmek
g.-mişce
90a/6
imin emin, güvenlikte
i.
88a/1
indür- indir-, inzal etmek
i.-düm
89b/10
inşâ’allâhu
te’âlâ
i.
87a/9, 87a/11, 87b/1, 87b/3, 87b/5, 87b/7, 87b/9, 87b/13
iyyâke
na’budu
i.+ya
89a/1
kapu kapı
k.+sın
88a/8
kazâ kaza, can ve mal kaybına yol açan olay
k.+dan
88b/2
kerâmet ihsan, bağışlama
+KI : icindeki 88a/11,
88b/1,
kıyâmet kıyamet
k.
88b/14
k.de
90a/13
kızkun sıcaklık
k.+ını
87a/11
kızdur- (ateşte) kızdırmak
k.-durdukı
87a/10
kim kim
k.
86b/2, 86b/13, 87a/4, 87a/6, 87a/7
kim ki
k.
87a/3
kork- korkmak
k.-maklık
87a/14
korkunc korkulu şey
k.+dan
88a/2
k.+ını
87b/1
kul kul
k.+larum
88a/3, 88a/10, 89a/10, 89b/4, 89b/9, 90a/1
k.+larumdan
89a/14
-Kun : kızkunını 87a/11,
kur’ân Kur’an-ı Kerim
k.
87b/3, 87b/11, 88b/12, 89b/10, 89b/12
kurla defa, kere
k.
87a/5
kürase cüz, Kur’a’ın küçük bir bölümü (<
kürrâse)
k.
86b/14, 87a/1; kürâse 86b/13
+lA : birle 87a/4, 89b/14, 90a/7, 8, gündüzle 88b/10,
kurla 87a/5,
+lA (ile) : rahmetümle
88b/2,
+lAr : beygamberler
90a/3,7, cânavarlar 88a/11, cemâ’atler 86b/2, 87a/5, halklara 90a/3, kullarum 88a/3, 10, 89a/10, 89b/4, 9,
90a/1, kullarumdan 89a/14,mü’minler 86b/4, peygambarı (!) 90a/5,
lazâ Cehennem isimlerinden
biri
l.
87b/8, 87b/9
+lI
..+lI :
dünli günli 88a/4, 88b/1,
+lIK : giñligi 90a/12,
şerligi 87b/6, şerligini 87b/7, yıllık 89a/2,
+lU : adlu 87b/8,9,
hürmetlü 89a/5,
+(U)m (iyelik) : adumı
89b/6, fazlım 89b/13, 90a/7, kullarum 88a/3, 10, 89a/10, 89b/4, 9, 90a/1,
kullarumdan 89a/14, rahmetümle 88b/2, resûluma 89b/10,
-mA- : görmeye 87a/9, 11,
13, 87b/1, 5, 7, 9, 12, icmeye 87b/3, eytmeyem 87a/6, vérmeyince 87a/5,
-mAK : ayrılmak 87b/10, 12, şükür kılmak 87a/7, 88a/5,
-mAKlIK : korkmaklık 87a/14
mak¬ûd gaye, iletilecek bilgi
m.+ın
87a/6
mâliki
yevmi’ddîn Fatiha suresinden bir parça
m.+e
88b/8
men ben
m.
87a/6
-mIş : bolmış 89a/7,
getürmişce 90a/6, görmişçe 90a/5-6, namâz kılmış 88b/6, 10, namâz kılmışca
88b/6, okımış 89b/6, 13, oruc dutmışca 88b/5, ögrenmiş 89b/6, 12,
miŋ bin; rakam ile 1000
dörüt
m. 90a/5
elli
m. 89a/1, 89a/2
yigirmi
dörüt m. 90a/2-3,
yüz
m. 90a/2, 90a/5
miñ bin; rakam ile 1000)
on
sekiz m. 88a/10, 88a/11
muhammed Hz. Muhammed
m.+e
86b/3
muhammed
mustafâ Hz. Muhammed
m.+dan
87b/14
m.+ya
86b/10
mü’min mümin, inanan
m.+ler
86b/4
müzd karşılık; sevap
m.
88a/13, 88b/6, müzüd 89a/7, 90a/6
m.+in
89b/6,
m.+ini
86b/14, 87a/1, 89b/13
+n : kapusın 88a/8,
kerâmetin 89b/6, maksûdın 87a/6, müzdin 89b/6,
namâz namaz 88a/3, 88a/6
n.+da
87a/8, 90a/4
namâz
kıl- namaz kılmak
n.-mış
88b/10
n.-mışca
88b/6
ne
ne
n.+yiçün
86b/11
nesene nesne, şey
n.
90a/10
+nI : bunı 86b/2,
87a/4,elhamdunı 87a/7, 8, 10, 13, 14,
87, 2, 4, 6, 8, 12, 88a/1, 90a/4, tamunı 87a/8, 87b/9,
nite kim
gibi, nitekim
n.
87b/3, 87b/11,
okı- okumak
o.-mış
89b/6, 89b/13
o.-sa
86b/2, 86b/14, 87a/1, 87a/7, 87a/8, 87a/11, 87a/13, 87a/14, 87b/3, 87b/5,
87b/6, 87b/9, 87b/12, 88a/1, 88a/6, 88a/8, 88a/11, 88b/1, 88b/5, 88b/9, 89a/1, 89a/5,
89a/11, 89a/14, 89b/5, 89b/11, 90a/2, 90a/4
o.-r
erse 87a/4,
ol o
o.
86b/9, 87a/2, 87b/9, 89a/2, 89a/11, 89b/1, 90a/12
aña
90a/10
anca
88a/13, 89a/7
anı
88a/1, 88b/2
anıñ
87a/3, 90a/11, anuñ 86b/12, 87a/4
ol- olmak
o.-a
89a/1, 90a/13
o.-ur
87a/7, 87a/10, 87a/14,
on on
o.
88a/9, 89b/14
o.
sekiz 88a/9
oruc
dut- oruç tutmak
o.-mışca
88b/5
o.-up
88b/10
‘osmân Hz. Osman
‘o.+dan
86b/7
otuz otuz
o.
88b/3, 88b/4
ögren- öğrenmek
ö.-miş
89b/6, 89b/12
‘ömer Hz. Ömer
‘ö.+den
86b/7
peygambar
peygamber
p.+ları
(!) 90a/5
-r,
-(U)r :
bolur 87b/2, 6, 11, 88a/5, 7, 9, 14,
88b/3, 12, 89a/4, 9, 13, 89b/3, 8, 90a/1; bulur 86b/14, 87a/1, derler 86b/12, dir 88a/8, 12, 13, 88b/2, 6, 11,
89a/8, 12, 89b/1, 7, 13, 90a/8, dirler 86b/11, eydür 87b/11, 88a/1, 8, 9, 88b/4, 7, 9, 89a/4, 9, 14, 89b/3, 9, 90a/1,
okır erse 87a/4, olur 87a/7, 10, 14, rivâyet kılurlar 86b/9,
rahmet rahmet
r.+inden
87b/10, 87b/12
r.+ümle
88b/2
raziyallâhu
‘anhüm ecma’în
Arapça dua cümlesi : Allah onların cümlesinden razı olsun
r.
86b/8
rabbi
yessir ve lâ tu’assir Arapça duam cümlesi : Allahım! Kolaylaştır,
güçleştirme!
r.
86b/2
resûl peygamber
r.
86b/11, 90a/9
r.+uma
89b/10
r.+uŋ
(?) 89a/10
rivâyet
kıl- rivayet etmek
r.-urlar
86b/9
rûzi
kıl- nasib etmek
r.-a
90a/11
-sA : eyitse 90a/10, icse
89b/1, okır erse 87a/4, okısa 86b/2, 14, 87a/1, 7, 8, 11, 13, 14, 87b/3, 5, 6,
9, 12, 88a/1, 6, 8, 11, 88b/1, 5, 9, 89a/1, 5, 11, 14, 89b/5, 11, 90a/2,
4, zinâ kılsa 89b/1,
sâ’at saat
s.
88b/1
s.+de
89a/2
s.+durur
88a/15
sagış sayı
s.+ınca
88a/12, 89a/6, 89a/7
salavât salavat
s.
86b/3, 87a/5
sallallahû
‘aleyhi ve sellem
Peygambere dua cümlesi
s.
86b/10, 90a/9, 86b/12, 87b/14
se Arap
alfabesinde bir harf
s.
87a/10, 87a/9
seb’u’l-mesânî
Fatiha suresi
s.
86b/6, 86b/11, 86b/12
sekiz sekiz
s.
88a/7, 88a/8, 88b/11, 88b/11, 89a/12, 89a/13
on
s. 88a/11, 88a/14
seksen seksen
s.
89a/13, 89b/3,
senâ övgü
s.+durur
86b/4
seyyid-i
kâbe kavseyn Mec. Hz. Muhammed
s.
87b/13
+(s)I : adı 86b/5, agusını
87b/5, ‘a¢âbı 87a/3, başı-durur 86b/13, dükeli 90a/7, dükeline 90a/6, eksügini
88a/6, fazlını 88b/11, 89b/13, firâkı
fırkaları 89a/10, giñligi
90a/12, gûrını 90a/12, güni 88b/14, hisâbını 90a/13, îmânını 90a/11, kapusın
88a/8, kerâmetin 89b/6, kızdurdukı 87a/10, kızkunını 87a/11, korkuncını 87b/1,
maksûdın 87a/6, müzdin 89b/6, müzdini 86b/14, 87a/1, 89b/13, rahmetinden
87b/10, 12, suyı 89a/6, şehâdetini 90a/11, şerligi 87b/6, 7, tüsi 88a/12, tükeli 86b/8, uzunlukı 88b/14,
yarısı 86b/4, yazukını 88a/12, yazukunı 89a/7, 89b/1, yılınca 89a/1, zakkumı
87b/3, zecri 87b/2,
sırât Sırat
köprüsü
s.+dan
90a/14
siz siz
s.
87a/5
s.+iñ
88a/3
sor- sormak
s.-dılar
86b/10
su su
s.+yı
89a/6
-sUn : eyitsün 86b/3,
87a/4,
+sUz : hatâsuz 87a/8,
sücü şarap
s.
89b/1
şâfi’î İmam
Şafi’î
ş.+den
86b/6
şefî’-i
ümmet Mec. Hz. Muhammed
ş.+e
86b/9-10
şehâdet Kelime-i şehadete olan
inanç ve ikrar
ş.+ini
90a/11
şerlik kötülük
ş.
87b/6
ş.+ini
87b7
şerîf-i
kıyâmet Mec. Hz. Muhammed
ş.+e
86b/9
şın Arap alfabesinde bir harf
ş.
87b/5
şükr kıl- şükretmek
ş.-mak
88a/5
şükür şükür
ş.
87a/7,
şükür
kıl- şükretmek
ş.-mak
87a/7
takı dahi, da/de
t.
86b/6, 86b/13, 87a/1, 87a/6, 87a/7, 87a/12, 88a/4, 88a/7, 88a/12, 88a/13,
88a/14, 88b/3, 89a/3, 89a/6, 89a/7, 89a/9, 89a/13, 89b/3, 89b/8, 90a/1, 90a/8
tamu cehennem
t.
87a/3, 87a/10, 87a/11, 87b/1, 87b/3, 87b/5, 87b/7
t.+dan
87a/14, 90a/14
t.+dan-durur
87b/8
t.nı
87a/8, 87b/9
t.+nuñ
87b/6,
tañrı Tanrı, Allah
t.+ya
87a/7
taŋrı Tanrı, Allah
t.
88a/1, 88a/2, 88a/9,
t.+nuñ
87b/10, 87b/12
t.+ya
88a/5
t.
te’âlâ 88a/8, 88b/3, 88b/7, 89a/2, 89a/4, 89a/9, 89a/14, 89b/3, 89b/9, 90a/1,
90a/10,
t.
tebâreke ve te’âlâ 88a/1, 88a/2, 88b/9, 88b/12
tokuz dokuz
on
t. 89b/2, 89b/3
toksan
t. 89b/5, 89b/8, 89b/3
tü tüy
t.+si
88a/12
tükeli hepsi,
cümlesi (krş. dükeli)
t.
86b/8
ucmak cennnet
u.
88a/8
u.+a
90b/1
ucun için
anıñ
u. 87a/3
uçun için
anuñ
u. 86b/12
‘ulemâ alimler
‘u.+dan
86b/6
‘u.+lardan
86b/8
+Um (Genitif) : binüm
89a/14, 89b/5,
-Uñ : bilüñ 86b/3, vérüñ
86b/3,
+(n)Uñ : anıñ 87a/3, 90a/11,
anuñ 86b/12, 87a/4, dünyânıñ 88b/14,
elhamdu’nuñ 86b/5, gûruñ 90a/12, resûluñg (?) 89a/10, siziñ 88a/3, tamunuñ
87b/6, taŋrınuñ 87b/10, 12, zakkûmuñ 87b/2,
-Unc : korkuncdan 88a/2,
korkuncını 87b/1,
-Up : oruc dutup 88b/10,
-(U)r : (bk. –r)
uzunluk uzunluk
u.+ı
88b/14
üc üç
ü.
86b/5, 88a/6, 88a/7
ü.+ünci
87a/13, 90a/13
üç üç 87a/5,
ümmü’l-kitâb
Mec. Kur’an-ı Kerim
ü.
86b/5
üzere üstüne
ü.
90a/11
üzre üst
ü.
88a/3
va’de
kıl- söz vermek, vaad etmek
v.-dı
88b/13
vallâhu
a’lem bi’s-savâb Ar. Doğrusunu Allah bilir
v.
90b/1
var var
v.
86b/5, 89a/10
ve ve
v.
86b/4, 86b/5, 86b/6, 86b/7, 86b/9, 87a/1, 88a/2, 88a/11, 88a/13, 88b/2, 89a/2,
89a/7, 89b/6, 90a/6, 90a/7, 90a/11, 90b/1
ve
iyyâke nesta’îne Fatiha suresinden bir parça
v.+ye
89a/5
vér- vermek (krş. vir-)
v.-meyince
87a/5
v.-üñ
86b/3
vir- vermek (krş. vér-)
v.-em
88a/13, 88b/6, 88b/11, 89a/7, 89b/7, 89b/13, 90a/6
yâ ey!
y.
86b/4, 88a/3, 88a/10, 89a/10, 89b/1, 89b/4, 89b/9, 90a/1
ya’nî yani
y.
87b/2, 88b/14
yarat- yaratmak
y.-dım
89a/4, y.dum 88a/10, 88b/8, 90a/3
yarı yarı
y.+sı
86b/4
yarın yarın
y.
88b/14
yarla- bağışlamak
y.-yuvire
88a/6
yarlıga- bağışlamak
y.-yam
89b/1
yâd kıl- anmak, yad etmek
y.-dı
87b/4
yazuk günah
y.+ını
88a/12, y.unı 89a/7, 89b/1
yédi yedi
y.
86b/12, 86b/13, 87a/1, 87a/2, 87a/6
yetmiş yetmiş
y.
90a/13
yıl yıl,
sene
y.+ı
88b/7
y.+ınca
89a/1
yıllık yıllık, senelik
y.
89a/2
yidi yedi
y.+nci
87b/10
yok yok
y.+durur
87a/2, 87a/3, 87a/9-10, 87a/12, 87a/13, 87b/1-2, 87b/6, 87b/8, 87b/10
yüz yüz,
(rakam ile 100)
y.
89b/8
zakkûm zakkum
z.+uñ
87b/2
z.+unı
87b/3
ze Arap alfabesinde bir
harf
z.
87b/1
zeceretü’z-zakkûm
?
z.
87b/2
zecr alıkoyma, menetme
z.+i
87b/2
zeynü’l-kıyâmeti
Mec. Hz. Muhammed
z.
87b/14
zı Arap
alfabesinde bir harf
z.
87b/7, 87b/8
zinâ
kıl- zina etmek
z.-sa
89b/1
[1] Arat, R. R.: “Anadolu Türk
Yazı Dilinin Tarihî İnkşafına Dair”, V.
Tarih Kongresi, Ank. 1960, s. 225-232; Canpolat, M.: “Behcetü’l-©adâ’ik’ın
Dili Üzerine”, TDAY Belleten 1967,
165-175.
[2] Şinasi Tekin, “1343 Tarihli Bir Eski Anadolu Türkçesi Metni ve Türk
Dili Tarihinde ‘olga-bolga’ Sorunu” TDAY
Belleten 1973-1974, 59-159.
[3] Kitâb-ı Gunyâ, Hazırlayan : Muzaffer Akkuş, TDK Yay., Ankara 1995.
Ancak Akkuş, bu kelimeyi dürüt okumuştur. Kelimenin geniş
ünlülüokunmaması için bir sebep olduğunu sanmıyorum.
[4] Fesiyev, F.S. : Kul Gali,
Kıssa-i Yusıf, Kazan 1983, 544 s.
[5] Canpolat, M.: a.g.e.
[6] Tekin, Şinasi : a.g.e.
[7] kürâse ~ kürase ( < kürrâse “cüz, Kur’a’ın küçük bir bölümü”
[8] ed-Duhân, 43 : “Şüphesiz zakkum ağacı”.
[9] el-Kıyâme, 75 :”(Can çekişen) bunun gerçek bir ayrılış olduğunu
anlar.”
[10] el-Ahzâb, 72 : “biz emaneti teklif ettik [göklere, yere ve
dağlara.]”
[11] Ek ye’siz, hareke ile yazılmıştır.
[12] Tenvin ile.
[13] Metinde bu kelime silinmiştir.
[14] el-Meâric, 4 : “[Melekler ve Rûh (Cebrail) oraya] miktarı (dünya
senesi ile) elli bin yıl olan bir günde [yükselip çıkar.]”